13 Temmuz 2025 Pazar

imana gel...

 

JAWS: Kediler Secdede (Bölüm 3)

"Tırmıktan tesbihe, Miyavdan Amin’e..."

İstanbul da düşeli iki hafta olmuştu. Tüm dünya sustu. İnsanlar bodrumlarda saklanıyor, balkonlara "kediye dokunmadım, vallahi" yazıyordu. Ama o sabah... tuhaf bir şey oldu.

Bir sokak kedisi olan Minnoş, bir cami avlusunda titreyerek durdu. Kulakları düşüktü. Gözleri dolmuştu. Minareden yükselen sabah ezanı, Minnoş'un kalbinde bilinmeyen bir şeyi titretti. Ve o an... ilk defa tüyleri değil, vicdanı kabardı.

Minnoş başını yere eğdi. Kuyruğu kıpırdamadı. Sonra... secdeye vardı.
Müezzin bile şaşırdı.

Bir saat içinde başka kediler de camiye dolmaya başladı.

  • Tekirler abdest almaya çalıştı (ama hep suyla oynayıp dağıttılar).

  • Van kedileri saf düzenine geçmeye çalıştı (ama sürekli yer kavgası çıktı).

  • Bir sarman, imamın sarığını çaldı ama sonra özür dileyip geri getirdi.

O gün öğle ezanıyla birlikte Jaws da göründü. Cami avlusunun girişinde durdu. Gözleri hâlâ kırmızıydı… ama artık yaş da vardı.

Minnoş yaklaştı, miyavladı:

— “Ey Jaws… biz çok ileri gittik. Bu kadarına gerek yoktu. Lütfen, kendimize gelelim. Tüy döksek de kalp kırmayalım.”

Jaws başta direnmeye çalıştı. “Ben bir efsaneyim! Ben karanlığım! Ben... ben...” derken imam efendi kapıdan çıktı:

— “Oğlum madem bu kadar kudretliydin, niye konserve mamayı bile açamıyordun?”

Cümle cami avlusunda yankılandı. Jaws durdu. Kısa bir sessizlik...
Ve sonra... bir secde.

İşte o an, gökyüzünde bir yıldız kaydı.
Ve o gün öğle namazı, 437 kediyle birlikte kılındı.
Minberde imam, cami avlusunda Jaws…
Kediler tövbe etti.


Ertesi Gün Gazete Manşetleri:

  • "Jaws Tövbe Etti! İnsanlık Derin Nefes Aldı!"

  • "Müslüman Kediler, Geceleri Artık Ezber Çalışıyor!"

  • "Camide Patili Kalabalık: Halı Değişimi Yolda"


Ama bazı kediler hâlâ direniyordu…
Bir kısmı “Sufizm”e yöneldi.
Bir kısmı “Zen kedisi” oldu.
Ama bir kedi vardı ki: hala lazer ışığını bulursa içgüdüleriyle savaşamayacak kadar... günahkârdı.

kediler ve insanlar...

 

JAWS: Kedilerin İntikamı (Bölüm 2)

"Bir miyavla başlar, bir çığlıkla biter."

Jaws ortalıktan birkaç hafta kayboldu. Sanki o korkunç olaylar hiç yaşanmamış gibi mahalleye huzur gelmişti. İnsanlar yeniden dışarıda yürümeye, çocuklar bisiklet sürmeye başladı. Muhtarın yerine gelen yeni muhtar "Mahallemiz Artık Güvenli!" afişleri astı.

Ama kimse kanalizasyondaki tırmalama seslerini açıklayamıyordu.
Kimse, her sabah çöp kutularında “mama değil, kemik” bulan sokak köpeklerinin neden havlamayı kestiğini sorgulamıyordu.

Ta ki...
O geceye kadar.

13 Temmuz gecesi, saat 03:14. Gökyüzü dolunayla parlıyordu. Sokak lambaları birer birer sönmeye başladı. Elektrikler gitti. Ve o anda… her çatıdan, her köşe bucaktan, her bodrum deliğinden çıkan binlerce kedi, sessizce yürüyüşe geçti.

Kediler sessizdi. Ama sonra… Jaws ortaya çıktı.

Artık sıradan bir kedi değildi. Boynunda dikenli bir tasma, gözlerinde yanıp sönen kırmızı bir parıltı vardı. Üzerinde minik bir pelerin vardı — sanki şeytani bir generaldir.

Jaws bir çöp konteynerinin üzerine çıktı, kuyruğunu bir kırbaç gibi savurdu ve miyavladı:

“Miyav...!”

O bir miyav, diğer binlercesini tetikledi.

Kediler organizeydi.

  • Siyamlar pencere pervazlarından içeri süzüldü.

  • Tekirler doğalgaz borularını kesti.

  • Scottish Fold’lar çocuk parklarını işgal etti.

  • Van kedileri pencereden içeri atlayıp gardırop kapaklarına pusu kurdu.

  • Garfield tipi kilolular ise buzdolabı önlerini tutarak açlıkla saldırdı.

Kediler sadece saldırmıyordu. Akıllıca davranıyorlardı. Televizyonları bozuyor, Wi-Fi modemlerini tırmalıyor, insanların iletişimini kesiyorlardı.
Kahvecinin kedisi Barış abi'yi sabaha karşı battaniyesiyle birlikte halıya bağladı.

Kısa sürede şehirler düştü.
Kedi ordusu Bursa’yı aldı.
Bir hafta sonra Ankara düştü.
İstanbul, son kale oldu.

Halk artık mama değil, kedi anlaşması öneriyordu. Bazı insanlar pencereye “Benim kedim yok, ben tarafsızım!” yazılı notlar asmaya başladı.

Ama Jaws affetmiyordu.
İnsanlar yıllarca onları mamasız bıraktıysa, onları TikTok videolarına alet ettiyse, lazerle kandırdıysa… bunun bedelini ödeyecekti.

Kedi jaws

 

JAWS: İnsan Seven Kedi

Burası sıradan bir mahalleydi. Çocukların misket oynadığı, komşuların birbirine çay taşıdığı, sokak aralarında kedi maması serpilmiş klasik bir Anadolu sokağı. Ta ki o gün... Jaws gelene kadar.

Jaws, sıradan bir kedi değildi. Onu ilk bulan yaşlı Mualla teyze olmuştu. Sarı gözleri vardı; sanki bir aslanın gözünü, bir kedi bedenine Photoshop’la yapıştırmışlar gibi. Kuyruğu sürekli dik, adımları sessizdi. Ama onu özel yapan tek şey görünüşü değildi.

Mualla teyze bir gün ortadan kayboldu. Kapı açık, çaydanlık kaynıyor, ama Mualla yok. Yalnızca yerde bir tüy topağı… ve kanlı bir terlik vardı. Herkes "yaşlı kadın Alzheimer oldu, gitti kayboldu" dedi. Ama Jaws o gün apartmanın çatısında usulca yalanıyordu.

Sonra sıra mahalle muhtarına geldi. Ardından taksici Cemil… Ardından yoga hocası Meltem.

İzler yine yoktu. Tek ortak nokta? Her kaybolan kişinin evinin yakınında ya Jaws görülmüştü… ya da Jaws'ın tuhaf tıslamaları duyulmuştu.

Bir gün, 12 yaşındaki Eren cesaret edip Jaws’ı kameraya aldı. YouTube’a yüklediği videonun başlığı şuydu:

"Kedimizle Saklambaç Oynarken Babam Kayboldu (GERÇEK GÖRÜNTÜ)"

Video 3 saniyelikti. Babası gülerek "Gel buraya, tüylü canavar!" diyordu… Kamera aniden titriyordu, sonra ekran kararıyordu. Video, bir tırmık sesi ve bir insan çığlığıyla bitiyordu.

O günden sonra Jaws internet fenomeni oldu.

Bazıları onun bir laboratuvar kazası olduğunu, nano-biyoteknolojiyle güçlendirilmiş bir "gizli silah" olduğunu iddia etti. Bazıları ise Jaws’ın aslında reenkarnasyon geçirmiş bir gladyatör ruhuna sahip olduğunu savundu.

Gerçekte ise Jaws sadece çok ama çok seçici bir kediydi. Mama sevmezdi, ciğer istemezdi. O, "et" severdi. Özellikle de korkmuş, paniklemiş, azıcık çığlık atmış olanlardan. En sevdiği sos ise: panik teri.

Bugünlerde mahalle sessiz. Sadece Jaws’ın geceleri çöp kutularına sürtünen kuyruğunun sesi duyuluyor.

Ve yeni taşınan aile hâlâ onun bir "tatlış sokak kedisi" olduğunu sanıyor…

imana gel...

  JAWS: Kediler Secdede (Bölüm 3) "Tırmıktan tesbihe, Miyavdan Amin’e..." İstanbul da düşeli iki hafta olmuştu. Tüm dünya sustu....

TIBBİ ETİK