8 Haziran 2017 Perşembe

KARŞILIKSIZ YARARLANMA SUÇLARINDA EVİN BAKIM VE GEÇİMİNDEN SORUMLU OLAN EŞ SORUMLU TUTULMALIDIR.


  1. Sanık hakkında düz boru takarak kaçak su kullanıldığının iddia edildiği olayda, eşi ve çocukları ile birlikte yaşayan ve ev hanımı olan sanığın, içinde bulunduğu sosyo-ekonomik ve kültürel şartlar da dikkate alınarak, evin geçiminin, su ve benzeri giderlerin ödenmesi ile ilgili sorumlulukların kime ait olduğu hususunda kolluk araştırması yaptırılması ve gerektiğinde bu hususta sanığın eşinin de dinlenilmesi suretiyle sorumluluğun eşine ait olduğunun tespiti halinde, o kişi hakkında suç duyurusunda bulunularak haklarında kamu davası açıldığı takdirde bu dava ile birleştirilerek sonucuna göre sanığın evin idaresinden sorumlu olduğunun tespiti halinde; sanığın daha önceden de böyle bir suçtan yargılandığını savunması ve dosya arasında da sanık hakkında başka suç tarihli suç tutanaklarının düzenlendiğinin anlaşılması karşısında katılan kurumdan sanık hakkında başkaca tutanak düzenlenip düzenlenmediği sorularak ve varsa tutanaklar getirtilip kamu davası açılıp açılmadığı araştırılarak, suç ve iddianame tarihleri, kesinleşip kesinleşmediği tereddüte mahal bırakmayacak şekilde belirlenip, öncelikle birleştirme olanağı varsa dosyalar birleştirilerek, değilse onaylı örnekleri dosya içine konularak, her iddianameye kadar olan eylemlerin zincirleme tek bir suçu, her iddianameden sonraki eylemlerin ayrı bir suçu oluşturacağı gözetilerek 5237 sayılı TCK'nın 43. maddesinin uygulanması koşullarının oluşup oluşmadığı değerlendirilerek, varsa kesinleşen dosyadaki ceza miktarı mahsup edilerek; ayrıca her iki tutanak bakımından kurumun cezasız ve vergisiz gerçek zararı bilirkişiye hesaplattırılıp, katılan kurumun zararının giderilip giderilmediği, giderilmiş ise hangi tarihte giderildiği, zararın taksitler halinde ödenmesi halinde her bir taksitin ödendiği tarih katılan kurumdan sorulup, zararın tamamının soruşturma tamamlanmadan önce tamamen tazmin edilmiş olması veya taksit olarak ödenmişse sanığın kamu davası açılmadan önce ödediği taksit miktarının, bilirkişi tarafından hesaplanan zarar miktarını karşılaması halinde 5237 sayılı TCK'nın 168/5. maddesi uyarınca kamu davasının açılamayacağı ve açılmış olan davanın düşmesine karar verileceği, zararın hüküm verilinceye kadar tamamen tazmin edilmesi halinde ise, verilecek cezanın üçte birine kadar indirileceği hususları da dikkate alınarak hüküm kurulması gerekirken eksik araştırma ve inceleme soncunda yasal ve yeterli olmayan gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması, 2.CD. 3/4/2017 gün, 2016/16029 Esas, 2017/3730 Karar, 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

TIBBİ ETİK