İCRA NOTLARI



              Bonoda Yetkili İcra Dairesi 


12.HD. 2017/4352 Esas, 2018/5512 Karar
Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan takipte, borçlunun yasal süresi içinde icra mahkemesine başvurusunda; ikametgahının Ümraniye/İstanbul olduğunu, bu nedenle takipte İstanbul Anadolu İcra Müdürlüğü'nün yetkili olduğunu ileri sürerek yetki itirazında bulunduğu, mahkemece, takip konusu bonoda yetki sözleşmesi gereğince Nizip İcra Dairelerinin ve Mahkemelerinin  yetkili olduğu gerekçesi ile  yetki itirazının reddine karar verildiği görülmektedir.
İİK’nun 50. ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 447/2. maddelerinin göndermesiyle uygulanması gereken HMK'nun 6. maddesi; "Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir. Yerleşim yeri, 22/11/2001 tarihli ve 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu hükümlerine göre belirlenir" hükmünü içermektedir.
İİK'nun 50/1. maddesine göre; para ve teminat borçlarına ilişkin icra takiplerinde yetkili icra dairesi, HMK'nun 447/2. maddesi atfıyla aynı Kanun'un yetkiye dair hükümleri kıyas yoluyla uygulanmak suretiyle belirlenir. Ayrıca, takip dayanağı akdin yapıldığı yer icra dairesi de takibe yetkilidir.
Buna göre, bonoya dayalı takip, genel yetkili yer olan borçlunun yerleşim yerindeki icra dairesinde (HMK. 6. md.), bonoda öngörülen ödeme yerinde (6102 Sayılı TTK'nun 777/3. maddesine göre ödeme yeri gösterilmeyen bonoda, ödeme yeri olarak düzenlenme yeri kabul edilir) (HMK. 10. md.) ve ayrıca İİK'nun 50/1. maddesi uyarınca bononun düzenlendiği yerdeki icra dairesinde yapılabilir.
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun yetki sözleşmesini düzenleyen 17. maddesinde ise; "Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça, dava, sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır" düzenlemesine yer verilmiştir. Görüldüğü üzere, yetki sözleşmesi düzenleyebilecek şahıslar, sadece tacirler veya kamu tüzel kişileri olarak belirlenmiştir.
Somut olayda; takip dayanağı bonoda keşideci ve lehtar gerçek kişi olup  dosyada tacir olduklarına ilişkin belge bulunmadığına göre, Nizip Mahkemelerinin yetkili kılındığına dair yetki kaydı geçersizdir. Her ne kadar bono üzerinde düzenlenme yeri yazılmamış ve düzenleyenin ad ve soyadının yanında adres olarak İstanbul gösterilmiş ise de, ödeme emrinde borçlunun adresinin "Ümraniye/İstanbul" olarak gösterilmesi ve ödeme emrinin, borçlunun "Ümraniye/İstanbul" adresine çıkartılarak 11.03.2016 tarihinde borçluya tebliğ edilmesi karşısında, alacaklının da borçlunun ikametgah adresini "Ümraniye/İstanbul" olarak kabul ettiği açıktır.
O halde, borçlunun ikametgah adresinin "Ümraniye/İstanbul" olduğu ve dolayısıyla Nizip İcra Dairelerinin ve Mahkemelerinin takipte yetkisiz olduğu anlaşıldığından, mahkemece, yetki itirazının kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile yetki itirazının reddi yönünde  hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ  : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

aklımda-

 sın

TIBBİ ETİK