İHLAL
KONULARI:
1982 Anayasasının
insan onurunun korunmasına ilişkin ilkeleri ile kamu görevlilerinin uyması
gereken temel hak ve özgürlükler, eşitlik ilkesi ihlal edilmiştir.
1982 Anayasası 5’nci
maddesine göre, devletin temel amaç ve görevlerinden birisi de kişilerin ve
toplumun refah, huzur ve mutluluğunu sağlamak, kişinin temel hak ve
hürriyetlerini, insanın maddi ve manevi varlığının gelişmesi için şartları
hazırlamaya çalışmaktır.
Dünya Tabipler
Birliği Cenevre Bildirgesine göre, hekim;
Yaşamını insanlık
hizmetine adayacağına,
Önceliği her
zaman hasta sağlığına vereceğine,
Tıp mesleğinin
geleneklerini ve saygınlığını koruyacağına,
Yaş, hastalık ya
da engellilik inanç, etnik köken, cinsiyet, milliyet, politik düşünce, ırk
cinsel yönelim, toplumsal konum ya da başka herhangi bir özelliğin görevi ve
hastayla arasına girmesine izin vermeyeceğine,
İnsan yaşamına en
üst düzeyde saygı göstereceğine güvence verir.
Dünya Tabipler
Birliği hasta hakları bildirgesine göre, hasta, kendisiyle ilgili kararları
özgürce alabilmek ve kendi kaderini belirleme hakkına sahiptir. Hekim hastayı
kararının sonuçları hakkında aydınlatacaktır. Yeterli ve yetişkin bir hasta
herhangi bir tanı veya tedavi işlemine onam verme ya da reddetme hakkına
sahiptir. Hasta karar verebilmek için gerekli bilgiyi edinme hakkına sahiptir.
Hasta herhangi bir test ya da işlemin amacını, sonuçların ne anlama
gelebileceğini ve onam vermemesi durumunda neler olabileceğini açık biçimde
anlamalıdır.
TTB Hekimlik
Meslek Etiği Kuralları 8’inci maddesine göre,
Hekim,
mesleğini uygularken vicdani ve mesleki bilimsel kanaatine göre hareket eder.
Hastayı
muayene etmeyen hekim yukarıda belirtilen hükme göre hekim değildir.
TTB
Hekimlik Meslek Etiği Kuralları 13’üncü maddesine göre,
“Bilgisizlik,
deneyimsizlik ya da ilgisizlik nedeniyle bir hastanın zarar görmesi
"hekimliğin kötü uygulaması" anlamına gelir.”
İlgisiz
olan hekim hekimliği kötüye kullanmıştır.
Konsültasyona
ilişkin 19’uncu maddesinde,
“Madde
19-Danışım ve ekip çalışması sürecinin düzenli işleyebilmesi ve bir hekim hakkı
olarak yaşama geçirilebilmesi için;
a)Hasta
izlemi sırasında, değişik uzmanlık alanlarının görüş ve uygulamalarına
gereksinim doğduğunda, tedaviyi yürüten hekim durumu hasta ve/veya yakınlarına
bildirmelidir. Konsültasyonu hastanın tedaviyi yürüten hekimi yazılı olarak
ister. Yazılı istemde hastanın özellikleri, konsültasyon isteğinin nedenleri açık
ve anlaşılır biçimde belirtilir.
b)Konsültasyon
sürecinde konsültan hekim de, hastanın sürekli hekimi gibi hastadan sorumludur.
c)Konsültan hekim, alanında bilimsel ve teknik bilgiye sahip olmalıdır.
c)Konsültan hekim, alanında bilimsel ve teknik bilgiye sahip olmalıdır.
d)Konsültasyon
sonucunda, konsültasyonun gerekçesi ve sonuçları, açık ve anlaşılır biçimde bir
tutanak ile belgelenir.
e)Konsültasyonun
sonuçlarından hastalar da yeterli ölçüde bilgilendirilir.
f)Konsültasyonun
sonucunda hastanın tedaviyi yürüten hekimi ile konsültan hekimin görüş ve
kanaatleri arasında fark olur ve hasta konsültan hekimin önerilerini kabul
ederse, hastanın tedaviyi yürüten hekimi tedaviyi bırakabilir.
g)Konsültasyon
istenen hekim davete uymak zorundadır.”
Konsültasyona
ilişkin ilgili hükümlerden hiçbirisi somut olayda gerçekleştirilmemiş, nefes
testinden sonra hasta görülmeden taburcu edilmiştir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder