Bedelsiz
senedi kullanma
Madde
156- (1) Bedelsiz kalmış bir senedi kullanan kimseye, şikayet
üzerine, altı aydan iki yıla kadar hapis ve adlî para
cezası verilir.
UZLAŞMAYA TABİ
İlgili maddeler:
TCK m. 209, CMK m. 253,
|
Olası Delil
Listesi
Senet,
(Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük
Genel Kurulu’nun 24.3.1989 gün ve 1988/1-2 sayılı içtihadı ile)
Senetle ispat zorunluluğu
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 200. maddesinde düzenlenmiş olup;
“Madde
200- (1) Bir hakkın doğumu, düşürülmesi,
devri, değiştirilmesi, yenilenmesi, ertelenmesi, ikrarı ve itfası amacıyla
yapılan hukuki işlemlerin, yapıldıkları zamanki miktar veya değerleri iki bin
beş yüz Türk Lirasını geçtiği takdirde senetle ispat olunması gerekir. Bu
hukuki işlemlerin miktar veya değeri ödeme veya borçtan kurtarma gibi bir
nedenle ikibinbeşyüz Türk Lirasından aşağı düşse bile senetsiz ispat
olunamaz.
(2)
Bu madde uyarınca senetle ispatı gereken hususlarda birinci fıkradaki
düzenleme hatırlatılarak karşı tarafın açık muvafakati hâlinde tanık
dinlenebilir…”
Senetle ispat zorunluluğunun istisnaları
6100 sayılı HMK m. 203’te düzenlenmiştir:
“a)
Altsoy ve üstsoy, kardeşler, eşler, kayınbaba, kaynana ile gelin ve damat
arasındaki işlemler.
b)
İşin niteliğine ve tarafların durumlarına göre, senede bağlanmaması teamül
olarak yerleşmiş bulunan hukuki işlemler.
c)
Yangın, deniz kazası, deprem gibi senet alınmasında imkânsızlık veya
olağanüstü güçlük bulunan hâllerde yapılan işlemler.
ç)
Hukuki işlemlerde irade bozukluğu ile aşırı yararlanma iddiaları.
d)
Hukuki işlemlere ve senetlere karşı üçüncü kişilerin muvazaa iddiaları.
e)
Bir senedin sahibi elinde beklenmeyen bir olay veya zorlayıcı bir nedenle
yahut usulüne göre teslim edilen bir memur elinde veya noterlikte herhangi
bir şekilde kaybolduğu kanısını kuvvetlendirecek delil veya emarelerin
bulunması hâli…”
Bu durumda bedelsiz senedi kullanma
iddiasında yazılı delil başlangıcı, hata, hile ve ikrah iddialarının da yine
hukuk usulüne göre incelenmesi gerekir.
Senedin bedelsizliği iddiasının Yargıtay Genel Kurulu 2.4.1941 ve
24.3.1989 tarihli İçtihadı Birleştirme Kararlarına göre ancak senetle
yapılması gereklidir. Yargıtay tarafından verilen karar hukuk düzeninin güven
ve istikrar içinde sürmesi açısından olumludur. Karşı tarafa güven duyarak
açığa imza atan kişi bunun sonuçlarını baştan kabul etmiştir. Bundan dolayı,
açığa imza atmış olduğu senedin daha sonra anlaşmaya aykırı olarak
doldurulduğunu iddia eden taraf yazılı delille ispatlamak zorundadır.
Hukuk yargılamasında bu
iddianın senetle ispatlanmasını şart koşup; ceza yargılamasında tanıkla
ispatlanmasına imkân vermek kötüniyetli borçluların kanunu dolanmasına yol
açabilir. Hukuk yargılamasında senedin anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğunu
ispat edemeyen taraf ceza mahkemesine başvurarak bu iddiasını ispat etme
yoluna gidilebilir. Böyle bir duruma izin verilmesi ticari hayatın
istikrarını etkiler ve elinde senet bulunan alacaklıların dahi alacağını
almasını imkânsızlaştırır.
*Müştekinin sanığa olan borcu
nedeniyle 05/06/2008 keşide tarihli 15/07/2008 vadeli, 1500 TL bedelli alacaklı
kısmı boş olan bonoyu imzalayarak verdiği ancak daha sonra borcunu ödemesine
rağmen sanığın senedi kendisine iade etmeyerek Veli … isimli şahsa borcuna
karşılık verdiği, Veli … isimli şahsın da müşteki hakkında icra takibinde
bulunduğunun iddia edildiği somut olayda; Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük
Genel Kurulu’nun 24.03.1989 gün ve 1998/1 esas, 1989/2 karar sayılı
içtihadında açıklandığı üzere, senedin bedelsiz kaldığının ya da anlaşmaya
aykırı kullanıldığının yazılı delille ispatı zorunlu olduğu gözetildiğinde,
mahkemenin katılanın iddiasını destekleyen yazılı bir belgenin bulunmadığı, 15. CD. 19.06.2013 gün, 2011/67720 Esas
2013/11413 Karar,
*Sanık
Mustafa ..’ın 2007 yılı Eylül ayında aracını katılana 10.500 TL’ye sattığı,
katılanın 5.500 TL peşin olarak verdiği, kalanı için ise bir hafta on gün
sonra devir ile birlikte ödeme taahhüdünde bulunup suça konu 5.000 TL bedelli alacaklı kısmı ile vade ve keşide tarihi
kısımları boş olan senedi imzalayarak verdiği , 26 Eylül 2007 tarihinde
Bolvadin 2. Noterliğinde aracın devrini aldığı ve 5.000 TL borcunu da
ödediği, ancak senedi istemeyi unuttuğu, sanığın da vermediği, bir süre sonra
katılanın evine gelerek 570 TL ceza geldiğini, bunu ödemesi gerektiğini
söylediği, katılanın kabul etmemesi
üzerine “Ben sana duyurayım, o parayı almasını bilirim” diyerek ayrıldığı,
daha sonra kendisinde kalan bedelsiz senedi diğer sanık Süleyman …’a vererek
Isparta’da takibe koydurduğu, sanıkların bu şekilde gerçekleşen eylemlerinin
bedelsiz kalmış senedi tahsile koyma suçunu oluşturduğunun iddia edildiği
olayda; senedin bedelsiz kaldığına dair iddianın Y.İ.B.B.G.K’nın 24.03.1989 gün ve ½ sayılı
içtihadında belirtildiği üzere senetle ispatı zorunlu olup tanıkla ispatının
mümkün olmadığı, 15. CD. 20.06.2013 gün, 2011/67627 Esas 2013/11556 Karar,
*Katılanın iddiasını
destekleyen yazılı bir belgenin bulunmadığı, 15. CD. 19.06.2013 gün,
2011/67720 Esas 2013/11413 Karar, 15.
CD. 06.06.2013 gün, 2011/67068 Esas 2013/10636 Karar, 15. CD. 13.05.2013 gün,
2011/25732 Esas 2013/8726 Karar,
*Sanık Hasan …’in, katılandan bilgisayar
satın aldığı, buna ilişkin sipariş fişinin de kesildiği, internet ortamında
ödemesi yapılan bilgisayarın teslimi gecikince, katılanın sanığa boş senet
verdiği, daha sonrasında ise, bilgisayarı sanığa teslim ettiğinde senedin
iadesini istemesine rağmen sanığın yırttığını söyleyerek senedi katılana iade
etmeyip, Burdur İcra Müdürlüğü’nün 2006/2785 sayılı dosyası ile takibe
koyduğunun iddia edildiği olayda; sanığın aşamalardaki tüm savunmalarında
katılanın vermiş olduğu borcun ödenmemesi nedeniyle senedi icraya koyduğunu
belirterek suçlamaları kabul etmediği, suça konu senedin bono vasfında olması
nedeniyle resmi belge hükmünde olduğu ve kambiyo hukuku açısından alt
ilişkiden bağımsız borç ilişkisi içerdiği, Yargıtay İçtihadı Birleştirme
Büyük Genel Kurulu’nun 24.03.1989 gün ve 1998/1-1989/2 E-K sayılı içtihadında
da açıklandığı üzere, senedin bedelsiz kaldığının ya da anlaşmaya aykırı
kullanıldığının yazılı delille ispatlanmasının gerektiği, oysa ki katılanın senedin
teminat senedi olduğu ve bilgisayar teslimi ile bedelsiz kalan boş senedin
üzerinin sonradan sanık tarafından doldurulduğuna dair yazılı herhangi bir
belge ibraz edememiş olduğu, bu durumun tanık ile ispatının mümkün olmadığı
hususları gözetilerek, sanık hakkında verilen beraat kararında bir
isabetsizlik görülmemiştir. 15. CD. 27.5.2013 gün, 2011/66521 Esas 2013/9744
Karar,
*Sanığın, trafikte kendi
adına kayıtlı olmayan aracını 10.000 TL bedelle katılana sattığı, katılanın
da karşılığında 26.01.2006 vade tarihli 10.000 TL bedelli senedi sanığa
verdiği, araç tesliminden 3 hafta sonra katılanın aracı beğenmemesi üzerine sanığa
iade ettiği ancak aracın 3 haftalık kullanma bedeli üzerinde taraflar
arasında anlaşmaya varılamaması üzerine sanığın elinde bulunan senedi Denizli
3. İcra Müdürlüğü’nün 2006/839 Esas sayılı üzerinden icra takibine koymak
suretiyle bedelsiz senedi tahsile koyma suçunu işlediğinin iddia edildiği
olayda, 24/03/1989 tarih 1/2 sayılı içtihadı birleştirme kararı gereğince
senet bedelinin ödendiğinin ancak yazılı delille ispatı gerektiğinden bahisle
suçun unsurları itibariyle oluşmadığına yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir. 15. CD. 23.5.2013 gün, 2011/65556 Esas 2013/9608
Karar
*Sanık ile katılanın aralarındaki ticari
ilişki nedeniyle tanzim olunan 22/06/2007 vadeli 15.000 TL’lik senet
bedelinin tanık anlatımlarına göre katılan tarafından haricen ödendiği halde
sanığın, 10/07/2007 tarihinde Kozan
İcra Müdürlüğünde icra takibi başlattığı iddia olunan somut olayda; Yargıtay
İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 24.3.1989 gün ve 1988/1-2 sayılı
içtihadında açıklandığı üzere, katılan tarafından imzalanıp verilen suça konu
açığa imzalı senedin aralarındaki anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğu
iddiasının yazılı belge ile kanıtlanamadığı gerekçesi ile verilen beraat
kararında bir isabetsizlik görülmemiştir.
15. CD. 26.03.2013 gün, 2011/21711 Esas 2013/5512 Karar,
*Somut olayda; katılanın
sanıktan aldığı motosiklet karşılığında verdiği senedin karşılıksız kalmasına
rağmen sanık tarafından hakkında icra takibi başlatıldığı şeklinde
gerçekleşen eylemde, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun
24.3.1989 gün ve 1988/1-2 sayılı içtihadında açıklandığı üzere, katılan tarafından
imzalanıp verilen suça konu, açığa imzalı senedin aralarındaki anlaşmaya
aykırı olarak doldurulduğu iddiasının yazılı belge ile kanıtlanamadığı, 15.CD. 28.2.2013 gün, 2011/19940 Esas 2013/4243
Karar,
*Katılanın, sanıktan
düğün salonu kiralaması karşılığında 23.03.2007 keşide tarihli ve 1.250 TL bedelli
senet verdiğinin ve düğünün iptal edilmesine rağmen sanığın senedi iade
etmeyerek bedelsiz kalan senedi icra takibine koyduğunun iddia edildiği somut
olayda; Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 24.03.1989 gün
ve 1998/1 esas, 1989/2 karar sayılı içtihadında açıklandığı üzere senedin
bedelsiz kaldığının ya da anlaşmaya aykırı kullanıldığının yazılı delille ispatı
zorunlu olduğu gözetildiğinde, mahkemenin katılanın iddiasını destekleyen
yazılı bir belgenin bulunmadığı gerekçesiyle verdiği beraat kararında bir
isabetsizlik görülmemiştir. 15. CD.
20.02.2013 gün, 2011/18935 Esas 2013/3067 Karar,
*Aldığı senedin karşılığı olarak edimin
gereğini yerine getirmeyip senedi icraya koyma halinde; senedin anlaşmaya
aykırı olarak icraya konulduğu iddiasının yazılı delille ispatı zorunludur.
15. CD. 22.11.2012 gün, 2012/13530 Esas 2012/44074 Karar,
*Borcun kısmen ödenmesine rağmen, bononun
üçüncü kişiye verilmesi ve üçüncü kişinin senedin tamamı üzerinden icra
takibine başlaması halinde suç oluşur. 15. CD. 20.06.2013 gün, 2012/14 Esas
2013/11609 Karar,
*Senedin takibe konulacağını söylemek,
suçun icra hareketi değildir. Sanık hakkında beraat kararı verilmelidir. 15.
CD. 20.06.2013 gün, 2011/67904 Esas 2013/11510 Karar,
*Yalnız faiz alacağı kalan alacağı kalan
senedin bütünü üzerinden yapılan takip, bedelsiz senedi kullanma suçunu
oluşturur. 15. CD. 12.06.2013 gün, 2011/66026 Esas 2013/11010 Karar,
*Sözleşmenin feshine rağmen iade
edilmeyen senet suçun konusunu oluşturur. 15. CD. 12.06.2013 gün, 2011/66041
Esas 2013/10977 Karar,
*Senetle ispat zorunluluğu mutlaktır. 15.
CD. 5.6.2013 gün, 2011/25612 Esas 2013/10510 Karar,
*Kısmen bedelsiz senedin tamamının icraya
konulması halinde bedelsiz senedi kullanma suçu oluşur. 15. CD. 23.5.2013
gün, 2011/26107 Esas 2013/9563 Karar,
*Araç için verilen senet; aracın iadesi
halinde araç sahibinin kısmi alacağına rağmen tamamı üzerinden icraya
konulması suçu oluşturur. 15. CD. 22.5.2013 gün, 2011/65486 Esas 2013/9517
Karar,
*01.02.2007 tarihinde,
katılan hakkında Yozgat İcra Müdürlüğünün 2007/1337 Esasına kayıtlı dosya
üzerinden icra takibi başlattığı, bu şekilde her üç sanığın iştirak halinde
bedelsiz kalan senedi kullanma suçunu işledikleri iddiasıyla yapılan
yargılama sonucunda; Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 290.maddesine göre
“senede bağlı olan her çeşit iddiaya karşı defi olarak ileri sürülen ve
senedin hüküm ve kuvvetini ortadan kaldıracak veya azaltacak nitelikte
bulunan hukuki işlemler tanıkla ispat olunamaz.” hükmü karşısında, katılanın
borcunu ödediğine ilişkin tanık Seyit …’ nin yeminli beyanı dışında, soyut
iddiayı destekleyen, katılanın borcu ödediğine ilişkin yazılı bir delil
bulunmadığından verilen beraat kararlarında bir isabetsizlik görülmemiştir. 15. CD. 27.03.2013 gün, 2011/22023 Esas 2013/5567
Karar,
*Bedelsiz kalan senedin ayrılan ortak
tarafından işleme konulması, durumun tanıkla ispatlanması (tanık dershane
yetkilileri) suçun sübutu, 15. CD. 26.02.2013 gün, 2011/19359 Esas 2013/3405
Karar,
*Babaya verilen senet
Somut olayda; katılanın sanığın babası
Kemal’den aldığı borç para karşılığında imzalı boş senet verdiği bedelini bir
yıl içinde ödediği ancak senedi alamadığı, Kemal’in senedi tahsili için
sanığa verdiği onun ise 60.000. TL olarak doldurmak suretiyle icra takibine
koyduğu iddiasıyla açılan davada sanığın atılı suçu işlediğine dair kesin
delil bulunmadığından beraatine, 15. CD. 25.02.2013 gün, 2011/19219 Esas
2013/3368 Karar,
|
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder