20 Mayıs 2017 Cumartesi

TASARLAMANIN VARLIĞINI KABUL ETMEK İÇİN SUÇ İŞLEME KARARI İLE SUÇ ARASINDA MAKUL BİR SÜRE GEÇMELİDİR

1. CD. 30/4/2014 gün, 2013/3081 Esas 2014/2819 Karar
Tasarlama ve haksız tahrik
“Oluşa ve dosya kapsamına göre; sanık Mahmut ile on yıllık arkadaşı olan ve ailece görüşen maktul Ferhat'ın, sanığın eşi Dilek ile yakınlaşarak cinsel ilişkide bulunduğu ve cep telefonu ile bu ilişkiyi kayda aldığı, maktulün eşi Hatice'nin, bu görüntüleri ortaya çıkarması üzerine Dilek'in, önce maktulün kendisine tecavüz ettiğini söyleyerek şikayette bulunduğu daha sonra rızaya olduğunu kabul ettiği, hakkında iftira suçundan dava açılan Dilek ile sanığın boşandıkları, sanığın boşanmasından yaklaşık 20 gün sonra arkadaşıyla birlikte yürüyen maktulün, yolda karşılaştığı sanığa "eşinle olan ilişkimize ait kayıtların bir kopyası bende halen var internete veririm bana para vereceksin" dediği ve bu teklifi kabul etmeyen sanığı, arkadaşıyla birlikte dövdüğü, maktulün, olaydan bir hafta kadar önce de karşılaştığı sanığa, eşi ile olan cinsel ilişkiyi ima edecek şekilde alaycı bir tavır ile güldüğü, olay günü arkadaşının kamyonetine binerek gezen sanığın, araçtan indikten sonra gördüğü maktule av tüfeği ile ateş ederek öldürdüğü olayda,
Tasarlamanın oluşması için, bir kimseye karşı belli bir suçu işleme kararının verilmesi, suç işleme kararı ile fiilin icrası arasında tasarlamayı kabule elverişli makul bir sürenin geçmesi, bu süre içerisinde sebat ve ısrar göstererek kararlaştırılan suçun işlenmesi gerekmekte olup, incelemeye konu somut olayda, sanığın, öldürme suçunu işleme kararını önceden aldığına ve kararı ile fiilin icrası arasında tasarlamayı kabule elverişli makul bir sürenin geçtiğine kabule ilişkin yeterli ve kesin delilin elde edilemediği, bu nedenle tasarlamanın koşullarının bulunmadığı anlaşıldığı halde, sanığın kasten öldürme suçundan cezalandırılması yerine, suç niteliğinde yanılgıya düşülerek tasarlayarak öldürme suçundan yazılı şekilde hüküm kurulması,

Maktulden kaynaklanan ve haksız tahrik teşkil eden söz ve davranışların ulaştığı boyut dikkate alınarak, 5237 sayılı TCK.nun 29. maddesi uygulamasında alt ve üst sınırlar arasında makul bir ceza tayini yerine yazılı şekilde 18 yıl hapis cezasına hükmedilmek suretiyle eksik ceza verilmesi, …”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

aklımda-

 sın

TIBBİ ETİK