*Zarar
suçu-tehlike suçu ayrımının gözetilmesi ve sanık hakkında öncelikle zarar
suçundan değerlendirme yapılması gerekir.
Olay tarihinde, sanığın idaresindeki aracı
ile önünde seyreden sanık E. U.'u durdurmak amacıyla selektör yaptığı ve
sollamaya geçtiği, sanık Engin'in de engel olmak amacıyla sola yönelmesi
sonucunda bu araca arka sol stop lambası ve çamurluk kısımlarından çarpması
sonucu yaralamalı trafik kazasına sebebiyet verdiği olayda, TCK'nın ''Trafik
Güvenliğini Tehlikeye Sokma'' başlıklı 179. maddesinin 2. fıkrasında kara,
deniz, hava veya demiryolu ulaşım araçlarını kişilerin hayat sağlık veya
malvarlığı açısından tehlikeli olabilecek şekilde sevk ve idare eden kişinin
eylemini suç olarak düzenlendiği, maddede belirtilen suç tehlike suçu olup,
somut olayda ise katılanların yaralanmış olması sebebiyle zarar suçunun
oluştuğu ve bu suçtan mahkumiyetine karar verildiği dikkate alındığında; trafik
güvenliğini tehlikeye sokma suçundan hüküm verilmesine yer olmadığına karar
verilmesi gerekirken, beraat hükmü tesisi,12.CD.
11/1/2017 gün, 2015/14831 Esas, 2017/175 Karar,
*Dairemizin yerleşik uygulamalarına göre,
taksirle yaralama suçunun zarar suçu, TCK'nın 179/3. maddesinde düzenlenen
trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunun tehlike suçu olması, her iki suçun
birlikte işlendiği hallerde, sanığın hangi suç nedeniyle cezalandırılacağı
belirlenirken, anılan suçlar için kanunda öngörülen cezaların ağırlığının
değil, zarar suçu - tehlike suçu olmaları kriterinin esas alınması gerektiği,
buna göre, sanığın taksirle yaralama suçundan cezalandırılmasının mümkün olduğu
durumlarda sadece taksirle yaralama suçundan cezalandırılması, kovuşturma şartı
olan şikayetin gerçekleşmemesi ya da şikayetten vazgeçme nedeniyle taksirle
yaralama suçundan cezalandırmanın mümkün olmadığı durumlarda ise sanığın trafik
güvenliğini tehlikeye sokma suçundan cezalandırılmasının kabul edilmesi karşısında,
somut olayda sanığın eyleminde bilinçli taksir koşullarının oluştuğu ancak,
basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaralanan mağdur A. D.'in,
aşamalarda sanıktan şikayetçi olmadığını beyan etmesi nedeniyle eylemin kül
halinde trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunu oluşturduğu, bu itibarla
sanık hakkında yalnızca anılan suçtan mahkumiyet hükmü tesis edilmesi gerektiği
gözetilmeksizin, eylemin ikiye bölünerek taksirle yaralama suçundan düşme hükmü
tesis edilip, trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan karar verilmesine yer
olmadığına dair karar verilmesi, 12.CD.
10/4/2017 gün, 2016/7564 Esas, 2017/2914 Karar,
*Sanığın idaresindeki otomobil ile olay
gecesi saat 00.30 sularında, meskun mahalde, iki yönlü, düz ve görüşü açık
yolda, kontrolsüz şekilde sağa dönüş manevrası yaptığı sırada, sağ şeritte
seyir halinde bulunan motosikletin önünü kapamak suretiyle, motosikletin
otomobilin sağ arka tampona çarpmak suretiyle devrildiği ve kendisinden şikayetçi olmayan mağdurun basit
tıbbi müdahale ile giderilebilir şekilde yaralanmalarına neden olduğu olayda; sanığın olaydan yaklaşık 1 saat sonra yapılan
ölçümde 111 promil alkollü olduğunun tesbit edildiği, sanık hakkında trafik
güvenliğini tehlikeye sokma suçundan dava açıldığı, Dairemizin yerleşik uygulamasına göre; tehlikeli eylemin zarara yol açması halinde
Kanunda öngörülen cezaların ağırlığının değil, zarar suçu- tehlike suçu
ölçütünün esas alınması suretiyle, taksirle yaralama suçundan
cezalandırılmasının mümkün olduğu ahvalde, taksirle yaralama suçundan
cezalandırılması, ancak kovuşturma şartı olan şikayetin gerçekleşmemesi ya da
şikayetten vazgeçme nedeni ile taksirle yaralama suçundan cezalandırmanın
mümkün olmadığı ahvalde ise, sanığın TCK'nın 179. maddesinde düzenlenen trafik
güvenliğini tehlikeye sokma suçundan cezalandırılmasının gerektiği, bu suretle
somut olayda taksirle yaralama suçunun soruşturma ve kovuşturma şartı olan
şikayetin gerçekleşmemesi sebebiyle trafik güvenliğini tehlikeye sokmak
suçundan mahkumiyet hükmü kurulması gerektiğinin gözetilmemesi,12.CD. 25/4/2017 gün, 2016/249 Esas,
2017/3444 Karar,
*Sanığın idaresindeki araç ile olaydan 3
saat sonra alınan doktor raporuna göre 85 promil alkollü olarak, aynı yönde ve
sağında seyretmekte olan motosiklete çarptığı ve motosiklet üzerindeki iki
kişinin basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaralanmasına tam
kusurlu olarak neden olduğu olayda; mağdurların yargılama
sırasında sanığa yönelik şikayetlerinden
vazgeçtiği, sanığın vazgeçmeye karşı herhangi bir itirazının bulunmadığı
ve vazgeçmeyi zımmen kabul etmiş sayılacağı,
iddianame içeriğinden trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunun da
yargılamaya konu edildiği, sanığın olay anındaki alkol durumu itibariyle atılı
trafik güvenliğini tehlikeye sokma ve taksirle yaralama suçlarının oluştuğu,
Dairemizin yerleşik uygulamasına göre; taksirle yaralama suçunun zarar suçu,
TCK'nın 179/3. maddesinde düzenlenen trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunun
tehlike suçu olması, her iki suçun birlikte işlendiği hallerde, sanığın hangi
suç nedeniyle cezalandırılacağı belirlenirken, suçlar için kanunda öngörülen cezaların
ağırlığının değil, zarar suçu-tehlike suçu kriterinin esas alınması, buna göre;
sanığın taksirle yaralama suçundan cezalandırılmasının mümkün olduğu ahvalde,
sadece taksirle yaralama suçundan cezalandırılması, kovuşturma şartı olan
şikayetin gerçekleşmemesi ya da şikayetten vazgeçme nedeniyle taksirle yaralama
suçundan cezalandırmanın mümkün olmadığı ahvalde ise, sanığın TCK'nın 179.
maddesinde düzenlenen trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan
cezalandırılmasının kabul edilmesi karşısında; taksirle yaralama suçundan
dolayı açılan davanın şikayet yokluğu nedeniyle düşmesine karar verilmesi,
trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan dolayı ise mahkumiyet hükmü
kurulması yerine yazılı şekilde karar verilmesi, 12.CD. 18/4/2017 gün, 2016/214
Esas, 2017/3241 Karar,
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder