Telefon konuşmaları/iletişim
tespiti
****Bağlantılı
dosyaların getirtilerek dosya arasına konulması, telefon konuşmalarının
incelenmesi ve nasıl yorumlanması gerektiği hususlarının açıklanması gerekmektedir.
Telefon
görüşme tutanaklarının incelenmesi yorumlanması,
20. CD. 20/4/2015 gün, 2015/634 Esas 2015/171 Karar
Sanıkların hangi tarihte kimlerle ne şekilde telefon görüşmesi yaptıklarının,
konuşmaların nasıl yorumlandığının açıklanması, bu konuşmaların gerçekleşen
somut olay ve olgularla, özellikle iddianameye konu edilen ve ele geçirilen
uyuşturucu/uyarıcı maddelerle bağlantılarının gösterilmesi ile Ankara 11. Ağır
Ceza Mahkemesi'nin 2005/189 esas ve 2006/40 karar sayılı kararı ile
haklarındaki mahkûmiyet hükümleri kesinleşen diğer sanıkların eylemlerine
iştirak ettiklerine ilişkin delillerin nelerden ibaret olduğunun ayrı ayrı
tartışılarak değerlendirilmesi, hükme esas alınan ve reddedilenlerin
belirlenmesi, ulaşılan kanıya göre sanıkların sabit kabul edilen fiilleri
açıklanarak bunların nitelendirilmesi,
Sonucuna göre; sanıkların hukuksal durumunun saptanması gerektiği gözetilmeden,
eksik araştırma ile hüküm kurulması,
Yasaya aykırı,…“
****İletişim çözüm tutanaklarının
dosyada bulunması gerekir.
20. CD. 16/4/2015 gün, 2015/184 Esas 2015/142 Karar
Telefon görüşmesi çözüm tutanaklarının dosya içerisine alınması,
"....Sanıklar hakkında hükme esas alınan telefon görüşmelerine ilişkin
çözüm tutanakları dosyada bulunmadığından; sanıklara ait telefon görüşmelerine
ilişkin iletişim tespit tutanaklarının asılları veya onaylı örneklerinin
denetime olanak sağlayacak biçimde getirtilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Yasaya aykırı,..."
**** 20. Ceza Dairesi telefon görüşmelerinin maddi bulgularla desteklenmesi yönünde
karar vermektedir. Usulüne uygun olarak alınmış telefon görüşmeleri esas olarak
zaten maddi bulgudur. Kamu davası açılabilmesi, tutuklama için şüphenin yeterli
olduğu, bir çok somut olayda telefon görüşmeleri dışında “somut delil” bulunmadığı
dikkate alındığında Yargıtay değerlendirmesinin ceza siyasetine ve delil
hukukuna uygun olmadığı kanaatindeyiz. Uygulama suçlara ilişkin delil eşiğinin
uyuşturucu konulu suçlarda Yargıtay kararlarıyla oldukça yüksekten belirlenmesi
anlamına gelir. Katılmamakla birlikte konuyla ilgili Yargıtay kararı aşağıdadır.
20. CD. 21/4/2015 gün, 2015/1350
Esas 2015/193 Karar
“….Sanık ve haklarında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan
kamu davası açılan tanıklar Yusuf Oskan, Ferhat Seydal ve Şefik Türkkanı
üzerinde herhangi bir uyuşturucu ya da uyarıcı madde ele geçirilememesi karşısında;
maddi bulgularla desteklenmeyen telefon
görüşmeleri dışında, sanığın uyuşturucu ya da uyarıcı madde ticareti yapma
suçunu işlediğine ilişkin kuşku sınırlarını aşan yeterli delil bulunmadığı
gözetilmeden, beraati yerine mahkûmiyetine karar verilmesi,
Kanuna aykırı…”
20. CD. 22/4/2015 gün, 2015/830
Esas 2015/232 Karar
“…Kendisinde herhangi bir uyuşturucu ya da uyarıcı madde ele geçirilmeyen
sanığın savunmasının aksine, diğer sanıklarda ele geçirilen uyuşturucu maddelerle
ilgisi bulunduğuna veya diğer sanıkların suçlarına iştirak ettiğine ilişkin
maddi bulgularla desteklenmeyen telefon görüşmeleri dışında, kuşku sınırlarını
aşan yeterli ve kesin delil bulunmadığı gözetilmeden, sanığın beraati yerine
mahkûmiyetine karar verilmesi, Yasaya aykırı,…”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder