13 Haziran 2017 Salı

UYUŞTURUCU MADDE TİCARETİ İLETİŞİM TESPİTİ

Telefon konuşmaları/iletişim tespiti
****Bağlantılı dosyaların getirtilerek dosya arasına konulması, telefon konuşmalarının incelenmesi ve nasıl yorumlanması gerektiği hususlarının açıklanması gerekmektedir.
Telefon görüşme tutanaklarının incelenmesi yorumlanması,
20. CD. 20/4/2015 gün, 2015/634 Esas 2015/171 Karar
Sanıkların hangi tarihte kimlerle ne şekilde telefon görüşmesi yaptıklarının, konuşmaların nasıl yorumlandığının açıklanması, bu konuşmaların gerçekleşen somut olay ve olgularla, özellikle iddianameye konu edilen ve ele geçirilen uyuşturucu/uyarıcı maddelerle bağlantılarının gösterilmesi ile Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2005/189 esas ve 2006/40 karar sayılı kararı ile haklarındaki mahkûmiyet hükümleri kesinleşen diğer sanıkların eylemlerine iştirak ettiklerine ilişkin delillerin nelerden ibaret olduğunun ayrı ayrı tartışılarak değerlendirilmesi, hükme esas alınan ve reddedilenlerin belirlenmesi, ulaşılan kanıya göre sanıkların sabit kabul edilen fiilleri açıklanarak bunların nitelendirilmesi,
Sonucuna göre; sanıkların hukuksal durumunun saptanması gerektiği gözetilmeden, eksik araştırma ile hüküm kurulması,
Yasaya aykırı,…“
****İletişim çözüm tutanaklarının dosyada bulunması gerekir.
20. CD. 16/4/2015 gün, 2015/184 Esas 2015/142 Karar
Telefon görüşmesi çözüm tutanaklarının dosya içerisine alınması,
"....Sanıklar hakkında hükme esas alınan telefon görüşmelerine ilişkin çözüm tutanakları dosyada bulunmadığından; sanıklara ait telefon görüşmelerine ilişkin iletişim tespit tutanaklarının asılları veya onaylı örneklerinin denetime olanak sağlayacak biçimde getirtilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Yasaya aykırı,..."
**** 20. Ceza Dairesi telefon görüşmelerinin maddi bulgularla desteklenmesi yönünde karar vermektedir. Usulüne uygun olarak alınmış telefon görüşmeleri esas olarak zaten maddi bulgudur. Kamu davası açılabilmesi, tutuklama için şüphenin yeterli olduğu, bir çok somut olayda telefon görüşmeleri dışında “somut delil” bulunmadığı dikkate alındığında Yargıtay değerlendirmesinin ceza siyasetine ve delil hukukuna uygun olmadığı kanaatindeyiz. Uygulama suçlara ilişkin delil eşiğinin uyuşturucu konulu suçlarda Yargıtay kararlarıyla oldukça yüksekten belirlenmesi anlamına gelir. Katılmamakla birlikte konuyla ilgili Yargıtay kararı aşağıdadır.
20. CD. 21/4/2015 gün, 2015/1350 Esas 2015/193 Karar
“….Sanık ve haklarında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan kamu davası açılan tanıklar Yusuf Oskan, Ferhat Seydal ve Şefik Türkkanı üzerinde herhangi bir uyuşturucu ya da uyarıcı madde ele geçirilememesi karşısında; maddi bulgularla desteklenmeyen telefon görüşmeleri dışında, sanığın uyuşturucu ya da uyarıcı madde ticareti yapma suçunu işlediğine ilişkin kuşku sınırlarını aşan yeterli delil bulunmadığı gözetilmeden, beraati yerine mahkûmiyetine karar verilmesi,
Kanuna aykırı…”
20. CD. 22/4/2015 gün, 2015/830 Esas 2015/232 Karar

“…Kendisinde herhangi bir uyuşturucu ya da uyarıcı madde ele geçirilmeyen sanığın savunmasının aksine, diğer sanıklarda ele geçirilen uyuşturucu maddelerle ilgisi bulunduğuna veya diğer sanıkların suçlarına iştirak ettiğine ilişkin maddi bulgularla desteklenmeyen telefon görüşmeleri dışında, kuşku sınırlarını aşan yeterli ve kesin delil bulunmadığı gözetilmeden, sanığın beraati yerine mahkûmiyetine karar verilmesi, Yasaya aykırı,…”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

aklımda-

 sın

TIBBİ ETİK