8 Mayıs 2019 Çarşamba

Ahmet Cevdet Paşa Farazi Duruşma Yarışması 2019




Benim için ilginç bir tecrübeydi.

Kalabalık bir jüri heyetinde olacağımı düşünürken üç kişilik jüri heyetinde başkan olmak sorumluluk duygusunu daha da artırmıştı.

Öğrenciler konuya gerçekten çok iyi hazırlanmışlardı.

Pek çoğu konuyu oldukça ayrıntılı bir şekilde işlediler.

Tam bir strateji savaşı olmuştu. İddia takımları savunma takımlarından daha avantajlıydılar. Çünkü bütün ayrıntısıyla verilen olay 20'ye yakın kriminal olay içermekteydi. Kimin hangi suçu işlediğini, hangi sebeplere, hangi delillere dayanarak anlatmak, bu suçun oluşmadığına ilişkin savunma yapmaktan daha kolaydı.

Ancak enteresan bir şekilde ilk aşamada savunma takımları arasında yer alan üniversite öğrencileri doğrudan finale kalan takım oldu. Gerçekten de takım olarak oldukça iyiydiler:

Savunmalar usul ve esas bakımından bölündü. Sözcüleri oldukça karizmatik bir anlatım yaptı. İddia takımı hukuk fakültesi öğrencisi gibi davranmaya devam ederken savunma takımı Amerikan filmlerinde jüriyi ikna etmeye çalışan her konuyu bilen, bütün delilleri değerlendirmiş oldukça iddialı bir hukuk şirketi gibiydiler. Söz alan hiç kimse sırıtmadı. Ses kullanımı oldukça iyiydi. Salonda bulunan herkes bu ezici farklılığı görebiliyordu. İlk tur bittiğinde yarışmanın doğrudan favorisi bu takımdı(Erzincan).

Yarışmanın ikinci aşamasında yarışan takımlar oldukça vasat bir seyir izledi. Olay aynıydı. Ama bu aşamada finale kalan takım gerçekten oldukça tesadüfi bir şekilde belirlendi. Ya da farklı bir bakış açısıyla yalnızca bir tık daha iyiydiler.


Final aşamasında doğrudan finale kalan Erzincan ile ikinci elemede finale kalan takım (Akdeniz) karşı karşıyaydı. Üstüne üstlük bu kez Erzincan iddia kurasını çekmişti. Yani bir Cumhuriyet savcısı gibi iddiada bulunmak, delilleri ve suçları belirlemek bu kez onlara düşmüştü. Eminim diğer jüri üyesi arkadaşlarım da aynı şeyi düşündü: Karşı takımın hiçbir şansı yoktu.

İddialar peşi sıra gelmeye başladığında gerçekten savunma takımının eridiğini hissettik. Suçlamalar peşi sıra, delilli, Yargıtay kararlı arkası arkasına seyretti. Üniversite, takım olarak iyiydi. Her bir öğrencinin katkısı iddia takımını daha da güçlendiriyordu. Öyle bir not almıştım ki karşı takımın ne yapacağını merakla bekliyordum. Karşılamaları mümkün görünmüyordu.

Ama burada farklı birşey oldu. Savunma takımı soğukkanlılığını korudu. Onlar benim gibi not bile alamamışlardır diye düşünürken müthiş bir paylaşımla her bir sanık ve her bir suç açısından savunmalara başladılar.

Savunma hiçbir şeyi kaçırmamıştı. Oluşmayan suçlara ilişkin anlatımları gerçekten çok iyiydi. İddia takımı 1219 sayılı TŞSTİHK ile ilgili bile iddialarda bulunmuştu. Burada karşı takım bu savunmayı nasıl yapacak diye düşünürken tedavi kavramının tanımı üzerinde duruldu ve olayda tedavi anlamına gelen bir eylem bulunmadığı anlatıldı.

İddia takımının görevi kötüye kullanma suçuna ilişkin isnatları ve karşı takımın savunmaları da dinlemeye değerdi.

Sonuçta ayrıntılara boğulan bir takımın isnatlar konusunda temelsiz kalabildiğini, bu durumun da sonucu karşı takımın lehine çevirdiğini gördük.


Kazanan Akdeniz Üniversitesini bir kez daha tebrik ediyorum. Özellikle ilk turda hangi takımın hangi üniversite olduğunu özellikle öğrenmedim. Yarışmada Çukurova Üniversitesi de var zannediyordum. İlk elenen takımlardan birisi de maalesef Selçuk'muş.

Yarışmada jüri dahi birbirine etkide bulunmadı. Hiçbir jüri üyesi diğerinin kaç puan verdiğine bakmadı bile.

Sonuç olarak, yoğun bilgi değil, sistemleşmiş bilgi kazandı. Soğukkanlılık ve sabır kazandı. Takip etme ve dinleme becerisi kazandı. Sorgulama ve cevap verebilme kazandı. Anlatım gücü ve ifade etme yeteneği kazandı.

Son notlar:

Duruşmadan çok münazara şeklinde gerçekleşen bir yarışmaydı.
Kurallar üniversite tarafından belirlenmişti. Bu nedenle pek çok kurala ben de hazırlıksız yakalandım.
Yarışma sonunda kısa da olsa görüş açıklamak istedim. Ama öyle bir zaman aralığı nedense oluşturulmadı.
Doğru ya da yanlışlar değil, ikna etme etme becerisi ve konuya hakimiyet daha çok dikkate değer olan konulardı.
Her takımın ağır hataları oldu.
Ancak öğrencilerden bazıları ortalama bir hukukçunun çok üzerindeydi.







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Arif Nazım - Şehidin Destanı

TIBBİ ETİK