29 Temmuz 2019 Pazartesi

YAYIMLANMAMIŞ YÜKSEK LİSANS TEZİ




Atıf sırasında bugüne kadar hiçbir şekilde intihal yapmadım. Okumadığım şeyi okumuş gibi yazmadım. Çalışma sayısı kitap 40'ı makale 10'u geçti. 


Doçentlik raporlaması yapan akademisyenliği tartışmalı şahıs eleştiri sırasında yayımlanmamış yüksek lisans tezine yapılan atfı eleştirmiş. 
İspatın Türkçe anlamını bilmeyen akademisyen. Bak bu atıf, tezin yayımlanmamış olan nüshasına.... 
Çalışma sırasında yayımlanmış nüshasına değil... İntihal olacak olsa, çalışmacı bunu bir şekilde uydururdu. 
Bir de senin gibi birinin eline düşeceğini bu çalışma hiçbir zaman bilmiyordu zaten...


KİŞİLER ARASINDAKİ GÖRÜŞMELERİN DİNLENMESİ VE KAYDA ALINMASI SUÇU TCK M. 133


KİŞİLER ARASINDAKİ KONUŞMALARIN DİNLENMESİ VE KAYDA ALINMASI SUÇU

6352 sayılı yasa ile değişik MADDE 133.
“(1) Kişiler arasındaki alenî olmayan konuşmaları, taraflardan herhangi birinin rızası olmaksızın bir aletle dinleyen veya bunları bir ses alma cihazı ile kaydeden kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Katıldığı aleni olmayan bir söyleşiyi, diğer konuşanların rızası olmadan ses alma cihazı ile kayda alan kişi, altı aydan iki yıla hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır.
(3)Kişiler arasındaki aleni olmayan konuşmaların kaydedilmesi suretiyle elde edilen verileri hukuka aykırı olarak ifşa eden kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis ve dörtbin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır. İfşa edilen bu verilerin basın ve yayın yoluyla yayımlanması halinde de aynı cezaya hükmolunur.”
I. GENEL OLARAK
Kişiler arasındaki aleni olmayan konuşmalar TCK 133/1 ve aleni olmayan söyleşi ise TCK 133/2'de yer alan suçun maddi konusudur. Suçun konusu "konuşma" değil de "görüntü" ise bu suç değil TCK 134 maddesinde düzenlenmiş olan özel yaşamın gizliliğini ihlâl suçu oluşur.
II. HUKUKİ YARAR
Suçların ortak özelliği kişiler arasında yüz yüze yapılan görüşmelerin gizliliğinin ihlal edilmesidir. Bu nedenle bu suçlarla korunan hukuki yarar, özel yaşamın gizliliği yanında, insanlar arası insanlar arası iletişimin dokunulmazlığı ve doğallığıdır.[1]
III. SUÇUN MADDİ UNSURLARI
a-) Suçun Konusu:
Birinci fıkra açısından kişiler arasındaki aleni olmayan konuşma, ikinci fıkra açısından aleni olmayan söyleşidir. Suçun konusu, görüntünün kayda alınması ise özel hayatın gizliliğini ihlal (TCK m. 134) suçu oluşur.
b-) Suçun faili:
Birinci fıkrada düzenlenen suçun faili, aleni olmayan konuşmanın tarafı olmayan herhangi bir üçüncü kişidir.
İkinci fıkrada belirtilen suçta söyleşiye katılan kişi suçun failidir. Bu madde gereğince söyleşiyi dinleyerek katılan kişi de suçun failidir ve maddenin düzenlenişi itibarıyla özgü suç niteliğindedir.[2]
Üçüncü fıkrada düzenlenen suç açısından herhangi bir özellik bulunmamaktadır. Herhangi bir kişi suçun faili olabilir.
c-) Suçun mağduru:
Suçun mağduru açısından herhangi bir özellik bulunmamaktadır. Herkes suçun mağduru olabilir.
d-) Hareket:
Birinci fıkra açısından; aleni olmayan konuşmanın bir aletle dinlenmesi veya ses alma cihazı ile kaydedilmesi,
İkinci fıkra açısından söyleşinin ses alma kayıt cihazı ile kayda alınması,
Üçüncü fıkra açısından ise kişiler arasında aleni olmayan konuşmaların hukuka aykırı olarak ifşa edilmesidir.
IV. SUÇUN MANEVİ UNSURU
TCK m. 133’te düzenlenen suçlar kasten işlenebilir.
V. HUKUKA AYKIRILIK UNSURU
Kanun hükmünün yerine getirilmesi bu suç bakımından da hukuka aykırılığı ortadan kaldıran nedendir. CMK m. 140 gereğince teknik takip hukuka aykırılığı ortadan kaldırmaktadır.
Telefonla tehdit eden kişinin sesinin kaydedilmesi meşru savunma niteliğinde hukuka aykırılığı ortadan kaldıran nedendir.[3] Ayrıca hukuka uygun olarak yerine getirilen gazetecilik mesleği de hukuka aykırılığı ortadan kaldırır.
Bu suçun faili konuşma tarafları dışında bir üçüncü kişidir. Taraflardan birinin razı olması hukuka uygunluk nedeni değildir. Bütün tarafların razı olması hukuka uygunluk nedeni olabilir.
VI. SUÇUN ÖZEL GÖRÜNÜŞ ŞEKİLLERİ
a-) Teşebbüs:
Hareket suçu niteliğinde olduğundan teşebbüse elverişli değildir. Kaydetme, ifşa, dinleme hazırlık ve icra hareketleri olarak bölünebilmeye elverişli değildir. Esas olarak ortama ses kaydedici alet konulması bağımsız bir başka suç oluşturmuş ise fail ancak örneğin konut dokunulmazlığını ihlal suçundan sorumlu tutulabilir. Ancak eylemi TCK m. 133’te belirtilen suçu oluşturmaz.[4]
b-) İştirak:
Birinci ve ikinci fıkrada düzenlenen suçun özgü suç niteliğinde olması nedeniyle, suçun işlenişine katılan diğer kişiler ancak TCK m. 40 gereğince azmettiren ya da yardım eden olarak cezalandırılabilir.
c-) İçtima:
İçtima açısından özel bir hükme yer verilmemiştir. Öte yandan failin eyleminin aynı zamanda TCK m. 132’de belirtilen haberleşmenin gizliliğini de ihlal etmiş olması halinde fail ancak TCK m. 132’de belirtilen eylemden sorumlu tutulabilir.
Aynı olay içerisinde failin hem dinlemiş hem de kayda almış olması halinde fail hakkında ancak tek suç nedeniyle ceza hükümleri uygulanabilir.
XI- SORUŞTURMA-KOVUŞTURMA-GÖREVLİ MAHKEME, SUÇUN YAPTIRIMI VE DAVA ZAMANAŞIMI
a- Soruşturma Kovuşturma
Suçun soruşturma ve kovuşturması şikayete bağlıdır. Bu nedenle CMK m. 253 gereğince uzlaşma hükümlerinin öncelikle dikkate alınması gerekir.
b- Görevli Mahkeme
Asliye ceza mahkemesidir.
c- Yaptırım
TCK m. 133/1 fıkrasında düzenlenen dinleme ve kaydetme 2 yıldan 5 yıla hapis cezası;
TCK m. 133/2 fıkrasında düzenlenen kaydetme 6 aydan 2 yıla hapis cezası veya adli para cezası,
TCK m. 133/3 fıkrasında düzenlenen ifşa suçu 2 yıldan 5 yıla hapis cezası ve dörtbin güne kadar adli para cezasıdır.
ç- Zamanaşımı
TCK 66/1-e maddesi gereğince zamanaşımı, 8 yıldır.
18 yaşını doldurmamış olan küçükler hakkında zamanaşımı süreleri daha da kısaltılmıştır:
“66.- 2 – Fiili işlediği sırada oniki yaşını doldurmuş olup da onbeş yaşını doldurmamış olanlar hakkında, bu sürelerin yarısının; onbeş yaşını doldurmuş olup da onsekiz yaşını doldurmamış olan kişiler hakkında ise, üçte ikisinin geçmesiyle kamu davası düşer.”
Yani 12-15 yaş grubu açısından zamanaşımı 4, 15-18 yaş grubu açısından dava zamanaşımı, 5 yıl 4 aydır.




[1] Tezcan/Erdem/Önok, s. 626.
[2] Tezcan/Erdem/Önok, s. 628.
[3] Tezcan/Erdem/Önok, s. 630.
[4] Tezcan/Erdem/Önok, s. 631.

28 Temmuz 2019 Pazar

CİNSEL TACİZ VE HUZUR SÜKUN BOZMA İÇTİHATLARI

*Sanığın hattı kullanmadığı savunmasının araştırılması için abonelik sözleşmesinin incelenmesi gerekir. 4.CD. 24/06/2019 gün, 2015/8400 Esas, 2019/11543 Karar,
*İletişim tespitinin mağdur iddialarına uygun olmaması halinde sanığın beraatine karar verilmelidir. 14. CD. 16.5.2013 gün, 2012/6603 Esas 2013/6165 Karar,
*Mağdurenin evinin kapısını açmak için bağırma ve sonrasında cama vurma TCK 123 kapsamında değerlendirilmelidir. 14. CD. 23.05.2013 gün, 2012/4319 Esas 2013/6509 Karar
*Sanığın eyleminin cinsel taciz olması halinde huzur sükun bozma suçu oluşmaz. 14. CD. 27.03.2013 gün, 2012/8698 Esas 2013/3488 Karar,
*Sanığın eyleminin zincirleme cinsel taciz oluşturması halinde huzur sükun bozma suçu oluşmaz. 14 CD. 18.03.2013 gün, 2012/5924 Esas 2013/2848 Karar,
*Katılan tarafından rahatsız edilenin araması ve iddia edilen sözlerle arama süresinin uyumsuzluğu halinde sanığın beraatine karar verilmelidir. 14. CD. 07.11.2012 gün, 2011/9246 Esas 2012/10970 Karar,
*15 yaşını tamamlayan mağdur, vekilin beyanlarından ayrı olarak şikayetten tek başına vazgeçebilir. 14. CD. 28.03.2012 gün, 2011/12668 Esas 2013/3558 Karar
*Cinsel taciz suçu oluştuğu takdirde, huzur-sükun bozma suçundan hüküm kurulamaz. 14. CD. 18.06.2013 gün, 2012/548 Esas 2013/7820 Karar,
*Telefonda sürekli olarak sevdiği yönünde beyanda bulunan sanığın eylemi cinsel taciz suçunu oluşturur. 14. CD. 15.10.2012 gün, 2011/12382 Esas 2012/9976 Karar,
*Mağdur anlatımları, çözümü yapılan mesaj kayıtları ve HTS raporları ile  kişilerin huzur ve sükununu bozma suçu sübuta erebilir.  14. CD. 18.09.2012 gün, 2011/7729 Esas 2012/8610 Karar,
*Sanığın eyleminin cinsel taciz oluşturması halinde huzur sükun bozma suçu oluşmaz. 14. CD. 28.12.2012 gün, 2012/2501 Esas 2012/13888 Karar,
*Sanığın eyleminin cinsel taciz olması halinde ayrıca huzur sükun bozma suçundan hüküm kurulmaz. 14. CD. 28.03.2013 gün, 2011/10578 Esas 2013/3579,
*Sanığın eylemi bütün olarak değerlendirilmelidir. 14. CD. 2.11.2012 gün, 2011/12372 Esas 2012/10707 Karar,
*Zincirleme cinsel taciz suçunun oluşması halinde huzur sükun bozma suçu oluşmaz. 14.CD. 29.11.2012 gün, 2011/13941 Esas 2012/12226 Karar,
*Telefonla sıklıkla arama, açıldığında konuşmadan kapatma halinde huzur sükun bozma suçu oluşur. 14. CD. 9.11.2012 gün, 2011/12473 Esas 2012/11109 Karar,
Sanığın eyleminin cinsel taciz oluşturması halinde huzur sükun bozma suçu oluşmaz. 14. CD. 19.02.2013 gün, 2011/9441 Esas 2013/1561 Karar,
Mağdurenin iftira atması için sebep bulunmaması nedeniyle iddia ettiği sözlerin sübutu ile eylemin cinsel taciz olarak değerlendirilmesi gerekir. 14. CD. 20.09.2012 gün, 2011/9498 Esas 2012/8756 Karar,
*Sanığın adına kayıtlı telefona ait abonelik sözleşmesi aslı ile sanığa ait yazı ve imza örnekleri temin edilerek karşılaştırmadan sonra sanığın durumunun değerlendirilmesi gerekir. 14. CD. 28.02.2013 gün, 2011/9450 Esas 2013/2020 Karar,
*Yalnız ses teşhisinde sanığın sesinin benzediğinin belirtilmesi, kesin teşhis olmaması anlamına gelir. 14. CD. 18.09.2012 gün, 2011/22515 Esas 2012/8552 Karar,
*Sanığın davranışlarının bütün olarak değerlendirilmesi ile kastının cinsel taciz olduğunun belirlenmesi mümkündür. 14. CD. 12.4.2013 gün, 2011/8190 Esas 2013/4400 Karar,
*Sanığın telefonunu başka bir şahsın kullandığı savunması karşısında bu şahsın tanık olarak dinlenmesi gerekir. 14. CD. 30.04.2013 gün, 2012/9712 Esas 2013/5297 Karar,
*Sanık eyleminin bütün olarak zincirleme cinsel taciz olması halinde ayrıca huzur sükun bozma suçundan hüküm kurulamaz. 14. CD. 24.12.2012 gün, 2011/14079 Esas 2012/13550 Karar
*Birden fazla cinsel içerikli mesaj yalnız cinsel taciz suçunu oluşturur. 14. CD. 30.10.2012 gün, 2011/12781 Esas 2012/10367 Karar,
*Müştekiye yönelik cinsel taciz içeren sözler söylenmesi TCK 105/1 maddesi kapsamında değerlendirilmelidir. Bu durumda huzur sükun bozma suçu oluşmaz. 14. CD. 08.11.2012 gün, 2011/12722 Esas 2012/11031 Karar
*Mağdureye sürekli bakan ve takip eden sanığın eylemi huzur ve sükun bozma suçunu oluşturur. 14. CD. 15.11.2012 gün, 2011/12267 Esas 2012/11402 Karar,
*Zincirleme cinsel tacizde TCK 43 maddesinin uygulanmaması halinde aleyhe temyiz bulunmaması durumunda bozma nedeni sayılmaz. 14. CD. 21.01.2013 gün, 2011/17478 Esas 2013/266 Karar,
*Huzur ve sükun bozma suçu bünyesinde teselsülü bulundurur. 14. CD. 03.07.2012 gün, 2011/7407 Esas 2012/7643 Karar,
*Bir olay hakkında beyanda bulunurken başka bir olayın anlatılması halinde iddianame ile o olay hakkında da dava açıldığı anlamına gelmez. 14. CD. 18.09.2012 gün, 2011/7741 Esas 2012/8611 Karar,
*Cinsel içerik taşımayan birden fazla mesaj huzur sükun bozma suçunu oluşturur. 14. CD. 25.04.2012 gün, 2011/3783 Esas 2012/4721 Karar
*Eylemlerin bütün olarak cinsel taciz oluşturması halinde yalnız cinsel taciz suçundan hüküm kurulabilir. 14. CD. 02.04.2012 gün, 2011/8971 Esas 2012/3821 Karar,
*Sanığın kişilik özellikleri ile tutum ve davranışlarına nazaran sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığı değerlendirilebilir. Sanığın eyleminin bütün olarak yalnız cinsel taciz olarak değerlendirilmesi mümkündür. 14. CD. 06.03.2012 gün, 2011/4953 Esas 2012/2635 Karar,
*Yaklaşık 1,5 yıl süre boyunca mağdure balkona çıktığında çakmakla işaret verme, ayrıca kendi elini öptükten sonra el sallama, el kol işaretleri yapma, dışarı çıktığı zamanlarda da takip etme cinsel tacizdir. 14. CD. 08.03.2012 gün, 2011/4053 Esas 2012/2763 Karar,
*Sanık hakkında zincirleme cinsel taciz suçundan kurulan hükümle birlikte huzur sükun bozma suçundan cezalandırma yoluna gidilemez. 14. CD. 18.09.2012 gün, 2011/9843 Esas 2012/8563 Karar,
* Cinsel taciz suçundan mahkumiyet halinde; başkaca bir eylem bulunmaması halinde, huzur sükun bozmaya ilişkin beraat kararı verilmelidir. 14. CD. 06.07.2012 gün, 2011/7180 Esas 2012/7776 Karar,
*Sanık ve mağdur arasında önceye dayanan husumet bulunmaması halinde mağdur beyanına itibar edilir. 14. CD. 31.01.2013 gün, 2012/2730 Esas 2013/913 Karar,
*Birden fazla arama, mesaj gönderme halinde tek huzur sükun bozma suçu oluşur. Zincirleme suç hükümleri uygulanmaz.* 2. CD. 17.01.2013 gün, 2011/21182 Esas 2013/410 Karar,
*HTS raporları ve katılan beyanı ile sübut bulan bir şey söylemeden arama huzur sükun bozma suçunu oluşturur. 2. CD. 05.02.2013 gün, 2011/21554 Esas 2013/1981 Karar,

essential english



4000 Essential English Words


6 parça videodan oluşan güzel bir çalışma. İngilizce çalışmak, kulak dolgunluğu oluşturmak için ideal...



YENİ MAKALE SİTELERİM:



1-) freelancer,



2-) fiverr,



3-) steemit,




23 Temmuz 2019 Salı

TURİZM HUKUKU



Daha önce Turizm Hukuku kapsamında pek çok çalışma yaptım. 

Kıyı Hukuku Uygulamaları, 

Özel Kanunlarda Suçlar, 

Devremülk, 

Çevre Hukuku...

Ancak bu kez doğrudan Turizm Hukuku ile ilgili çalışma yapmak istiyorum. Mevzuat karışık ve çok. Nasıl üstesinden geleceğim planlama aşamasındayım...
Turizm Mevzuatı, kendi bakanlığı sitesinde bile yok. Benim tespit edebildiğim kanun ve yönetmelikler şöyle: 


Turizm hukuku ile ilgili başlıca yönetmelikler ise şunlardır:
1-) Seyahat Acentaları Birliği Yönetmeliği,
2-) Seyahat Acentaları Yönetmeliği,
3-) Turizm İşletmelerinin Bakanlıkta Birbirleriyle ve Müşterileriyle İlişkileri Hakkında Yönetmelik,
4-) Turizm Amaçlı Sportif Faaliyet Yönetmeliği,
5-) Paket Tur Sözleşmeleri Yönetmeliği,
6-) Mesafeli Sözleşmeler Yönetmeliği,
7-) Tüketici Sözleşmelerindeki Haksız Şartlar Hakkında Yönetmelik,
8-) Turist Rehberliği Meslek Yönetmeliği,
9-) Karayolu Taşıma Yönetmeliği,
10-) Hac ve Umre Seyahatleri ile İlgili İşlerin Diyanet İşleri Başkanlığınca Yürütülmesine Dair Yönetmelik,
11-) Deniz Turizmi Yönetmeliği,
12-) Yerli ve Yabancı Avcıların Av Turizmi Kapsamında Avlanmalarına İlişkin Yönetmelik,
13-) Turizm Tesislerinin Belgelendirilmesine ve Niteliklerine İlişkin Yönetmelik,
14-) Turizm Yatırım, İşletme ve Kuruluşlarının Denetimi Hakkında Yönetmelik,
15-) Kaplıcalar Yönetmeliği,
16-) Fiyat Etiketi Yönetmeliği,
17-) Tüketici Sözleşmelerindeki Haksız Şartlar Hakkında Yönetmelik,
18-) Av Turizmi Kapsamında Avlanmalara İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik.
Turizm Hukuku ile ilgili önemli kanunlar şunlardır:
1-) Seyahat Acentaları ve Seyahat Acentaları Birliği Kanunu,
2-) Turizmi Teşvik Kanunu,
3-) Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun,
4-) İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatı Hakkında Kanun,
5-) Karayolu Taşıma Kanunu,
6-) Yabancıların Çalışma İzinleri Hakkında Kanun,
7-) Pasaport Kanunu,
8-) Kıyı Kanunu,
9-) Kültür Yatırımları ve Girişimlerini Teşvik Kanunu,
10-) Turist Rehberliği Meslek Kanunu,
11-) Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun,
12-) Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu,
13-) Çevre Kanunu,
14-) Milli Parklar Kanunu,
15-) Orman Kanunu,
16-) Dünya Kültürel ve Doğal Mirasının Korunmasına Dair Sözleşmeye Türkiye Cumhuriyetinin Katılmasının Uygun Bulunduğu Hakkında Kanun,
17-) Arkeolojik Mirasın Korunmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi’nin Onaylanmasının Uygun Bulunması Hakkında Kanun,
18-) Avrupa Mimari Mirasının Korunması Sözleşmesinin Onaylanmasının Uygun Bulunması Hakkında Kanun,
19-) Somut olmayan Kültürel Mirasın Korunması Sözleşmesinin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun.

22 Temmuz 2019 Pazartesi

METİL ALKOL ZEHİRLENMELERİNİN NEDENİ



Hukuka aykırı delil nedeniyle arama yapmanın güçleşmesi ve özellikle istinaf incelemesinde sıklıkla beraat kararı verilmesi...

16 Temmuz 2019 Salı

SARKINTILIK NİTELİĞİNDEKİ SÖZ VE DAVRANIŞLAR


14.CD. 19/06/2019 gün, 2019/2291 Esas, 2019/10136 Karar
*…Oluşa uygun kabule göre sanığın, değişik zamanlarda gerçekleştirdiği mağdurenin arkasından sarılıp  boynunu öpmek, dudağından öpmeye çalışmak, kolundan tutup banyoya  çekmek şeklindeki eylemlerinin kısa süreli, ani ve kesintili şekilde gerçekleşip, süreklilik arz etmemesi nedeniyle sarkıntılık düzeyinde kaldığının anlaşılması karşısında,…”
14.CD. 18/06/2019 gün, 2015/6137 Esas, 2019/10048 Karar
“…sanığın mağdurenin kolundan iki eliyle tutarak benimle seks yapacaksın şeklindeki  ani ve kesintili şekilde gerçekleşip, süreklilik arz etmemesi nedeniyle sarkıntılık düzeyinde kaldığının anlaşılması karşısında,…”
14.CD. 06/05/2019 gün, 2018/1359 Esas, 2019/9440 Karar
“…Oluşa ve kabule göre sanığın, katılanın yanaklarını iki eliyle kavrayarak dudağını öpmesi şeklindeki  eyleminin ani, kısa süreli ve kesintili olması gözetilerek sarkıntılık düzeyinde kalan basit cinsel saldırı suçunu oluşturduğu,…”
14.CD. 15/04/2019 gün, 2016/3945 Esas, 2019/9092 Karar
“…suça sürüklenen çocuğun olay günü mağdureyle tokalaştığı sırada çekerek bacağına dokunması şeklindeki eyleminin ani ve kesintili şekilde gerçekleşip, süreklilik arz etmemesi nedeniyle sarkıntılık düzeyinde kaldığının anlaşılması karşısında,…”
14.CD. 15/04/2019 gün, 2016/1585 Esas, 2019/9088 Karar
“…sanığın olay gecesi otobüste seyir halinde olduğu sırada ön koltukta yolculuk yapan mağdurenin bacağına kısa aralıklarla iki kez dokunması şeklindeki eyleminin ani ve kesintili şekilde gerçekleşip, süreklilik arz etmemesi nedeniyle sarkıntılık düzeyinde kaldığının anlaşılması karşısında,…”
14.CD. 11/04/2019 gün, 2015/10083 Esas, 2019/9051 Karar
“…Olay günü sanığın yolda yürümekte olan mağdureye arkadan yaklaşarak kalçasına dokunduğu tüm dosya içeriğinden anlaşılmakla, eyleminin ani ve kesintili şekilde gerçekleşip, süreklilik arz etmemesi nedeniyle sarkıntılık düzeyinde kaldığı gözetilerek…”
14.CD. 04/04/2019 gün, 2015/9467 Esas, 2019/8798 Karar
“…Sanığın, katılana  "sen burada bunalırsın, dışarı çık, hava al, seni istediğin yere götüreyim, çok tatlısın, nereye gitmek istersin"  diyerek, saçlarını ve yüzünü eliyle okşnma şeklindeki ani, kesintili ve süreklilik arz etmeyecek şekilde gerçekleştirdiği eyleminin sarkıntılık düzeyinde kalan  basit cinsel saldırı suçunu oluşturduğu….”
14.CD. 03/04/2019 gün, 2015/9211 Esas, 2019/8734 Karar
“…Katılanın aşamalardaki  beyanları, savunma  ile tüm dosya içeriği nazara alındığında olay günü sanığın, dolmuşta önündeki koltukta yolculuk eden katılanın kalçasına dokunma şeklindeki eyleminin ani ve kesintili şekilde gerçekleşip, süreklilik arz etmemesi nedeniyle sarkıntılık düzeyinde kaldığının anlaşılması karşısında,…”
14.CD. 02/04/2019 gün, 2016/3931 Esas, 2019/8698 Karar
“…Sanığın katılanın  elini tutması ve kıyafetinden elini sokarak göğsüne dokunmaya çalışması şeklindeki ani, kesintili ve süreklilik arz etmeyecek şekilde gerçekleştirdiği eylemlerinin sarkıntılık düzeyinde kaldığının anlaşılması karşısında,…”
14.CD. 02/04/2019 gün, 2016/3379 Esas, 2019/8697 Karar
“…Olay günü sanığın uyumakta olan mağdurenin sırtını ve kalçasını okşaması şeklindeki eyleminin ani ve kesintili şekilde gerçekleşip, süreklilik arz etmemesi nedeniyle sarkıntılık düzeyinde kaldığı gözetilerek…”
14.CD. 28/03/2019 gün, 2015/9465 Esas, 2019/8597 Karar
“…Sanığın, merdivenden çıkan katılanın sol bacağının üst baldırına dokunma şeklindeki ani, kesintili ve kısa süreli gerçekleştirdiği eyleminin sarkıntılık düzeyinde kalan  basit cinsel saldırı suçunu oluşturduğu da gözetilerek,…”
14.CD. 26/03/2019 gün, 2015/9375 Esas, 2019/8501 Karar
“…Sanığın, mağdurenin kalçasına dokunma şeklindeki eyleminin ani ve kesintili şekilde gerçekleşip süreklilik arz etmemesi nedeniyle sarkıntılık düzeyinde kaldığı gözetilerek…”
14.CD. 19/03/2019 gün, 2015/9782 Esas, 2019/8356 Karar
“…Suç tarihinden önce yirmi bir yaşındaki  katılanı iş ortamından tanıyan sanığın, olay günü alacak tahsili için gittiği iş yerinde çalışan katılanın masasından kalktığı sırada yanına gelip aniden saçından tutarak öpmesi şeklindeki devamlılık arz etmeyen, ani ve hareketler yönünden kesiklik gösteren eyleminin sarkıntılık düzeyinde kaldığı  gözetilerek…”
14.CD. 07/02/2019 gün, 2015/4190 Esas, 2019/843 Karar
“…Olay günü sanığın dolmuşta yanına oturan mağdurenin bacağını okşadığı tüm dosya içeriğinden anlaşılmakla; eyleminin ani ve kesintili şekilde gerçekleşip, süreklilik arz etmemesi nedeniyle sarkıntılık düzeyinde kaldığı gözetilerek,…”
14.CD. 07/02/2019 gün, 2017/9841 Esas, 2019/7984 Karar
“…    Oluşa uygun kabule göre, olay günü sanığın caddede yürümekte olan yirmi beş yaşındaki katılanı görünce yanına yaklaşıp kalçasına dokunması şeklinde gerçekleşen ve ani hareketle yapılıp süreklilik arz etmemesi nedeniyle sarkıntılık düzeyinde kalan eyleminin…”
14.CD. 06/03/2019 gün, 2015/7568 Esas, 2019/7889 Karar
“…Mağdure beyanı, savunma ile tüm dosya içeriğinden, sanığın bir eliyle mağdurenin ağzını kapatıp diğer  eliyle kalçasını okşaması şeklindeki eyleminin ani ve kesintili şekilde gerçekleşip, süreklilik arz etmemesi nedeniyle sarkıntılık düzeyinde kaldığının anlaşılması karşısında,…”
14.CD. 06/03/2019 gün, 2016/635 Esas, 2019/7882 Karar
“…sanığın "canım" diyerek müştekinin elini tutması şeklindeki eyleminin ani ve kesintili şekilde gerçekleşip, süreklilik arz etmemesi nedeniyle sarkıntılık düzeyinde kaldığının anlaşılması karşısında,…”

BONOLARA KARŞI ÖDEME İDDİASINDA TİCARİ DEFTERLERİN İNCELENMESİ MÜMKÜN DEĞİLDİR.

Somut olayda takip dayanağı olan bonolar yasal unsurları içeren kambiyo senedi vasfında olup, borçluların ödemeye ilişkin olarak sundukları belgeler İİK'nun 169/a maddesinde sayılan belgelerden değildir. O halde mahkemece, borçluların usulünce ispat edilemeyen borca itirazlarının reddine karar verilmesi gerekirken, dar yetkili icra mahkemesinde tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılarak yazılı şekilde sonuca gidilmesi isabetsizdir. 12.HD.  2012/12598 Esas, 2012/30935 Karar, 

ÖDEMENİN, BORÇ NEDENİYLE YAPILDIĞININ AÇIK ATIFLA ANLAŞILMASI GEREKİR.

12.HD'nin, yerleşik içtihatlarına göre, sunulan ödeme belgesinin takip konusu borçla ilgili olarak verildiğinin kabul edilebilmesi için, belgede, takip dayanağına açıkça atıf yapılması zorunludur. 12.HD. 21/11/2018 gün,  2017/8746 Esas, 2018/11938 Karar, 

İCRA MAHKEMELERİNDE YEMİN TEKLİF EDİLEMEZ

İcra mahkemeleri, genel olarak icra ve iflas takibi sırasında doğan uyuşmazlıkları sınırlı ve biçimsel olarak incelemeye ve karara bağlamaya yetkili olup, genel mahkemeler gibi geniş yetkili değildir. Bu mahkemelerde kural olarak tanık dinlenmez, yemin teklif edilemez, bilirkişi incelemesine başvurulamaz. İİK.nun 169/a-l. maddesi gereğince, borcun bulunmadığı veya itfa yahut imhal edildiği resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlandığı takdirde mahkemece borçlunun borca itirazı kabul edilir (12.HD. 29/09/2015 gün, 2015/10883 Esas, 2015/22374 Karar). 

7 Temmuz 2019 Pazar

İyi bir lise eğitimi



Liselere giriş sınavı neden önemli?


1-) İyi bir üniversite için şart. 

2-) İyi bir arkadaş çevresi için şart. Okullar bitiyor ve yıllar sonra o arkadaşlarınızla bir araya geliyorsunuz. Görüyorsunuz ki çoğu zaman lisedeyken neyse 50 yaşına gelince de o...

3-) İyi öğretmenler için şart. Öğretmen öğrenciye öğrenci öğretmene saygılı. Sınıfta hakaret eden, uyuyan, konuyu bilmediği için geveleyen öğretmenler yok. Takıntılılar yok... Diğerlerinde var demiyorum. Ama iyi liselerde ya hiç yok ya da çok az. İyi öğretmenler idealist. Toplam faydaya verilen değer daha fazla.

4-) İyi liselerde kriminal olaylar daha az veya hiç yok...

5-) Öğrenci ve öğretmenlerde empati yeteneği daha fazla ve daha fazla hoşgörü var...

6-) Maddi kaygılar daha çok ikinci planda...

7-) Sorunlu öğrenci daha az. Çoğunluk gelecek bilincine sahip...

8-) Rol model daha fazla ve bu rol modeller sorunlu değil...





als, ob, wenn, wann




Almanca dil bilgisi konuları. Bu konuyu en iyi hangisi anlatıyor diye bakıyorum. Learn german with jenny zannediyorum en iyisi bu. 

Als, geçmiş zamanda ve yalnız bir kez gerçekleşen olaylarda, 


Wenn, geçmiş-gelecek ve şimdiki zamanda tekrarlanan olaylarda ve koşul cümlelerinde, 


Wann, soru cümlelerinde ve özel olarak belli bir zamanda gerçekleşen olaylarda, 

Ob ise whether anlamındaki cümle, öylesi mi yoksa böylesi mi iyi derken kullanılan bir cümle...






5 Temmuz 2019 Cuma

DAVA DİLEKÇELERİNDE HATALAR



Sayılabilmesi, sınırlanabilmesi mümkün olmayan hatalardır. Başlıcaları şöyle sınırlanabilir: 

1-) Devrik cümlelerle olayın anlatılması, 
2-) Olayın kronolojik sırasının karıştırılması, 
3-) Türkçe'de kullanılmayan, az kullanılan ya da yabancı terminolojinin tercih edilmesi, 
4-) Aynı anlama gelen sözcüklerin peşi sıra ya da aynı cümlede tekrar tekrar yazılması, 
5-) Büyük harf kullanımı. Dikkat çekmek adına göz yorulmasına neden olunması (Bu konuda internette yaygın olarak bulunan büyük harf kullanımına ilişkin değerlendirmeler dikkate alınmalı), 
6-) Çelişen, çatışan hakların bir arada ileri sürülmesi, 
7-) Doğruluğu sınanabilen, kolay belirlenen hususlarda yalan, yanlış bilgiler verilmesi, 
8-) Okunmadığı düşüncesiyle aynı iddiayı tekrar tekrar yazmak, 
9-) Uzun cümleler kullanmak, 
10) Dilekçeyi gereksiz hukuki detaylarla boğmak, 
11-) Emsal kararları bütün olarak dilekçede göstermek. 


Arif Nazım - Şehidin Destanı

TIBBİ ETİK