KİŞİLER ARASINDAKİ KONUŞMALARIN
DİNLENMESİ VE KAYDA ALINMASI SUÇU
6352 sayılı yasa ile değişik MADDE 133.
“(1) Kişiler arasındaki alenî olmayan konuşmaları, taraflardan herhangi
birinin rızası olmaksızın bir aletle dinleyen veya bunları bir ses alma cihazı
ile kaydeden kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Katıldığı aleni olmayan bir söyleşiyi, diğer konuşanların rızası
olmadan ses alma cihazı ile kayda alan kişi, altı aydan iki yıla hapis veya
adlî para cezası ile cezalandırılır.
(3)Kişiler arasındaki aleni olmayan konuşmaların kaydedilmesi suretiyle
elde edilen verileri hukuka aykırı olarak ifşa eden kişi, iki yıldan beş yıla
kadar hapis ve dörtbin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır. İfşa
edilen bu verilerin basın ve yayın yoluyla yayımlanması halinde de aynı cezaya
hükmolunur.”
I. GENEL
OLARAK
Kişiler arasındaki aleni olmayan konuşmalar TCK 133/1 ve aleni olmayan
söyleşi ise TCK 133/2'de yer alan suçun maddi konusudur. Suçun konusu
"konuşma" değil de "görüntü" ise bu suç değil TCK 134
maddesinde düzenlenmiş olan özel yaşamın gizliliğini ihlâl suçu oluşur.
II. HUKUKİ YARAR
Suçların ortak özelliği kişiler arasında yüz yüze yapılan görüşmelerin
gizliliğinin ihlal edilmesidir. Bu nedenle bu suçlarla korunan hukuki yarar,
özel yaşamın gizliliği yanında, insanlar arası insanlar arası iletişimin
dokunulmazlığı ve doğallığıdır.[1]
III. SUÇUN MADDİ UNSURLARI
a-) Suçun Konusu:
Birinci fıkra açısından kişiler arasındaki aleni olmayan konuşma, ikinci
fıkra açısından aleni olmayan söyleşidir. Suçun konusu, görüntünün kayda
alınması ise özel hayatın gizliliğini ihlal (TCK m. 134) suçu oluşur.
b-) Suçun faili:
Birinci fıkrada düzenlenen suçun faili, aleni olmayan konuşmanın tarafı
olmayan herhangi bir üçüncü kişidir.
İkinci fıkrada belirtilen suçta söyleşiye katılan kişi suçun failidir. Bu
madde gereğince söyleşiyi dinleyerek katılan kişi de suçun failidir ve maddenin
düzenlenişi itibarıyla özgü suç niteliğindedir.[2]
Üçüncü fıkrada düzenlenen suç açısından herhangi bir özellik
bulunmamaktadır. Herhangi bir kişi suçun faili olabilir.
c-) Suçun mağduru:
Suçun mağduru açısından herhangi bir özellik bulunmamaktadır. Herkes suçun
mağduru olabilir.
d-) Hareket:
Birinci fıkra açısından; aleni olmayan konuşmanın bir aletle dinlenmesi
veya ses alma cihazı ile kaydedilmesi,
İkinci fıkra açısından söyleşinin ses alma kayıt cihazı ile kayda alınması,
Üçüncü fıkra açısından ise kişiler arasında aleni olmayan konuşmaların
hukuka aykırı olarak ifşa edilmesidir.
IV. SUÇUN MANEVİ UNSURU
TCK m. 133’te düzenlenen suçlar kasten işlenebilir.
V. HUKUKA AYKIRILIK UNSURU
Kanun hükmünün yerine getirilmesi bu suç bakımından da hukuka aykırılığı
ortadan kaldıran nedendir. CMK m. 140 gereğince teknik takip hukuka aykırılığı
ortadan kaldırmaktadır.
Telefonla tehdit eden kişinin sesinin kaydedilmesi meşru savunma
niteliğinde hukuka aykırılığı ortadan kaldıran nedendir.[3]
Ayrıca hukuka uygun olarak yerine getirilen gazetecilik mesleği de hukuka
aykırılığı ortadan kaldırır.
Bu suçun faili konuşma tarafları dışında bir üçüncü
kişidir. Taraflardan birinin razı olması hukuka uygunluk nedeni değildir. Bütün
tarafların razı olması hukuka uygunluk nedeni olabilir.
VI. SUÇUN
ÖZEL GÖRÜNÜŞ ŞEKİLLERİ
a-)
Teşebbüs:
Hareket suçu niteliğinde olduğundan teşebbüse elverişli
değildir. Kaydetme, ifşa, dinleme hazırlık ve icra hareketleri olarak
bölünebilmeye elverişli değildir. Esas olarak ortama ses kaydedici alet
konulması bağımsız bir başka suç oluşturmuş ise fail ancak örneğin konut
dokunulmazlığını ihlal suçundan sorumlu tutulabilir. Ancak eylemi TCK m. 133’te
belirtilen suçu oluşturmaz.[4]
b-) İştirak:
Birinci ve ikinci fıkrada düzenlenen suçun özgü suç niteliğinde
olması nedeniyle, suçun işlenişine katılan diğer kişiler ancak TCK m. 40
gereğince azmettiren ya da yardım eden olarak cezalandırılabilir.
c-) İçtima:
İçtima açısından özel bir hükme yer verilmemiştir. Öte
yandan failin eyleminin aynı zamanda TCK m. 132’de belirtilen haberleşmenin
gizliliğini de ihlal etmiş olması halinde fail ancak TCK m. 132’de belirtilen
eylemden sorumlu tutulabilir.
Aynı olay içerisinde failin hem dinlemiş hem de kayda
almış olması halinde fail hakkında ancak tek suç nedeniyle ceza hükümleri
uygulanabilir.
XI- SORUŞTURMA-KOVUŞTURMA-GÖREVLİ MAHKEME, SUÇUN
YAPTIRIMI VE DAVA ZAMANAŞIMI
a-
Soruşturma Kovuşturma
Suçun soruşturma ve kovuşturması şikayete bağlıdır.
Bu nedenle CMK m. 253 gereğince uzlaşma hükümlerinin öncelikle dikkate alınması
gerekir.
b-
Görevli Mahkeme
Asliye ceza mahkemesidir.
c- Yaptırım
TCK m.
133/1 fıkrasında düzenlenen dinleme ve kaydetme 2 yıldan 5 yıla hapis cezası;
TCK m.
133/2 fıkrasında düzenlenen kaydetme 6 aydan 2 yıla hapis cezası veya adli para
cezası,
TCK m.
133/3 fıkrasında düzenlenen ifşa suçu 2 yıldan 5 yıla hapis cezası ve dörtbin
güne kadar adli para cezasıdır.
ç- Zamanaşımı
TCK
66/1-e maddesi gereğince zamanaşımı, 8 yıldır.
18 yaşını doldurmamış olan küçükler hakkında zamanaşımı
süreleri daha da kısaltılmıştır:
“66.- 2 – Fiili işlediği sırada oniki yaşını doldurmuş
olup da onbeş yaşını doldurmamış olanlar hakkında, bu sürelerin yarısının;
onbeş yaşını doldurmuş olup da onsekiz yaşını doldurmamış olan kişiler hakkında
ise, üçte ikisinin geçmesiyle kamu davası düşer.”
Yani 12-15 yaş grubu açısından zamanaşımı 4, 15-18 yaş
grubu açısından dava zamanaşımı, 5 yıl 4 aydır.
[1]
Tezcan/Erdem/Önok, s. 626.
[2]
Tezcan/Erdem/Önok, s. 628.
[3]
Tezcan/Erdem/Önok, s. 630.
[4]
Tezcan/Erdem/Önok, s. 631.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder