29 Temmuz 2019 Pazartesi

KİŞİLER ARASINDAKİ GÖRÜŞMELERİN DİNLENMESİ VE KAYDA ALINMASI SUÇU TCK M. 133


KİŞİLER ARASINDAKİ KONUŞMALARIN DİNLENMESİ VE KAYDA ALINMASI SUÇU

6352 sayılı yasa ile değişik MADDE 133.
“(1) Kişiler arasındaki alenî olmayan konuşmaları, taraflardan herhangi birinin rızası olmaksızın bir aletle dinleyen veya bunları bir ses alma cihazı ile kaydeden kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Katıldığı aleni olmayan bir söyleşiyi, diğer konuşanların rızası olmadan ses alma cihazı ile kayda alan kişi, altı aydan iki yıla hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır.
(3)Kişiler arasındaki aleni olmayan konuşmaların kaydedilmesi suretiyle elde edilen verileri hukuka aykırı olarak ifşa eden kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis ve dörtbin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır. İfşa edilen bu verilerin basın ve yayın yoluyla yayımlanması halinde de aynı cezaya hükmolunur.”
I. GENEL OLARAK
Kişiler arasındaki aleni olmayan konuşmalar TCK 133/1 ve aleni olmayan söyleşi ise TCK 133/2'de yer alan suçun maddi konusudur. Suçun konusu "konuşma" değil de "görüntü" ise bu suç değil TCK 134 maddesinde düzenlenmiş olan özel yaşamın gizliliğini ihlâl suçu oluşur.
II. HUKUKİ YARAR
Suçların ortak özelliği kişiler arasında yüz yüze yapılan görüşmelerin gizliliğinin ihlal edilmesidir. Bu nedenle bu suçlarla korunan hukuki yarar, özel yaşamın gizliliği yanında, insanlar arası insanlar arası iletişimin dokunulmazlığı ve doğallığıdır.[1]
III. SUÇUN MADDİ UNSURLARI
a-) Suçun Konusu:
Birinci fıkra açısından kişiler arasındaki aleni olmayan konuşma, ikinci fıkra açısından aleni olmayan söyleşidir. Suçun konusu, görüntünün kayda alınması ise özel hayatın gizliliğini ihlal (TCK m. 134) suçu oluşur.
b-) Suçun faili:
Birinci fıkrada düzenlenen suçun faili, aleni olmayan konuşmanın tarafı olmayan herhangi bir üçüncü kişidir.
İkinci fıkrada belirtilen suçta söyleşiye katılan kişi suçun failidir. Bu madde gereğince söyleşiyi dinleyerek katılan kişi de suçun failidir ve maddenin düzenlenişi itibarıyla özgü suç niteliğindedir.[2]
Üçüncü fıkrada düzenlenen suç açısından herhangi bir özellik bulunmamaktadır. Herhangi bir kişi suçun faili olabilir.
c-) Suçun mağduru:
Suçun mağduru açısından herhangi bir özellik bulunmamaktadır. Herkes suçun mağduru olabilir.
d-) Hareket:
Birinci fıkra açısından; aleni olmayan konuşmanın bir aletle dinlenmesi veya ses alma cihazı ile kaydedilmesi,
İkinci fıkra açısından söyleşinin ses alma kayıt cihazı ile kayda alınması,
Üçüncü fıkra açısından ise kişiler arasında aleni olmayan konuşmaların hukuka aykırı olarak ifşa edilmesidir.
IV. SUÇUN MANEVİ UNSURU
TCK m. 133’te düzenlenen suçlar kasten işlenebilir.
V. HUKUKA AYKIRILIK UNSURU
Kanun hükmünün yerine getirilmesi bu suç bakımından da hukuka aykırılığı ortadan kaldıran nedendir. CMK m. 140 gereğince teknik takip hukuka aykırılığı ortadan kaldırmaktadır.
Telefonla tehdit eden kişinin sesinin kaydedilmesi meşru savunma niteliğinde hukuka aykırılığı ortadan kaldıran nedendir.[3] Ayrıca hukuka uygun olarak yerine getirilen gazetecilik mesleği de hukuka aykırılığı ortadan kaldırır.
Bu suçun faili konuşma tarafları dışında bir üçüncü kişidir. Taraflardan birinin razı olması hukuka uygunluk nedeni değildir. Bütün tarafların razı olması hukuka uygunluk nedeni olabilir.
VI. SUÇUN ÖZEL GÖRÜNÜŞ ŞEKİLLERİ
a-) Teşebbüs:
Hareket suçu niteliğinde olduğundan teşebbüse elverişli değildir. Kaydetme, ifşa, dinleme hazırlık ve icra hareketleri olarak bölünebilmeye elverişli değildir. Esas olarak ortama ses kaydedici alet konulması bağımsız bir başka suç oluşturmuş ise fail ancak örneğin konut dokunulmazlığını ihlal suçundan sorumlu tutulabilir. Ancak eylemi TCK m. 133’te belirtilen suçu oluşturmaz.[4]
b-) İştirak:
Birinci ve ikinci fıkrada düzenlenen suçun özgü suç niteliğinde olması nedeniyle, suçun işlenişine katılan diğer kişiler ancak TCK m. 40 gereğince azmettiren ya da yardım eden olarak cezalandırılabilir.
c-) İçtima:
İçtima açısından özel bir hükme yer verilmemiştir. Öte yandan failin eyleminin aynı zamanda TCK m. 132’de belirtilen haberleşmenin gizliliğini de ihlal etmiş olması halinde fail ancak TCK m. 132’de belirtilen eylemden sorumlu tutulabilir.
Aynı olay içerisinde failin hem dinlemiş hem de kayda almış olması halinde fail hakkında ancak tek suç nedeniyle ceza hükümleri uygulanabilir.
XI- SORUŞTURMA-KOVUŞTURMA-GÖREVLİ MAHKEME, SUÇUN YAPTIRIMI VE DAVA ZAMANAŞIMI
a- Soruşturma Kovuşturma
Suçun soruşturma ve kovuşturması şikayete bağlıdır. Bu nedenle CMK m. 253 gereğince uzlaşma hükümlerinin öncelikle dikkate alınması gerekir.
b- Görevli Mahkeme
Asliye ceza mahkemesidir.
c- Yaptırım
TCK m. 133/1 fıkrasında düzenlenen dinleme ve kaydetme 2 yıldan 5 yıla hapis cezası;
TCK m. 133/2 fıkrasında düzenlenen kaydetme 6 aydan 2 yıla hapis cezası veya adli para cezası,
TCK m. 133/3 fıkrasında düzenlenen ifşa suçu 2 yıldan 5 yıla hapis cezası ve dörtbin güne kadar adli para cezasıdır.
ç- Zamanaşımı
TCK 66/1-e maddesi gereğince zamanaşımı, 8 yıldır.
18 yaşını doldurmamış olan küçükler hakkında zamanaşımı süreleri daha da kısaltılmıştır:
“66.- 2 – Fiili işlediği sırada oniki yaşını doldurmuş olup da onbeş yaşını doldurmamış olanlar hakkında, bu sürelerin yarısının; onbeş yaşını doldurmuş olup da onsekiz yaşını doldurmamış olan kişiler hakkında ise, üçte ikisinin geçmesiyle kamu davası düşer.”
Yani 12-15 yaş grubu açısından zamanaşımı 4, 15-18 yaş grubu açısından dava zamanaşımı, 5 yıl 4 aydır.




[1] Tezcan/Erdem/Önok, s. 626.
[2] Tezcan/Erdem/Önok, s. 628.
[3] Tezcan/Erdem/Önok, s. 630.
[4] Tezcan/Erdem/Önok, s. 631.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

aklımda-

 sın

TIBBİ ETİK