Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun
6563 sayılı kanunun amacı elektronik ticarete ilişkin esas ve
usulleri düzenlemektir. Özellikle ticari iletişim, hizmet sağlayıcı ve aracıların sorumlulukları,
elektronik iletişim araçlarıyla yapılan sözleşmeler ile elektronik ticarete
ilişkin bilgi verme yükümlülükleri ve yatırımlar kanunun kapsamındadır.
Elektronik ticaret,
fiziki olarak karşı karşıya gelmeksizin, elektronik ortamda gerçekleştirilen
çevrim içi iktisadi ve ticari her türlü faaliyettir. Buna göre, online şekilde,
telefon ya da bilgisayar üzerinden gerçekleştirilen mal ve hizmet alım
satımları elektronik ticarettir. Gerçek kişilerin, otel için yapmış oldukları
rezervasyon ve alımlar dahil olmak üzere, yolculuk masrafları, yiyecek-içecek
siparişleri elektronik ticaretle gerçekleşmektedir.
Ticari iletişim, mesleki
ve ticari faaliyet kapsamında kazanç sağlamaya yönelik elektronik ticarete
ilişkin her türlü iletişimdir.
Ticari elektronik ileti, telefon, çağrı merkezleri, faks, otomatik arama makineleri, akıllı ses kaydedici sistemler,
elektronik posta, kısa mesaj hizmeti gibi vasıtalar kullanılarak elektronik ortamda gerçekleştirilen ve ticari amaçlarla gönderilen veri, ses ve görüntü içerikli iletilerdir.
Hizmet
sağlayıcı, elektronik ticaret faaliyetinde bulunan gerçek veya tüzel kişiler; başkalarına
ait iktisadi ve ticari faaliyetlerin yapılmasına elektronik ticaret ortamını
sağlayan gerçek ve tüzel kişiler ise aracı hizmet sağlayıcılarıdır.
Kanunun 3’üncü
maddesi müşterilere bilgi verme yükümlülüğünü getirmiştir. Buna göre
sözleşmenin yapılmasından önce;
i-) Alıcıların
kolayca ulaşabileceği şekilde ve güncel tanıtıcı bilgiler,
ii-)
Sözleşmenin kurulabilmesi için teknik adımlar,
iii-)
Sözleşmenin hizmet sağlayıcı tarafından saklanıp saklanmayacağı ve bu
sözleşmeye erişimin mümkün olup olmayacağı ve ne kadar süreyle ulaşılabileceği,
iv-) Veri
girişindeki hataların açık ve anlaşılır şekilde belirlenmesine ve
düzeltilmesine ilişkin teknik araçlara ilişkin bilgiler,
v-) Varsa
gizlilik kuralları ve alternatif uyuşmazlık çözüm yolları.
Ayrıca hizmet
sağlayıcı meslek odası varsa mesleki davranış kuralları ile bunlara nasıl
ulaşılabileceği hususunu da belirtir.
O halde,
internet üzerinden gerçekleşecek alış-verişlerde asgari kuralların bunlar
olduğunu söylemek mümkündür. Öte yandan Kanunun 3’üncü maddesinin 3’üncü
fıkrasına göre, tarafların tüketici olmaması halinde belirtilen düzenlemelerin
aksini kararlaştırması da mümkündür. Kanun tüketici tanımını yapmadığına göre
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun m. 3/1’de yer alan, “Ticari
veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi” tanımı
dikkate alınmalıdır. Kanundaki yükümlülüklere uymama halinde aynı kanunun 12’nci
maddesi gereğince 1000 TL’den 5.000 TL’ye kadar idari para cezası
uygulanacaktır. Cezayı verme yetkisi Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ile bakanlığın
müdürlüklerine aittir.
Kanun,
tüketici lehine bilgilendirme yükümlülüğü öngörmüş ancak hükmün uygulanması 3’üncü
maddenin son fıkrası gereği imkansız hale gelmiştir. Buna göre, bilgilendirme
yükümlülüğü münhasıran elektronik posta yoluyla veya benzeri bireysel iletişim
araçlarıyla yapılan sözleşmelerde uygulanmayacaktır. Kişilerin, otel internet
sitesi üzerinden rezervasyon ve ödeme yapmak istemesi halinde bilgi verme
yükümlülüğü uygulanabilecek. Sözleşmenin haberleşme araçlarıyla
gerçekleştirilmesi halinde bilgilendirme yükümlülüğüne uyulmaması bu kanun
kapsamında değerlendirilmeyecektir. Öte yandan bu hüküm Türk Borçlar Kanunu ile
Türk Medeni Kanunu’nun genel hükümlerinin uygulanmasını engellemeyecektir.
Kanunun 4’üncü
fıkrası siparişin verilmesine ilişkin hükümlere yer vermiştir. Burada da benzer
şekilde sözleşmenin görüntülenmesi, teyit edebilme yükümlülükleri getirilmiş ve
beyanlara erişimin mümkün olduğu anda siparişin gerçekleşmiş olacağı
düzenlenmiştir.
4’üncü
maddenin ikinci fıkrasında, hizmet sağlayıcının, sipariş verilmeden önce
alıcıya, veri giriş hatalarını belirleyebilmesi ve düzeltebilmesi için etkili
ve erişilebilir teknik araçları sunması gerektiği düzenlenmiştir. Bu düzenleme
özellikle tüketicilerin, internet üzerinden alışverişlerde internet sitesinin
güvenli olup olmadığı, sayfasında güvenlik anahtarı bulunup bulunmadığı,
güvenlik teyidi için doğrulama kodları göndermesi hususlarını kontrol
edebilmesine ilişkindir.
Öte yandan aynı
maddenin 3’üncü paragrafında tüketiciler dışındaki tarafların kanunun aksini
kararlaştırılabileceği, 4’üncü fıkrasında ise haberleşme araçlarıyla yapılan
sözleşmelerde hükmün uygulanmayacağı düzenlenmiştir. 12’nci maddesi 4’üncü
maddede belirtilen sipariş yükümlülüklerine uyulmamasını idari para cezası
yaptırımına bağlamış ve yetkiyi bakanlığa vermiştir.
Kanunun 5’inci
maddesi ticareti iletişime ilişkin iki önemli kıstas belirlemiştir:
i-) Ticari
iletişim tarafının belirlenebilir olması.
ii-) Promosyonlara
ilişkin belirlenebilirlik ve açıklık.
Kanunun bu
hükmü gereğince özellikle internet üzerinden sıklıkla gönderilen promosyon
kazanıldığı mesajlarının hukuka uygun olmadığını söylemek mümkündür. Bu
mesajlarda muhatapların çoğunlukla kim olduğu bilinmediği gibi katılım ve
faydalanma koşulları da açıkça anlaşılabilir değildir.
Ticari
elektronik iletiler, alıcılara önceden onayları alınmak kaydıyla
gönderilebilir. Aksine davranışlar kanunun 6’ncı maddesi ile yasaklanmıştır.
Onayın herhangi bir şekilde alınması mümkündür. Bu onay alınmaksızın kişilere
mesaj gönderilmesi kanunun 12’nci maddesi ile idari para cezasıyla
cezalandırılmıştır. Bu nedenle sürekli telefonlarımıza ulaştırılan mesajlar
hukuka aykırıdır. 6’ncı madde alıcının iletişim bilgilerini vermesi halinde,
temin edilen mal veya hizmetlere ilişkin değişiklik, kullanım ve bakıma yönelik
ticari elektronik iletiler için onay alınmayacağını düzenlemiştir.
Kanunun 6’ncı
maddesinin son fıkrasına göre esnaf ve tacirler için onay alınmasına gerek
yoktur. Ancak kanunun, esnaf ve tacirin, her türlü ticari elektronik iletiyi
sınırsız kabul ettiği şeklinde yorumlanmaması gerekir. Öte yandan kanun bu
açıdan getirdiği istisna hükmü ile bu kişilere yönelik ticari mesajların hukuka
uygun olduğunu hüküm altına almıştır.
Ticari
elektronik iletinin içeriğinin nasıl olması gerektiği kanunun 7’nci maddesinde
düzenlenmiştir.
Alıcılar,
hiçbir gerekçe göstermeksizin ticari elektronik iletiyi almayı reddedebilirler
(Kanun m. 8). Hizmet sağlayıcı red bildiriminin de kolaylıkla iletilmesini
sağlama yükümlülüğündedir. Talebin ulaşmasından sonra hizmet sağlayıcı üç iş
günü içinde elektronik iletiyi sonlandırmalıdır.
Kanun hükmü
gereğince kişiler, istemedikleri hiçbir mesajı kabul etmek zorunda olmadıkları
gibi önceden onay vermedikleri ticari iletinin de kanunda belirtilen idari
yaptırımı gerektirdiğini bilmelidir. Onaysız mesajlara ilişkin yaptırım kanunun
12/1-c bendi gereğince iki bin liradan 15 bin TL’ye kadar idari para cezası
olarak düzenlenmiştir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder