CMK açısından arama kararlarının hukukiliği konusunda oldukça çelişkili içtihatlar bulunmaktadır.
Bu konudaki sorunları şu şekilde sıralamak mümkündür:
1-) Adli aramalar ile önleme aralarının kapsamı, niteliği
2-) Adli arama ile önleme araması; önleme araması ile adli arama yapılıp yapılamayacağı,
3-) Adli aramaların mesai saatleri içerisinde yalnız Sulh Ceza Hakimliğince verilebilmesi,
4-) Hafta sonu ve mesai saatleri dışında verilen arama kararlarının, gecikmesinde sakınca bulunan hal açısından somutlaştırılmaması,
5-) Gecikmesinde sakınca bulunan halin somutlaştırılmasına rağmen, somut halin hukuki olmadığı değerlendirmesi,
6-) Gecikmesinde sakınca bulunan halin somutlaştırılmasına, somut halin de hukukiliğine rağmen, delillendirilmemesi,
7-) Arama kararının hukuka aykırı olmasına rağmen, sanığın ikrarının delil sayılıp sayılmayacağı sorunu,
8-) Arama kararları sırasında CMK'ya uygun olarak işlem tanığı olarak muhtar ve ihtiyar heyeti azasından bir kişinin bulunup bulunmadığı,
9-) Muhtar ve ihtiyar heyeti azasının bütün işlemlere katılıp katılmadığı, imzasının bütün tutanaklarda bulunup bulunmaması,
10-) Kapalı yerlerde yapılacak aramalarda, gece araması sorunu,
11-) Kısmi delillerin hükme esas alınıp alınamayacağı sorunu
Burada belirtilen hususların tamamı başta kaçakçılık olmak üzere arama kararları yönünden sanıkların beraati yönünde değerlendirmeye esas alındı ve alınmaya devam etmektedir.
Bir başka deyişle, yasa yollarında "Beraat kararı verilmesi" için gereken herşey yapıldı ve yapılmaya da devam edilmektedir.
Umarım, Türkiye Cumhuriyeti devletini gerçekten seven ve özellikle kaçakçılıktan elde edilen paranın terörün finansmanında kullanıldığını kabul eden; tek amaçları kısa zamanda çok sayıda dosyayı "Yargıtay incelemesine gitmesine fırsat vermeden" bitirmek olmayan kişiler tarafından dosyalar incelenir.
Bu konudaki sorunları şu şekilde sıralamak mümkündür:
1-) Adli aramalar ile önleme aralarının kapsamı, niteliği
2-) Adli arama ile önleme araması; önleme araması ile adli arama yapılıp yapılamayacağı,
3-) Adli aramaların mesai saatleri içerisinde yalnız Sulh Ceza Hakimliğince verilebilmesi,
4-) Hafta sonu ve mesai saatleri dışında verilen arama kararlarının, gecikmesinde sakınca bulunan hal açısından somutlaştırılmaması,
5-) Gecikmesinde sakınca bulunan halin somutlaştırılmasına rağmen, somut halin hukuki olmadığı değerlendirmesi,
6-) Gecikmesinde sakınca bulunan halin somutlaştırılmasına, somut halin de hukukiliğine rağmen, delillendirilmemesi,
7-) Arama kararının hukuka aykırı olmasına rağmen, sanığın ikrarının delil sayılıp sayılmayacağı sorunu,
8-) Arama kararları sırasında CMK'ya uygun olarak işlem tanığı olarak muhtar ve ihtiyar heyeti azasından bir kişinin bulunup bulunmadığı,
9-) Muhtar ve ihtiyar heyeti azasının bütün işlemlere katılıp katılmadığı, imzasının bütün tutanaklarda bulunup bulunmaması,
10-) Kapalı yerlerde yapılacak aramalarda, gece araması sorunu,
11-) Kısmi delillerin hükme esas alınıp alınamayacağı sorunu
Burada belirtilen hususların tamamı başta kaçakçılık olmak üzere arama kararları yönünden sanıkların beraati yönünde değerlendirmeye esas alındı ve alınmaya devam etmektedir.
Bir başka deyişle, yasa yollarında "Beraat kararı verilmesi" için gereken herşey yapıldı ve yapılmaya da devam edilmektedir.
Umarım, Türkiye Cumhuriyeti devletini gerçekten seven ve özellikle kaçakçılıktan elde edilen paranın terörün finansmanında kullanıldığını kabul eden; tek amaçları kısa zamanda çok sayıda dosyayı "Yargıtay incelemesine gitmesine fırsat vermeden" bitirmek olmayan kişiler tarafından dosyalar incelenir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder