24 Haziran 2020 Çarşamba

HGK 16/04/2019 gün, 2017/19-832 Esas, 2019/459 Karara göre menfi tespit davası


      HGK 16/04/2019 gün, 2017/19-832 Esas, 2019/459 Karara göre menfi tespit davası:
1-) Borçlu, İCRA TAKİBİNDEN ÖNCE veya TAKİP SIRASINDA ya da İCRA TAKİBİNDEN SONRA borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir.
2-) Sahtelik davasına konu senedin sahteliğini veya sahte olmadığını (maddi vakıayı) tespit eden kesinleşmiş ceza mahkemesi kararı, menfi tespit davası bakımından kesin delil teşkil eder ve hukuk hâkimini bağlar.
3-) Ceza davacısında verilecek karar sonuca etkili olacağından ceza davasının, menfi tespit davası bakımından bekletici mesele yapılması gerekir.
4-) Davacı menfi tespit davasını birbiriyle çelişmemek üzere birden fazla nedene dayandırabilir.
5-) Sahtelik ve bedelsizlik iddiaları aynı menfi tespit davasında ileri sürülebilir. Bu durumda öncelikle sahtelik iddiasının incelenmesi gerekir.
6-) Hukuk hakiminin amacı öncelikle, şekli gerçekliği aramaktır.
7-) Sahtecilik konusunda alınan raporlar arasında çelişki bulunduğu takdirde; Adli Tıp Kurumundan veya Güzel Sanatlar Fakültesinden ya da Jandarma Kriminal bölümlerinden oluşacak konusunda uzman olan ve önceki bilirkişi raporlarında imzası bulunmayan yeni bir bilirkişi kurulundan rapor alınması gerekir.
8-) Menfî tespit davasında ispat yükü, kural olarak davalı alacaklıya düşer; fakat, davacıya (borçluya) düştüğü hâller de vardır.
9-) Kademeli olarak ileri sürülen bedelsizlik iddiasında ise ispat yükü ileri sürülen nedene göre değişir:
a-) Hukuki ilişkinin reddi halinde hukuki ilişkinin varlığını ispat yükü davalıya düşer.
b-) Senedin karşılıksız olduğunu; alacağın ödeme, ibra ve takas gibi nedenlerle alacağın son bulduğunu ileri sürme halinde ispat yükü davacı borçluya düşer.
10-) Banka hesapları üzerinde uzman bilirkişi incelemesi yapılması gerekebilir.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

aklımda-

 sın

TIBBİ ETİK