4 Haziran 2020 Perşembe

ŞİRKET ADINA ÇEK KEŞİDE EDENİN YETKİSİZ OLMASI -İKİ FARKLI İÇTİHAT

             12.HD. .24/09/2018 gün, 2017/8410 Esas, 2018/8537 Karar
      Senedin yetkisiz kişi tarafından şirket kaşesi dışında imzalanması halinde bu aval hükmündedir. Ancak bono üzerinde keşideci imzası (yetkili kişilerin imzası) bulunmaması nedeniyle zorunlu unsurları taşımayan senet geçersizdir. Bu durumda aval hakkında da takip yapılamaz. 
           “…TTK'nun 776/1-g maddesi gereğince, takip konusu belgenin kambiyo vasfını taşıması için "senedi düzenleyenin imzasını" ihtiva etmesi zorunludur. Anılan maddede sorumluluk için sadece imzadan söz edilmiş, birden fazla imzanın bulunması koşul olarak öngörülmemiştir. TTK'nun 778. maddesi göndermesiyle bonolar hakkında da uygulanması gereken aynı Kanun'un 678. maddesi gereğince; şirket yetkilisinin şirket kaşesi dışında senet üzerine atmış olduğu imza bizatihi kendisini sorumlu kılar. Yine TTK'nun 778. maddesi göndermesi ile bonolar hakkında da uygulanması gereken aynı Kanun'un 701 ve 702. maddeleri gereğince, keşideci imzası dışında bononun ön yüzüne konulan her imza aval şerhi sayılır.
          TTK'nun 702/1. maddesi hükmüne göre; aval veren kişi, kimin için taahhüt altına girmiş ise aynen onun gibi sorumlu olur. Ayrıca, bonoda lehine aval verilen kimse, mutlaka bono borçlusu olmalıdır. Bonoda sorumlu olarak görülmeyen bir kimse için verilen aval geçersizdir (Prof. Dr. Fırat Öztan Kıymetli Evrak Hukuku sayf. 802).
         Somut olayda, muteriz borçlu, senet üzerinde keşideci imzasının bulunmadığını bu nedenle senetten dolayı borçlu olmadığını ileri sürmektedir. Takibe konu senet üzerinde keşideci olarak …. A.Ş.'nin yazılı olduğu ve dosya arasında bulunan İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün 27.04.2015 tarihli 84329644/63187-47876 sayı numaralı müzekkerede keşideci şirketin yetkilisinin … ve … olduğunun bildirildiği, muteriz borçlunun şirket yetkilisi olmadığı anlaşılmaktadır. Düzenleyenin imzasının bulunmaması halinde, düzenleyen  için aval vermiş olan da senet bedelinden dolayı sorumlu tutulamaz.
           Bu durumda, senette düzenleyenin imzasının bulunmadığı açık olduğundan, düzenleyen için aval veren  şikayetçi borçlu, bono bedelinden dolayı sorumlu tutulamaz.
         O halde mahkemece, İİK'nun 170/a maddesi uyarınca şikayetçi borçlu … hakkındaki takibin iptaline karar verilmesi gerekirken, yetkisiz temsil hükümleri gereğince bonodan şahsen sorumlu olduğu belirtilerek davanın reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.”

****
            12.HD. 30/11/2017 gün, 2016/22966 Esas, 2017/14858 Karar
           Senedi yetkisiz olarak imzalayan TTK hükümleri gereğince borçtan şahsen sorumludur ve aleyhine takip yapılması mümkündür. 
        “…TTK'nun 818/1. maddesinin (c) bendinin göndermesiyle çekler hakkında da uygulanması gereken TTK'nun 678. maddesinde; "Temsile selahiyeti olmadığı halde bir şahsın temsilcisi sıfatıyla bir poliçeye imzasını koyan kişi, o poliçeden dolayı bizzat sorumludur..." hükmü yer almaktadır.                    Borçlunun atmış olduğu imzadan sorumluluğu için senet üzerinde imzasının bulunması yeterli olup, ayrıca isminin yazılı olması da gerekli değildir.
       Somut olayda, alacaklı tarafından hakkında takip yapılan borçlu ...’nun senet tanzim tarihi itibari ile keşideci konumunda olan ...A.Ş’nin yetkilisi olmadığı gibi adı geçen şirketin müşterek imza ile temsil edildiği dosya içerisinde mevcut belgelerden anlaşılmış olup tarafların da aksi yönde bir iddiası bulunmamaktadır.
       Alacaklı vekili tarafından verilen cevap dilekçesinde, borçlunun TTK’nun 678.maddesi uyarınca imzasından bizzat sorumlu olacağı ileri sürülmüş, yetkisiz temsil hükümleri gereği bizzat imzanın sahibi olduğu iddia edilen borçlu hakkında takip yapıldığı belirtilmiştir.
       Bu durumda temsil yetkisi olmadığı halde keşideci şirket adına senet imzalayan ve imza inkarında da bulunmayan muteriz borçlu …’nun attığı imzadan dolayı şahsen sorumlu olacağı tabiidir. Yetkisiz temsilci sıfatıyla hareket eden borçlu, çekten dolayı keşideci sıfatıyla sorumlu olacağından, hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip yapılmasında yasaya aykırılık bulunmamaktadır.”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Arif Nazım - Şehidin Destanı

TIBBİ ETİK