4 Şubat 2023 Cumartesi

Adana BAM 11.CD 30/12/2022 gün, 2022/1838 Esas, 2022/2914 sayılı kararı ile onaylanan Mersin 1. Asliye Ceza Mahkemesi, 23/6/2022 gün, 2020/2112 Esas, 2022/1121 Karar


Adana'da değişen birşey yok. Kaçakçılık suçlarında BAM ceza dairelerinin beraat kararı verme ya da beraat onama eğilimi devam ediyor...Tanık beyanı alınmak suretiyle mi irtibat tespit edilir.  Sanığı sanığa sormak suretiyle sanık tespiti mi yapılır...Yapılması gereken şey HTS kayıtlarının incelenmesidir. 

CMK m. 135 kapsamında kaçakçılık suçu, sinyal bilgilerinin değerlendirilmesi gereken suçlardandır. 

Bir suç dolayısıyla yapılan soruşturma ve kovuşturmada, suç işlendiğine ilişkin somut delillere dayanan kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığı ve başka suretle delil elde edilmesi imkânının bulunmaması durumunda, hâkim veya gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde Cumhuriyet savcısının kararıyla şüpheli veya sanığın telekomünikasyon yoluyla iletişimi (…)[1] dinlenebilir, kayda alınabilir ve sinyal bilgileri değerlendirilebilir. Cumhuriyet savcısı kararını derhâl hâkimin onayına sunar ve hâkim, kararını en geç yirmi dört saat içinde verir. Sürenin dolması veya hâkim tarafından aksine karar verilmesi hâlinde tedbir Cumhuriyet savcısı tarafından derhâl kaldırılır.

Ne resen araştırma ilkesi dikkate alınmıştır ne de maddi gerçeği araştırma ilkesi...Umarım devletimizin gereken birimleri bu kararları değerlendiriyordur. 




" İddia, sanık savunması, olay tutanağı ve tüm dosya kapsamında; sanık hakkında mahkememizin 17/04/2019 tarih, 2019/19 Esas  2019/297 Karar sayılı ilamı ile sanık hakkında 5607 Sayılı Kanuna Muhalefet suçundan beraat kararı verildiği, karara karşı katılan kurum vekilinin  istinafı üzerine Adana Bölge Adliye Mahkemesi 11.Ceza Dairesinin 2019/2199 Esas 2020/2566 Karar sayılı ilamı ile; " Sanık hakkında düzenlenen iddianamede; sanığın parmak izinin başka bir dosyada kaçakçılık suçundan yargılanıp ceza alan ... isimli kişinin taşıdığı 180 karton sigaranın bir kartonunda bulunması nedeniyle sanık hakkında kaçakçılık suçundan cezalandırılması için kamu davası açıldığı, yapılan yargılama sonunda da sanığın suça konu sigaraları ticari amaçla bulundurduğuna dair parmak izi raporunu destekleyen mahkumiyetine yeterli, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediğinden beraatine karar verildiği görülmüştür. Ceza usul hukukunda, re'sen araştırma ilkesi ve vicdani delil sistemi geçerli olup, amaç maddi gerçeğe ulaşmaktır. Maddi gerçek, hukuka uygun elde edilen her türlü delille ispatlanabilir. Anayasamıza göre, kanuna aykırı olarak elde edilen bulgular delil olarak kullanılamaz (m.38/6). CMK uyarınca, yüklenen suç, ancak hukuka uygun şekilde elde edilmiş olan delillerle ispat edilebilir (m. 217/2). Delil, kanuna aykırı olarak elde edilmişse, reddolunur (m.206/2-a).  Hükmün hukuka aykırı yöntemlerle elde edilen delile dayanması, hukuka kesin aykırılık sebebidir (m. 289). Açıklanan pozitif hukuk normları ve Yargıtay Ceza Genel Kurulunun (29.11.2005, 2005/144 Esas, 2005/150 Karar, 17.11.2009, 2009/7-160 Esas, 2009/264 Karar) kararları ile aynı yöndeki Özel Daire Kararları karşısında; “hukuka aykırı biçimde” elde edilen deliller, Türk Ceza Yargılaması Hukuku sisteminde dikkate alınamaz. Bu husus, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6. maddesinde yer alan ve Anayasamıza da eklenen (m. 36) adil yargılanma hakkının da gereğidir. CMK’nin 289/1-i maddesine göre, hükmün hukuka aykırı yöntemlerle elde edilen delile dayanması hali, kanuna kesin aykırılık hali olarak kabul edilmiştir. Hukuka aykırılık ise, CMK'nin 288. maddesinde tanımlanmıştır. "Bir hukuk kuralının uygulanmaması veya yanlış uygulanması” hukuka aykırılıktır. Bu tanımdan da anlaşılacağı gibi, delilin elde edilmesi aşamasında bir hukuk kuralı ihlal edilmiş ise artık bu delil hukuka aykırıdır. Bu hukuki düzenlemelere göre somut olaya bakıldığında; sanığa isnat edilen 5607 sayılı Yasa'nın 3/5. maddesinde düzenlenen kaçakçılığa konu eşyayı bu özelliğini bilerek satışa arz etmek amacıyla bulundurmak suçunun unsurlarının değerlendirilmesinin gerektiği, sanık savunmasında 

Mersin iline hiç gitmediğini, kaçak sigaralarla bir ilgisinin olmadığını belirtmesi karşısında, sanığın parmak izinin çıktığı sigara kartonunu taşıyan ve kendisi de aynı suçtan yargılanıp ceza alan ...'in tanık olarak beyanının alınmasının gerektiği, sanığın savunmasının doğruluğunun tespiti bakımından ...'in beyanının önemli olduğu, bu nedenle bu kişinin dinlenilmesi şahsa sanık ...'yi tanıyıp tanımadığı, sigaraları ondan alıp almadığının sorulması ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ve araştırma sonucu sanığın beraatine karar verilmesi, CMK'nın 289/1-e-i maddesi uyarınca kesin hukuka aykırılık hali olup bozmayı gerektirdiği, Kabule göre de; Ceza yargılamasında sanığın savunmasını yapan avukatın sıfatının karar başlığına, CMK'nın 2/1-c maddesine aykırı olarak, müdafii yerine vekil olarak yazılması, Hususları yasaya aykırı olup, istinaf başvurusunda bulunan  katılan vekilinin istinaf nedenleri yerinde görülmekle; 5271 sayılı Ceza  Muhakemesi Kanununun 280/1-e ve 289/1-i maddeleri gereğince hükmün bozulmasına," gerekçesiyle bozma kararı verilerek dosyanın mahkememize gönderildiği ve mahkememizin 2020/2112 Esasına kaydedilerek yapılan yargılamada;  suç tarihi olan  Akdeniz ilçe Emniyet Müdürlüğüne bağlı ekiplerin Hal Mahallesi 141. Cadde üzerinde görevlerini ifa ettikleri sırada elinde siyah poşetlerle bekleyen bir kişinin durumundan şüphelenilmesi üzerine durdurulduğu, yapılan kimlik tespitinde hakkında Cumhuriyet Başsavcılığında 2017/10115 Sr. sayılı dosyasında hakkında soruşturma yürütülen sanık ...olduğunun belirlendiği, yapılan kontrolde poşetler içerisinde değişik markalarda toplamda 1800 paket gümrük kaçağı sigaraya el konulduğu,  ... hakkında kamu davası açıldığı ve Mahkememizin 2017/221 Esas sayısına kayden kovuşturma yapıldığı ve ... hakkında atılı suçtan mahkumiyet kararı verildiği tutanağının bir örneği dosyaya konulduğu, olayla ilgili olarak sanıktan ele geçirilen gümrük kaçağı sigaralar üzerinde yapılan parmak izi incelemesi sonucu sanık ...' nin parmak izinin çıkması üzerine hakkında ayrıca soruşturma başlatılarak sanığın üzerine atılı 5607 sayılı yasaya muhalefet suçunu işlediğinden bahisle 5607 sayılı yasanın 3/5, 3/10 maddeleri ile TCK’nun 53, 54 maddeleri uyarınca cezalandırılması istemi ile kamu davası açılmış ise de; sanığın savunmasında suça konu sigara olayına karışmadığını, olay tarihinde Mersin ilinde olmadığını, parmak izinin nasıl çıktığını bilmediğini sigaraların kendisi ile ilgisinin bulunmadığını savunduğu, sigaralar ile yakalanan ...'in talimatla tanık olarak alınan beyanında suça konu kaçak sigaraları Mersin ilinde tanımadığım tırcılardan aldığını, sanık ...isimli şahsı tanımadığını, bu şahıs gösterilirse de tanımayacağını, üzerinden çok uzun vakit geçtiğini, olay ile ilgili bilgim ve görgüsünün olmadığını  beyan ettiği, sanığın savunmasının aksine tanığında beyanı doğrultusunda sanığın suça konu sigaraları ...'e sattığına dair parmak izini  raporunu destekleyen mahkumiyetine yeterli, kesin ve inandırıcı deliller elde edilemediği, ceza yargılamasının en önemli ilkelerinden biri olan "kuşkudan sanık yararlanır" ilkesi uyarınca, sanığın bir suçtan cezalandırılmasının temel koşulu suçun kuşkuya yer vermeyen bir kesinlikle ispat edilmesine bağlı olduğu, gerçekleşme şekli kuşkulu olaylar ve iddiaların sanığın aleyhine yorumlanarak mahkumiyet hükmü kurulamayacağı, ceza mahkumiyetinin kesin ve açık bir ispata dayanması gerektiği, yüksek de olsa bir olasılığa dayanılarak sanığı cezalandırmak, ceza yargılamasının en önemli amacı olan gerçeğe ulaşmadan, varsayıma dayalı olarak hüküm vermek anlamına geleceği, ceza yargılamasında mahkumiyet, büyük veya küçük bir olasılığa göre değil, her türlü kuşkudan uzak bir kesinliğe dayanması gerektiği anlaşılmakla sanığın üzerine atılı kaçakçılık suçunu işlediğine dair her türlü şüpheden uzak, somut, objektif delil bulunmadığından sanığın beraatine dair mahkememizde oluşan tam tarafsız vicdani kanaat ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM;Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;

Her ne kadar sanık ...hakkında kaçakçılık suçundan cezalandırılması istemi ile kamu davası açılmış ise de; yapılan yargılama sonucunda sanığın atılı suçu işlediğine dair cezalandırılmasına yeter derecede kesin, inandırıcı ve her türlü şüpheden uzak delil elde edilemediğinden, şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereğince atılı suçun sanık tarafından işlendiği sabit olmadığından sanık hakkındaki kamu davasında sanığın 5271 sayılı CMK’nın 223/2-e maddesi gereğince müsnet suçtan BERAATİNE,

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Arif Nazım - Şehidin Destanı

TIBBİ ETİK