30 Eylül 2023 Cumartesi

Sessizliğin

 öldürüyor beni...

Birşey söyle...


YENER ÜNVER -Almanca çeviri yapmaya çalışan akademisyen

 

YENER ÜNVER DEĞERLENDİRMELERİ

1-) Tez çalışmam ikinci öğretim değildir. Üniversite eğitimi sonrası 5 yıl kamu hizmeti tamamlayan binlerce kişinin girdiği bir sınavla girilen ağırlıklı hukuk dersleri bulunan TODAİE programı, yapıldığı dönem itibarıyla alanında en iyi yüksek lisans programıdır. Doçentlik başvurusunda bulunan, bu programı 88 gibi ciddi bir ortalama ile tamamlamıştır.

2-Ne bis in idem ve Kanunilik İlkesi''''ne Göre Çevreye Karşı Suçlar İdari Yaptırımlar Kabahatler, kaynakçada yer verilen çalışmalar, çalışmanın amacıyla mütenasiptir. Daha fazla ve farklı kaynaklara yer verilmesi, çalışmanın amacından uzaklaşmasına neden olacaktır. Çalışma hazırlandığı sırada kapsamı genişletilmiştir.

Olağan ve olağanüstü kanun yollarının kitabın başlığıyla uyumlu olmadığı değerlendirmesi, çalışmanın dikkatli değerlendirilmediğini göstermektedir. Zira ne bis in idem ilkesi açısından kararın kesinleşmesinden sonra ikinci kez uygulanacak idari yaptırımlar ya da idari yaptırımlar sonrasında sanık hakkında çevre suçlarıyla ilgili yapılacak yargılamaya karşı, kanun yolları aşamasında söz konusu savunmanın (ne bis in idem savunmasının) yapılacağı değerlendirilmektedir. Kaldı ki sanığın; ne bis in idem ilkesinden yararlanabilmesi için sanık hakkında başlatılan ilk işlemin adlı soruşturma olması halinde, bu soruşturmanın kovuşturmaya dönüşmesi ve kovuşturmanın, kanun yollarında kesinleşmesinden sonra ne bis in idem ilkesinin değerlendirilmesi gereği, ilk derece mahkemesi kararının hangi aşamada kesinleşeceğinin değerlendirilmesini zorunlu kılmaktadır.

Ne bis in idem kavramının çok geniş olduğu ancak kapsamın çevre suçlarıyla sınırlı olduğu değerlendirmesi de kitap çalışmasının okunmadığını, okunsa da anlaşılmadığını düşündürmektedir. Doçent adayı lise döneminde (Çevre Sağlığı Meslek Lisesi) 4 yıl boyuncu çevre hukukuna ilişkin ders almıştır.

Ayrıca Yener Ünver, kanunilik, yorum, kıyas, belirlilik ve ceza kanununu bilmemenin mazeret sayılmamasına ilişkin değerlendirmelerin neden çalışmada yer aldığını anlamadığını belirtmiş ise de çevre suçlarına ilişkin TCK m. 181-184 hükümleri dikkate alındığında konuyla ilgisi anlaşılacaktır. Söz konusu değerlendirme çalışmanın anlaşılmadığını ya da okunmadığını düşündürmektedir.

Yine Yener Ünver’in kitapta kriminal anlamda suçlara ilişkinken, idari yargı kararlarının kesinleşmesine ilişkin değerlendirmelere ve Anayasa Mahkemesi ile AİHS bireysel başvuru yollarına ilişkin genel açıklamaların anlamsız olduğu değerlendirmesi de çalışmanın anlaşılmadığını düşündürmektedir. Ne bis in idem savunması, ilk derece ve kanun yolları aşamalarında değerlendirilmemektedir. Doçent adayının öngörüsü, söz konusu savunmanın Anayasa Mahkemesinde sınırlı olarak ancak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde ise esas olarak değerlendirileceği yönündedir. Raporu düzenleyen, çalışmayı bir bütün olarak değerlendirmemiş, konuyu anlayamamıştır. Çalışma tamamıyla orjinaldir. Türk Ceza Hukuku’nda muadili yoktur. Öte yandan Yener Ünver çevre suç tiplerinin suç analizi yöntemiyle özet olarak anlatıldığı iyi bir makale düzeyinde eser olduğunu ileri sürmektedir. Çalışmayı anlayamamış olarak doçentlik çalışmasının yetersiz olduğunu ileri sürmesine rağmen iyi bir makale olduğunu ileri sürmesi ağır çelişki oluşturmaktadır.

Sonuç olarak doçentlik çalışması olarak sunulan çalışmanın, Yener Ünver tarafından okunmadığı ya da anlaşılmadığı, değerlendirmelerin subjektif ve kendi içinde çelişik olduğu, çalışmanın sınırlarının anlaşılmadığı değerlendirilmektedir.

3-Canavarca Hisle ve Eziyet Çektirerek Öldürme, derleme içerisinde makale olduğu belirtilmiş ise de, beyanname içerisinde kitap bölümünün başka şekilde sisteme kaydedilmesi mümkün değildir. Bu tespitin kendisi dışında kimse tarafından yapılmamış olması da değerlendirmenin subjektif olduğunu göstermektedir. Basit makale olarak nitelediği çalışmanın muadili Türk hukukunda yoktur. Özel hükümlere ilişkin kendisinin çalışmasının bulunmaması nedeniyle değerlendirmesinin eksik, hatalı ve subjektif olduğu değerlendirilmektedir.

4-Sosyal Medya Paylaşım Sorumluluğu, pandemi döneminde yayınlanmış bir çalışma olup, türünün ilk örneğidir. Orijinal olmadığının ileri sürülmesi gerçekten ağır bir hatadır. Çalışmayı, “Küçük çaplı ceza hukuku özel hükümler” kitabı olarak nitelendiren akademisyenin küçük çaplı ceza hukuku özel hükümler kitabı yoktur. “Sosyal medya kanunu diye adlandırılan Türk mevzuatı da Türkçe’ye çevrilmiş Alman kanunu da ayrıca incelenmemiştir” ibaresiyle ne kastedildiği anlaşılmamaktadır.

5-Kanunsuz Suç ve Ceza Olmaz İlkesine ilişkin kaynakların eksik olduğu, konuyla doğrudan ilgisi olmayan hususlara yer verildiği, yeterince açıklama yapılmadığı, sonuç kısmında orijinal bir tez ve gerekçesine yer verilmediği değerlendirmeleri tamamen subjektif ve bilimsel olmaktan uzaktır. Değerlendirme okunmadığını düşündürmektedir.

6-Aşama Aşama Seri Muhakeme çalışmasına ilişkin değerlendirmesi, diğer akademisyenlerin değerlendirmeleriyle çelişkilidir. Çalışmanın basit bir giriş kısmı olarak nitelendirilebilir ibaresine yer vermiştir. Evet çalışma gerçekten de doçent adayının konuyla ilgili Seçkin Yayınevi’nden çıkan, 2021 yılı Ağustos ayında ikinci baskısını yapan Seri Muhakeme-Usul-Şartlar-Suçlar ve Hüküm ve Basit Yargılama Usulü çalışmasından esinlenilmiştir. Sonuç olarak hakemli çalışma değildir ve tamamen subjektif ve bilimsel literatürü takip etmeyen bir değerlendirmedir.

7-Cezaevleri Aleyhine Düşünceler ve Cezaevlerinin Mahkûm Üzerindeki Etkileri isimli çalışma hakemsizdir. Türk mevzuatının değerlendirilmediği yönündeki değerlendirme gerçekten felakettir. Konuyla Türk mevzuatının hiçbir ilgisi yoktur. Kaynakça gösteriminde hata yoktur. Bir bütün olarak yararlanılan çalışmalarda yazara sadece bir kez atıf yapılması yeterli görülmektedir. Yener Ünver bu konuyu atlamıştır. Yabancı kaynaktan yararlanılmadığı konusundaki değerlendirmelere katılmak mümkün değildir. Sonuçta hakemsiz makalede, intihal tespiti bulunmaması da dikkate alındığında çalışmanın amacıyla uyumlu şekilde kaynaklara sayfa sonunda yer verilmiştir.

8-Bölge Adliye Mahkemelerinde Duruşma Tutanaklarında İmza Eksikliği Nedeniyle Dosyaların İadesinin Makul Sürede Yargılanma Hakkına Etkisi, Terazi Hukuk Dergisi; hakemli makaledir. Hakemler tarafından ileri sürülmeyen nedenlerin söz konusu aşamada Yener Ünver tarafından ileri sürülmesi mümkün değildir. Kaynakların eski olduğu değerlendirmesi, konunun ve kanunun değişmemesi nedeniyle hatalıdır.

9- Muhafaza Görevini Kötüye Kullanma Suçları iki hakem incelemesinden geçmiş makaledir. Bu aşamada içeriğinin zayıf ve çoğunlukla dolaylı konulara ağırlık verildiği değerlendirmesi hatalıdır.

10-Kanunilik İlkesi ve Bulaşıcı Hastalıklara İlişkin Tedbirlere Aykırı Davranma Suçu, hakemsiz makaledir. Yener Ünver tarafından ağırlıklı mevzuat açıklaması ve kısa açıklamalar yapılması eleştirilmektedir. Subjektif değerlendirmedir.

11- İnfaz Kurumuna veya Tutukevine Yasak Eşya Sokmak, makalesi hakemlidir. Makaleye son şekli hakemler tarafından verilmiştir. Bazı kaynakların eski olduğu değerlendirmesine katılmak mümkün değildir.

12-İftira suçu hakemli makaledir. İki hakem incelemesinden geçmiştir. Bu aşamada Yener Ünver’in değerlendirmeleri sübjektiftir.

13- İçtihatlar ve BAM ve ilk derece mahkeme kararları ile hakikate muhalif mal beyanında bulunmak (IIK m. 338/1), makale oldukça özgün olup, yüzeysel olduğu değerlendirmesine katılmak mümkün değildir. Sonuç olarak hakemli makale değildir. Yener Ünver değerlendirmeleri bilimsellikten çok uzak ve kişiseldir. Diğer akademisyen değerlendirmeleriyle çelişmektedir.

14-Müstehcenlik suçu, karşılaştırmalı hukuka yer verilmiş olması olumlu bulunmakla birlikte pornografiye ilişkin suçların aktarımı, doğrudan müstehcenliğe ilişkin bir kavramın bulunmamasından kaynaklanmaktadır. Çalışma iki hakem incelemesinden geçmiş olup, çalışmayı şekillendirenler derginin hakemleridir. Bu nedenle eleştiriler konusunda haksızdır.

15-Sosyal Medyada Paylaşım Sorumluluğu, çift hakem incelemesinden geçmiştir. Doçentlik tezi olarak sunulan çalışmayla başlık aynı olmakla birlikte tek cümlesi dahi oradan alınmamıştır. Hakemli makale olması nedeniyle makaleye son şeklini verdirenler hakemlerdir. Yayınlandığı tarih itibarıyla ikinci bir örneği yoktur.

16-Temel Cezanın Belirlenmesi, hakemli makaledir. Konunun niteliği, literatürdeki kaynakların tamamının değerlendirilmesini gerektirmemektedir. Hakem değerlendirmesinden geçen hususlara ilişkin eleştiri yapılması haksızlıktır.

17-Tefecilik suçu, hakemli olarak yayınlanmıştır. Makaleye son şeklini verenler hakemlerdir. Bu nedenle eleştiriler subjektif ve hatalıdır.

18- Ceza ve Hukuk Mahkemesi Kararlarının Birbirine Etkisi, hakemli değildir. Adalet Bakanlığı dergisinde yayınlanmış ve yayınlandığı tarih itibarıyla ilk örnektir. Yener Ünver bu makalenin dahi eksik olduğunu değerlendirmiştir. Hakemli yayınlanmayan, Adalet Bakanlığına ait dergilerde, derginin yazım yönergesi takip edilmektedir. Akademik unvanı bulunan kişinin bu kadar ağır ve kabul edilmez hata yapması anlaşılır değildir.

19-Fuhuş suçuna ilişkin makale hakemlidir. Hakem incelemeleri son şeklini aldırmıştır. Buradaki değerlendirmelerden hiçbirisi bilimsel değildir. Eksik bilgiye dayanmaktadır.

20-İlkesel Yaklaşımla İddianamenin İadesine ilişkin makale değerlendirmeleri genel olarak olumlu olmakla birlikte bir kısım eksiklikler tespit edilmiştir. Ancak bu makale de hakemlidir ve yayınlandığı tarihte konu olarak ilk çalışmadır.

21-Uluslararası bildirilere ilişkin eleştiriler:

i-Uluslararası bildiriler hakem incelemesinden geçmiştir.

ii-Uluslararası bildirimler, uluslararası çalışmada bizzat sunulmuştur.

iii-Uluslararası bildirimlerin bir kısmına oturum başkanı olarak katılınmıştır.

iv-Özet çalışmalarda da kaynakça belirtilmesi gerektiğine ilişkin hiçbir bildirim ve uyarı yapılmamıştır. Bu nedenle kaynakça olmadığı gerekçesiyle değerlendirilmediğine ilişkin rapora katılmak mümkün değildir.

v-Doçentlik yönetmelik değişikliğinde özet çalışmaya yer verilmesi yeterli görülmüştür.

Non-refoulement ilkesi ve Jus cogens niteliği kaynakça olmadığı gerekçesiyle değerlendirilmediği belirtilmiş ise de kaynakça bulunması gerekliliği özet bildirim şekli şartlarında gösterilmemiştir. Kaldı ki Yener Ünver, konunun doktora tezinin içinde bir başlık olduğunu fark etmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi Ceza Dairesi Kararlarına Karşı Direnme İmkânı Bulunmamasının Sebep Olduğu Verimsizlik Sorunu, genel olarak konudan söz edilmiş olması “özet” anlatım kavramıyla uyumludur.

Bölge Adliye Mahkemesi (BAM) Uygulamalarında Usul Bozmalarının Adil Yargılanma Hakkına Olumsuz Etkisi, yargı kararlarına dayandırılarak yapılmış bir anlatımdır. Yargı kararlarına yer verilmiş olması yeterli görülmektedir.

Parmak İzinin Türk Hukukunda Delil Değeri, yine konuyla ilgili aynı dönemde yayınlanan ve akademisyenin kendisine de gönderilen Seçkin Yayınevi’nden yayınlanan Türk Ceza Hukukunda Parmak İzi konulu, Seçkin Yayınevinden çıkartılan çalışmanın oldukça küçük bir kesitidir. Adı geçen raportör, raporunda bu olumlu yaklaşımdan bahsetmemiş, kitap çalışmasını iade de etmemiştir. Söz konusu değerlendirmesi de kötüniyetlidir.

 Yapay Zekâda Ceza Sorumluluğuna ilişkin bildiriye ilişkin değerlendirmeler, daha önceki bildirimlerde kaynakça bulunmadığı bu nedenle değerlendirilmediği anlatımından farklıdır. Bu çalışma hangi nedenle dikkatini çekmiş ve esaslı değerlendirme yapma gereği duymuştur. Doçent adayı, konuyla ilgili iki aylık Bilgi Üniversitesi eğitim programına katılmıştır. Özet kısmı Türk Ceza Kanunu’nda benzer hükümlere olan yakınlığı üzerinden değerlendirmeye dayanmıştır. Özetin niteliği dikkate alındığında, kanun metinleri üzerinden sorumluluk değerlendirmesi yapılmıştır. Özet hakem incelemesinden geçmiştir. Ne doçentlik yönetmeliğinde ne de uluslararası bildirilere ilişkin yayın şartları arasında kaynakça, plan gibi Yener Ünver’in aradığı kıstaslardan bahsedilmemektedir.

Çekle İlgili Karşılıksızdır İşlemi Yapılmasına Neden Olma Suçu ve Konkordato ilgili sunum, hakem incelemesinden geçmiştir. Ne doçentlik yönetmeliğinde ne de uluslararası bildirilere ilişkin yayın şartları arasında kaynakça, plan özet gibi şartlara yer verilmemiştir. Yener Ünver, bugüne kadarki çalışmalarına göre çek, konkordato gibi hususlar hakkında değerlendirme yapabilecek nitelikte değildir.

YUSUF ASLAN (S.Ö.G.)

 

YUSUF ASLAN DEĞERLENDİRMELERİ

1-İlkesel Yaklaşımla İddianamenin İadesi isimli makale herhangi bir ceza almamıştır. Sehven yapılan hatanın dikkatli bir incelemeyle doğrusunun anlaşılması mümkündür.

2-Fuhuş ve Tefecilik suçuna, Temel Cezanın Belirlenmesine Sosyal Medya Paylaşım Sorumluluğuna, Hakikate Muhalif Beyanda Bulunmak Suçuna, Müstehcenlik Suçuna, İnfaz Kurumuna veya Tutukevine Yasak Eşya Sokmak Suçuna, İftira Suçuna, Muhafaza Görevini Kötüye Kullanma Suçuna, Non-refoulement ilkesi ve işkence suçuna, Kanunilik İlkesi ve Bulaşıcı Hastalıklara İlişkin Tedbirlere Aykırı Davranma Suçuna, BAM Duruşma Tutanaklarında İmza Eksikliği Nedeniyle Dosyaların İadesinin Makul Sürede Yargılanma Hakkına Etkisine ve Ceza ve Hukuk Mahkemesi Kararlarının Birbirine Etkisi’ne ilişkin makalede olumlu ya da olumsuz değerlendirme yoktur.

2-Uluslararası toplantılara ilişkin değerlendirmeler:

1-)Makalelerin hepsine de özet olduğu gerekçesiyle değerlendirilmediği eleştirisi göze çarpmaktadır. Ancak;

i-)Makalelerin tamamı uluslararası nitelikli toplantılarda çift hakem incelemelerinden geçerek yayınlanmıştır. Özet çalışmalardan da puan alınmaktadır. Akademisyen bunu dikkate almamıştır. Yönetmeliğe sonradan eklenen bir ölçüttür. 2 adet yapılması yeterli iken 6 adet yapılmıştır.

ii-Non-Refoulement İlkesi ve Jus Cogens Niteliği zaten doktora tezinde (incelenmediği anlaşılmaktadır) geçen başlıklardan sadece birisinin özetidir.

iii-BAM Ceza Dairesi Kararlarına Karşı Direnme İmkânı Bulunmamasının Sebep olduğu Verimsizlik Sorunu özet metin incelendiğinde Yargıtay kararları tarih ve sayısı belirtilmek suretiyle söz konusu değerlendirmenin yapıldığı görülecekti.

iv- Rıza İle Aramaların Hukukiliği Sorunu, özet olduğu gerekçesiyle değerlendirilmemiş ise de, raportörlerin kendilerine Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay Kararı Uygulamalarında Arama Kararı ve İşlemleri ile Aramaya Konu Suçlar isimli, inceleme dönemine denk gelen Adalet Yayınevinden basılan, 928 sayfalık kitap çalışması özel olarak gönderilmiştir. Raportörler o kadar kötü niyetlidir ki gösterilen bu çaba dahi hiçbir olumlu karşılık bulmamıştır.

v- Parmak İzinin Türk Hukukunda Delil Değeri, yine konuyla ilgili aynı dönemde yayınlanan ve akademisyenin kendisine de gönderilen Seçkin Yayınevi’nden yayınlanan Türk Ceza Hukukunda Parmak İzi konulu, Seçkin Yayınevinden çıkartılan çalışmanın oldukça küçük bir kesitidir. Adı geçen raportör, raporunda bu olumlu yaklaşımdan bahsetmemiş, kitap çalışmasını iade de etmemiştir. Söz konusu değerlendirmesi de kötüniyetlidir.

vi-Yapay Zekâda Ceza Sorumluluğu, kanun maddeleri üzerinden yapılan bir değerlendirmedir. Doçent adayı, Bilge Üniversitesi’nin 2021 yılında yapay zekâ konulu tamamı İngilizce olan eğitim programına katılmıştır. Özet değerlendirmesi yapmaması, raportörün konuyla ilgili değerlendirme yapabilecek nitelikte olmadığını göstermektedir.

vii-Çekle İlgili Karşılıksızdır İşlemi Yapılmasına Neden Olma Suçu ve Konkordato, özet olduğu gerekçesiyle değerlendirilmemiş ise de Yargıtay kararlarının değerlendirmesi niteliğindedir. Hakem incelemesinden geçmiş ve yayınlanmıştır. Ancak icra ceza hukuku ile ilgili genel olarak ceza akademisyenleri, kendilerini ilgilendirmediği gerekçesiyle ilgisiz davranmaktadır.

viii-Soğutucu Etki, özet çalışmasıdır. Türk hukukunda yeni bir kavramdır. Özet çalışma olduğu gerekçesiyle değerlendirilmediği yaklaşımı hatalıdır. Akademik puan almıştır.

3-Kitap çalışmalarına ilişkin değerlendirmeler;

Yusuf Aslan, doktora tezinin genel olarak uluslararası hukukla ilgili olduğu değerlendirmesinde bulunmuştur. Ancak konuyla ilgili doçent adayının beyannamesinde “Non refoulement ilkesi ve işkence suçu” başlıklı çalışmayı görmüş olsaydı, bu değerlendirmeyi yapamazdı. Söz konusu değerlendirme eksik bilgi sahibi olan akademisyenin ne kadar kötüniyetli olduğunu da göstermektedir.  En azından diğer akademisyenler gibi ilgili kurullardan geçtiği gerekçesiyle değerlendirmeseydi bu eleştirilerin muhatabı olmazdı.

4- Ne bis in idem ve Kanunilik İlkesi’ne Göre Çevreye Karşı Suçlar İdari Yaptırımlar Kabahatler, doçentlik tezi olarak sunulan çalışmanın daha çok uluslararası hukuka ilişkin olduğu görülmektedir değerlendirmesine yer vermiştir. Ancak görme değil “değerlendirme” yapması gerekir. Çalışmayı anlamamıştır, okumamıştır. Sadece görmüştür. Kullandığı ifade ve yaptığı –daha doğrusu yapmadığı- değerlendirme ağır hatadır.

5-Kitap bölümleri ve makale değerlendirmeleri eksiktir.

6-Sonuç bölümü çelişkilerle doludur. Doktora tezinin, rapor bölümünde genel olarak uluslararası hukuka ilişkin olduğu değerlendirmesinde bulunmuş, sonuç kısmında uluslararası hukuka ilişkin olduğunu belirtip kestirip atmıştır. Oysa çalışmanın ceza hukukuyla doğrudan ilgisi bulunduğuna ilişkin özel makale çalışması yapılmıştır. Yusuf Aslan bu makaleyi değerlendirmemiştir.

Doçentlik çalışmalarının uluslararası hukuka ilişkin olduğunu belirtmiştir. Ancak ne Ne bis in idem ve Kanunilik İlkesi’ne Göre Çevreye Karşı Suçlar İdari Yaptırımlar Kabahatler ne de Sosyal Medya Paylaşım Sorumluluğu’nun uluslararası hukukla bir zerre kadar ilgisi yoktur. Değerlendirme ağır hatadır.

Yüksek lisansız tezsiz olduğu doğrudur. Ancak yapıldığı dönemde bu ülkenin en saygın, en iyi yüksek lisans programıdır. Sınava girebilmek için dahi üniversite sonrası beş yıllık kamu hizmeti şarttır. Örgün eğitimdir. Hukuk dersleri ağırlıklıdır. Akademik kadroda herhangi bir üniversiteden daha fazla profesör kadrolu akademisyeni bulunmaktadır.

Doçent adayı, binlerce kişinin girdiği yazılı sınavdan sonra TODAİE’ye girmiş ve bir yıllık örgün eğitimi oldukça yüksek bir puanla (88) tamamlamıştır.

Kişisel olarak ceza hukukunun her alanına ilişkin çalışmam vardır. Kanunilik ilkesini değerlendirmiş ancak raporunun sonuç kısmında maddi ceza hukukuna ilişkin çalışmam olmadığını ileri sürmüştür. Bu ağır bir eksikliktir. Yusuf Aslan’ın düzenlediği rapor, akademik unvanı ile mütenasip değildir.

Yabancı literatürün tüketilmediği, örneklenerek açıklanmamıştır. Yeterli kaynak kullanılmadığı iddiası özellikle bu konuda uluslararası ölçütler dikkate alındığında oldukça ağır hatadır.

Çalışmayı okumayan kişinin, “anlatım gücü bakımından zayıf” olduğu değerlendirmesi kabul edilemez. Kendisi raporunda görüşe göre çalışmaların uluslararası hukuka ilişkin olduğu değerlendirmesini yapmıştır.

Sonuç olarak Yusuf Aslan değerlendirmeleri, subjektif, incelemeye dayanmayan, kendi içinde çelişkili, bilimsel nitelik taşımayan, hatalarla dolu ve eksiktir. Rapor, şekil olarak bile göze hoş görünmemekte, profesör unvanı değil hukuk fakültesi öğrencisinin bile yapmayacağı şekil bozuklukları taşımaktadır.

Doçent adayı ceza hâkimidir. Kürsüde çalışmıştır. Onbinlerce kararın altında imzası vardır.

22 Eylül 2023 Cuma

yazıp

Gönderemediğim mesajlarım var.
Hissedip soyleyemediğim duygularım.
Görüp de görmediğim, görmezden duymazdan geldiklerim.
İçinde hep sen varsın...
Umursamazım...
Nasıl umursamazsın..
Nasıl duygusuz..
Kalın çizgilerle zihnimden kazımak istediğim..
Kör bir hançerle kalbimden söküp atmak istediğim...
Hep sen varsın umarsız..
Yalnız sen..
Ne de duygusuzsun...

21 Eylül 2023 Perşembe

Seni...

 


Çok seviyorum yazmamak için 

O kadar zor tutuyorum ki kendimi...

Söylememek için...

O kadar dayanamıyorum ki...

Ah...

Ne kadar zor...

Ne kadar dayanılmaz imkansızlık...

O kadar zor ki yanımda olman ve ama çok uzak olman...

O kadar zor ki senli sensizlik...

Seni çok seviyorum diyebilmek...

O kadar güzel olurdu ki imkansızlığım...

O kadar zor ki...

Bir bilebilsen...

Bir anlatabilsem..

Bir söyleyebilsem imkansız imkansızlığım...

O kadar zor ki...


17 Eylül 2023 Pazar

...Bil ki hepsi senin yüzünden...

 Her an aklımdasın...

Bana eziyet ediyor ve daha çok yer ediyorsun aklımda. 

Sıradanlaşmıyorsun inadına...

Adı sevgi midir bunun...

Bilmiyorum...

Bildiğim tek şey canımı acıtıyorsun...

Kaçmak, kaybolmak istiyorum...

Kendi dünyama dönmek, 

Biliyorum ki bu kaçış..

Daha çok canımı acıtacak...


aklımda-

 sın

TIBBİ ETİK