YUSUF ASLAN
DEĞERLENDİRMELERİ
1-İlkesel
Yaklaşımla İddianamenin İadesi isimli makale herhangi bir ceza almamıştır. Sehven
yapılan hatanın dikkatli bir incelemeyle doğrusunun anlaşılması mümkündür.
2-Fuhuş ve Tefecilik
suçuna, Temel Cezanın Belirlenmesine Sosyal Medya Paylaşım Sorumluluğuna,
Hakikate Muhalif Beyanda Bulunmak Suçuna, Müstehcenlik Suçuna, İnfaz Kurumuna
veya Tutukevine Yasak Eşya Sokmak Suçuna, İftira Suçuna, Muhafaza Görevini
Kötüye Kullanma Suçuna, Non-refoulement ilkesi ve işkence suçuna, Kanunilik
İlkesi ve Bulaşıcı Hastalıklara İlişkin Tedbirlere Aykırı Davranma Suçuna, BAM
Duruşma Tutanaklarında İmza Eksikliği Nedeniyle Dosyaların İadesinin Makul
Sürede Yargılanma Hakkına Etkisine ve Ceza ve Hukuk Mahkemesi Kararlarının
Birbirine Etkisi’ne ilişkin makalede olumlu ya da olumsuz değerlendirme yoktur.
2-Uluslararası
toplantılara ilişkin değerlendirmeler:
1-)Makalelerin
hepsine de özet olduğu gerekçesiyle değerlendirilmediği eleştirisi göze
çarpmaktadır. Ancak;
i-)Makalelerin
tamamı uluslararası nitelikli toplantılarda çift hakem incelemelerinden geçerek
yayınlanmıştır. Özet çalışmalardan da puan alınmaktadır. Akademisyen bunu
dikkate almamıştır. Yönetmeliğe sonradan eklenen bir ölçüttür. 2 adet yapılması
yeterli iken 6 adet yapılmıştır.
ii-Non-Refoulement
İlkesi ve Jus Cogens Niteliği zaten doktora tezinde (incelenmediği
anlaşılmaktadır) geçen başlıklardan sadece birisinin özetidir.
iii-BAM Ceza Dairesi
Kararlarına Karşı Direnme İmkânı Bulunmamasının Sebep olduğu Verimsizlik Sorunu
özet metin incelendiğinde Yargıtay kararları tarih ve sayısı belirtilmek
suretiyle söz konusu değerlendirmenin yapıldığı görülecekti.
iv- Rıza İle
Aramaların Hukukiliği Sorunu, özet olduğu gerekçesiyle değerlendirilmemiş ise
de, raportörlerin kendilerine Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay Kararı
Uygulamalarında Arama Kararı ve İşlemleri ile Aramaya Konu Suçlar isimli,
inceleme dönemine denk gelen Adalet Yayınevinden basılan, 928 sayfalık kitap
çalışması özel olarak gönderilmiştir. Raportörler o kadar kötü niyetlidir ki
gösterilen bu çaba dahi hiçbir olumlu karşılık bulmamıştır.
v- Parmak
İzinin Türk Hukukunda Delil Değeri, yine konuyla ilgili aynı dönemde yayınlanan
ve akademisyenin kendisine de gönderilen Seçkin Yayınevi’nden yayınlanan Türk
Ceza Hukukunda Parmak İzi konulu, Seçkin Yayınevinden çıkartılan çalışmanın
oldukça küçük bir kesitidir. Adı geçen raportör, raporunda bu olumlu
yaklaşımdan bahsetmemiş, kitap çalışmasını iade de etmemiştir. Söz konusu
değerlendirmesi de kötüniyetlidir.
vi-Yapay Zekâda Ceza Sorumluluğu, kanun maddeleri
üzerinden yapılan bir değerlendirmedir. Doçent adayı, Bilge Üniversitesi’nin
2021 yılında yapay zekâ konulu tamamı İngilizce olan eğitim programına
katılmıştır. Özet değerlendirmesi yapmaması, raportörün konuyla ilgili
değerlendirme yapabilecek nitelikte olmadığını göstermektedir.
vii-Çekle İlgili Karşılıksızdır İşlemi Yapılmasına
Neden Olma Suçu ve Konkordato, özet olduğu gerekçesiyle değerlendirilmemiş ise
de Yargıtay kararlarının değerlendirmesi niteliğindedir. Hakem incelemesinden
geçmiş ve yayınlanmıştır. Ancak icra ceza hukuku ile ilgili genel olarak ceza
akademisyenleri, kendilerini ilgilendirmediği gerekçesiyle ilgisiz
davranmaktadır.
viii-Soğutucu Etki, özet çalışmasıdır. Türk hukukunda
yeni bir kavramdır. Özet çalışma olduğu gerekçesiyle değerlendirilmediği
yaklaşımı hatalıdır. Akademik puan almıştır.
3-Kitap çalışmalarına ilişkin değerlendirmeler;
Yusuf Aslan, doktora tezinin genel olarak
uluslararası hukukla ilgili olduğu değerlendirmesinde bulunmuştur. Ancak
konuyla ilgili doçent adayının beyannamesinde “Non refoulement ilkesi ve
işkence suçu” başlıklı çalışmayı görmüş olsaydı, bu değerlendirmeyi yapamazdı.
Söz konusu değerlendirme eksik bilgi sahibi olan akademisyenin ne kadar
kötüniyetli olduğunu da göstermektedir. En
azından diğer akademisyenler gibi ilgili kurullardan geçtiği gerekçesiyle
değerlendirmeseydi bu eleştirilerin muhatabı olmazdı.
4- Ne bis in idem ve Kanunilik İlkesi’ne Göre Çevreye
Karşı Suçlar İdari Yaptırımlar Kabahatler, doçentlik tezi olarak sunulan
çalışmanın daha çok uluslararası hukuka ilişkin olduğu görülmektedir
değerlendirmesine yer vermiştir. Ancak görme değil “değerlendirme” yapması
gerekir. Çalışmayı anlamamıştır, okumamıştır. Sadece görmüştür. Kullandığı
ifade ve yaptığı –daha doğrusu yapmadığı- değerlendirme ağır hatadır.
5-Kitap
bölümleri ve makale değerlendirmeleri eksiktir.
6-Sonuç bölümü
çelişkilerle doludur. Doktora tezinin, rapor bölümünde genel olarak
uluslararası hukuka ilişkin olduğu değerlendirmesinde bulunmuş, sonuç kısmında
uluslararası hukuka ilişkin olduğunu belirtip kestirip atmıştır. Oysa
çalışmanın ceza hukukuyla doğrudan ilgisi bulunduğuna ilişkin özel makale
çalışması yapılmıştır. Yusuf Aslan bu makaleyi değerlendirmemiştir.
Doçentlik çalışmalarının
uluslararası hukuka ilişkin olduğunu belirtmiştir. Ancak ne Ne bis in idem
ve Kanunilik İlkesi’ne Göre Çevreye Karşı Suçlar İdari Yaptırımlar Kabahatler
ne de Sosyal Medya Paylaşım Sorumluluğu’nun uluslararası hukukla bir zerre
kadar ilgisi yoktur. Değerlendirme ağır hatadır.
Yüksek lisansız tezsiz olduğu doğrudur. Ancak
yapıldığı dönemde bu ülkenin en saygın, en iyi yüksek lisans programıdır. Sınava
girebilmek için dahi üniversite sonrası beş yıllık kamu hizmeti şarttır. Örgün
eğitimdir. Hukuk dersleri ağırlıklıdır. Akademik kadroda herhangi bir
üniversiteden daha fazla profesör kadrolu akademisyeni bulunmaktadır.
Doçent adayı, binlerce kişinin girdiği yazılı sınavdan
sonra TODAİE’ye girmiş ve bir yıllık örgün eğitimi oldukça yüksek bir puanla
(88) tamamlamıştır.
Kişisel olarak ceza hukukunun her alanına ilişkin
çalışmam vardır. Kanunilik ilkesini değerlendirmiş ancak raporunun sonuç
kısmında maddi ceza hukukuna ilişkin çalışmam olmadığını ileri sürmüştür. Bu
ağır bir eksikliktir. Yusuf Aslan’ın düzenlediği rapor, akademik unvanı ile
mütenasip değildir.
Yabancı literatürün tüketilmediği, örneklenerek
açıklanmamıştır. Yeterli kaynak kullanılmadığı iddiası özellikle bu konuda
uluslararası ölçütler dikkate alındığında oldukça ağır hatadır.
Çalışmayı okumayan kişinin, “anlatım gücü bakımından
zayıf” olduğu değerlendirmesi kabul edilemez. Kendisi raporunda görüşe göre
çalışmaların uluslararası hukuka ilişkin olduğu değerlendirmesini yapmıştır.
Sonuç olarak Yusuf Aslan değerlendirmeleri,
subjektif, incelemeye dayanmayan, kendi içinde çelişkili, bilimsel nitelik
taşımayan, hatalarla dolu ve eksiktir. Rapor, şekil olarak bile göze hoş
görünmemekte, profesör unvanı değil hukuk fakültesi öğrencisinin bile
yapmayacağı şekil bozuklukları taşımaktadır.
Doçent adayı ceza hâkimidir. Kürsüde çalışmıştır. Onbinlerce
kararın altında imzası vardır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder