24 Şubat 2024 Cumartesi

KURİL ADALARI SORUNU rus YAYILMACILIĞI

 

KURİL ADALARI SORUNU

Günümüzde Rusya 17.098.246 km2’lik yüzölçümü ile dünyanın en geniş ülkesidir ve toprakları dünyanın sekizde birine, karasal bölgelerin ise %10’una karşılık gelmektedir. Yayılmacılık siyasetinin halen devam ettiği Rusya’nın 1338 adası bulunmaktadır. 16 ülke Rusya ile sınırdır. Bu ülkeler Belarus, Letonya, Litvanya, Moğolistan, Finlandiya, Çin, Estonya, Kazakistan, Kuzey Kore, Polonya, Ukrayna, Azerbaycan, Gürcistan, Norveç, Japonya, ABD’dir.

Kuril Adaları, Asya’nın en kuzeydoğusunda Rusya’nın Kamçatka Yarımadası ile Japonya’nın Hokkaido Adası arasında 1.200 km’lik hat boyunca uzanan 56 adadan oluşan adalar topluluğudur. Toplam yüzölçümü 15.500 km2 olan adalarda yaklaşık 20.000 kişi yaşamaktadır.

Komşularının hemen hemen tamamında yayılmacı eğilimlerini gördüğümüz Rusya, benzer sorunları Japonya ile yaşamakta ve sorunların çözümlenmesi için II. Dünya Savaşı ile Japonya’nın atom bombası ile yaşadığı korkunç yıkımdan yararlanarak işgal ettiği Japon topraklarını terk etmemektedir. Okhotsk Denizi ile Kuzey Pasifik Okyanusu’nu ayıran boğaz konumunda olması nedeniyle stratejik öneme sahiptir. Adalar, münhasır ekonomik bölgeye sahip olduğu gibi Renyum, Sülfür, Petrol, Altın, Demir, Titanyum, Argentum bakımından oldukça zengindir.

1855 yılında imzalanan Şimoda Anlaşması ile İturup Adası’nın kuzeyindeki adalar ile Sahalin adası Rusya’ya güneyindeki adalar ise Japonya’ya bırakılmıştır. 1904-1905 Rus-Japon savaşı sonrasında, Kuril adaları ve Sahalin adasının güney yarısı ile bitişik adalar Japonya’ya bırakılmıştır.

1945 yılında SSCB, ABD, İngiltere arasında düzenlenen Yalta konferansında SSCB; Kuril Adaları ile Sahalin adasının kendisine bırakılmasını talep etmiş bu talep kabul edilmeyince anlaşmalara katılmamıştır.

1956 yılında Rusya-Japonya arasında imzalanan ortak bildiri ile Rusya; Şikotan ve Hobomai adalarının Japonya’ya bırakılmasını kabul etmiş ise de devir gerçekleşmemiştir.  

Bildirinin yeniden görüşülmesi için 2018-2019 yılında Putin ile Şinzo bir araya gelmiş ve 1956 bildirgesi esas alınarak barış anlaşmasının imzalanması için müzakereler yapılması kararlaştırılmış ise de 2022 yılı Şubat ayında Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik başlattığı savaşla ilişkiler yeniden gerginleşmiştir.

Ruslar, söz konusu adaların kendileri için stratejik bir önemi bulunduğunu belirtmektedir.

1856 yılında Kırım Savaşı’nı kaybeden Rusya, yayılmacılık politikasını Orta Asya ve Sibirya’ya yönlendirmiştir.

1639 yılında misyonerlik çalışmalarının da etkisiyle batıyla iletişimi bulunmayan Japonya; ABD’nin zorlamasıyla sisteme dahil edilmeye çalışılmıştır. Bu anlamda Japonya batı ile yeniden ticari ilişkilerini geliştirmeye başladığında Rusya ile de ilişkiler geliştirmiştir.

Rusya, doğuda gemileri için liman ihtiyacı bulunduğu gerekçesiyle Japonya ile anlaşmaya çalışmış ancak Japonya söz konusu talepleri karşılamamıştır.

Ruslar, yayılmacı amaçlarına uygun olarak gezgin görünümüyle bir kısım maceracıları görevlendirmiştir. Bunlardan İ.P. Kozirevski ve Antsiferov, 1713 yılında Kuril Adaları’na gelerek, bu adaların hiçbir devletin egemenliğinde olmadığını ülkelerine bildirmiştir.

Rusya’nın Kuril Adaları ile Sakhalin’e olan işgal eğilimleri, 1806-1807 yıllarında Japonların bir dizi güvenlik önlemi almalarına neden olmuştur.

Meiji dönemi (1868-1912) ile birlikte Japonya’da modernleşme adımları atılmaya başlanmış ve Japonya dış politikada daha aktif bir rol oynamaya başlamıştır.

1874 yılında Enomoto Takeaki, Rusya ile müzakerelere katılmak için Saint Petersburg’a gönderilmiş ve Sahalin ile Kuril adalarının takas edilmesi kararının uygulanabilmesi için Petersburg Anlaşması imzalanmıştır. Petersburg Anlaşması ile Sahalin Adası Rusya’ya, Kuril Adaları ise Japonya’ya bırakılmıştır.

Japonya, Sahalin Adası’nda yapılan binaların bedellerini dahi Rusya’ya iade etmiş, halka ise adada kalma ya da adayı terk etme seçeneklerini sunmuştur.

1904-1905 Rus Japon Savaşı

İki ülkenin yayılmacı yaklaşımları savaşın nedenini oluşturmuştur. Savaş 1 yıl 6 ay sürmüş ve Japonya savaştan galip ayrılmıştır. ABD’nin arabuluculuğunda imzalanan Portsmout Anlaşması ile Japonya, Liaodong Yarımadası’nın Lüshun’a giden Güney Mançurya Demiryolunu ve Sahalin Adası 50. paralel üzerinden ikiye bölünerek yarısını ele geçirmiş, Rusya ise Mançurya’nın kuzeyinde etki alanı oluşturmuştur.

I.Dünya Savaşı

I. Dünya Savaşı döneminde her iki ülke de itilaf devletleri arasında yer almış ise de Japonya büyük ölçekli bir savaşa katılmamıştır. Japonya; Uzak Doğu’da yer alan Alman bölgelerini ele geçirmiş ve 2 Eylül 1914’te Çin’in Shandong eyaletine girmiş, 7 Kasım 1914’te Tsingtao kuşatması sonrasında Almanlar teslim olmuştur.

Rusya’da, I. Dünya Savaşı sırasında yaşadığı mağlubiyetler nedeniyle oluşan kargaşa ortamında 1917 yılında Çarlık rejimi yıkılarak Bolşevik rejimi kurulmuştur.

1917 yılında Bolşevik yönetiminin, Çarlık rejiminin imzaladığı gizli anlaşmaları açıklaması Japonya hükümeti ile Bolşevik yönetiminin arasının gerginleşmesine neden olmuştur.

3 Mart 1918 tarihinde SSCB, ittifak devletleriyle imzalanan antlaşma ile I.Dünya Savaşı’ndan çekilmiş ve Bolşevik rejimi, Japon hükümeti tarafından tehdit olarak algılanmıştır.

Rusya’nın I. Dünya Savaşı’ndan çekilmesinden sonra Japonya, Sahalin’den Baykal’a kadar olan bölgeye askeri yığınak yapmaya başlamıştır. Bu bölgelerden 1922 yılından çekilmiş ise de Sahalin’de 1925 yılına kadar kalmıştır.

20 Ocak 1925 tarihinde Japonya, SSCB’yi tanımıştır. SSCB 1917 Ekim ayına kadar imzalanan anlaşmaların gözden geçirilmesini istemiş; 1925 yılında Kuzey Sahalin’de Japonya’ya kömür ve petrol ayrıcalıkları verilmiş, 1928 yılında ise balıkçılık konusunda anlaşma yapılmıştır.

1932-39 yıllarında sürekli sınır anlaşmazlıkları ve Khasan Gölü Muharebesi dışında küçük çaplı sınır çatışmaları yaşanmıştır.

1941 yılında SSCB ile Japonya arasında taraf olmama anlaşması imzalanmış, 13 Nisan 1945’te SSCB anlaşmanın yenilenmeyeceğini bildirmiştir.

II. Dünya Savaşı sonuna doğru SSCB Yalta Konferansı’nda alınan kararla Japonya’ya savaş ilan etmiş, Japonya’ya atılan atom bombasından yararlanarak Mançurya bölgesini ve 5 Eylül 1945 tarihinde Kuril Adalarını işgal etmiş; Kuril Adalarında yaşayan Japon halkını, Japonya’ya göndermiştir.

II. Dünya Savaşı sonrasında müttefikler ile Japonya arasında 8 Eylül 1951’de San Francisco Barış Anlaşması imzalanmış, SSCB; Japonya’nın dört ada üzerindeki haklarından vazgeçmesini talep etmiş, SSCB talebinin kabul edilmemesi üzerine SSCB anlaşmayı imzalamamış; ancak Japonya ile 19 Ekim 1956 tarihinde savaş durumunu sona erdiren bildirge imzalanmıştır. Bildirgede Japonya’ya Şikotan ve Homobai takımadalarının teslimi kabul edilmiştir. Ancak bu adalar işgal edilen Kuril Adalarının sadece %7’sini oluşturmaktadır.

Tokyo Bildirgesi

ABD Devlet Başkanı Bill Clinton’ın girişimleri ile Yeltsin döneminde Japonya ile ilişkiler geliştirilmiştir.

13 Ekim 1993’te Japonya ile Rusya arasında imzalanan Tokyo Bildirgesi ile ekonomik, bilimsel ve teknik işbirliği konularında çalışmalar yapılması konusunda anlaşılmıştır.

Moskova Bildirgesi

13 Kasım 1998’de imzalanan Moskova Bildirgesi ile taraflar karşılıklı yarar, güven, uzun vadeli beklentiler ve ekonomik işbirliği konularında ortak çalışma kararı almışlardır.

Dünyada barış ve istikrarın sağlanması konularına da değinilmiştir.

Vladimir Putin ve Medvedev Dönemi Rus Japon İlişkileri

8 Mayıs 2000’de başlayan Putin dönemi ile Rusya ekonomik olarak güçlenmiş ve saldırgan politikalarını artırmıştır.

Putin, 1956 müşterek bildirgenin esas alınacağı görüşmelerle sınır sorunlarının çözümlenmesi teklifi Japonya’da olumlu karşılanmıştır.

2009 yılında Medvedev’in Japonya ziyareti olumlu bir hava oluşturmuş ise de “Kuzey Toprakları Meselesi’nin Çözümü ile İlgili Özel Tedbirler Yasası”nın kabulü ve Ulaştırma Bakanı’nın Kunaşir adası ziyareti ilişkilerde gerginleşmeye yol açmıştır.

11 Mart 2011’de yaşanan Japonya depremi sonrasında Rus yardımları ilişkilerde yumuşamalara neden olmuştur.

7 Mayıs 2012 tarihinde başlayan ikinci Vladimir Putin dönemi ile yeni ve olumlu bir işbirliği dönemi başlamıştır.

2013-2019 yılları arasında iki ülkeleri arasında ekonomik, insani etkileşim gelişmiştir. 2019 yılı Eylül ayında Putin ve Şinzo Abe, Vladivostok’ta Doğu Ekonomik Forum’unda bir araya gelmişler ve Japonya’da sorunların çözümlenebileceği konusunda iyimserlik havası oluşmuştur. Ancak 2021 yılında Rusya’nın Kuril Adalarında tatbikatlar yapması sorunu içinden çıkılmaz hale getirmiştir. Buna karşılık Japonya da bölgede geniş çaplı bir tatbikat gerçekleştirmiştir.

8 Temmuz 2022 tarihinde Nara kentinde uğradığı saldırı sonucu Şinzo Abe öldürülmüş; suikast Duma’da Sergey Karginov tarafından Rus-Japon ilişkilerine yönelik terör saldırısı olarak nitelendirilmiştir.

Şinzo Abe sonrası başbakan olan Fumio Kişida’nın Rusya siyasetini Rusya’nın Ukrayna saldırısı belirlemiştir. Rus hükümetinin Luhanks ve Donetsk bölgelerini resmen tanıma kararı, Japonya tarafından sert bir şekilde kınanmıştır.

Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısı, Kişida hükümeti tarafından ulusal güvenlik açısından kesinlikle kabul edilemez kabul edilmiş ve uluslararası yaptırımlara katılınmıştır. Rusya, bu yaptırımlar karşısında Japonya’ya karşı barış anlaşması müzakerelerini askıya aldığını duyurmuş; ayrıca Hokkaido açıklarında bulunan adalara Japonların vizesiz giriş hakkını askıya almıştır. Söz konusu gerginliği Rusya, Kuril Adalarından tatbikatlar düzenleyerek daha da artırmıştır.

 

 

 

 

 

 

 

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Arif Nazım - Şehidin Destanı

TIBBİ ETİK