1 1 .
C E Z A D A İ R E S İ
T
Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Y
A R G I T A Y İ L Â M I
K
A N U N Y A R A R I N A
B
O Z M A
Esas
No : 2023/2433
Karar
No : 2024/933
Tebliğname
No : KYB - 2023/41314
İNCELENEN
KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 2. Ağır Ceza
Mahkemesi
TARİHİ : 17.02.2022
SAYISI : 2021/732 E., 2022/50 K.
SANIK :
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
SUÇ
TARİHİ : 05.03.2007
İNCELEME
KONUSU
KARAR : Mahkûmiyet
KANUN
YARARINA
BOZMA
YOLUNA
BAŞVURAN : Adalet Bakanlığının
istemi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı
TEBLİĞNAME
GÖRÜŞÜ : İlgili
kararın kanun yararına bozulması
İstanbul
Anadolu 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 17.02.2022 tarihli ve 2021/732 Esas, 2022/50
Karar sayılı kararı ile sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan, 5237
sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 204 üncü maddesinin birinci
fıkrası ve 62 nci maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile
cezalandırılmasına ilişkin hükmün, istinaf edilmeksizin kesinleştiği
anlaşılmıştır.
Adalet
Bakanlığının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 309
uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca, 04.04.2023 tarihli ve 2022/20200
sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay
Cumhuriyet Başsavcılığının, 17.05.2023 tarihli ve KYB-2023/41314 sayılı Tebliğnamesi
ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü:
I.
İSTEM
Yargıtay
Cumhuriyet Başsavcılığının, 17.05.2023 tarihli ve KYB-2023/41314 sayılı kanun
yararına bozma isteminin;
“Resmi
belgede sahtecilik suçundan sanık ...'ün, 5237 sayılı Türk Ceza
Kanunu’nun 204/1 ve 62. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile
cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231/5. maddesi
gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve 5 yıl denetim süresine
tabi tutulmasına dair dair İstanbul Anadolu 2. Ağır Ceza Mahkemesinin
03/04/2014 tarihli ve 2013/211 esas, 2014/103 sayılı kararının 02/05/2014
tarihinde kesinleşmesini müteakip, sanığın 26/02/2015 tarihinde işlediği hizmet
nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan mahkum olduğunun ihbar edilmesi
üzerine, hükmün açıklanmasına ve sanığın 5237 sayılı Kanun’un 204/1 ve 62. maddeleri gereğince 1
yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin İstanbul Anadolu 2. Ağır
Ceza Mahkemesinin 17/02/2022 tarihli ve 2021/732 esas, 2022/50 sayılı kararını
kapsayan dosya incelendi.
Dosya
kapsamına göre, sanığın müsnet suçu 05/03/2007 tarihinde işlediği, hakkındaki
hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının ise 02/05/2014 tarihinde
kesinleştiği, denetim süresi içerisinde 26/02/2015 tarihinde yeniden suç
işlediği, 5271 sayılı Kanun'un 231/8-son cümlesi gereğince 02/05/2014 ila
26/02/2015 tarihleri arasında dava zamanaşımı süresinin durduğu, 26/02/2015
tarihinde zamanaşımının yeniden işlemeye başladığı, suç tarihi olan 05/03/2007 tarihi ile hükmün
açıklanarak mahkumiyet kararının verildiği 17/02/2022 tarihleri arasında 5237
sayılı Kanun’un 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen 12 yıllık olağanüstü
dava zamanaşımı süresinin gerçekleşmiş olduğu gözetilmeden, sanık hakkında
düşme kararı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde mahkumiyetine karar
verilmesinde isabet görülmemiştir.”
Şeklindeki
gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.
II.
GEREKÇE
1.
5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin dördüncü fıkrasının (d) bendinin;
“Hükümlünün cezasının kaldırılmasını gerektiriyorsa cezanın kaldırılmasına,
daha hafif bir cezanın verilmesini gerektiriyorsa bu hafif cezaya Yargıtay ceza
dairesi doğrudan hükmeder.” şeklinde düzenlendiği belirlenmiştir.
2.
Sanığın yargılama konusu eylemi için, 5237 sayılı Kanun'un 204 üncü maddesinin
birinci fıkrası uyarınca belirlenecek cezanın türü ve üst sınırına göre, aynı
Kanun'un 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi ve 67 nci maddesinin
dördüncü fıkrası gereği 12 yıllık olağanüstü zamanaşımı süresinin öngörüldüğü,
5271 sayılı Kanun'un 231 inci maddesinin sekizinci fıkrasının son cümlesi
uyarınca İstanbul Anadolu 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 03.04.2014 tarihli ve
2013/211 Esas, 2014/103 Karar sayılı hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına
dair kararının kesinleştiği 06.05.2014 tarihi ile denetim süresi içerisinde
işlenen kasıtlı suçun suç tarihi olan 26.02.2015 tarihi arasında zamanaşımının
durduğu ve durma süresi de dikkate alındığında, suç tarihinden hüküm tarihine
kadar 12 yıllık olağanüstü zamanaşımı süresinin gerçekleşmiş olduğu
anlaşılmıştır.
3.
5237 sayılı Kanun’un 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi ve 67 nci
maddesinin dördüncü fıkrası ile 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin
sekizinci fıkrası uyarınca kamu davasının düşürülmesine karar verilmesi
gerekirken yargılamaya devamla mahkûmiyet hükmü kurulması Kanun’a aykırı olup
kanun yararına bozma talebi yerinde görülmekle, 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu
maddesinin dördüncü fıkrasının (d) bendi uyarınca bahse konu hukuka aykırılık
Yargıtay tarafından giderilmiştir.
III.
KARAR
1.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin KABULÜNE,
2.
İstanbul Anadolu 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 17.02.2022 tarihli ve 2021/732
Esas, 2022/50 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin
üçüncü fıkrası gereği, oy birliğiyle KANUN YARARINA BOZULMASINA,
3.
5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin dördüncü fıkrasının (d) bendi uyarınca
bozma nedeninin sanığın cezasının kaldırılmasını gerektirdiğinden, sanık
hakkında açılan kamu davasının 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin
sekizinci fıkrası gereği DÜŞMESİNE,
Dava
dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına
TEVDİİNE,
05.02.2024
tarihinde karar verildi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder