RAPORLAR ARASINDA ÇELİŞKİ OLMASI

1. CD. 5/5/2014 gün, 2014/24 Esas 2014/2829 Karar

Raporlar arasında çelişki bulunması halinde Adli Tıp İhtisas Kurulu’ndan rapor alınması gerekir.

Ani gelişen olayda diğer sanığın herhangi bir eyleminin bulunmaması,

Teşebbüs uygulaması

“A-) Sanık Şeref hakkında mağdur Adnan'ı kasten öldürme suçuna teşebbüsten kurulan hüküm yönünden;

a-) Mağdur Adnan hakkında, 13.08.2011 tarihinde Yenimahalle Devlet Hastanesi'nde KBB Uzmanı Dr. M.H. A. tarafından düzenlenen raporda hastanın hayati tehlikesinin bulunmadığı belirtilmesine rağmen Adli Tıp Uzmanı Dr. M. Y.'in 15.08.2011 tarihli raporunda yaralanmanın mağdurun yaşamını tehlikeye sokan bir durum olduğu bildirildiğinden, raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi amacıyla mağdurun tüm tedavi evrakı temin edildikten sonra mağdurdaki yaralar ile ilgili olarak, Adli Tıp Kurumu İlgili İhtisas Kurulu'ndan 5237 sayılı TCK'nın 86 ve 87/1-2. maddeleri kapsamında rapor aldırılması ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken, eksik soruşturmaya dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması,

b-) Kabule göre de;

Sanık Şeref'in, kırık bira şişesiyle çene, boyun ve kol bölgelerinden birden fazla kesiye, fasiyel arter yaralanmasına ve hayati tehlike geçirmesine neden olacak şekilde mağduru yaraladığı olayda; 5237 sayılı TCK'nın 9 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası öngören 35. maddesi ile yapılan uygulama sırasında, meydana gelen tehlike ve zararın ağırlığı birlikte değerlendirilerek alt ve üst sınırlar arasında makul bir ceza yerine, 9 yıl hapis cezası tayin edilmek suretiyle eksik cezaya hükmedilmesi,

B-) Sanık Ramazan hakkında mağdur Adnan'ı kasten öldürme suçuna teşebbüse azmettirmeden kurulan hüküm yönünden;

Sanık Ramazan'ın, ani gelişen olayda diğer sanık Şeref'i azmettirdiğine, suça iştirak ettiğine, diğer sanık Şeref ile fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ettiğine veya suçun icrasını kolaylaştıran herhangi bir eylemde bulunduğuna dair mahkumiyetine yeter kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı anlaşılmakla, sanık hakkında beraat kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş…”