1. CD. 30/4/2014 gün, 2013/4696 Esas 2014/2772
Karar
Sanığın ciddi bir engel durum olmamasına rağmen
kendiliğinden eylemine son vermesi, yara sayısı ve yaraların niteliği ile olay öncesine
dayalı aralarında öldürmeyi gerektirir husumet bulunmaması da dikkate alındığında,
sanığın ortaya çıkan kastının yaralamaya yönelik olduğu,
“Oluşa
ve dosya içeriğine göre; sanık Şükrü'nün kısa bir süre önce cezaevinden çıkmış olduğu,
olay tarihinde akşam saat: 20.00 sıralarında arkadaşı tanık Saim'e rastladığı ve
tanıktan mağduru sorarak “o benim kız arkadaşıma takılıyormuş” dediği, tanık ile
beraber bir süre dolaştıktan sonra saat: 21.00 sıralarında şehir merkezindeki bir
parka giren sanığın, mağdur ile karşılaştığı, mağdura hitaben “sen benim kız arkadaşıma
zorla eroin içiriyormuşsun” diyerek tartışmaya başladıkları, tartışma sırasında
sanığın üzerinde bulundurduğu bıçak ile mağduru sırt solundan ve sol kalça üzerinden
toplam iki bıçak darbesiyle, biri göğse nafiz olacak ve pnömotoraks nedeniyle hayati
tehlikeye sebebiyet verecek şekilde yaraladığı, anons üzerine olay yerine giden
kolluk güçlerinin mağduru yaralı vaziyette, sanık ve tanığı ise mağdurun yanında
bekler şekilde buldukları olayda;
a) Sanığın
ciddi bir engel durum olmamasına rağmen kendiliğinden eylemine son vermesi, yara
sayısı ve yaraların niteliği ile olay öncesine dayalı aralarında öldürmeyi gerektirir
husumet bulunmaması da dikkate alındığında, sanığın ortaya çıkan kastının yaralamaya
yönelik olduğu anlaşılmakla, olayın oluşu ve yaraların niteliği de gözetilerek,
kasten yaralama suçundan alt sınırdan uzaklaşılmak suretiyle hüküm kurulması yerine,
suç vasfında hataya düşülerek, öldürmeye teşebbüs suçundan yazılı şekilde hüküm
kurulması,
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder