18 Mayıs 2017 Perşembe

TERBİYE ETME HAKKI

Terbiye Etme Hakkı
Anne, baba ve vasinin terbiye hakkı yasal dayanağını 4721 sayılı Medeni Kanun 340 ve 445. maddelerinden almaktadır.
Medeni Kanun 340. maddesinde:
"Madde 340/1 - Ana ve baba, çocuğu olanaklarına göre eğitirler ve onun bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlaki ve toplumsal gelişimini sağlar ve korurlar."
Benzer hükümler Medeni Kanun 445. maddesinde de vesayet altındaki küçük yönünden de düzenlenmiştir. Terbiye hakkının kaynağı esas olarak örf ve adettir. Velayet hakkına sahip olmayan kişinin bir çocuğu terbiye etme hakkı yasal olarak yoktur. Ancak örf ve adet gereği anne ve babadan başkaları da örneğin ağabeyi, amcası, dayısı hatta mahalledeki komşusu ya da öğretmeni de terbiye hakkına sahip olabilir.[1]
Terbiye hakkının hukuka uygunluk nedeni sayılabilmesi için örfen bilinen sınırlarının aşılmaması, söz veya hareketle yapılan hakaretin bu sınır içinde kalması, hakaret ve terbiye hakkı arasında düşünsel bir bağ bulunması, yapılan tahkirin, terbiye hakkının amacına uygun ve mağduru terbiye edici nitelikte bulunması gerekir. Terbiye hakkını kullanan kişi amaç ile bağlıdır, bu sınırları aşamaz. Darp cebir eyleminin hiçbir şekilde terbiye hakkı kapsamında olduğu kabul edilemez. 5237 sayılı TCK 232/1 maddesinde de "idaresi altında bulunan veya büyütmek, okutmak, bakmak, muhafaza etmek veya bir meslek veya sanat öğretmekle yükümlü olduğu kişi üzerinde, sahibi bulunduğu terbiye hakkından doğan disiplin yetkisini kötüye kullanan kişiye..." hapis cezası verileceği düzenlenmiştir.
Kocanın karı üzerinde ne terbiye ne de disiplin yetkisi vardır. Kocanın disiplin yetkisini kullanmak adı altında eşinin şeref ve saygınlığına yönelik davranışta bulunması hakaret suçunu oluşturur ve aynı zamanda Medeni Kanun 162. maddesi anlamında pek fena muamele kabul edilerek boşanma sebebi oluşturabilir.



[1]    Yılar, s. 62.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

TIBBİ ETİK