İslam Hukukunda
Yorumla İlgili Külli Kaideler
Abdullah
Demir-Terazi Hukuk Dergisi Yıl: 3, Sa.: 23, 2008, 135-144
1-Bir
işten maksat ne ise hüküm ona göredir. Benignae faciande sunt interpretationes
et verba intentioni debent insevie: Yorum, geniş tarzda yapılmalı, ve kelimeler
niyet ve maksadı gerçekleştirecek manada anlaşılmalıdır.
2-
Akitlerde itibar makasıt ve maaniyedir, elfaz ve mebaniye değildir.
In
conventionibus contrahentium voluntas potius quam verba spectra placuit
Sözleşmelerde
kelimelerden ziyade, taraf1ların rızalarına önem verilmelidir.
3-
Kelamın i’mali ihmalinden evladır.
Verba
com effectu accipenda sunt; Kelimeler bir anlam vermek üzerine tefsir olunur.
4-
Bölünemeyen bir şeyin bir kısmını zikretmek, tamamını zikretmek gibidir.
5-
Kayıtlayan bir delil olmadıkça, mutlak ıtlakı üzere bırakılır.
Generale
tantum valet in generalibus quantum singualere in singulis: belirli bir şeye
mahsus bir kelime yalnız bu anlamda anlaşıldığı gibi genel kelimeler de yalnız
genel anlamda anlaşılır.
6-
Hazırdaki vasıf lağv ve gaipteki vasıf muteberdir. Görünen vasıf lağv,
görünmeyen vasıf muteberdir.
Satılan
mallarda, görünen ve anlaşılan vasıflar ne ise odur. Başka türlü
vasıflandırmanın anlamı yoktur.
7-
Sakite bir söz isnat olunamaz. Lakin ma’rız hacette sükut beyandır.
Qui
tacet consentire vidatur. Susma, muvafakat sayılır.
Susana
bir söz isnat edilmez. Ancak ihtiyaç zamanında susmak konuşmaktır.
8-
Sual cevapta iade olunmuş addolunur.
Tasdik
edilen bir soruda ne denilmiş ise cevabı veren de aynı şeyi söylemiş demektir.
Hakim bir alacak davasında davacıya 1000 lira borcun var mı diye sorsa davalı
da evet dese hakim şahide, “taraflarla yakınlığın varmı diye sorsa tanık yok
dese tarafların yakınlığı yok demiş olur.
9-tasrih
mukabelesinde delalete tasrih yoktur. Açık olan sözlerin yoruma ihtiyacı
yoktur.
10-
Sözler ve hükümler bütün olarak düşünülür ve ona göre yorum yapılır.
Bir
kelime veya cümle yalnız başına alınırsa amacı anlaşılmaz.
11-
Adetin delaletiyle manayı hakiki terk olunur.
Consuetudo
est optimus interpres legum/ Örf ve adet kanunların en iyi tercümanıdır.
12-Mani
ve muktazi tearuz ettikte mani takdim olunur.
Engel
ile gereken karşı karşıya gelirse engele öncelik verilir. Yani ihtiyaç da olsa
hukuka ve kanunlara aykırı bir işlem ve eylem yapılamaz.
13-
Arızı sıfatlarda yokluk asıldır.
Sıfat bir şeyin kendisiyle vasıflanmış olduğu
hal ve durumdur. Sıfatlar asli ve arızi olarak ikiye ayrılır. Asli sıfatlar,
sağlık hayat bekaret gibi şeylerdir. Arızi sıfatlar, hastalık ölüm gibi
sonradan ortaya çıkan hallerdir.
14-
Bir şeyi nef’i zamanı mukabelesindedir.
Commodum
eius esse debet periculum est. Hasar kime aitse yararı da onadır.
15-
Külfet nimete, nimet külfete göredir.
Qui
sentit commodum sentire debet et onus, et e contra (Nimet kiminse külfet de
onundur ve aksi)
16-
Sakıt olan şey avdet etmez.
Düşen
geri dönmez. Hukuken varlığı kalmayan hükümsüz olan şey tekrar vücut bulmaz.
Örneğin, borçtan ibra halinde vazgeçilerek borç istenemez.
17-Beka
ibtidadan esheldir.
Melior
causa, est possidentis quam solutum repede. Zilyedin durumu davacının
durumundan iyidir.
Devam
ettirmek, başlamaktan kolaydır. Kazanılmış hakların korunması yeni hakların
tanıtılıp kabul edilmesinden kolaydır.
18-
Mevrid-i nassda içtihada mesağ yoktur.
Non
de legibus, sed secundum leges indicuandum. (Kanun üzerinde değil, kanun
uyarınca karar verilmelidir)
19-
Şekk ile yakin zail olmaz.
Şüphe,
kesin bilgiyi gidermez.
20-
Kelamda asıl olan manayı hakikidir.
Sözde
asıl olan gerçek anlamdır.
21-
Ehveniş şerreyn ihtiyar olunur.
Minima
de malis
Şerrih
ehveni ihtiyar edilmelidir.
22-
Bir şeyin umuru batınede delili o şeyin makamına kaim olur.
De
non apperentibus, et non existeentibus, eadem es ratio. Hukuk bakımından
görünmeyen şeylerle mevcut olmayanlar arasında hiçbir fark yoktur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder