İster özel, ister kamu olsun, Türk hukuku ile
ilgilenen herkes için birinci derecede kaynak olmasını istediğimiz bu çalışma,
Türk Ceza Kanunu sistematiğine göre, olası ispat ve sübut listesi oluşturmak ve
ayrıca her suç tipine uygun uygulamada sübuta götüren delillerin neler olduğunu
sistematize şekilde göstermek çabasındadır.
Çalışmanın amacı ve içeriğine göre kanunda yer alan
eylemin suç olmaktan çıkartılması hali hariç olmak üzere yapılmış ya da
yapılacak başkaca kanun değişikliklerinden de etkilenmesi imkan ve ihtimal
dahilinde görünmemektedir.
Esasen serbest delil ilkesinin geçerli olduğu Türk
Ceza Hukuku’nda, CMK m. 170/2 fıkrası gereğince, soruşturma evresi sonunda toplanan deliller,
suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa Cumhuriyet savcısı kamu
davasını açar. Ancak CMK m. 223/5 fıkrası gereğince, yüklenen suçu işlediğinin
sabit olması halinde, sanık hakkında mahkûmiyet kararı verilir. Evrensel
hukukun bir gereği olarak şüpheden de sanık yararlanacaktır. Buna göre hangi
hallerin uygulamada suçun sübutuna esas sayılacağını tespit etmek ve herkes
tarafından bilinmesini sağlamak biz hukukçuların görevidir.
Her ne kadar hukuk fakültelerinde görev yapan ve ispat
ve sübut kavramlarını aynı anlamda zanneden akademisyenler bulunsa da bunlardan
birincisi Türk Dil Kurumu sözlüğüne göre delil göstererek bir şeyin gerçek
yönünü açığa çıkarma, ikincisi ise şüpheye yer bırakmayacak şekilde ortaya
çıkmadır. Yani ispat esasen bir etkinlik iken, sübut bir haldir. Bu çalışma bu
ispat faaliyetlerinden hangisinin suçun sübutu yönünde dikkate alınacağına
ilişkindir.
Faydalı olması dileğiyle…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder