Hukuka aykırı delil tartışmaları gerçekte çok komik bir boyut kazandı. Önce arkadaşlar 2009 yılına ait bir CGK kararı buldular. Bu karara göre sanık suçu ikrar etse bile hükme esas alınamazdı. Bazı kararlar bu şekilde çıktı.
Ancak kullanılan kararda gösterilen CGK'larından biri konuyla alakasızdı. Daha doğrusu trafik kazasıyla ilgiliydi. Ama bu karar şablonlarda altı kez kullanıldı. Sonunda böyle bir kararın olmadığını ilettik de eleman şablondan kararı çıkartmak zorunda kaldı.
Anayasa mahkemesinin hukuka aykırı aramaya ilişkin kararı kullanıldı. Ancak AYM kararı tazminata ilişkindi ve üstelik AYM üstüne basa basa hukuka aykırı delil belirlemesi işi bana ait değil diye kararında belirtiyordu. Ancak bu kararda şablonlarda yer aldı. Bu konuya ilişkin itirazlar ciddiye alınmadı.
Sonradan sanık ikrar etmiş ise hükme esas alınsın diyen CGK bulundu. Ancak bu arada ilk derece mahkemesinde bizim kullanmış olduğumuz kalıpları kullanan ve hatta olmayan CGK'na da yer verenler oldu. Sanık ikrarını bile görmezden gelip beraat kararı verenler falan.
Bir müddet böyle devam ettikten sonra CGK'nun 2017 yılına ait makul şüphe üzerine aramaya ilişkin kararı bulundu. Burada dahi CGK konuşulmasına rağmen itirazlar oldu. Üyeler 2009 yılı CGK'nı daha çok benimsemişlerdi.
Ancak kaçak sigara olayı, pek çok suç örgütünü besleyen bir olay. Bunu anlatamadık hukuk fakültesi mezunu arkadaşlarımıza....
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder