21 Kasım 2021 Pazar

BAM HATASI NASIL DÜZELİR?

 CEVAP DÜZELEMEZ. 

Adana BAM 10.CD.’nin 31/12/2018 gün, 2015/1016 Esas, 2018/6 sayılı kararının, 20/08/2015 tarihinde işlendiği ileri sürülen kaçakçılık suçuna ilişkin Hatay 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 09/01/2018 gün 2015/1016 Esas, 2018/6 sayılı kararına ilişkin olup, dosyanın yine ikinci kez imza eksikliği nedeniyle mahkemesine iade edildiği anlaşılmaktadır.[1]Bu dosyanın Adana 11. CD’nin, 13/11/2020 gün, 2020/2618 Esas, 2020/3118 sayılı kararıyla kanun değişikliği nedeniyle yine mahkemesine iade edildiği, üstelik kararın da uyarlama niteliği taşıdığı gerekçesiyle ancak itiraz yoluna tabi olacağı gerekçesiyle iade edildiği anlaşılmaktadır.[2]Ancak henüz kesinleşmemiş dosyada uyarlama yargılaması değil, lehe-aleyhe kanun değerlendirmesi yapılabilir ve bu karar yine istinafa tabi olmaya devam eder. Çünkü 5275 sayılı CGTİHK m. 98 mahkumiyet hükmünün yorumunda duraksama ya da sonradan yürürlüğe giren kanun göre TCK m. 7 kapsamında değerlendirmeden ve m. 101 ise hükmün infazından bahsetmektedir. Başka bir anlatımla 5275 sayılı CGTİHK m. 98-101 sadece kesinleşmiş ve hüküm niteliği taşıyan ilamlar yönünden uygulanabilir ki, hükmün bu nedenle ilk derece mahkemesine gönderilmesi de hatalıdır.



[1] “Dosyanın 27/04/2018 Tarih, 2018/994 Esas - 2018/1135 Karar sayılı ilamımız ile imza eksikliği giderilmek üzere tevdi edildiği, imza eksikliğinin giderildiğine dair tutanak tanzim edilerek dosyanın tekrar dairemize gönderildiği, dosyanın incelenmesi neticesinde söz konusu eksikliğin giderilmediği anlaşılmış olup,

 CMK.nın 219/1. maddesi gereğince 6. celseye ilişkin duruşma tutanağında ki zabıt katibi imza eksikliğinin giderilerek CMK.nın 278/1. maddesi gereğince dosyanın dairemize yeniden gönderilmesi amacıyla, esas yönünden incelenmeksizin, dosyanın mahkemesine iadesine  31/12/2018 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.”

[2] “…Hükümlü hakkında kaçakçılık suçundan kurulan 09/01/2018 tarihli, 2015/1016 Esas 2018/6 Karar sayılı hükmün kesinleşmesinden sonra, infaz aşamasında 15/04/2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanunun 61. maddesi ile 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununun 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin lehe hükümler içermesi, yine aynı Kanunun 62.maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununun 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca etkinlik pişmanlık uygulamasının sanığa ihtar edilmesi zorunluluğu ile kovuşturma evresinde de uygulanmasının olanaklı hale gelmesi karşısında, Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından uyarlama yapılması talebi üzerine, ilk derece mahkemesi tarafından dosya yeniden ele alınarak, uyarlama yargılaması sonunda yeniden mahkumiyet kararı verildiği, hükme karşı katılan kurum vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulduğu görülmüştür.

Ayrıntısı Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 17/05/2011 gün, 66-96 sayılı kararında da açıklandığı üzere, 01/06/2005 tarihinden sonra gerçekleştirilen kanun değişiklikleri nedeniyle uyarlama yargılamasının tabi olacağı ilkelerin 5252 sayılı Kanun'un 9. maddesine göre değil, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 98 ilâ 101. maddelerine göre belirlenmesi gerektiği, uyarlama yargılaması sonucunda verilen kararlara karşı başvurulabilecek kanun yolunun ise 5275 sayılı Kanun'un 101/3. maddesi uyarınca itiraz kanun yolu olduğu ve bu tür kararların istinafının mümkün olmadığı dikkate alınarak, Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 264. maddesine göre de kanun yolunun ve merciinin belirlenmesinde yanılma, başvuranın hakkını ortadan kaldırmayacağından, katılan kurum vekilinin dilekçesi itiraz niteliğinde kabul edilerek itirazın merciince incelenmesi için dosyanın incelenmeksizin mahalline İADESİNE, oybirliği ile karar verildi. 13/11/2020”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

aklımda-

 sın

TIBBİ ETİK