6 Mayıs 2023 Cumartesi

İkrar ve Öztürk vd., ekibi...

 

Sanığın yalan söylemesi de her zaman suçlu olduğunu göstermez. Konuyla ilgili bölümde daha ayrıntılı değerlendirme yapılacaktır. Fail, bir çok nedenle yalan söylemiş olabilir. Ancak ikrarın gerçek olup olmadığı konusunda muhatap değerlendirme yapmalıdır. Öte yandan Öztürk vd.’nin ileri sürdüğü gibi ikrar elde edebilmek için, ilgilerin hangi yöntemlere başvurdukları dikkate alındığında maddi gerçeğe ulaşmada ne büyük bir tehlike olduğunun anlaşıldığı eleştirisine katılabilmek mümkün değildir.[1]Maddi gerçeğe, ikrarla ulaşılabiliyorsa, bunda hiçbir sorun yoktur. Hukukta olağan durumun aksini iddia eden ispatla yükümlüdür. İşkence, zor kullanma, aldatma gibi yasak sorgu yöntemleri olağan bir durum değildir. Olağan olmayan durumların somut olayda gerçekleşeceği zannıyla ikrarın dışlanmasının hiçbir mantıklı izahı yoktur. Söz konusu durumun olağan bir durum olmadığının –işkence-zor kullanma-ilaç kullanma gibi hallerin ifade almada olağan olduğunu kabul etmenin- iddia ya da kabulü için suç örgütleriyle benzer düşüncelere sahip olmak ya da uygulamadan, hayatın olağan akışından habersiz olmakla açıklanması gerekir.



[1] Öztürk vd., s. 364.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Arif Nazım - Şehidin Destanı

TIBBİ ETİK