Uzlaştırma tebligatı bilinen adrese yapılmalıdır:
*CMK m. 253’te belirtilen
suçlarda uzlaştırma muhakeme şartıdır. Muhakeme şartı olan suçlarda sanık
hakkında yargılama yapılabilmesi için uzlaştırma işlemi yapılması ancak bu
uzlaştırma işleminde sanık ya da mağdura çıkartılan tebligatın usulüne uygun
olması gerekir. Yargıtay 11.CD’nin uzlaştırma işleminde yapılan tebligatın
usulsüzlüğünü bozma nedeni yaparak esastan inceleme aşamasına geçmediği
gözlenmektedir. Uzlaştırma işleminde de sanığın doğrudan mernis adresine
tebligat çıkartılması usulsüz olup, öncelikle bilinen adrese tebligat
çıkartılmalıdır.[1]Üstelik
sanığın cezaevinde bulunması halinde uzlaştırma işlemleri için vasiye tebligat
çıkartılması gerektiği değerlendirmesiyle ceza soruşturmalarının, belirsiz zaman
süresince kesinleşmesinin mümkün olmadığı ve dosyada zamanaşımı süresinin gerçekleştiği
yönünde 11.CD kararları bulunmaktadır.[2] Bu durumda, uzlaştırmaya
tabi suçlarda ilk derece mahkemesince uzlaştırmacı tarafından çıkartılan
uzlaştırma teklif formu tebliğinin usulüne uygun olup olmadığının incelenmesi
şarttır. Söz konusu usulsüzlük belirlendiğinde CMK m. 174 gereğince
iddianamenin iadesi yoluna gidilmelidir. Çünkü CMK m. 174/3 fıkrası gereğince
uzlaştırma hükümlerinin yerine getirilmemesi iddianamenin iadesi nedenidir.[3]
[1] “OLAY VE OLGULAR
1. Mahkemenin kabul ve uygulamasına
göre dava konusu olay; suç tarihinde sanığın İstinye Park alışveriş merkezi
içinde bulunan mağdur Seda'nın müdürü
olduğu Couget ve mağdur Asuman'ın müdürü
olduğu Accessorize mağazalarına girerek düşük miktarlı ürün satın almak üzere
kasaya gittiğinde mağdurlara ücret vermediği halde, vermiş gibi para üstü ve
iade istemek suretiyle yoğunluk içerisindeki mağdurlardan hileyle 200,00 TL ve
80,00 TL menfaat temin ettiğine ilişkindir.
2. Mahkemenin kabulüne esas teşkil
eden, mağaza güvenlik kayıtları, mağdur beyanları, sanık savunmaları ve ilgili
bilgi ve belgelerin dosya arasında bulunduğu anlaşılmıştır.
3. Sanığın üzerine atılı
dolandırıcılık suçunun 6763 sayılı Kanun'un 34 üncü maddesi ile değişik 5271 sayılı Kanun'un 253 ve 254 üncü
maddeleri gereğince uzlaşma kapsamında olması nedeniyle dosyanın uzlaştırma
bürosuna tevdi edildiği, uzlaşmanın sağlanamadığına ilişkin uzlaştırma raporu
düzenlendiği anlaşılmıştır.
4. Mahkemece, sanık hakkında, sübutu
kabul edilen hileli davranışlarda bulunarak mağdurlardan menfaat temin etmek
şeklindeki eylemleri nedeniyle dolandırıcılık suçundan cezalandırılmasına
ilişkin temyize konu mahkumiyet hükümleri kurulmuştur.
IV. GEREKÇE
Ceza Muhakemesinde Uzlaştırma
Yönetmeliği ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu (7201 sayılı Kanun) hükümleri
uyarınca kendisine uzlaştırma işlemlerini gerçekleştirmek üzere dosya tevdi
edilen uzlaştırmacının öncelikle uzlaştırma teklifi yapılacak ilgililere
telefon, telgraf, faks, elektronik posta gibi araçlardan yararlanılmak
suretiyle uzlaştırma teklifi yapmak üzere çağrı yapması, şayet belirtilen
şekilde çağrı yapılamaz ise bu defa uzlaştırmacının ilgili savcılık nezdinde
kurulmuş uzlaştırma bürosundan uzlaşma teklifi yapılmasını talep etmesi
gerektiği, böyle bir taleple karşılaşan büronun da muhatabına ulaşamaması
durumunda öncelikle muhatabın bilinen son adresine tebligat çıkartılması,
tebligat yapılmadan iade edilmesi durumunda muhatabın MERNİS adresinin tespit
edilerek MERNİS şerhi ile 7201 sayılı Kanun'un 21 inci maddesinin ikinci
fıkrasına göre tebliğ edilmesi gerektiğinin anlaşılması karşısında; bozma
kararı sonrasında, yargılama konusu suçun 6763 sayılı Kanun ile uzlaştırma
kapsamına alınmış olması sebebiyle dosyanın uzlaşma işlemleri için uzlaştırma
bürosuna gönderildiği, uzlaştırma raporu ve eklerinin incelenmesinde, mağdur ...n'ın şartsız olarak uzlaşmayı kabul ettiğini bildirdiği, uzlaştırma teklif formunun mağdur …'e bilinen
son adreslerine doğrudan MERNİS şerhi ile 7201 sayılı Kanun'un 21 inci
maddesinin ikinci fıkrasına göre gönderildiği, sanık için ise tutuklu olarak
bulunduğu Silivri 5 Nolu L tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna uzlaştırma teklif
formunun gönderildiği ancak sanığın tahliye edilmesi nedeniyle, mağdurun ise
bilinen son adresinde bulunamaması
nedeniyle uzlaştırma sağlanamadığı belirtilmiş ise de; uzlaşma teklifinin
yukarıda açıklandığı üzere uzlaştırma bürosu aracılığıyla ilk olarak bilinen
son adrese çıkarılması, bu adrese tebliğ edilememesi halinde 7201 sayılı Kanun
hükümlerine göre MERNİS adresine yapılması gerekirken uzlaşma
tekliflerinin usulüne uygun yapılmadığı anlaşılmakla, usulüne aykırı olarak
düzenlenen uzlaştırma raporu esas alınarak yargılamaya devamla mahkumiyet
hükümleri kurulması hukuka aykırı bulunmuştur.” 11.CD. 24/10/2023 gün, 2022/2297 Esas, 2023/7442 Karar; “02/12/2016
tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza
Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34.
maddesi ile değişik 5271 sayılı Kanun’un 253. maddesinin 6. fıkrasında yer
alan, "Resmî mercilere beyan edilmiş olup da soruşturma dosyasında yer
alan adreste bulunmama veya yurt dışında olma ya da başka bir nedenle mağdura,
suçtan zarar görene, şüpheliye veya bunların kanunî temsilcisine ulaşılamaması
halinde, uzlaştırma yoluna gidilmeksizin soruşturma sonuçlandırılır."
şeklindeki,
Ceza Muhakemesinde Uzlaştırma
Yönetmeliğinin 7/12. maddesinde yer alan, "Resmî mercilere beyan edilmiş
olup da soruşturma veya kovuşturma dosyasında yer alan adreste bulunmama veya
yurt dışında olma ya da başka bir nedenle mağdura, suçtan zarar görene,
şüpheliye, sanığa veya kanunî temsilcisine ulaşılamaması hâlinde soruşturma
veya kovuşturma konusu suçla ilgili uzlaştırma yoluna gidilmez." şeklindeki,
Aynı Yönetmeliğin 29/7. maddesinde
yer alan, "Uzlaşma teklifinde bulunmak için çağrı; telefon, telgraf, faks,
elektronik posta gibi araçlardan yararlanılmak suretiyle de yapılabilir. Ancak,
bu çağrı uzlaşma teklifi anlamına gelmez." şeklindeki,
Anılan Yönetmeliğin 29/6. maddesinde
yer alan, "uzlaştırmacının uzlaşma teklifinde bulunacağı şüpheli, sanık,
katılan, mağdur veya suçtan zarar gören ya da kanunî temsilcilerine iletişim
araçlarıyla ulaşılamaması hâlinde açıklamalı uzlaşma teklifi büro aracılığıyla
yapılır." şeklindeki,
Bahsi geçen Yönetmeliğin 29/5.
maddesinde yer alan, "Uzlaştırmacı, uzlaşma teklifini büro aracılığıyla
açıklamalı tebligat, istinabe veya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS)
yoluyla da yapabilir." şeklindeki,
7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun
10/1. maddesinde yer alan, "Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en
son adresinde yapılır." şeklindeki,
Aynı Kanun'un 21/1-2. maddesinde yer
alan, "Kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler
mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste
bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı,
o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya
memurlarına imza mukabilinde teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva
eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber,
adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de
mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da
bildirilir. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır.
Gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap o
adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ
memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından
birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve
tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın
kapısına yapıştırır. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi
sayılır." şeklindeki düzenlemeler hep birlikte değerlendirildiğinde;
Kendisine uzlaştırma işlemlerini
gerçekleştirmek üzere dosya tevdi edilen uzlaştırmacının öncelikle uzlaştırma
teklifi yapılacak ilgililere telefon, telgraf, faks, elektronik posta gibi
araçlardan yararlanılmak suretiyle uzlaştırma teklifi yapmak üzere çağrı
yapması, şayet belirtilen şekilde çağrı yapılamaz ise bu defa uzlaştırmacının
ilgili savcılık nezdinde kurulmuş uzlaştırma bürosundan uzlaşma teklifi
yapılmasını talep etmesi gerektiği, böyle bir taleple karşılaşan büronun da
muhatabına ulaşamaması durumunda öncelikle muhatabın bilinen son adresine
tebliğ yapması, tebligatın iade gelmesi durumunda bu defa muhatabın mernis
adresinin tespitini yaparak, mernis adresi ile bilinen en son adresin aynı
olduğunun anlaşılması halinde 7201 sayılı Kanun'un 21/2. maddesi gereğince
işlem yapılması, mernis adresinin farklı bir adres olduğunun anlaşılması
durumunda ise mernis adresine aynı Kanun'un 10/1. maddesi gereğince tebligat
yapılması gerektiği,
Somut olayda, uzlaştırmacı
tarafından "Cumhuriyet Başsavcılığı aracılığıyla çıkarılan davet
mektubunun iade gelmesi sebebiyle uzlaşma sağlanamamıştır" şeklinde rapor
düzenlenmiş ise de; uzlaştırmacının bürodan sanığın bilinen son adresine
tebligat yapılmasını talep ettiği, Uzlaştırma bürosu tarafından sanığın bilinen
son adresi olan "Şirinevler Mah. Koca Sinan Cad. No:34/7
Bahçelievler/İstanbul" adresine gönderide bulunulduğu, anılan gönderinin
iade gelmesi üzerine yukarıda anlatıldığı şekliyle mernis adresi bulunup
bulunmadığı sorularak mernis şerhi düşülerek 7201 sayılı Kanun'un 21/2. maddesi
gereğince tebliğ yapılması gerekirken, sanığa yapılan tebliğin iade gelmesi
üzerine dönüş yapılmadığından bahisle uzlaşma sağlanamadığı şeklinde rapor
düzenlendiği, uzlaşma sağlanamadığı şeklinde düzenlenen raporun usulünce tanzim
edilmediği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet
görülmemiştir.”
Şeklindeki gerekçeye dayandığı
anlaşılmıştır.
II. GEREKÇE
1. 5271 sayılı Kanun’un 253 üncü
maddesinin dördüncü fıkrasında; "Soruşturma konusu suçun uzlaşmaya tâbi
olması ve kamu davası açılması için yeterli şüphenin bulunması hâlinde, dosya
uzlaştırma bürosuna gönderilir. Büro tarafından
görevlendirilen uzlaştırmacı, şüpheli ile mağdur veya suçtan zarar
görene uzlaşma teklifinde bulunur. Şüphelinin, mağdurun veya suçtan zarar
görenin reşit olmaması halinde, uzlaşma teklifi kanunî temsilcilerine yapılır.
Uzlaştırmacı, uzlaşma teklifini açıklamalı tebligat veya istinabe yoluyla da yapabilir. Şüpheli, mağdur veya
suçtan zarar gören, kendisine uzlaşma teklifinde bulunulduktan itibaren üç gün içinde kararını
bildirmediği takdirde, teklifi reddetmiş sayılır.", aynı Kanun'un 254 üncü
maddesinin birinci fıkrasında ise; "Kamu davası açıldıktan sonra
kovuşturma konusu suçun uzlaşma kapsamında olduğunun anlaşılması halinde,
kovuşturma dosyası, uzlaştırma işlemlerinin 253 üncü maddede belirtilen esas ve
usûle göre yerine getirilmesi için uzlaştırma bürosuna gönderilir. ..."
Hükümleri yer almaktadır.
2. Ceza Muhakemesinde Uzlaştırma
Yönetmeliğinin 29 uncu maddesinin altıncı fıkrasında, "Uzlaştırmacının uzlaşma teklifinde
bulunacağı şüpheli, sanık, katılan, mağdur veya suçtan zarar gören ya da kanunî
temsilcilerine iletişim araçlarıyla ulaşılamaması hâlinde açıklamalı uzlaşma teklifi
büro aracılığıyla yapılır. Bu işlem uzlaştırmacının, büroya başvurarak teklif
formunu vermesi üzerine gerçekleştirilir.
" denilmektedir.
3. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun
(7201 sayılı Kanun) 10 uncu maddesinin birinci ve ikinci fıkraları;
"Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır. (Ek
fıkra: 11/1/2011-6099/3 md.) Bilinen en son adresin tebligata elverişli
olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres
kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak
kabul edilir ve tebligat buraya yapılır." ve aynı Kanun'un 21 inci
maddesinin ikinci fıkrası da; (Ek fıkra: 11/1/2011-6099/5 md.) Gösterilen adres
muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap o adreste hiç oturmamış
veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ
olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut
zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin
adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına
yapıştırır. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi
sayılır."
Şeklinde düzenlenmiştir.
4. Ceza Muhakemesinde Uzlaştırma
Yönetmeliği ve 7201 sayılı Kanun hükümleri uyarınca, kendisine uzlaştırma
işlemlerini gerçekleştirmek üzere dosya tevdi edilen uzlaştırmacının öncelikle
uzlaşma teklifi yapılacak ilgililere telefon, telgraf, faks, elektronik posta
gibi araçlardan yararlanılmak suretiyle uzlaşma teklifi yapmak üzere çağrı
yapması, şayet belirtilen şekilde çağrı yapılamaz ise bu defa uzlaştırmacının
ilgili savcılık nezdinde kurulmuş uzlaştırma bürosundan uzlaşma teklifi
yapılmasını talep etmesi, böyle bir taleple karşılaşan büronun da öncelikle
muhatabın bilinen son adresine tebligat çıkartması, tebligatın iade edilmesi
durumunda da muhatabın MERNİS adresinin tespit edilerek MERNİS şerhi ile 7201
sayılı Kanun'un 21 inci maddesinin ikinci fıkrasına göre tebliğ edilmesi
gerektiği anlaşılmıştır.
5. Bu kapsamda inceleme konusu dava
dosyası değerlendirildiğinde; sanık Şadi Kaya'nın bilinen en son adresinin
sorgusunda bildirdiği Yenice Mah. 46. Sk. Toptepe Evleri 20/6 Urla/İzmir
olmasına rağmen davet mektubunun doğrudan MERNİS adresi olan Şirinevler Mah.
Kocasinan Cad. No:34/7 Bahçelievler/İstanbul adresine gönderildiği ve bu
adreste de tebliğ işlemi gerçekleşmediğinden, sanığa ulaşılamadığından bahisle
uzlaşmanın sağlanamadığına ilişkin raporun usulünce tanzim edilmediği
anlaşılmakla; kanun yararına bozma talebi bu nedenle yerinde görülmüştür.”11.CD. 23/10/2023 gün, 2023/3917 Esas,
2023/7414 Karar, Aynı yönde 11.CD. 19/10/2023 gün, 2021/27964 Esas, 2023/7375 Karar,
[2]
“Yargıtay 11.
Ceza Dairesinin, 05.10.2022 tarihli ve 2022/257 Esas, 2022/15623 Karar sayılı
kararı ile sanık hakkında kurulan hükmün "Somut olayda, başka bir suçtan
hükümlü olarak ceza infaz kurumunda bulunan sanık için vasi atama kararı
bulunup bulunmadığı araştırılıp, bulunması halinde vasi aracılığıyla uzlaştırma
işlemlerinin yürütülmesi gerektiği gözetilmeden uzlaştırma görüşmelerinin
doğrudan cezaevinde bulunan sanık ile yapılıp uzlaştırma teklif formunun geri
gönderilmemesi ve katılanın bilinen son adresi olan 12.07.2018 tarihli
duruşmada bildirdiği adresten başka bir adrese tebligat çıkartılıp
ulaşılamaması gerekçeleriyle uzlaşma sağlanamadığı şeklinde düzenlenen uzlaşma
raporu esas alınarak yargılamaya devamla mahkumiyet hükmü kurulması,"
gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
5. Bozma üzerine yapılan
yargılamada, sanık hakkında dolandırıcılık suçundan, 5237 sayılı Kanun’un (5237
sayılı Kanun) 157 nci maddesinin birinci fıkrası, 52 nci maddesi ve 53 üncü
maddesi uyarınca 2 yıl 6 ay hapis ve 4.000,00 TL adli para cezası cezası ile
cezalandırılmasına karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz istemi eksik inceleme
ile hüküm kurulduğuna, atılı suçu işlemediğine ilişkindir.
III. GEREKÇE
Mahkemece dosyanın ikinci bozma
kararı akabinde uzlaştırma bürosuna gönderilmesinden sonra ilk uzaklaştırma
teklifinin yapıldığı 15.12.2022 tarihinden uzlaşmanın sağlanamadığına ilişkin
raporun uzlaştırma bürosuna verildiği 07.02.2023 tarihine kadar 5271 sayılı
Kanun'un 253 üncü maddesinin yirmi birinci fıkrası ve Ceza Muhakemesinde
Uzlaştırma Yönetmeliğinin 34 üncü maddesi uyarınca zamanaşımı süresinin durduğu
ve suç tarihinin de 12.07.2011 olduğu belirlenerek yapılan incelemede;
Sanığın yargılama konusu
dolandırıcılık suçu için, 5237 sayılı Kanun'un 157 nci maddesinin birinci
fıkrası uyarınca belirlenecek cezanın türü ve üst haddine göre aynı Kanun'un 66
ncı maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi ve 67 nci maddesinin dördüncü
fıkrası gereği 12 yıllık olağanüstü zamanaşımı süresinin öngörüldüğü, suç tarihi
olan 12.07.2011 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar, 12 yıllık olağanüstü
zamanaşımı süresinin gerçekleşmiş olduğu belirlenmiştir.” 11.CD. 19/10/2023 gün, 2023/2315 Esas, 2023/7366 Karar,
[3]
“Ceza
Muhakemesinde Uzlaştırma Yönetmeliği ve 7201 sayılı Kanun hükümleri uyarınca,
kendisine uzlaştırma işlemlerini gerçekleştirmek üzere dosya tevdi edilen
uzlaştırmacının öncelikle uzlaşma teklifi yapılacak ilgililere telefon,
telgraf, faks, elektronik posta gibi araçlardan yararlanılmak suretiyle uzlaşma
teklifi yapmak üzere çağrı yapması, şayet belirtilen şekilde çağrı yapılamaz
ise bu defa uzlaştırmacının ilgili savcılık nezdinde kurulmuş uzlaştırma
bürosundan uzlaşma teklifi yapılmasını talep etmesi gerektiği, böyle bir
taleple karşılaşan büronun da öncelikle muhatabın bilinen son adresine tebligat
çıkartması, tebligatın iade edilmesi durumunda da muhatabın MERNİS adresinin
tespit edilerek MERNİS şerhi ile 7201 sayılı Kanun'un 21 inci maddesinin ikinci
fıkrasına göre tebliğ edilmesi, MERNİS adresinin bulunmaması halinde ise
kendisine daha önce kanuni usullere göre tebligat yapılmış olması şartı ile
aynı adrese anılan Kanun'un 35 inci maddesine göre tebliğ işlemi yapılması
gerektiği anlaşılmıştır.
Bu kapsamda inceleme konusu dava dosyası
değerlendirildiğinde; uzlaştırma işlemleri için katılana gönderilen uzlaştırma
teklif formunun gönderildiği adresin katılanın bilinen son adresi olmadığı gibi
tebliğ mazbatasında tebliğ tarihinin "1/3/..." olarak yazıldığı,
02.03.2018 tarihinde ise uzlaşmanın sağlanamadığına dair raporun
düzenlendiğinin anlaşılması karşısında; uzlaşma teklifinin ve prosedürünün
usulüne uygun şekilde yapılmadığı, bu nedenle uzlaştırmacıda geçen sürelerin
5271 sayılı Kanun'un 253 üncü maddesinin yirmi birinci fıkrası uyarınca dava
zamanaşımı durdurmayacağı kabul edilmiştir.
2. Sanığın yargılama konusu eylemi
için, 5237 sayılı Kanun'un 157 nci maddesi uyarınca belirlenecek cezanın türü
ve üst haddine göre aynı Kanun’un 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (e)
bendi ve 67 nci maddesinin dördüncü fıkrası gereği 12 yıllık olağanüstü
zamanaşımı süresinin öngörüldüğü, suç tarihinden, temyiz incelemesi tarihine
kadar, 12 yıllık olağanüstü zamanaşımı
süresinin gerçekleşmiş olduğu belirlenmiştir.”, 11.CD. 05/10/2023 gün, 2022/3173 Esas, 2023/6857 Karar,
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder