*Tarafların tacir olduklarının
senet metninden anlaşılması ya da tarafların tacir olduklarına ilişkin
delilleri duruşmada sunmaları halinde yetki sözleşmesi geçerlidir. Bu bakımdan Bursa
BAM 6.HD’nin sürekli bozmaları hatalıdır.[1]
*Tarafların tacir olduklarına
ilişkin belgeler ancak taraflarca ileri sürülebilir.[2]
[1]
“Gerekçe ve
Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda
tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; borçlu adına çıkartılan ödeme emri
tebligatında muhatabın çarşıya gittiğinin çalışanı Önder Aydoğan tarafından
beyan edildiği belirtilerek, 2 nolu haber kağıdı adresin kapısına
yapıştırılmadan, Önder Aydoğan isimli kişiye elden teslim edildiği yazılmak
suretiyle ödeme emri Görlek Muhtarı Mehmet Sert imzasına teslim edildiği,
tebliğ mazbatasına haber verilen kişinin kim olduğu yazılmadığı gibi, 2 nolu
haber kağıdının tebliğ adresine yapıştırılmaması nedeniyle, TK'nın 21/1.
maddesi ve Yönetmeliğin 30. maddesi uyarınca davacıya yapılan tebligat şeklen
geçersiz olduğundan, şikayetin kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik
olmadığı, takibe konu senetlerde, borçlunun adresinin Denizli olarak yazıldığı
ve ödeme emrinin bu adreste tebliğ edildiği, takip dayanağı senetlerde,
Kuşadası Mahkemelerine ilişkin yetki düzenlemesi yapılmış ise de, senetlerde
tarafların tacir olduklarına dair bir ibare bulunmadığı gibi, tarafların tacir
olduğuna ilişkin bir delil sunulmadığı dolayısı ile yetki itirazının kabulüne
karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı, öte yandan davacının yetki itirazı
ve zamanaşımı itirazının incelenebilmesi için öncelikle, usulsüz tebliğ
şikayetinin değerlendirilmesi ve itirazın süresinde olup olmadığının buna göre
belirlenmesi gerektiğinden, alacaklının bu konudaki istinaf nedenin de yerinde
olmadığı gerekçesiyle başvurunun esastan reddine hükmedildi.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda
belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı alacaklı temyiz isteminde
bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı alacaklı temyiz başvurusunda;
borçlu tarafından anılan davada hem icra dairesinin yetkisine hem de dosyadan
davacı borçluya yapılan tebligatın iptali ile öğrenme tarihinin 28.06.2021
olarak düzeltilmesine karar verilmesinin talep edildiği, yetki itirazının ilk
itirazlardan olduğu, esasa girilmeden önce incelenerek karar verilmesi
gerektiği itirazını tekrarla kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kambiyo senetlerine özgü
haciz yolu ile takipte usulsüz tebliğ şikayeti ile yetkiye ve borca itiraza
ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
İİK'nın İİK 16. Ve 169 maddeleri ile
ve sair ilgili mevzuat
3. Değerlendirme
1-Bölge adliye mahkemelerinin nihai
kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan
sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2-Temyizen incelenen karar,
tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere,
uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin
nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda
belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup alacaklı tarafından
temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek
nitelikte görülmemiştir.”12.HD.
31/05/2023 gün, 2022/11789 Esas, 2023/3839 Karar,
[2] “Bölge Adliye
Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; ödeme emrinin
davacı borçluya Kızıltepe Mardin adresinde tebliğ edildiği, HMK'nın 17.
maddesine göre keşidecinin gerçek kişi
olduğu, bu nedenle geçerli bir yetki sözleşmesinin mevcudiyetinden söz
edilemeyeceği gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar
verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda
belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı alacaklı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
İstinaf başvuru dilekçesindeki
itiraz sebeplerinin tekrar edildiği görülmektedir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kambiyo yollu takipte
icra dairesinin yetkisine itiraz istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri
Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, ...
2. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 6.
maddesi ve 10. maddesi,
3. 2004 sayılı İİK'nın 50.
Maddesinin 1. fıkrası,
4. HMK md.17
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai
kararlarının bozulması 6100 sayılı
Kanun'un 371 inci maddesinde yer
alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Keşidecinin tacir olduğuna dair
belge sunulmadığının anlaşılmasına, tarafların karşılıklı iddia ve
savunmalarına, dayandıkları belgelere, keşidecinin tacir olduğuna ilişkin belge
sunulmadığının anlaşılmasına, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları
ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat
kuralları ile kararda belirtilen
gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı alacaklı vekili tarafından
temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler
kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.”12.HD. 20/02/2023 gün, 2022/8445 Esas, 2023/988
Karar,
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder