İcra
mahkemelerinde nisbi vekalet ücretine hükmedilemez.[1]
[1]
“Bölge Adliye
Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; borçlunun yetki
itirazının takibin iptaline yönelik sair şikayet ve itirazlarından önce
değerlendirilmesinin zorunlu olup yetki itirazının kabulüne karar veren icra
mahkemesinin bu kararında alacaklı aleyhine icra inkar tazminatına
hükmedemeyeceği, icra mahkemesinin esasa ilişkin bir karar vermediği, borca ve imzaya itirazın yetkili icra müdürlüğünde ödeme emri
tebliğinden sonra ileri sürülmesi halinde yetkili icra müdürlüğünün bağlı
olduğu icra mahkemesinde değerlendirilebileceği, imzaya ve borca itirazın
değerlendirilmesi sonucunda kanunda belirtilen koşulları taşıyorsa davalı
alacaklı aleyhine tazminata hükmedilebileceği, icra mahkemesinde takip edilen
dava ve duruşmasız işlerde maktu vekalet ücretine hükmedileceği öngörülmüş olup
mahkemece takdir edilen vekalet ücreti nisbi vekalet ücreti olamayacağı
gerekçeleriyle davacı borçlu vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine
karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda
belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı borçlu vekili temyiz isteminde
bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
İstinaf dilekçesindeki itiraz
sebeplerinin tekrar edildiği görülmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kambiyo senedine dayalı
ilamsız takipte icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1., 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri
Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, ...
2., 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu
md. 776/1-f., md.777/son.,
3., 2004 sayılı İİK md.169/a,
169/a-son., md.170, md.170/3.,
4., Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi
'nin 11. maddesinin 3. fıkrası,
3. Değerlendirme
Temyiz incelemesinin duruşmalı yapılmasına
işin ivediliği ve niteliği nedeniyle 5311 Sayılı Kanunla değişik İİK'nin 366.
maddesi hükmü uygun bulunmadığından bu yöndeki isteğin reddine oy birliği ile karar
verildikten sonra işin esası incelendi:
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai
kararlarının bozulması 6100 sayılı
Kanun'un 371 inci maddesinde yer
alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar,
tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere,
uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin
nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve
kanuna uygun olup davacı borçlu vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen
nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.”12.HD. 13/02/2023 gün, 2022/8308 Esas,
2023/817 Karar,
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder