2 Kasım 2024 Cumartesi

Kararı gerekçesi anlaşılmayan daha doğrusu olmayan daire 23. Hukuk Dairesi

 

“…Asıl dosyada şikayetçi … A.Ş. vekili, müflisin müvekkiline asalet ve kefalet borçlarının bulunduğunu, alacaklarının iflas sıra cetvelinde dördüncü sıraya yazıldığını, oysa  akdedilen genel kredi sözleşmesinde davalının bankada bulunan hak ve alacakları üzerinde banka lehine rehin, hapis ve takas hakkı tesis edildiğini, ayrıca lehlerine araç rehinleri ve taşınmaz ipoteği bulunduğunu ileri sürerek, bu alacaklarının rüçhanlı alacak olarak kabul edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

Birleşen 2012/186 E. sayılı dosyada şikâyetçi Yapı ve Kredi Bankası AŞ. vekili, alacaklarının genel kredi sözleşmesi hükümleri kapsamında müflisin bankadaki mevduatı üzerine tesis edilen rehin, hapis ve takas hakları ile temin edildiğini, iflas idaresince alacağın sıra cetvelinin dördüncü sırasında değerlendirilmesinin hatalı olduğunu; bir kısım alacağın da mer'i teminat mektubuna dayalı olduğunu ve bu kısmın da şarta bağlı alacak olarak yazılması gerektiğini ileri sürerek, alacaklarının rüçhanlı olarak kabul edilmesine karar verilmesini talep etmiş; birleşen 2012/224 E. sayılı dosyadaki şikayetinde ise dilekçe ile başvurduğu iflas müdürlüğünün aynı yöndeki kararının kaldırılmasını istemiştir.

Birleşen 2012/193 E. sayılı dosyada şikâyetçi Hazine vekili, araçların aynından kaynaklanan 5.256,00 TL tutarındaki motorlu taşıtlar vergisi alacağının rüçhanlı alacak olarak kabulüne karar verilmesini istemiştir.

Asıl ve birleşen dosyalarda şikayet olunan iflas idaresi vekili, T. İş Bankası A.Ş. alacaklarının dördüncü sıraya yazıldığını, bu alacakların bir kısmının taliki şarta bağlı nitelikte olduğunu, rehinli araçların satılması halinde şart gerçekleşmiş olacağından alacakların öncelikle ödeneceğini, üzerinde ipotek tesis edilen taşınmazın üçüncü kişiye ait olması nedeniyle rüçhanlı alacak talebinin yasal olmadığını; Yapı ve Kredi Bankası A.Ş. alacakları bakımından İcra ve İflas Kanunu'nun 184, 185, 186, 191, 192, 193, 200, 206 ve 229. maddeleri uyarınca müflisin tasarruf yetkisinin bulunmadığını, müflisin takas talebinin de yasal dayanaktan yoksun olduğunu; Hazine alacakları için de araçların zaten MTV borçları ödenmeksizin satılamayacağını savunarak şikayetlerin reddini istemiştir.

İcra Mahkemesince, banka ile müşteri arasındaki sözleşmede yer alan hükmün rehin hukuku esas prensipleri çerçevesinde alenilik taşıyan bir rehin sözleşmesi olarak kabulünün mümkün olmadığı, banka ile müflis arasındaki bu sözleşmeye dayanılarak İİK'nın 23/3. maddesinde belirtilen ve 206/1. maddesinde  ifade edilen rehin  tabiri  kapsamında  kalan  bir alacak  olarak  değerlendirilmesinin söz konusu olmadığı, banka alacaklarının dördüncü sıraya yazılmasının yasaya uygun olduğu, mer'i teminat mektubu alacağının şarta bağlı olarak kaydında bir hata bulunmadığı, MTV alacağının ise rüçhanlı olarak kaydının gerektiği gerekçesiyle T. İş Bankası A.Ş. ve Yapı ve Kredi Bankası A.Ş.'nin şikayetlerinin reddine, Hazine’nin şikayetinin kabulüne dair verilen karar, şikayetçiler T. İş Bankası A.Ş. vekili, Yapı ve Kredi Bankası A.Ş. vekili ile şikayet olunan vekilinin temyiz istemi üzerine, Dairemizin 24.01.2014 tarihli ilamıyla, şikayetçi Hazine'ye ilişkin hükmün onanmasına, şikeyetçi banka vekillerinin temyiz itirazları yönünden yapılan incelemede; banka ile mudisi arasında akdedilmiş kredi sözleşmelerinde mudinin bankadaki parasının, mudinin bankaya olan borçlarının teminatı olduğuna dair kayıtların geçerli bir rehin hakkı niteliğinde olduğu ve MK'nın 950. maddesinde düzenlenen hapis hakkına ilişkin şartların bu paralar yönünden de oluştuğu ve ayrıca, alacağın şarta bağlı olması istenebilir hale gelmesi, rüçhan hakkına sahip olması ise diğer alacaklara kıyasla öncelikle ve tam olarak ödenmesi hususları ile ilgili olup, bu iki kavram arasında mahkemece öngörüldüğü şekilde bir bağlantı bulunmadığı, bu itibarla, İİK'nın 219/4. maddesinde gösterilen süre içinde rehne ilişkin işlemlerin şikayetçi bankalar tarafından yerine getirilip getirilmediği hususu üzerinde durularak, sıralamanın belirtilen ilkeler de gözetilerek yasaya uygun biçimde oluşmasını sağlayacak şekilde bir karar verilmesi ve aralarında bağlantı bulunmadığından, şikayetlerin de ayrı dosyalar üzerinden incelenmesi gerektiği belirtilerek, asıl dosyada şikayetçi Türkiye İş Bankası A.Ş. ve birleşen 2012/186 E., 2012/224 E. sayılı dosyalarda şikayetçi Yapı Kredi Bankası A.Ş. yararına bozulmuştur.

Asıl ve birleşen dosyalarda şikayet olunan müflis ... A.Ş. İflas idaresi vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur. 

Yargıtay ilamında belirtilen gerektirici sebeplere göre, HUMK'nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir.” 23.HD. 2/3/2017 gün, 2015/1523 Esas, 2017/652 Karar

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

aklımda-

 sın

TIBBİ ETİK