“…Asıl dosyada şikayetçi … A.Ş. vekili,
müflisin müvekkiline asalet ve kefalet borçlarının bulunduğunu, alacaklarının
iflas sıra cetvelinde dördüncü sıraya yazıldığını, oysa akdedilen genel kredi sözleşmesinde davalının
bankada bulunan hak ve alacakları üzerinde banka lehine rehin, hapis ve takas
hakkı tesis edildiğini, ayrıca lehlerine araç rehinleri ve taşınmaz ipoteği
bulunduğunu ileri sürerek, bu alacaklarının rüçhanlı alacak olarak kabul
edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen 2012/186 E. sayılı dosyada şikâyetçi
Yapı ve Kredi Bankası AŞ. vekili, alacaklarının genel kredi sözleşmesi
hükümleri kapsamında müflisin bankadaki mevduatı üzerine tesis edilen rehin,
hapis ve takas hakları ile temin edildiğini, iflas idaresince alacağın sıra
cetvelinin dördüncü sırasında değerlendirilmesinin hatalı olduğunu; bir kısım
alacağın da mer'i teminat mektubuna dayalı olduğunu ve bu kısmın da şarta bağlı
alacak olarak yazılması gerektiğini ileri sürerek, alacaklarının rüçhanlı
olarak kabul edilmesine karar verilmesini talep etmiş; birleşen 2012/224 E.
sayılı dosyadaki şikayetinde ise dilekçe ile başvurduğu iflas müdürlüğünün aynı
yöndeki kararının kaldırılmasını istemiştir.
Birleşen 2012/193 E. sayılı dosyada şikâyetçi
Hazine vekili, araçların aynından kaynaklanan 5.256,00 TL tutarındaki motorlu
taşıtlar vergisi alacağının rüçhanlı alacak olarak kabulüne karar verilmesini
istemiştir.
Asıl ve birleşen dosyalarda şikayet olunan
iflas idaresi vekili, T. İş Bankası A.Ş. alacaklarının dördüncü sıraya
yazıldığını, bu alacakların bir kısmının taliki şarta bağlı nitelikte olduğunu,
rehinli araçların satılması halinde şart gerçekleşmiş olacağından alacakların
öncelikle ödeneceğini, üzerinde ipotek tesis edilen taşınmazın üçüncü kişiye
ait olması nedeniyle rüçhanlı alacak talebinin yasal olmadığını; Yapı ve Kredi
Bankası A.Ş. alacakları bakımından İcra ve İflas Kanunu'nun 184, 185, 186, 191,
192, 193, 200, 206 ve 229. maddeleri uyarınca müflisin tasarruf yetkisinin
bulunmadığını, müflisin takas talebinin de yasal dayanaktan yoksun olduğunu;
Hazine alacakları için de araçların zaten MTV borçları ödenmeksizin
satılamayacağını savunarak şikayetlerin reddini istemiştir.
İcra Mahkemesince, banka ile müşteri arasındaki sözleşmede yer alan
hükmün rehin hukuku esas prensipleri çerçevesinde alenilik taşıyan bir rehin
sözleşmesi olarak kabulünün mümkün olmadığı, banka
ile müflis arasındaki bu sözleşmeye dayanılarak İİK'nın 23/3. maddesinde
belirtilen ve 206/1. maddesinde ifade
edilen rehin tabiri kapsamında
kalan bir alacak olarak
değerlendirilmesinin söz konusu olmadığı, banka alacaklarının dördüncü
sıraya yazılmasının yasaya uygun olduğu, mer'i teminat mektubu alacağının şarta
bağlı olarak kaydında bir hata bulunmadığı, MTV alacağının ise rüçhanlı
olarak kaydının gerektiği gerekçesiyle T. İş
Bankası A.Ş. ve Yapı ve Kredi Bankası A.Ş.'nin şikayetlerinin reddine,
Hazine’nin şikayetinin kabulüne dair verilen karar, şikayetçiler T. İş Bankası
A.Ş. vekili, Yapı ve Kredi Bankası A.Ş. vekili ile şikayet olunan vekilinin
temyiz istemi üzerine, Dairemizin 24.01.2014 tarihli ilamıyla, şikayetçi
Hazine'ye ilişkin hükmün onanmasına, şikeyetçi banka vekillerinin temyiz
itirazları yönünden yapılan incelemede; banka ile mudisi arasında akdedilmiş
kredi sözleşmelerinde mudinin bankadaki parasının, mudinin bankaya olan
borçlarının teminatı olduğuna dair kayıtların geçerli bir rehin hakkı
niteliğinde olduğu ve MK'nın 950. maddesinde düzenlenen hapis hakkına ilişkin
şartların bu paralar yönünden de oluştuğu ve ayrıca, alacağın şarta bağlı
olması istenebilir hale gelmesi, rüçhan hakkına sahip olması ise diğer
alacaklara kıyasla öncelikle ve tam olarak ödenmesi hususları ile ilgili olup,
bu iki kavram arasında mahkemece öngörüldüğü şekilde bir bağlantı bulunmadığı,
bu itibarla, İİK'nın 219/4. maddesinde gösterilen süre içinde rehne ilişkin işlemlerin
şikayetçi bankalar tarafından yerine getirilip getirilmediği hususu üzerinde
durularak, sıralamanın belirtilen ilkeler de gözetilerek yasaya uygun biçimde
oluşmasını sağlayacak şekilde bir karar verilmesi ve aralarında bağlantı
bulunmadığından, şikayetlerin de ayrı dosyalar üzerinden incelenmesi gerektiği
belirtilerek, asıl dosyada şikayetçi Türkiye İş Bankası A.Ş. ve birleşen
2012/186 E., 2012/224 E. sayılı dosyalarda şikayetçi Yapı Kredi Bankası A.Ş.
yararına bozulmuştur.
Asıl ve birleşen dosyalarda şikayet olunan
müflis ... A.Ş. İflas idaresi vekili karar
düzeltme isteminde bulunmuştur.
Yargıtay ilamında belirtilen gerektirici
sebeplere göre, HUMK'nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan
karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir.” 23.HD. 2/3/2017 gün, 2015/1523 Esas, 2017/652 Karar
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder