Özellikle makalemde de belirttiğim üzere, BAM dairelerinin ikinci, üçüncü ve dördüncü ve hatta gereksiz nedenlerle ilk derece mahkemesine iadesi nedeniyle uzayan süreçler nedeniyle mahkum dahi olsalar vatandaşlar Anayasa mahkemesine bireysel başvuruya başvurmalılar.
Sayfalar
- HAKİMLİK SINAVI
- YAZI İŞLERİ MÜDÜRLÜĞÜ SINAVI
- ÖZEL KANUNLARDA SUÇLAR
- KİTAP ÇALIŞMALARI
- GÜNCEL SORUNLAR
- AKADEMİK SORUNLAR
- YAYINEVLERİ SORUNLARI
- İCRA HUKUKU
- Kimdir?
- Fotoğraf albümü
- Güveni Kötüye Kullanma Suçu TCK m. 155
- Hakaret Suçunun Kamu Görevlisine Karşı İşlenmesi
- GÜNLÜK
- İCRA NOTLARI
- TIBBİ ETİK
- ANA SAYFA
- 6284 SAYILI YASA GEREĞİNCE SÜREKLİ TEDBİR İSTEYENL...
- ALMANYA BULAŞICI HASTALIKLAR İZLEM AĞI
- İCRA HUKUKU
- POSTA PULLARINDA İBN-İ SİNA
- HUKUK GENEL KURULUNA GÖRE MENFİ TESPİT DAVASI (İİK...
22 Ocak 2022 Cumartesi
HAKEMİN DÜZELTİLMESİNİ İSTEDİĞİ SÖZ DİZİSİ
Alıntıladığım makaleden/kitapçıktan/broşürden/el kitabından (!) hemen hemen aynen kopya yaptığım kısmı düzeltmemi istiyor. Oysa elemanlar uluslararası bir kuruluşa hazırlamışlar bu kitapçığı:
"Nürnberg ve Tokya Mahkemelerinin Statüleri ve bu mahkemelerin verdiği kararlar, 11 Aralik 1946’da gerçekleştirilen BM Genel Kurulu toplantılarında kabul görmüştür. Bunun üzerine, BM Genel Kurulu, içtihatlarla yaratılan prensipleri ve Statüleri yasallaştırmak ve dünya barışı ile uluslararası güvenliği sağlamak için bu kurallara dayanan uluslararası bir ceza kanunu taslağı hazırlamakla BM Devletler Ceza Hukuku Komitesi’ni görevlendirmiştir. Bu Komite’nin çalışmalarının yanı sıra BM bünyesinde aynı konuyla ilgili değişik çalışmalar da yürütülmüştür."
Evet bence de cümle kopuk, bazı yerleri anlamsız. Ama akademikler böyle yazmış. İsimlerini koyayım da intihal davası neyim açmasınlar...
Güller,
Nimet/ Zafer, Hamide (2006) Uluslararası
Ceza Mahkemesi, El Kitabı, Bonn: Gustav-Stresemann-Institute.V., s. 1,2,
KAR YAĞIYOR
Kar yağıyor ve Şırnak günlerimi hatırlıyorum. Yılbaşı akşamının sabahında 1 metreye yakın ve Şubat'ın 1'inde yine bir metreye yakın. O sene nevruzda yağan son karı. Kan ve barut kokusunu...
Sonra konya günleri. Soğuk işlemez hukuk fakültesi günleri. Uykusuz nöbet günleri. Can sıkıcı dersler. can sıkan herşey. Aldığım yüzlerce mizah dergisi. Siyah-beyaz bir televizyon. Bisiklet tutkusu sonra.
İçinde kar yağışı olan Ankara günleri gelmiyor aklıma. Nevşehir de. Oysa biz Urfa'dayken de yağmıştı kar. Hele hele Aksaray hiç gelmez aklıma hayatımda ilk kar gördüğüm yer olmasına rağmen.
Anlamlandırdığım zamanı hatırlamak istiyorum demek ki.
Bursa'da da anlamlı zaman.
Bilmiyorum neden...
16 Ocak 2022 Pazar
OKUMAK-DİNLEMEK YAZMAK ÜZERİNE
Okumak, küçük yaşlardan beri yaptığımız ve işimizin gereği eylem. Sabah oku, öğlen oku, işte, arabada, televizyon karşısında yatarken oku, oku, oku...
Dinlemek, okumak kadar önemli değil belki. Ama bir saatte 20 sayfa okursunuz. Ama anlamlı hızlandırılmış bir videoda bir saatte dinleyebileceğiniz miktar, okunmuş kitap biriminden 40 sayfaya yaklaşır.
Bu nedenle zamanı iyi kullanmak isteyen, teknolojiden anlayan ve kafası da çalışan okuyucunun, dinleyiciye evrilmesi kaçınılmaz.
Hem sayfalarca İngilizce, Almanca, Fransızca okuması yapmıştık ne işe yaradı? Dinlemek bu nedenle de önemli.
Öte yandan yazmak hepsinden de önemli. Çünkü okuyan ya da dinleyen sadece kendisine çalışır. Ama yazan, kendisinden sonrakilere çalışır. Hem de bir yazmak, üç okumaya bedeldir. Hatta bazen bu beş ya da ona da çıkar. Hangisiydi bilmiyorum bir Fransız yazar, yazmadıktan sonra okumanın anlamsız olduğunu aktarmıştı. Ünlü Hititolog da, sabahlara kadar okuyan insanlar tanıdığını ama bu insanların yazmamakla insanlığa da kötülük ettiklerini aktarmıştı.
O halde bitirirken bir çıkarım yapmak lazım; yazmak da dinlemek de okumaktan daha önemli ve daha verimli ve daha doğru. Hem
Enes b. Malik (r.a)’den nakledildiğine göre Allah Rasulü (s.a.s.) şu duayı yapardı:"Ey Allahım! Fayda vermeyen ilimden, huşû duymayan kalbpen, işitilmeyen(kabul görmeyen) duadan ve doymayan nefisten sana sığınırım." Sonra, ’ey Allahım! Bu dördünden sana sığınıyorum’ derdi." (Nesâî, İstiâze, 21)
Böyle olunca, boş okumacıların, anlamsız hava atmaları da civadan ibaret.
Allah'ın selamı herkesin üzerine olsun...
3 Ocak 2022 Pazartesi
Putin plays katyusha on piano
Выходила на берег Катюша Vıhadile na bereg katyuşa
На высокий берег, на крутой Na vısokiy bereg na kurtoy
(Выходила на берег Катюша)
(На высокий берег, на крутой)
Про степного, сизого орла Pra stepnovo sizayo orla
Про того, чьи письма берегла
(Про того, которого любила)
(Про того, чьи письма берегла) Protavo çiy pisma beregla
Ты лети за ясным солнцем вслед Tı leti Za yasnım Soltnsem Vsled
И бойцу на дальнем пограничье I boyçi na dalnem pagraniçi
И бойцу на дальнем пограничье
От Катюши передай привет
Пусть услышит, как она поёт
Пусть он землю бережёт родную
А любовь Катюша сбережёт
(Пусть он землю бережёт родную)
(А любовь Катюша сбережёт)
Поплыли туманы над рекой
Выходила на берег Катюша
На высокий берег, на крутой
(Выходила на берег Катюша)
(На высокий берег, на крутой)
1 Ocak 2022 Cumartesi
ARACUCCCULUK
İyi bir alternatif çözüm yolu gibi görünmekle birlikte, taraflar arasında uyuşmazlığın niteliği ve bu uyuşmazlığa karşı yargı yoluna başvurulduğunda nasıl sonuçlanabileceğini bilmeyen/öngörmeyen/kestiremeyen kişilerin arabuluculuk yapmaları sistemin en zayıf noktası olarak görünüyor.
Çeviri çalışmalarla nasıl etkin bir arabuluculuk uygulanacak-öğrenilecek?
ARABULUMCULUCUK
Sayfa 69
Hatta arabulucu, içerisinde yer aldığı toplumsal önyargılara ve eşitsizliklere karşı da dürüst olmalıdır.
Espriyse komik değil, düşünceyse düşünce değil!
31 Aralık 2021 Cuma
ARACULUMUK
Güç ilişkilerini anlatan kısım ne kadar anlamsız. Bu kadar kötü bir ifade tarzı böyle bir çalışmanın amacına uygun değil
"Yapısal Alan: Kişiler, kaynaklara erişim açısından farklı toplumsal konumlarda yer alabilirler. Örneğin, kimi insanlar daha nitelikli bir sağlık hizmetini satın alma gücüne sahipken kimi insanlar sadece ücretsiz olarak bu hizmetlerden yararlanabilir konumdadırlar. Bu güç dengesizliği kişilerin arabuluculuk sürecinde ihtiyaç ve menfaatlerini farklı referanslarla belirleyeceğini veya menfaatleri üzerinde ısrar etmek için ne kadar dirençli olabileceklerini belirleyebilir. Kültürel ve söylemsel alanda yaşanan güç dengesizliklerinin çoğu, farklılıklara karşı"
Alt kısım üst kısımdan bağımsız gibi bir anlatım. Bravo...
30 Aralık 2021 Perşembe
ARACULUBUK
Bu nasıl bir çalışma modülü böyle!
Cümleler inanılmaz karmaşık, çalışma didaktik değil. Türkçe'de aynı cümle içinde birden fazla olumsuz ifade kullanılması risklidir. Anlaşılmayı güçleştirir. Akılda kalıcılığı imkansız kılar.
Deneyimsiz bir arabulucunun arabuluculuk yapması veya sürece deneyimsiz avukatların katılması sürecin olumlu olarak bitmesini engelleyebilir. s. 35
27 Aralık 2021 Pazartesi
Adab-ı şeriatla ameli olmayanların,
okudukları zikir ve evradın müessir ve fayda verici olması istidrac kabilindendir.
26 Aralık 2021 Pazar
FRANSIZCAYA NASIL BAŞLADIM?
S.Ü. Turizm ve Otelcilik öğrencisiydim. Bu okulu bırakmam çok defa söylenmişti. En nihayetinde Şırnak'tan Konya'ya gelebilmek için tercih ettiğim bir okuldu. Ancak ben bırakmadım.
Bu okulun ikinci sınıfı yaz dönemiydi. Aynı zamanda sağlık ocağında da çalışmaya devam ediyordum.
Şimdilerde biraz daha modifiye edildiğini sosyal medyadan gördüğüm rampalı çarşıda dolaşırken, Fransızca, Almanca ve Arapça hazırlık kitapları görmüştüm. Fransızca ve Almanca, Fono Resimlerle Kendi Kendine konulu kitap Fransızca Eğlenceli Yazılar (Mukaddes Or), Ortaokul 2. Sınıf Fransızca Yardımcı Ders Kitabı Baha Öngel, Fono Fransızca Seviye 1,2,3 kitaplar, Almancalar Tahsin Abdi Gökşingil, Hacılar için Arapça.
O yaz döneminden başlayarak her yaz döneminde ve bu kitapları defalarca elden geçirdim. Arapça'yı sonradan kaybettim. Ama Fransızca ve Almanca kitaplarını her sene gözden geçirmeye çalıştım.
Okulların yaz dönemleri yabancı dil çalışmak demekti. Hukuk Fakültesi yıllarında dahi yaz dönemlerinde bine yakın sözcüğü on defa kadar yazarak tekrar eder, yeni sözcük dağarcıkları kazanmaya çalışırdım. Ama diğer dillerde sadece daha önce bitirdiklerimi tekrar ederek devam eden bir sistem kurmuştum. En nihayetinde unutmaktan korkuyordum.
İlk öğrendiğim Fransızca Eğlenceli Yazılar'dan Paul Verlaine'ın Le ciel est par dessus le toi diye başlayan şiiriydi:
Le ciel est, par-dessus le toit,
Si bleu, si calme!
Un arbre, par-dessus le toit,
Berce sa palme.
La cloche, dans le ciel qu'on voit,
Doucement tinte.
Un oiseau sur l'arbre qu'on voit,
Chante sa plainte.
Mon Dieu, mon Dieu, la vie est là
Simple et tranquille.
Cette paisible rumeur-là
Vient de la ville.
- Qu'as-tu fait, ô toi que voilà
Pleurant sans cesse,
Dis, qu'as-tu fait, toi que voilà,
De ta jeunesse ?
Hem fono hem de eğlenceli yazılar telaffuzu o kadar iyi öğrenmemi sağlamıştı ki yeni bir sözcükle karşılaştığımda telaffuzunu yapabiliyor, duyduğum bir sözcüğün yazılışını tahmin edebiliyordum.
İngilizce'den 2006 Kasım KPDS'den 79 alınca Fransızca'dan çalışma kitabı almaya karar verdim. İngilizce ve Almanca'dan bolca kaynak bulmak mümkünken Fransızca kaynak bulmak çok ama çok zordu. İki tane kadar KPDS çalışma kitabı aldım. Bu arada Fransızca deyimleri hakimlik stajım sırasında almış ve onu da her yaz tekrar edilmesi gereken kitapların arasına sokmuştum.
Bizim İngilizce'de ortaokul yıllarında gördüğümüz sıfat ve zarflar, Fransızca'da telaffuz ve bir kaç harf ya da hece eklenmesiyle advanced seviye olarak gösteriliyordu.
Zamanlar, İngilizce'deki gibi karışık değildi.
Dilimizde Fransızca kökenli çok sayıda sözcük vardı.
1800 kadar sözcük yazarak ve yine on kez aktarmak suretiyle ezberledim.
Girdiğim ilk Fransızca KPDS sınavında (2007 Mayıs) 56 almıştım. Daha yüksek alabilirdim. O yıllarda Fransızca'dan KPDS sınavına giren de pek fazla yoktu zaten.
Sonrasında Almanca'ya başladım.
Dil öğrenmede hedefin doğru belirlenmesi lazım. Benim hedefim hiçbir zaman sadece konuşmak olmadı. Akademik düzeyde çeviri yapabilmeliydim.
Hakimlik stajı sırasında Fransız kültür merkezine gitmiştik bir kaç arkadaşla. Hakim adaylarına ücretsiz Fransızca kursu veriliyor mu diye. Orada Fransız elemanın tavrı o kadar iticiydi ki bir daha Fransızca'ya yaklaşasanız dahi gelmez.
TODAİ için Ankara'da bulunduğum yıllarda buraya gelmişken elçiliğin Fransız Kültür Merkezi olanaklarından yararlanalım diye Eğitim Şube Müdürlüğüne gittik. Daha önce bu amaçla gönderdiğim dilekçe dahi kaybolmuştu. Yeniden dilekçe yazdım ve elden verdim. Fransız kültür merkezi, daha önce benzer amaçla başlatılan kursların pek ciddiye alınmaması nedeniyle ücretli hale getirmiş(!). Ücretini karşılayacağımı da söyledim. Ama bir tam yıl boyunca ne arayan ne soran oldu. Daha sonra eşi Ankara adliyesinde çalışan bir arkadaşım, adliyede çalışan hakim ve savcılar için Fransız Kültür Merkezinin ücretsiz kursa davet yazısının paylaşıldığını iletti.
Uzun lafın kısası, dil öğrenmek güzel. Herşeye ve bütün engellere ve engellemelere rağmen çok iddialı bir iş. Benimkisi gibi adı iddialı ama kalitesi düşük bir liseden gelerek yabancı dil öğrenmek ise oldukça güç. Hele hele bu mesleki yoğunlukta.
Kitap-makale işlerine girmeseydim, büyük ihtimalle Almanca ve Rusça'dan da iddialı bir puan alacaktım.
Halen öğrenmeye çalışıyorum. İki günüm bir olmasın diye...
21 Kasım 2021 Pazar
BAM HATASI NASIL DÜZELİR?
CEVAP DÜZELEMEZ.
Adana BAM 10.CD.’nin 31/12/2018
gün, 2015/1016 Esas, 2018/6 sayılı kararının, 20/08/2015 tarihinde işlendiği
ileri sürülen kaçakçılık suçuna ilişkin Hatay 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin
09/01/2018 gün 2015/1016 Esas, 2018/6 sayılı kararına ilişkin olup, dosyanın
yine ikinci kez imza eksikliği nedeniyle mahkemesine iade edildiği
anlaşılmaktadır.[1]Bu
dosyanın Adana 11. CD’nin, 13/11/2020 gün, 2020/2618 Esas, 2020/3118 sayılı
kararıyla kanun değişikliği nedeniyle yine mahkemesine iade edildiği, üstelik
kararın da uyarlama niteliği taşıdığı gerekçesiyle ancak itiraz yoluna tabi
olacağı gerekçesiyle iade edildiği anlaşılmaktadır.[2]Ancak henüz kesinleşmemiş
dosyada uyarlama yargılaması değil, lehe-aleyhe kanun değerlendirmesi
yapılabilir ve bu karar yine istinafa tabi olmaya devam eder. Çünkü 5275 sayılı
CGTİHK m. 98 mahkumiyet hükmünün yorumunda duraksama ya da sonradan yürürlüğe giren
kanun göre TCK m. 7 kapsamında değerlendirmeden ve m. 101 ise hükmün infazından
bahsetmektedir. Başka bir anlatımla 5275 sayılı CGTİHK m. 98-101 sadece
kesinleşmiş ve hüküm niteliği taşıyan ilamlar yönünden uygulanabilir ki, hükmün
bu nedenle ilk derece mahkemesine gönderilmesi de hatalıdır.
[1] “Dosyanın
27/04/2018 Tarih, 2018/994 Esas - 2018/1135 Karar sayılı ilamımız ile imza
eksikliği giderilmek üzere tevdi edildiği, imza eksikliğinin giderildiğine dair
tutanak tanzim edilerek dosyanın tekrar dairemize gönderildiği, dosyanın
incelenmesi neticesinde söz konusu eksikliğin giderilmediği anlaşılmış olup,
CMK.nın 219/1. maddesi gereğince 6. celseye
ilişkin duruşma tutanağında ki zabıt katibi imza eksikliğinin giderilerek
CMK.nın 278/1. maddesi gereğince dosyanın dairemize yeniden gönderilmesi amacıyla,
esas yönünden incelenmeksizin, dosyanın mahkemesine iadesine 31/12/2018 tarihinde oy birliğiyle kesin
olarak karar verildi.”
[2] “…Hükümlü hakkında
kaçakçılık suçundan kurulan 09/01/2018 tarihli, 2015/1016 Esas 2018/6 Karar
sayılı hükmün kesinleşmesinden sonra, infaz aşamasında 15/04/2020 tarihli Resmi
Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanunun 61. maddesi ile 5607
sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununun 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın
değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif
olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin
lehe hükümler içermesi, yine aynı Kanunun 62.maddesi ile değiştirilen 5607
sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununun 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca etkinlik
pişmanlık uygulamasının sanığa ihtar edilmesi zorunluluğu ile kovuşturma
evresinde de uygulanmasının olanaklı hale gelmesi karşısında, Cumhuriyet
Başsavcılığı tarafından uyarlama yapılması talebi üzerine, ilk derece mahkemesi
tarafından dosya yeniden ele alınarak, uyarlama yargılaması sonunda yeniden
mahkumiyet kararı verildiği, hükme karşı katılan kurum vekili tarafından
istinaf başvurusunda bulunulduğu görülmüştür.
Ayrıntısı Yargıtay Ceza Genel
Kurulunun 17/05/2011 gün, 66-96 sayılı kararında da açıklandığı üzere,
01/06/2005 tarihinden sonra gerçekleştirilen kanun değişiklikleri nedeniyle
uyarlama yargılamasının tabi olacağı ilkelerin 5252 sayılı Kanun'un 9.
maddesine göre değil, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı
Hakkında Kanun'un 98 ilâ 101. maddelerine göre belirlenmesi gerektiği, uyarlama
yargılaması sonucunda verilen kararlara karşı başvurulabilecek kanun yolunun
ise 5275 sayılı Kanun'un 101/3. maddesi uyarınca itiraz kanun yolu olduğu ve bu
tür kararların istinafının mümkün olmadığı dikkate alınarak, Ceza Muhakemesi
Kanunu'nun 264. maddesine göre de kanun yolunun ve merciinin belirlenmesinde
yanılma, başvuranın hakkını ortadan kaldırmayacağından, katılan kurum vekilinin
dilekçesi itiraz niteliğinde kabul edilerek itirazın merciince incelenmesi için
dosyanın incelenmeksizin mahalline İADESİNE, oybirliği ile karar verildi.
13/11/2020”
17 Kasım 2021 Çarşamba
Daha saçması yazılıncaya kadar en saçması:
"Kişinin yükümlülüğe aykırı davranmamak konusunda mecburiyeti bulunmamaktadır."
Ceza genel kitabı(!) s. 806.
8 Kasım 2021 Pazartesi
Soyguncular Çetesi
Şu sıralar netflix popüler almann filmi. Hiç anlamıyorum o kadar Türk nüfusa rağmen neden alman popüler filmlerinde hiçbir Türk unsur yer almaz. Bu kadar mı ırkçısınız?
Kasa soygunculuğuna özendirdiğini düşündüğüm filmde, film de olsa polisin olaylara müdahale hızı ve düşünce gücü parmak ısırtacak cinsten. Gerçek olmayacak şekilde.
Kasanın çalışma gücüne ilişkin sahneler gerçekten güzel. Çarkların dönmesi ve arada kilidin açılması.
Efsanevi kasa götterdamerung'un açılışı için ayrı bir film düşünülüyor herhalde.
24 Ekim 2021 Pazar
yapay zeka ve niteliksiz üniversite
23 Ekim 2021 Cumartesi
5 Eylül 2021 Pazar
KARANTİNAYA UYMAYANLAR TUTUKLANABİLİR DİYEN HUKUKÇU (!) AKADEMİSYEN (!)
Aşı yaptırmak istemeyenler hakkında ne düşünüyor acaba?
Türk-alman üniversitesi hukuk fakültesi ceza hukuku anlatıcısı...
14 Ağustos 2021 Cumartesi
İNTERNETTE VERİ MİKTARI
2025 yılı için veri artış tahmini 175 zetabayttır.
1 zettabayt
1024 eksabayt
1.048.576 petabayt
1.073.741.824 terabayt
1.099.511.627.776 gigabayt
1trilyon, 99 milyar, 511 milyon, 627 bin 776
1.125.899.906.842.620 megabayt (1015=katrilyon;
1018 =kentilyon) 1 katrilyon 125 trilyon 899 milyar 906 milyon 842bin
620
1.152.921.504.606.850.000 kilobayt
(1018=kentilyon, 1021=seksilyon) 1 kentilyon, 152 katrilyon,
921 trilyon, 504 milyar, 606 milyon, 850 bin,
1.180.591.620.717.410.000.000 bayt (1021=seksilyon)1
seksilyon, 180 kentilyon, 591 katrilyon, 620 trilyon, 717 milyar, 410 milyon,
1.208.925.819.614.630.000.000.000 bit'e eşittir (1024=septilyon;
1027=oktilyon): 1 oktilyon, 208 septilyon, 925 seksilyon, 819
kentilyon, 614 katrilyon, 630 trilyon).
YAPAY ZEKA
Yaklaşık bir aydır yapay zeka konusuyla yatıp kalkıyorum. Özellikle tıp ve hukuk gibi gelişmekte olan ülkeler açısından oldukça iki sorunlu alanda yapay zekanın süper olumlu etkisinin olacağını değerlendirmek gerekir.
Çin'de geliştirilen yapay zeka tıp alanında yapılan uzmanlık sınavında bütün soruları doğru cevapladı ve aktif olarak tıp alanında kullanılmaya başlandı. Bu sayede günlük hayatta sıklıkla karşılaşılan malpraktisten, bir türlü dava konusu edilemeyen edilse bile cezalandırılamayan sahtekarlık, dolandırıcılık, kötü muamele, ön yargı, ayrımcılık gibi kriminal suçlara kadar bir çok insan kaynaklı sorunların önüne geçilebileceği gibi personel giderleri, mesai sorunları, terfi, tayin, meslektaşlararası sorunlar gibi subjektif karakterli ancak toplumsal olarak ağır yara oluşturan sorunların da önüne geçildi.
Uygulamanın daha da geliştirilmesi ve kısa süre içerisinde hastanelerde görülmeye başlanması da çok uzun zaman alacak gibi görünmüyor.
Öte yandan benzer gelişmelerin hukuk alanında da yaşanması imkansız görünmüyor. Bu sayede özellikle insan kaynaklı bir çok hatanın önüne geçilebileceği gibi hukuk alanında yaşanan nitelik kayıplarının da telafi edilmesi mümkün görünüyor.
7 Ağustos 2021 Cumartesi
SU REZERVİNE İLİŞKİN 2011 YILINDA YAPILAN İLGİNÇ BİR TESPİT
Son dönemde yaşanan kuraklıkla beraber suyun yaşamsal önemini her gün biraz daha iyi anlıyoruz. Yapılan tahminlere göre önümüzdeki 20 yıl içinde, ülkemizdeki nüfus, 87 milyona ulaşacak, yıllık kişi başına düşen su rezervi ise 1042 m3olacaktır. Bu rakam, su fakiri olarak tanımlanan ülkelerdeki yıllık kişi başına düşen su miktarına yakın bir değerdir.
Bu makale Memleket Mevzuat dergisinin Eylül-Ekim 2008 (Sayı:39-40) sayısında yayınlanmıştır: http://www.yayed.org.tr
Yılmaz Kilim
TMMOB Çevre Mühendisleri Odası
6 Temmuz 2021 Salı
İDARİ YARGI YOLLARI
İDARİ YARGIDA KANUN
YOLLARI:
Genel Olarak
Kanun
yolu, davanın taraflarına tanınan hukuki bir yol olup, yanlış olduğu ileri
sürülen yargı kararlarının, ikinci veya üçüncü bir yargı merci tarafından
yeniden incelenmesi, değerlendirilmesini sağlayan bir başvuru yoludur.
Genel
olarak olağan ve olağanüstü kanun yolları olarak ikiyi ayrılır. Yargı
mercilerince verilen kararlara karşı, kanuni süresi içinde başvurulmaması ya da
başvurulup da isteğin reddedilmesi halinde bu kararlar kesinleşir. Yargı
yerlerinden verilen nihai kararların kesinleşmesine engel olan kanun yolları
olağan kanun yollarıdır.
Olağan
kanun yolları, istinaf ve temyizdir.
Olağan Kanun Yolları
i.
İstinaf (İYUK, m. 45)
ii.
Temyiz (İYUK, m. 46)
Olağanüstü Kanun
Yolları
i.
Kanun Yararına Temyiz (İYUK, m. 51)
ii.
Yargılamanın Yenilenmesi (İYUK, m. 53)
Olağan Kanun Yolları:
İstinaf:
İYUK
m. 45’e göre, idare ve vergi mahkemelerinin
kararlarına karşı, başka kanunlarda farklı bir kanun yolu öngörülmüş olsa dahi,
mahkemenin bulunduğu yargı çevresindeki bölge idare mahkemesine, kararın
tebliğinden itibaren otuz gün içinde istinaf yoluna başvurulabilir. Ancak,
konusu beş bin Türk lirasını geçmeyen vergi davaları, tam yargı davaları ve
idari işlemlere karşı açılan iptal davaları hakkında idare ve vergi
mahkemelerince verilen kararlar kesin olup, bunlara karşı istinaf yoluna
başvurulamaz.
İdari yargılamada istinaf, temyizin
şekil ve usulüne tabidir. Dilekçe başlığı ya da içeriği dikkate alınmaksızın
bölge idare mahkemesine dosya gönderilir.
Dilekçeyi alan BİM’nin dört farklı
şekilde karar vermesi mümkündür:
i. İlk derece mahkemesi kararını
onaylama, başvuruyu red;
ii. İstinaf edilen husus maddi hataya
ilişkin ise düzelterek, başvuruyu red;
iii.İlk
derece mahkemesi kararının hukuka aykırı olması halinde, istinaf başvurusunun
kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması ve esas hakkında hüküm
kurulması.
iv.İstinafın
haklı bulunduğu, ilk derece mahkemesinin görevsiz yetkisiz olduğu ya da
reddedilmiş ya da yasaklanmış hakim tarafından karar verilmesi halinde dosyanın
ilgili mahkemeye gönderilmesi. Bu kararlar kesin niteliktedir.
Bölge
idare mahkemelerinin 46 ncı maddeye göre temyize açık olmayan kararları
kesindir. Bu kararlar, dosyayla birlikte
kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilir ve bu mahkemelerce yedi gün
içinde tebliğe çıkarılır.
İstinaf
başvurusuna konu edilen kararı veren ya da karara katılan hâkim, aynı davanın
istinaf yoluyla bölge idare mahkemesince incelenmesinde bulunamaz. İvedi
yargılama usulüne tabi olan davalarda istinaf yoluna başvurulamaz.
Temyiz.
Danıştay
dava dairelerinin nihai kararları ile bölge idare mahkemelerinin aşağıda
sayılan davalar hakkında verdikleri kararlar, başka kanunlarda aksine hüküm
bulunsa dahi Danıştay’da, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde temyiz
edilebilir:
i.
Düzenleyici işlemlere karşı açılan iptal davaları.
ii.
Konusu yüz bin Türk lirasını aşan vergi davaları, tam yargı davaları ve idari
işlemler hakkında açılan davalar.
iii.
Belli bir meslekten, kamu görevinden veya öğrencilik statüsünden çıkarılma
sonucunu doğuran işlemlere karşı açılan iptal davaları.
iv.
Belli bir ticari faaliyetin icrasını süresiz veya otuz gün yahut daha uzun
süreyle engelleyen işlemlere karşı açılan iptal davaları.
v.
Müşterek kararnameyle yapılan atama, naklen atama ve görevden alma işlemleri ile
daire başkanı ve daha üst düzey kamu görevlilerinin atama, naklen atama ve
görevden alma işlemleri hakkında açılan iptal davaları.
vi.
İmar planları, parselasyon işlemlerinden kaynaklanan davalar.
vii. Tabiat Varlıklarını Koruma Merkez
Komisyonu ve Kültür Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulunca itiraz üzerine verilen
kararlar ile 18/11/1983 tarihli ve 2960 sayılı Boğaziçi Kanununun
uygulanmasından doğan davalar.
viii.
Maden, taşocakları, orman, jeotermal kaynaklar ve doğal mineralli sular ile
ilgili mevzuatın uygulanmasına ilişkin işlemlere karşı açılan davalar.
ix.
Ülke çapında uygulanan öğrenim ya da bir meslek veya sanatın icrası veyahut
kamu hizmetine giriş amacıyla yapılan sınavlar hakkında açılan davalar.
x.
Liman, kruvaziyer limanı, yat limanı, marina, iskele, rıhtım, akaryakıt ve
sıvılaştırılmış petrol gazı boru hattı gibi kıyı tesislerine işletme izni
verilmesine ilişkin mevzuatın uygulanmasından doğan davalar.
xi.
8/6/1994 tarihli ve 3996 sayılı Bazı Yatırım ve Hizmetlerin Yap-İşlet-Devret
Modeli Çerçevesinde Yaptırılması Hakkında Kanunun uygulanmasından ve 16/7/1997
tarihli ve 4283 sayılı Yap-İşlet Modeli ile Elektrik Enerjisi Üretim
Tesislerinin Kurulması ve İşletilmesi ile Enerji Satışının Düzenlenmesi
Hakkında Kanunun uygulanmasından doğan davalar.
xii.
6/6/1985 tarihli ve 3218 sayılı Serbest Bölgeler Kanununun uygulanmasından
doğan davalar.
xiii.
3/7/2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununun
uygulanmasından doğan davalar.
xiv.
Düzenleyici ve denetleyici kurullar tarafından görevli oldukları piyasa veya
sektörle ilgili olarak alınan kararlara karşı açılan davalar.
Temyiz
dilekçelerinin Danıştay Başkanlığına hitaben yazılması ve kanunun 3’üncü
maddesinde belirtilen hususları içermesi gerekir. Eksiklik bulunan dilekçelerin
tamamlatılması hususu ilgili yargı merciince tebliğ olunur. Onbeş gün içinde
eksikliklerin tamamlanmaması halinde temyiz isteminde bulunulmamış sayılmasına
karar verilir.
Temyiz
dilekçeleri, kararı veren bölge idare mahkemesine, Danıştay’a veya kanunun
4’üncü maddesinde belirtilen mercilere[1]
verilir.
Temyizde
verilebilecek kararlar:
i.
Onama: Kararı hukuka uygun bulursa onar.
ii.
Değiştirerek onama: Kararın sonucu hukuka uygun olmakla birlikte gösterilen
gerekçeyi doğru bulmaz veya eksik bulursa, kararı, gerekçesini değiştirerek
onar.
iii.
Maddi hataların düzeltilmesi ile onama: Kararda yeniden yargılama yapılmasına
ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya
yanlışlıklar varsa kararı düzelterek onar.
iv.
Bozma:
-
Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
-
Hukuka aykırı karar verilmesi,
-
Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya
eksikliklerin bulunması,
sebeplerinden
dolayı incelenen kararı bozar.
Kararların
kısmen onanması ve kısmen bozulması hâllerinde kesinleşen kısım Danıştay
kararında belirtilir.
Temyizde Danıştay Kararı Sonrası
İşlemler:
Onama:
İYUK m. 50’de düzenlenmiştir. Buna
göre, Temyiz incelemesi sonucunda verilen karar, dosyayla birlikte kararı veren
mercie gönderilir. Ancak
Danıştay ilgili dairesinin onamaya ilişkin kararları, dosyayla birlikte kararı
veren ilk derece mahkemesine, kararın bir örneği de bölge idare mahkemesine gönderilir.
Bu kararlar, dosyanın geldiği tarihten itibaren yedi gün
içinde taraflara tebliğe çıkarılır.
Bozma:
Temyiz
incelemesi sonucunda verilen bozma kararı üzerine ilgili merci, dosyayı
öncelikle inceler ve varsa gerekli tahkik işlemlerini tamamlayarak yeniden
karar verir. Bölge idare mahkemesi, Danıştayca verilen bozma kararına
uyabileceği gibi kararında ısrar da edebilir. Danıştay’ın bozma kararına
uyulduğu takdirde, bu kararın temyiz incelemesi, bozma kararına uygunlukla
sınırlı olarak yapılır. Bölge idare mahkemesi, bozmaya uymayarak kararında
ısrar ederse, ısrar kararının temyizi hâlinde, talep, konusuna göre Danıştay
İdari veya Vergi Dava Daireleri Kurulunca incelenir ve karara bağlanır.
Danıştay İdari ve Vergi Dava Daireleri Kurulları kararlarına uyulması
zorunludur.
Olağanüstü Kanun
Yolları:
Kanun Yararına Temyiz:
Hukuka
aykırı temyiz incelemesinden geçmeden kesinleşen kararlar yönünden Danıştay
Başsavcısı, ilgili bakanlığın istemi üzerine ya da kendiliğinden, kanun
yararına temyiz yoluna başvurabilir.
İYUK
m. 51’e göre Kanun Yararına Temyizin Şartları
i.
Bölge idare mahkemesi, idare mahkemesi, vergi mahkemesi ve Danıştay’ın ilk
derece mahkemesi olarak verdiği bir karar bulunması,
ii.
Kararların olağan kanun yolu denetiminden geçmeden kesinleşmesi,
iii.
Kesinleşen kararların nitelikleri bakımından hukuka aykırı olması.
Kanun Yararına
Temyizde Başvuru Usulü
Bu
yola ancak Danıştay Başsavcısı tarafından başvuru ile gerçekleşir. Danıştay Başsavcısı
söz konusu başvuruyu ilgili bakanlığın talebi üzerine veya kendiliğinden de
yapabilir.
Buradaki
söz konusu bakanlık, davada taraf olan idarenin hiyerarşisi içinde bulunduğu
bakanlık veya vesayet makamı olan bakanlıktır. Öte yandan Adalet Bakanlığı’nın
da niteliği ve işlevi gereği bütün davalarda ilgili bakanlık olarak kabul
edilmesi gerekir. Ayrıca mahalli idareler ile ilgili davalarda İçişleri
Bakanlığı, mali gelir ve giderler bakımından da Maliye Bakanlığı, ilgili
bakanlık olarak değerlendirilmelidir.
İYUK
m.51’e göre, esas hükmün taraflarının kanun yararına bozma talep etmesi mümkün
değildir. Ancak davanın tarafları Danıştay Başsavcısı’na veya ilgili bakanlığa
başvurarak onların harekete geçmesini sağlayabilirler.
Kanun Yararına
Temyizde Yetkili Makamlar
Danıştay
Başsavcısı ilgili bakanlığın veya kendiliğinden kanun yararına bozma yoluna
başvurabilir. İYUK m. 51’de “olunabilir” ibaresi ile bu yolda takdir hakkının
Danıştay Başsavcısına ait olduğu belirtilmiştir.
Danıştay
Başsavcısı dilekçe ile bu konuda başvurusunu yapar. Başvuru dilekçesi taraflara
tebliğ edilmez.
Kanun
yararına bozmada yürütmenin durdurulması talep edilemez. Kanun yararına bozma
talebi kabul edilse dahi, kabul hükmünün taraflar üzerinde herhangi bir hukuki
etkisi olmaz.
Kanun Yararına
Temyizde Danıştay’ın Yaptığı İnceleme
Kanun
yararına bozma talebi, Danıştay’ın ilgili dairesi tarafından veya Danıştay’ın
ilk derece mahkemesi olarak gördüğü davalarda Danıştay’ın ilgili kurulu
tarafından incelenir.
Talep
Danıştay’ın ilgili dairesi veya kurulu tarafından uygun görülmez ise
reddedilir.
Talebin
kabul edilmesi halinde ise, kesin hüküm kanun yararına bozulur. Kanun yararına
bozma kararına karşı, kararın düzeltilmesi yoluna başvurulamaz.
Danıştay’ın
verdiği kanun yararına bozma kararından sonra, dava dosyası esas hükmü veren
mahkemeye gönderilir. Esas hükmü veren mahkemenin karara uyması ve direnmesi
söz konusu değildir. Bu nedenle esas hükmü veren mahkemenin, söz konusu
yargılamayı tekrardan görmesi mümkün değildir. Danıştay’ın kanun yararına bozma
kararının bir örneği de ilgili bakanlığa gönderilir.
Kanun Yararına
Temyizde Başvurusu Süresi
Kanun
yararına bozma yolunda, olağanüstü niteliği ve kesinleşmiş kararlar aleyhine
başvurulması göz önünde bulundurulduğunda bir süre kısıtlaması olmaması
gerektiği açıktır. Nitekim İYUK 51. maddesinde de kanun yararına bozma yoluna
ilişkin bir süre öngörülmemiştir. Buna göre, kanun yararına bozma yoluna
başvuru yetkisi bulunan kurumlar veya kişiler yürürlükteki hukuka aykırılığı
öğrendiği anda, kanun yararına bozma yoluna başvurabilirler.
Kanun
Yararına Temyizin Sonuçları
Kanun
yararına bozma kararları kesin kararı vermiş mahkemenin kararı üzerinde
herhangi bir sonuç doğurmaz. Kesin kararı vermiş mahkemenin kanun yararına
bozma kararına karşı gidebileceği bir yol yoktur. Kanun yararına bozma kararı
sonucunda esas hüküm, ilgili mahkemece tekrar gündeme alınıp görüşülmez.
Kanun
yararına bozma kararı yargılamanın yenilenmesi sebeplerinden birini de
oluşturuyorsa, Danıştayın verdiği karar yargılamanın yenilenmesi talebini
inceleyecek olan esas hükmü vermiş mahkeme kararları için kesin bir delil
niteliği taşıması gerekir.
Kanun
yararına bozma isteminin yanında yürütmeyi durdurma talebi istenemez. Çünkü
kanun yararına bozma kararının davanın esasına ve taraflarına ilişkin herhangi
bir hukuki değişikliğe yol açmaması yürütmeyi durdurma talebinin işlevine
aykırıdır.
Danıştay
tarafından kanun yararına bozma kararı verildikten sonra kararın bir örneği
ilgili bakanlığa gönderilir. İlgili bakanlık Danıştay Başsavcılığına başvuran
bakanlık olabileceği gibi Başsavcılık tarafından uygun görülen başka bir
bakanlık da olabilir.
Kanun
yararına bozma kararı Resmi Gazetede yayınlanır.
Yargılamanın
Yenilenmesi
Yargılamanın
yenilenmesi, bazı yargılama hatalarından veya eksikliklerinden dolayı, maddi
anlamda kesin hükmün ortadan kaldırılması ve daha evvel kesin hükme bağlanmış
olan bir dava hakkında yeniden yargılama ve inceleme yapılmasını sağlayan
olağanüstü bir kanun yoludur.
Yargılamanın
Yenilenmesinin Şartları
i. Kesin hüküm bulunmalı,
ii. Kanunda belirtilen nedenlerden
birisi bulunmalı,
iii. Kanunda belirtilen sürede
başvurulmalıdır.
Kesin
nitelikte olmayan ara kararlarına karşı yargılamanın yenilenmesi yoluna
başvurulamaz. Davayı sonuçlandıran feragat, sulh, kabul gibi taraf işlemlerinde
de yargılamanın yenilenmesi yoluna gidilemez.
Yargılamanın
Yenilenmesi Nedenleri
i.
Belgenin Sonradan Ele Geçmesi: Zorlayıcı sebepler nedeniyle ya da lehine
karar verilen tarafın eyleminden doğan bir sebeple elde edilemeyen bir
belgenin, kararın verilmesinden sonra ele geçirilmiş olması, yargılamanın
yenilenmesi nedenidir. Bu belgenin dava görüldüğü sırada var olması ve hükmü
etkileyecek nitelikte bulunması fakat dava sırasında ele geçirilememiş olması
gerekir. Yargılamanın yenilenmesini isteme süresi, belgenin elde edildiği
tarihten itibaren başlar.
ii.
Belgenin Sahteliği: Hükme esas alınan belgenin sahteliğine hükmedilmiş
veya sahte olduğu mahkeme veya resmi bir makam huzurunda ikrar olunmuş veya
sahtelik hakkındaki hüküm, karardan önce verilmiş olup da, yargılamanın
yenilenmesini isteyen kimsenin, karar zamanında bundan haberi bulunmamış
olması.
Burada
yargılamanın yenilenmesini isteme süresi, sahtelik hakkındaki hükmün
kesinleştiği tarihten itibaren işler.
iii.
Hükme Esas Alınan İlamın Ortadan Kalkması: Hükme esas alınan bir ilam
hükmünün kesinleşen bir mahkeme kararı ile bozularak ortadan kalkması.
Kesin
kanıt olarak kullanılan ve ortadan kaldırılan hüküm, bir ceza mahkemesinden ya
da bir hukuk mahkemesinden ya da idari bir mahkemeden verilmiş olabilir.
iv.
Bilirkişinin Bilerek Gerçeğe Aykırı Rapor Vermesi: Bilirkişinin bilerek
gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunun mahkeme kararı ile belirlenmesi.
Bu
raporun yargılamanın yenilenmesi nedeni sayılabilmesi için, hükmün verilmesinde
etkili olması gerekir. Burada süre, mahkeme kararının kesinleşmesinden itibaren
başlar.
v.
Hile Kullanılmış Olması: Lehine hüküm verilen tarafın, hükme etkisi olan
bir hile kullanmış olması yargılamanın yenilenmesi nedenidir.
Burada
söz konusu olan hile, tanıklık, yalan yere and içme, sahte belge gibi
nedenlerin dışında kalan hileli bir tutumdur. Davayı kazanan tarafın karşı
tarafın avukatı ile anlaşması veya davanın yürütülmesi sırasında yazılı
bildirimlerin alınmasında hileli yollara başvurulması, bildirimin asıl davalı
yerine bir başkasına yaptırılması gibi. Burada süre, hilenin ortaya çıktığı
andan itibaren başlar.
vi.
Vekil ya da Yasal Temsilci Olmayan Kimseler: Vekil ya da kanuni temsilci
olmayan kimseler ile davanın görülüp karara bağlanmış bulunmasıdır. Örneğin;
yöntem kurallarına göre, vekil olma niteliği bulunmayan kimseye bildirim
yapılarak davanın yürütülmüş ve karara bağlanmış olması gibi. Burada, sadece
davanın vekil veya mümessil olmayan kimseler ile görülmüş olması yeterlidir; bu
sakatlığın hükmü etkilemiş olup olmadığını araştırmaya gerek yoktur. Burada
süre, yargılamanın yenilenmesi istemine konu olan yargı kararının, aleyhine
karar verilen kişiye, ya da gerçek vekil, ya da temsilcisine bildirimi
tarihinde itibaren başlar.
vii.
Çekinme: Çekinmeye mecbur olan başkan, üye veya hâkimin katılması ile
karar verilmiş olmasıdır. Çekinmesi gereken hâkimin karara katılmış olması
yeterlidir, sonucu etkileyip etkilememesi önemli değildir. Burada süre kararın
yazılı bildirimi tarihinden itibaren başlar.
viii.
Birbirine Aykırı Hükümler: Tarafları, konusu ve sebebi aynı olan bir dava
hakkında verilen karara aykırı yeni bir karar verilmesine sebep olabilecek
kanuni bir dayanak yokken, aynı mahkemeye yahut başka bir mahkeme tarafından
evvelki ilamın hükmüne aykırı bir karar verilmiş bulunmasıdır. Yargılamanın
yenilenmesi yoluna gidilebilmesi için her iki hükmün de kesinleşmesi
gereklidir. Burada süre, ikinci kararın kesinleşmesinden itibaren başlar.
ix.
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine Aykırı Hüküm: Hükmün, İnsan Haklarını ve
Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmenin veya eki protokollerin ihlali
suretiyle verildiğinin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş kararıyla
tespit edilmiş olması da yargılamanın yenilenmesi nedeni kabul edilmektedir.
x.
Anayasa Mahkemesine yapılan bireysel başvuru sonucu verilen iptal kararları da
yargılamanın yenilenmesi nedeni olarak kabul edilir. Yargılamanın yenilenmesi
olanağının kabul edildiği durumlarda, yargılamanın yenilenmesi isteminin
Anayasa Mahkemesinin iptal kararının Resmi Gazetede yayınlandığı tarihten
itibaren en geç 90 gün içinde yapılması gerekir.
Yargılamanın Yenilenmesine
Başvuru Süresi
İYUK
m.53’te belirtilen nedenler açısından, aleyhine kesinleşmiş karar verilen
taraf, yargılamanın yenilenmesi isteminde bulunabilmek için kural olarak 60
günlük bir süreye tabidir. Ancak bunun istisnası olarak, İYUK m.53/1-h ve m.53/1-ı
bentlerinde belirtilen durumlar için özel süreler düzenlenmiştir.
İYUK
m.53/1-h bendinde yazılı sebep için (mahkeme tarafından evvelki ilamın hükmüne
aykırı bir karar verilmesi halinde) 10 yıllık bir süre verilmiştir. Yani söz
konusu sebep gerçekleştiği takdirde, aleyhine karar verilen taraf 10 yıl
içerisinde yargılamanın yenilenmesi isteminde bulunabilecektir.
Bunun
yanında İYUK m.53/1-ı bendinde yazılı sebep için ise (Hükmün, AİHS veya eki
protokollerin ihlali suretiyle verildiğinin AİHM tarafından tespit edilmiş
olması veya hüküm aleyhine AİHM’ne yapılan başvuru hakkında dostane çözüm veya
tek taraflı bildirim sonucunda düşme kararı verilmesi halinde) 1 yıllık bir
süre verilmiştir. Yani söz konusu sebep gerçekleştiği takdirde, AİHM’nin
kararının ilgilisi olan taraf 1 yıl içerisinde yargılamanın yenilenmesi
isteminde bulunabilecektir.
İYUK
m.53/3’e göre söz konusu bu süreler, dayanılan sebebin istemde bulunan yönünden
gerçekleştiği tarihi izleyen günden başlatılarak hesaplanır.
Yargılamanın Yenilenmesi
İsteminde Bulunma Yetkisi
Asıl
davanın taraflarına aittir. Davanın taraflarından olmayan bir kimse,
yargılamanın yenilenmesi isteminde bulunamaz. Hukuki menfaat bu aşamada da
mutlak surette aranmalıdır. Lehine karar alınmış olan taraf ise yargılamanın yenilenmesi
yoluna başvuramaz.
Yargılamanın
Yenilenmesinde Karşı Taraf
Yargılamanın
yenilenmesi isteminde bulunan taraf, yargılamanın yenilenmesi dilekçesinde,
karşı tarafı da belirtme durumundadır. Yargılamanın yenilenmesine konu olan
karardan yararlanan taraf, karşı taraf olarak gösterilir. Başka bir deyişler,
eğer davacı yargılamanın yenilenmesi isteminde bulunuyorsa, davalı karşı taraf
olarak gösterilir.
Yargılamanın
Yenilenmesi Başvuru Şekli:
Yargılamanın
yenilenmesi istemi, bir dilekçe ile esas kararı vermiş olan mahkemeden istenir.
Yargılamanın
yenilenmesi istemleri, kural olarak esas kararı vermiş mahkemece karara
bağlanır. İki ayrı yargı yeri tarafından verilen kararların çelişkili olması
nedeni ile yargılamanın yenilenmesi istemine bakacak olan mahkeme, son kararı
veren mahkemedir. Buna karşın, çelişkili kararlardan biri Danıştay, diğeri alt
düzey idari yargı yeri tarafından verilmiş ise, son kararı verenin Danıştay
olduğuna bakılmaksızın, yargılamanın yenilenmesi istemini Danıştay karara
bağlar.
Yargılamanın
yenilenmesi isteminin kabulü üzerine, yapılacak yargılama sonunda, mahkeme iki
olasılıkla karşılaşır: Mahkeme, yargılamanın yenilenmesi nedeni bulunsa bile,
ya eski kararını doğru bulur ve yineler, ya da eski kararının bir bölümünü, ya
da tümünü değiştirir. Yargılamanın yenilenmesi üzerine, eski hükmün bir
bölümünün, ya da tümünün değiştirilmesine karar verilmesi durumunda, yeni karar
eski kararın yerini alır. Bu karara karşı, temyiz yoluna gidilebilir. Buna
karşın, yargılamanın yenilenmesi yoluna, aynı nedene dayanarak ikinci kez
başvurulamaz.
[1] Dilekçeler ve savunmalar ile
davalara ilişkin her türlü evrak, Danıştay veya ait olduğu mahkeme
başkanlıklarına veya bunlara gönderilmek üzere idare veya vergi mahkemesi
başkanlıklarına, idare veya vergi mahkemesi bulunmayan yerlerde büyükşehir belediyesi sınırları içerisinde
kalıp kalmadığına bakılmaksızın asliye hukuk hakimliklerine veya yabancı
memleketlerde Türk konsolosluklarına verilebilir.
22 Haziran 2021 Salı
Dron hukuku,
Hukuk, ABD'de çok uç noktalarda.
Dron hukuku ile ilgili yazılmış kitap var.
Hukuk Fakültelerinin Hukuku isminde çalışma var.
Türkiye için hayal etmek bile mümkün değil. Böyle bir çalışma yapsam akademik komedyenler ceza hukukuyla ilgili değil diye eleştirirler....
Akademik komedyenlere iş çıkarmamak için ben de bir köşede kalayım bari...
22 Mayıs 2021 Cumartesi
ACTUS REUS
Actus
reus: Anglo-saxon hukukunda suçlu hareket; ceza hukukunda suçun dış unsurları
veya suçun objektif unsurları. Mens rea ile makul şüphenin ötesinde ispatlandığı
takdirde ceza sorumluluğu doğar. Mens rea ise suçlu akıl; suçun manevi
unsurudur.
TIBBİ ETİK
-
Yıldızlarla ilgili olanlar: 1-Geceleri fener, gündüzleri söner. 2-Biz biz idik, yüzbin tane kız idik. Gece oldu dizildik, gündüz ol...
-
1982 ANAYASASI SORULAR 1-) Aşağıdakilerden hangisi devlet şekline ilişkindir? (m. 1) A-) Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, mi...