20 Mayıs 2017 Cumartesi

İHMAL SURETİYLE ÖLDÜRME

1. CD. 8.11.2013 gün, 2011/8496 Esas 2013/6037 Karar
Doğum yapan annenin, bebeğini çöpe bırakması, TCK 83. Maddesi gereğince kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi suçu yönünden değerlendirilmesi gerekir.
“…Oluşa ve dosya içeriğine göre, sağlık meslek lisesi mezunu olup bir hastanede hemşire olarak görev yapan sanık B.’ın, A. isimli kişi ile yaşadığı cinsel ilişki sonucu hamile kaldığı, hamile olduğunu ailesinden ve çevresinden gizlediği, 27.10.2008 günü sabah saatlerinde ailesi ile birlikte oturduğu evin banyosunda doğum yaptığı, bir süre dinlendikten sonra bebeğini, göbek kordonunu kesmeden plesenta ile birlikte yüzü açık kalacak şekilde bir havluya sardığı, evlerinin karşısında bulunan çöp konteynırına saat:06.30 civarında bırakıp ikametine döndüğü, balkona çıkıp baktığında bebeğin halen kıpırdadığını gördüğü, ailesinin durumu farketmemesi için hazırlanıp çalıştığı hastaneye gittiği, gece saat:24.00 civarında temizlik görevlilerinin çöp konteynırını çöp arabasına boşalttıkları ve çöpleri presledikleri sırada yere dökülen kan damlalarını görünce durumu kolluk kuvvetlerine bildirdikleri, Adli Tıp Genel Kurulu 21.10.2010 gün ve 431 sayılı raporuna göre, canlı doğan bebeğin ölümünün intrauterin anaoksiye bağlı amnion ve mukenyum aspirasyonu ile terk edilme sonucu bebeğin sağlığı açısından oluşan olumsuz koşulların ortak etkisi sonucu meydana geldiği olayda,
Sanığın yükümlü olduğu bakım, koruma ve gözetime ilişkin icrai davranışları gerçekleştirmemesi nedeniyle, kasten öldürme suçunu ihmali davranışla işlediği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK.nun 83. maddesi uyarınca cezalandırılması gerekirken yazılı şekilde bilinçli taksirle ölüme neden olma suçundan hüküm kurulması, Yasaya aykırı olup,…”
1. CD. 7.5.2012 gün, 2011/4322 Esas 2012/3639 Karar
Gayrı meşru doğan çocuğunu boş arsaya bırakmak, ihmal suretiyle öldürme suçundan değerlendirilmelidir.
“…Oluşa, dosya içeriğine ve gösterilen gerekçeye göre; gayrı meşru ilişki sonucu başkasından hamile kalan sanığın, olay gecesi evinde doğurduğu bebeğini emzirip beze sardıktan sonra ailesinin bu durumu öğrenmemesi maksadıyla evinin yakınındaki boş bir arsaya bıraktığı, Adli Tıp Kurumu 1. İhtisas Kurulu'nun 27.01.2010 tarih ve 328 karar sayılı raporunda otopside belirtilen bulguların ölümden önce mi veya sonra mı oluştuğunun çürüme nedeniyle ayırt edilemediği ve ileri derecede çürüme nedeniyle ölüm sebebinin tespit edilemediğinin belirtildiği olayda, sanığın eyleminin ihmal suretiyle öldürme suçunu oluşturduğunu kabul eden mahkemenin takdirinde isabetsizlik görülmediğinden, 5237 sayılı TCK.nun 82/1-d,e,k maddesi kapsamında yeni doğmuş bebeği töre saikiyle öldürme suçundan hüküm kurulması gerektiği yönüyle bozma isteyen tebliğnamedeki düşünce benimsenmemiştir…”
Yargıtay 1. CD. 20.02.2013 gün, 2012/5467 Esas 2013/1230 Karar
80 yaşındaki hastalığı nedeniyle ancak bastonla yürüyebilen ve uzun yıllardır bakımını üstlendiği babasını kimsenin bulamayacağı ormana iki gün bırakma olası kastla adam öldürme olarak değerlendirilmelidir.
“Oluşa ve dosya içeriğine göre; sanığın, 80 yaşında ve rahatsızlığı nedeniyle ancak bastonla yürüyebilen maktul babasının bakımını yıllardır eşiyle birlikte üstlendiği ve birlikte aynı evde yaşadıkları, bir süre sonra bakımında güçlük çekmesi ve eşinin daha fazla bakmayı istememesi nedeniyle, olay günü akşam saatlerine doğru babasını evden alarak otomobiliyle ikamet ettikleri eve 22 km. uzaklıkta bulunan ormanlık ve ıssız bir alana götürüp bırakıp sonrasında evine döndüğü, maktulün, olaydan iki gün sonra bırakıldığı yere kısa bir mesafede bulunan dere yatağında kendisinde önceden var olan kronik kalp-damar ve akciğer hastalığı nedeniyle ölü olarak bulunduğu, ölümü ile sanığın eylemi arasında nedensellik bağının bulunduğunun Adli Tıp Kurumu'nun 25.01.2012 günlü raporuyla belirlendi ği olayda;

TCK'nun 83.maddesinde düzenlenen kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi suçunun, "Belli bir yükümlülüğün ihmali ile ölüme neden olma" halini düzenlediği, somut olayda; sanığın, maktul babasına karşı olan bakım ve gözetim yükümlülüğünü ihmal etmesi ve terk etmesinden öte, yaşlı, uzun mesafe yürüyemeyen ve kendini tek başına idare edemeyecek durumda olan maktulü, mevsim ve hava koşulları itibariyle soğuk bir havada başka kişiler tarafından sıklıkla kullanılmayan, dağlık ve ormanlık bir araziye bıraktığı, maktulün, kişisel durumu itibariyle mevcut hava ve arazi şartlarına karşı mücadele edip, hayatta kalamayacağını öngördüğü ve doğabilecek bütün neticeleri kabullendiği böylece olası kastla ölümüne sebebiyet verdiği anlaşılmakla; mahkemenin olası kastla öldürme suçundan hüküm kurmasında bir isabetsizlik bulunmadığından, tebliğnamenin suçun niteliğine yönelen ve bozma öneren düşüncesi benimsenmemiştir.”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Arif Nazım - Şehidin Destanı

TIBBİ ETİK