1. CD. 18/9/2015 gün, 2015/4018 Esas 2015/4607 Karar
Muhtarlık seçimine dayalı husumet,
Fikir ve eylem birliği içindeki her bir fail yönünden TCK 37 maddesi gereğince
ayrı ayrı fail olarak sorumlu olmaları,
İlk haksız hareketin kim tarafından yapıldığının anlaşılamaması halinde her
iki taraf hakkında haksız tahrik,
Delil yetersizliğinden beraat hükmü ile kasten yaralamanın karıştırılması,
Zarar ve tehlikenin ağırlığına göre temel cezanın belirlenmesinde alt sınırdan
uzaklaşılması,
Etkili mesafeden çok sayıda atış halinde olası kasttan bahsedilemez.
İddianamenin karşılanmaması,
“Oluşa ve tüm dosya kapsamına göre, aralarında muhtarlık
seçimine dayalı husumet bulunan maktul H. T. ile B. U.'nun bayramlaşma
esnasında karşılaştıklarında aralarında çıkan tartışmanın,
maktulün yanındaki oğlu Mustafa ile sanık Erol'un da dahil olması
ile kavgaya dönüştüğü, bu arada Erol'un tabanca ile ateş ederek maktulü bacağından
vurduğu, olay yerine sanıklar Ali O. ve Bekir'in de geldiği, devam eden kavgada
Bekir'in Mustafa'ya sopayla vurduğu, ayrıca Erol'un bacağından vurduğu maktulün
göğsüne ateş ederek onu öldürdüğü, daha sonra Ali Osman, Ali, Erol ve Bekir'in evlerinin
balkonundan havaya ateş ettikleri, bu arada babasının vurulduğunu gören suça sürüklenen
çocuk Adem'in tüfekle Ali O.’a ait eve doğru çok sayıda ateş ettiği, bu atışlardan
birinin mağdur Kezban'a isabet ederek sol bacakta kemik kırığı ve uzuv zaafına neden
olacak şekilde yaralanmasına neden olduğu anlaşılan olayda;
ba- Aynı tarafta yer alan sanıklardan Erol’un tabanca
ile ateş ederek maktulü bacağından vurduğu, daha sonra devam eden kavga ortamında
bu defa sanık Bekir'in tabanca ile göğsünden vurduğu maktulün öldüğü, sanıkların
fikir ve eylem birliği İçinde kasten öldürme suçu üzerinde hakimiyet kurdukları
ve TCK'nun 37/1 maddesi uyarınca ayrı ayrı fail olarak sorumlu tutulmaları gerektiği
nazara alınmadan, bozma öncesi verilen tahrik altında kasten öldürme suçundan mahkumiyet
hükümleriyle çelişki oluşturacak biçimde bu kez eylemler bölünerek, sanık Bekir
hakkında tahrik altında olmadan kasten öldürme, sanık Erol hakkında ise silahla
kasten yaralama suçlarından mahkumiyet kararları verilmesi,
bb- Sanıklar Erol ve Bekir ile maktul ve mağdur Mustafa
arasında başlayan kavgada ilk haksız hareketin hangi taraftan kaynaklandığının tespit
edilemediği, gerekçeli kararda da bu hususa aynen yer verildiği, bu nedenle oluşan
şüpheli duruma bağlı olarak Erol ve Bekir hakkında maktule yönelik eylemlerinden,
yine Bekir'in mağdur Mustafa'ya yönelik eyleminden kurulan hükümlerde TCK'nun 29.
maddesi uygulanarak asgari oranda haksız tahrik indirimi tatbik edilmesi gerektiği
gözetilmeden yazılı şekilde fazla cezalar tayini,
bc- Sanık Ali O. hakkında gerekçeli kararda akrabalarına
seslenerek "Mustafa benim elimde, H.l'ü sağ bırakmayın" dediği kabul
edildiği halde daha sonra katılanların suçlamalarının bu sanığı da olayın içine
çekmeye yönelik olduğunun belirtilmesi ve hüküm fıkrasında mahkumiyetine yeterli
delil bulunmadığından bahisle beraatine hükmedilmesine rağmen, ayrıca maktule yönelik
kasten yaralama suçundan mahkumiyet kararı verilip hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına
karar verilmesi suretiyle hükümde çelişki ve karışıklık oluşturulması,
C) Suça sürüklenen çocuk Adem hakkında mağdur Kezban'ı
olası kastla yaralama suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
ca- Mağdurda meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığına
göre TCK'nun 86/1 maddesi uyarınca aynı kanunun 61. maddesindeki ölçütler nazara
alınarak temel cezanın alt sınırdan epeyce uzaklaşılarak belirlenmesi gerektiği
gözetilmeden yazılı şekilde 1 yıl 6 ay hapis cezası verilerek eksik ceza verilmesi,
cb- Suça sürüklenen çocuk hakkında TCK'nun 87/1-a-son
maddesi uyarınca 5 yıl hapis cezasına hükmedildikten sonra aynı Kanunun 44. maddesi
gereğince fikri içtima hükmü de dikkate alınarak ayrıca 87/3 maddesi uyarınca ceza
artırımına gidilemeyeceği, bu hususun ancak teşdit nedeni kabul edilebileceğinin
gözetilmemesi,
cc- Suça sürüklenen çocuğun mağdurun bulunduğu eve
doğru onu görerek etkili mesafeden çok sayıda ateş ettiği,
eyleme göre meydana gelen neticenin mutlak olduğu, bu nedenle doğrudan kastla hareket
ettiği olayda olası kast hükümlerinin uygulanmasının mümkün olmadığı gözetilmeden
ve "TCK'nun 21/1" şeklinde hatalı madde numarası gösterilerek cezasında
indirim yapılması,
cd- Suça sürüklenen çocuğun mağdura yönelik tek eylemi
söz konusu olmasına rağmen birbirinin aynı olan iki ayrı hüküm kurulması suretiyle
karışıklığa yol açılması,
ce- Kabule göre de; TCK'nun 62. maddesi uyarınca 1/6
oranında indirim uygulanması sırasında 2 yıl 5 ay 18 gün hapis cezası yerine 1 yıl
17 ay 18 gün şeklinde eksik ceza saptanması,
D) İddianame içerikleri ile gösterilen sevk maddelerine
göre, sanık Erol hakkında maktulü kasten yaralama, sanık Ali O. hakkında maktulü
tehdit, suça sürüklenen çocuk Adem hakkında genel güvenliği kasten tehlikeye sokma
suçlarından açılan kamu davalarına ilişkin hükümler kurulmaması,
Bozmayı gerektirmiş…”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder