26 Şubat 2020 Çarşamba

1632 SAYILI ASKERİ CEZA KANUNU İÇTİHATLAR

*1-UYAP ortamında yapılan sorgulamada, halen derdest bulunan Bartın 2.Asliye Ceza  Mahkemesi'nin 2015/1307 esas sayılı dosyasında suç tarihi 19/10/2015, iddianame tarihi 02/12/2015 olan, yine sanık hakkında istinaf incelemesi için dairemize gelen ve 2017/1212 esas numarasında kayıtlı Bartın 2. Asliye  Ceza Mahkemesi'nin 2015/1364 esas ve 2016/1064 karar sayılı dosyasında suç tarihinin 26/11/2015, iddianame tarihi 16/12/2015 tarihi olan dava dosyalarında yoklama kaçağı suçundan 1632 sayılı Kanunun 63/son maddesine muhalefet eylemi nedeniyle sanık hakkında mahkumiyet kararı verilmiş olduğu, sanık hakkındaki dava dosyalarının aynı nitelikteki suça ilişkin olması ve suç tarihleri ve iddianame tanzim tarihleri gözetilerek, Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 08/04/2014 tarih ve 2013/7-591 esas, 2014/171 karar sayılı kararında ayrıntıları belirtildiği gibi suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesindeki özellikler, fiillerin işlendikleri yer ve işlenme zamanı, fiiller arasında geçen süre, korunan değer ve yarar, hareketin yöneldiği maddi konunun niteliği, olayların oluş ve gelişimi ile dış dünyaya yansıyan diğer tüm özelliklerin birlikte değerlendirilmesiyle eylemin TCK.nun 43. maddesi kapsamında kalıp kalmadığının belirlenmesi için anılan dava dosyalarının incelenip gerekirse dava dosyaları birleştirilerek delillerin birlikte değerlendirilmesi suretiyle suçun sübutu ve TCK.nun 43. maddesinin uygulanması koşullarının bulunması halinde kesinleşmiş dosyada cezanın mahsup edilmesi gerekeceğinin de dikkate alınması ve karar gerekçesinde cezaya etki eden kuralların gösterilmesi zorunluluğu,
2-01/01/1991 doğumlu olan sanık hakkında yoklama kaçağı olup, 3 ay içinde yakalanmak eylemi nedeniyle, 1632 S.K. 63. Maddesine  aykırı davranmak suçundan kamu davası açılan olayda  ,1111 Sayılı Kanuna eklenen geçici 52 maddesine göre sanığın doğum tarihi itibariyle bedelli askerlik başvuru koşullarını taşımadığı ve bedelli askerlik ile ilgili başvurusunun bulunmadığı bu nedenle sanık hakkında 1111 Sayılı Kanunun geçici 52 maddesinin uygulanma koşularının sanık bakımından ne şekilde oluştuğu da karar gerekçesine yansıtılması gerektiğinin gözetilmeyerek, CMK 230 maddesine aykırı davranılması, Ankara BAM 9.CD. 4/4/2017 gün, 2017/1212 Esas, 2017/1092 Karar,
* Bakaya kalmak suçunun temadi eden suçlardan olduğu, temadinin sanığın kendiliğinden askerlik şubesine başvurması veya yakalanması ile sona erdiği, sanığın 15/02/2015 tarihinde yakalanmış olması nedeniyle karar başlığında suç tarihinin   temadinin sona erdiği tarih olan 15/02/2015 yerine 07/07/2014 olarak gösterilmiş olmasının, mahallinde düzeltilmesi mümkün görülmüştür. Ankara BAM 9.CD. 4/4/2017 gün, 2017/1188 Esas, 2017/1067 Karar,
*Yapılan  yargılama ve toplanan delillerin birlikte değerlendirilmesi sonucunda;  sanık Mesut A.'un yoklama kaçağı durumuna düşmesi nedeniyle Yunusemre Kaymakamlığınca  sanık hakkında    idari para cezasının tanzim edildiği ve sanığın idari para cezasını ödememesi nedeniyle para cezasının kesinleştiği, sanık Mesut A.'un, hakkında verilen idari  para cezasının kesinleşmesinden sonra geçerli bir  özrü olmaksızın yoklamasını yasada belirtilen sürede yaptırmaması ve mazereti  olduğuna dair herhangi bir belgeyi de ibraz etmemesi nedeniyle yoklama kaçağı durumuna düştüğü, sanığın  yoklama  kaçağı kaldığı sürenin 1 ay 23 gün  olduğu, sanığın üzerine  atılı  yoklama  kaçağı  suçunun, 02.12.2016 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun'un 12. maddesi ile değişik TCK'nun 75. maddesine göre ön ödeme kapsamına alınması nedeniyle sanığa  önödeme  önerisinde bulunulduğu fakat  sanığın önödeme önerisine uymadığı, sanığın eyleminin bu   şekliyle 1632 sayılı Yasanın 63/1. maddesinde yer alan "dört ay içinde  yakalananlar" cümlesine  uyduğu ve bu kapsamda kaldığı, sonuç olarak sanığın atılı yoklama kaçağı suçunu işlediği ve  mahkemece sanık hakkında verilen mahkumiyet kararının yerinde olduğu kanaatine varılarak  CMK'nun 280/1-a. maddesi gereğince sanığın istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur. İzmir BAM 11.CD. 28/3/2017 gün, 2016/174 Esas, 2017/524 Karar,
*Sanığa idari  para cezasının 25/11/2013 tarihinde tebliğ edildiği, bu kararın 15 gün sonra  itiraz edilmeksizin 11/12/2013 tarihinde kesinleştiği, bu tarihten sonraki ilk yoklamanın Şubat 2014 tarihi olduğu, sanığın yoklama yaptırmadığı nedenle arandığı ve  08/03/2016 tarihinde yakalanıp askerlik şubesine teslim edildiği, böylece yoklama tarihinden itibaren ''1 yıldan sonra yakalananlar'' grubuna girdiği, dolayısıyla suçun 1632 sayılı Askeri Ceza Kanunun 63/1-d-son cümlesine girdiği, suçun 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezasını içerdiği, cezanın alt sınırının 6 ay olduğu, mahkemece her ne kadar suç madde ve cümlesi yanlış vasıflandırılmış ve sonuçta eksik ceza verilmiş ise de, aleyhe istinaf olmadığı nedenle bu husus eleştiri konusu yapılmıştır. Antalya BAM 10.CD. 21/3/2017 gün, 2017/806 Esas, 2017/713 Karar,
*Yoklama kaçağı suçunun yükümlüye 1111 sayılı Askerlik Kanununun 89. maddesi uyarınca verilen idarî para cezası kesinleştikten sonra kabul edilecek bir özrü olmadan birlikte yoklamaya tabi oldukları doğumluların yurt genelinde normal sevk yılı içindeki son kafile gönderilme tarihinden sonra oluşması, yükümlünün kendiliğinden geldiği veya yakalandığı tarihinde suç tarihi olması ve Iğdır Askerlik Şubesi Başkanlığı tarafından düzenlenen suç dosyasından sanığın birlikte yoklamaya tabi olduğu doğumluların son kafilesinin gönderilme tarihi ile sanığın askerlik şubesine 18/02/2015 tarihinde kendiliğinden gelip gelmediğinin anlaşılamaması karşısında, bu hususların araştırılıp sonucuna göre sanık hakkında bir hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi, Erzurum BAM 16/3/2017 gün, 2017/234 Esas, 2017/290 Karar,
*1632 sayılı Askeri Ceza Kanununun 63/1-A maddesinde tanımlanan yoklama kaçağı ve bakaya suçları temadi eden suçlardan olup, sanığın kendiliğinden askerlik şubesine başvurması veya yakalanması halinde temadinin sona ereceği ve suçun tamamlanacağı, dosya kapsamında sanığın sevke tabi olduğu ilk celp döneminde yoklama kaçağı kalması nedeniyle hakkında idari para cezası uygulandıktan sonra askere sevk işlemlerini yaptırmak üzere şubesine başvurduğuna veya bu amaçla yakalandığına ilişkin herhangi bir bilginin bulunmadığı, mahkeme tarafından da bu konuda herhangi bir araştırma yapılmadığı anlaşılmakla; öncelikle sanık hakkında verilen idari para cezasının kesinleştiği tarihten sonra askere sevk işlemlerini yaptırmak üzere sanığın şubesine başvurup başvurmadığı veya bu amaçla yakalanıp yakalanmadığı hususunun araştırılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken eksik inceleme ve yetersiz gerekçe ile beraat kararı verilmesi, Hukuka aykırı, Gaziantep BAM 14/3/2017 gün, 2017/396 Esas, 2017/377 Karar,
*UYAP ortamında yapılan sorgulamada, halen derdest bulunan Konya 11. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2016/172 esas sayılı dosyasında suç tarihi 13/07/2015, iddianame tarihi 19/02/2016 olan, yine sanık hakkında istinaf incelemesi için dairemize gelen ve 2017/627 esas numarasında kayıtlı Konya 16. Asliye  Ceza Mahkemesi'nin 2016/330 esas ve 2016/952 karar sayılı dosyasında suç tarihinin 08/12/2015, iddianame tarihi 22/04/2016 tarihi olan dava dosyalarında yoklama kaçağı suçundan 1632 sayılı Kanunun 63/son maddesine muhalefet eylemi nedeniyle sanık hakkında mahkumiyet kararı verilmiş olduğu, sanık hakkındaki dava dosyalarının aynı nitelikteki suça ilişkin olması ve suç tarihleri ve iddianame tanzim tarihleri gözetilerek, Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 08/04/2014 tarih ve 2013/7-591 esas, 2014/171 karar sayılı kararında ayrıntıları belirtildiği gibi suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesindeki özellikler, fiillerin işlendikleri yer ve işlenme zamanı, fiiller arasında geçen süre, korunan değer ve yarar, hareketin yöneldiği maddi konunun niteliği, olayların oluş ve gelişimi ile dış dünyaya yansıyan diğer tüm özelliklerin birlikte değerlendirilmesiyle eylemin TCK.nun 43. maddesi kapsamında kalıp kalmadığının belirlenmesi için anılan dava dosyalarının incelenip gerekirse dava dosyaları birleştirilerek delillerin birlikte değerlendirilmesi suretiyle suçun sübutu ve TCK.nun 43. maddesinin uygulanması koşullarının bulunması halinde kesinleşmiş dosyada cezanın mahsup edilmesi gerekeceğinin de dikkate alınması ve karar gerekçesinde cezaya etki eden kuralların gösterilmesi zorunluluğu, Ankara BAM 9.CD. 7/3/2017 gün, 2017/627 Esas, 2017/690 Karar,
*UYAP ortamında yapılan sorgulamada, halen Yargıtay'da bulunan Eskişehir 5. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2015/581 esas sayılı dosyasında suç tarihi 06/2015 olan, dava dosyasında yoklama kaçağı suçundan 1632 sayılı Kanunu'nun 63/1-c maddesi uyarınca sanık hakkında mahkumiyet kararı verilmiş olduğu, sanık hakkındaki dava dosyalarının aynı nitelikteki suça ilişkin olması ve suç tarihleri arasındaki yakınlık gözetilerek, Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 08/04/2014 tarih 2013/7-591 Esas, 2014/171 karar sayılı kararında ayrıntıları belirtildiği gibi suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesindeki özellikler, fiilerin işlendikleri yer ve işlenme zamanı, fiiller arasında geçen süre, korunan değer ve yarar, hareketin yöneldiği maddi konunun niteliği, olayların oluş ve gelişimi ile dış dünyaya yansıyan diğer tüm özelliklerin birlikte değerlendirilmesiyle eylemin TCK.nun 43. maddesi kapsamında kalıp kalmadığının belirlenmesi için anılan dava dosyalarının incelenip gerekirse dava dosyaları birleştirilerek delillerin birlikte değerlendirilmesi suretiyle suçun sübutu ve TCK.nun 43. maddesinin uygulanması koşullarının bulunması halinde kesinleşmiş dosyada cezanın mahsup edilmesi gerekeceğinin de dikkate alınması ve karar gerekçesinde cezaya etki eden kuralların gösterilmesi zorunluluğu, Ankara BAM 21/2/2017 gün, 2017/625 Esas, 2017/552 Karar,
* 1632 Askerlik Kanununun 63/1.maddesi gereğince sanığa atılı suçun oluşabilmesi için daha önceden 1111 sayılı Kanun'un 89. maddesi uyarınca hakkında verilen idari para cezasının kesinleşmesinin gerekmesi ayrıca sanığın aşamalardaki savunmasında Bafra Kaymakamlığı İlçe İdare Kurulu'nun kesmiş olduğu idari para cezasına ilişkin tebligatın kendisine yapılmadığını, mahalle azası olan amcasının oğluna yapıldığını bu kişinin de kendisine herhangi bir tebligat ulaştırmadığını belirtmiş olması ve dosya içerisindeki tebligat örneğine göre de söz konusu tebligatın B. G. isimli kişiye yapıldığının anlaşılması karşısında, Bafra Kaymakamlığı İlçe İdare Kurulu'ndan bahse konu idari yaptırım kararına ilişkin dosya aslı yada onaylı suretinin getirttirilip bahsi geçen  İlçe İdare Kurulu kararı tebliğ edilen ve sanığın akrabası olduğu anlaşılan B. G. isimli kişinin temin edilerek İlçe İdare Kurulu kararının kendisi tarafından sanığa bildirilip bildirilmediği, sanığın bu karardan haberdar olup olmadığı, netice olarak İlçe İdare Kurulu kararının usulüne uygun bir şekilde kesinleşip kesinleşmediği araştırılmadan sanığın savunma hakkı kısıtlanarak CMK'nun 289/1-h maddesine muhalefet edilmesi, Samsun BAM 5.CD. 10/2/2017 gün, 2017/143 Esas, 2017/158 Karar,
*Zincirleme suç hükümlerinin uygulanmaması,
Uyap'tan yapılan sorgulamada, sanığın kardeşi olan S. D. adına da 06.03.2009 tarihinde sahte rapor düzenlemesi sebebiyle Bakırköy 31. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2010/508 Esas, 2012/469 Karar sayılı ilamı ile 1632 sayılı Kanuna Aykırılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından mahkum edildiğinin, Dairemizin 03/02/2016 tarih, 2015/4731 Esas, 2016/1132 Karar sayılı ilamı ile, sanığın eyleminin kül halinde 1632 sayılı Kanun'un 81/1. maddesinde yazılı bulunan suçu oluşturmasına karşın, sanık hakkında hem resmi belgede sahtecilik hem de 1632 sayılı Kanuna Aykırılık suçundan mahkumiyet kararı verildiğinden bahisle hükmün bozulduğunun, bozma kararına konu olaya ait iddianamenin de 29.07.2010 tarihli olduğunun ve bu dava ile temyize konu dava arasında hukuki kesinti bulunmadığının anlaşılması karşısında; 1632 sayılı Kanun'un 81/1. maddesinde düzenlenen askerlikten kurtulmak için hile yapmak suçunun mağdurunun kamu olduğu ve suç tarihleri arasındaki kısa zaman dilimi de gözetildiğinde her iki davaya konu suçların zincirleme şekilde işlendiğinin kabul edilmesi gerektiği dikkate alınarak, aralarında hukuki ve fiili irtibat bulunan davaların birleştirilmesi ve zincirleme suç hükümlerinin sanık hakkında uygulanması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde sanık hakkında müstakil mahkumiyet hükmü kurulması, 19.CD. 4/7/2017 gün, 2017/3156 Esas, 2017/6377 Karar,
*Askeri eşyayı gizlemek suçu,
Oluşa ve tüm dosya kapsamına göre; Jandarma Komando Okulu ve Eğitim Merkezi Komutanlığı emrinde mal sorumlusu olduğu anlaşılan sanığın 22.02.2011 tarihinde başka suçtan gözaltına alınıp akabinde tutuklandığı, aynı gün odasındaki özel eşyaların alınması talebi üzerine çalışma odasında bulunan çelik kasanın üst bölmesinin sanığın oğlu tarafından getirilen anahtarla açıldığı ancak alt bölmesinin anahtarı bulunamadığından açılamadığı, idari tahkikat çalışması kapsamında 25.02.2011 tarihinde spral ile kesilerek açıldığında ve yine marangozhanedeki kıyafetleri arasında yapılan aramada suça konu ordu malı olduğu anlaşılan el bombası, patlayıcı ve mühimmatların kurum kayıt sistemi dışında sanık tarafından birlik içinde gizlendiğinin sabit olması karşısında, 1632 sayılı Askeri Ceza Kanunu'nun 192/1. maddesi yoluyla aynı yasanın 131/1. ve 2. maddesinde düzenlenen askeri eşyayı gizlemek suçundan mahkumiyeti yerine yazılı şekilde beraatine hükmedilmesi, 8.CD. 8/6/2017 gün, 2015/15543 Esas, 2017/6705 Karar,
*Askeri eşyanın hırsızlığa konu olması,
İstanbul ilinde faaliyet gösteren … Gıda Sanayi Ticaret Ltd.Şti.nin İzmir ili Güzelbahçe ilçesinde bulunan Maltepe Askeri Lisesi Komutanlığı'na hazır yemek hizmet verdiği, şirkette hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen diğer sanık H. K.'nın kasap olarak, sanık D. A.'ın ise gıda teknikeri olarak görev yaptıkları, suç tarihinde saat 23.15 sıralarında sanık D.'ın yanında diğer sanık Hıdır olduğu halde sanık D.'ın sevk ve idaresinde bulunan şirkete ait 34 BH .. plaka sayılı kamyonetle okul dışına çıkarken dış nizamiyede bulunan görevlilerce yapılan araç aramasında aracın gizli bölmelerine gizlenmiş askeri erzak vasfında 104 kg sığır etinin ele geçirildiği olayda sanıkların üzerlerine atılı 1632 sayılı Askeri Ceza Kanunu'nun 131. maddesinde tanımlanan suçun teşebbüs aşamasında kaldığı, dosyaya celbedilen 30/10/2009 tarihli sanık Dündar'ın imzasının bulunduğu tutanakta "...bahse konu etin hırsızlanmasını mutfakta gece görevlisi Y. G.'in organize ettiğini, eti .. Gıda'nın Narlıdere'de bulunan krokide tarif ettiği depoya götürdüklerini, bu olayın yaklaşık 1-1.5 aydır devam ettiğini ve genellikle haftasonları ihraciyede et miktarının fazla olduğu dönemlerde kasap H. K. ve Y. G.'in talimatlarıyla firmanın Narlıderedeki krokide belirtilen deposuna teslim ettiklerini ifade etmiştir" şeklindeki ikrar içeren sanık D. A.'ın beyanı, suç üstü hali, tanık beyanları, hırsızlığa konu etin ele geçirildiği yerin niteliği, sanıkların birbiriyle çelişkili ve tutarsız beyanları ve tüm dosya kapsamından  üzerlerine atılı suçu işledikleri anlaşıldığından, sanık D. A. hakkında mahkumiyet kararı verilmesi gerekirken beraat  kararı verilmesi, 19.CD. 18/5/2017 gün, 2017/3092 Esas, 2017/4812 Karar,
* Sanığın dosyaya yansıyan geçerli bir mazereti bulunmamasına rağmen soyut mazeret beyanlarının hükme esas alınması sureti ile sanığın mahkumiyetine yerine beraatine karar verilmesi, Kanuna aykırı, 19.CD. 25/4/2017 gün, 2017/2527 Esas, 2017/3735 Karar,
                * Hükümlerden önce 14.04.2011  gün ve 27905 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanun'un 3. maddesiyle değişik 1111 sayılı Askerlik Kanunu'nun 89. maddesi uyarınca, sanığın eylemlerine uygulanabilecek 1632 sayılı Askeri Ceza Kanunu'nun 63. maddesinin 1. fıkrasının (A) ve (B) bendinde düzenlenen suçları barışta ilk kez işleyenlerin eylemleri idari para cezasına dönüştürüldüğü cihetle, hükümlerin 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, verilebilecek idari para cezasının miktarına göre 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 20/2-c maddesinde yazılı soruşturma zamanaşımının gerçekleşmesi nedeniyle kabahatli hakkında İDARİ PARA CEZASI VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, 25/04/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. 19.CD. 2017/1039 Esas, 2017/3655 Karar,
                * Hükümden önce, 14.04.2011 gün ve 27905 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanun'un 3. maddesiyle değişik 1111 sayılı Askerlik Kanunu'nun 89. maddesi uyarınca, sanığın eylemine uygulanabilecek 1632 sayılı Askeri Ceza Kanunu'nun 63. maddesinin 1. fıkrasının (A) ve (B) bendinde düzenlenen suçları barışta ilk kez işleyenlerin eylemleri idari para cezasına dönüştürüldüğü ve 1632 sayılı Kanun'un 63/1. maddesi gereği, 1111 sayılı Askerlik Kanunu'nun 89'uncu maddesi uyarınca sanık hakkında suç tarihinden önce kesinleşmiş bir idari para cezası bulunmadığı gözetildiğinde, sanığın atılı eyleminin suç oluşturmaması sebebiyle beraat kararı verilmesi gerekliyken, yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması, 19.CD. 5/4/2017 gün, 2016/8063 Esas, 2017/3031 Karar,
                * A)-Dosya kapsamına göre;
                Sanık Y. M. hakkında Eğil Kaymakamlığının 18/12/2014 Tarih ve 288 sayılı Kararı ile 1111 sy madde 89 uyarınca verilen İPC kararının 21/04/2015 tarihinde sanığa tebliği edildiği, 15 günlük itiraz süresinin 06/05/2015 saat 00:00 da sona erdiği ve İPC kararının 06/05/2015 tarihinde itiraz edilmediğinden kesinleştiği, tutanağa göre sanığın 06/05/2015 günü saat: 14:15'te yakalandığı, yakalama tutanağı tanzim edilerek serbest bırakıldığı, 16/10/2015 tarihinde ise kendiliğinden gelerek yoklama yaptırdığı ve muayene olduğu, Elazığ Askeri Hastanesinin 22/10/2015 Tarih/3324 sayılı raporuna göre  askerliğe elverişli olmadığının anlaşıldığı biçiminde gerçekleşen olayda;
                1111 sayılı Askerlik Kanunu madde 89/son:"Barışta, dördüncü fıkra uyarınca verilen idarî para cezası kesinleştikten sonra dördüncü fıkrada sayılan eylemlerden herhangi birini işleyenler ile bu eylemleri seferberlik ve savaş halinde işleyenler hakkında askerlik şubelerince suç dosyaları hazırlanarak yükümlünün nüfusa kayıtlı olduğu yer Cumhuriyet başsavcılığına gönderilir."
                1632 sayılı Askeri Ceza Kanunu madde 63/1:"Barışta, 1111 sayılı Askerlik Kanununun 89 uncu maddesi uyarınca haklarında verilen idarî para cezası kesinleştikten sonra kabul edilecek bir özrü olmadan,
                a) Yoklama kaçaklarından birlikte yoklamaya tabi oldukları doğumluların yurt genelinde normal sevk yılı içindeki son kafilesi gönderilmiş bulunanlar için, son kafilenin gönderilmesi tarihinden,
                b) Bakaya kalanlar için, bakaya kaldıkları tarihten,
                c) İhtiyat erattan çağrılıp da birlikte işleme tabi olduğu kişiler gönderilmiş bulunanlar için, en son gönderilme tarihinden,
                d) Yoklama kaçağı, saklı veya bakaya olup olmamasına bakılmaksızın askerlik şubesince sevk edildiği kıtasına katılmayan veya geç katılanlar için, kendilerine tanınan kanuni yol süresinin bitiminden,
                itibaren dört ay içinde gelenler altı aya kadar, yakalananlar iki aydan altı aya kadar; dört aydan sonra bir yıl içinde gelenler iki aydan bir yıla kadar, yakalananlar dört aydan bir yıla kadar; bir yıldan sonra gelenler dört aydan iki yıla kadar, yakalananlar altı aydan üç yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır." düzenlemelerine göre atılı suçun  yasal unsurlarının gerçekleşmediği gözetilmeden, duruşmaya devamla  yasal olmayan yetersiz gerekçe ile yazılı biçimde karar verilmesi,
                B)-Kabule göre;
                1)-Sanığın başka suçlardan Ceza İnfaz Kurumlarında kalmasından dolayı psikolojisinin bozulduğunu beyan etmesi nedeniyle 5237 sy madde 32 kapsamında ceza sorumluluğunu ortadan kaldıran veya azaltan bir akıl hastalığına düçar olup olmadığının tespit edilmemiş olması,
                2)-5237 sy madde 61 ve 1632 sy madde 63/1-A-son uyarınca temel ceza belirlenirken, sanığın fiilinin 1632 sy madde 63/1-son fıkrada sayılanlardan hangisi kapsamında kabul edildiğinin denetimi olanaklı biçimde belirtilmemiş olması, Gaziantep BAM 12.CD. 7/7/2017 gün, 2017/743 Esas, 2017/970 Karar,
                * Emsal nitelikteki Yargıtay 7 CD nin 2014/12878 esas, 2016/1009 karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere; UYAP sisteminden yapılan kontrolde, sanığın, karar tarihinde Gaziantep E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'nda başka suçtan hükümlü olmasına rağmen, savunması alınırken duruşmadan vareste tutulmak istediğine dair talebi olmadığı ve mahkemece de bu yönden bir karar verilmediği halde yokluğunda duruşma yapılıp hüküm kurulmak suretiyle 5271 sayılı CMK'nun 196.maddesine aykırı olarak sanığın savunma hakkının kısıtlanması,
Sanık hakkındaki idari para cezası kararının 26/01/2015 tarihinde tebliğ edildiği, idari para cezasının 11/02/2015 tarihinde kesinleştiği,  sanığın 01/01/2016 tarihinde yakalandığı halde 1 yıl 10 ay 1 gün yoklama kaçağı kaldığı belirtilerek 1632 sayılı yasanın 63/1-b-son maddesinden hüküm kurulması, sanığın hangi tarihler arasında yoklama kaçağı kaldığının hukuki denetime imkan verecek şekilde açıkca belirtilmemesi,
 Suç tarihinin 01/01/2016   yerine 2015 olarak karar başlığında gösterilmesi,
Askerlik şubesinden sanığın tüm askerlik belgelerinin onaylı bir örneğinin istenmemesi,
İddianamenin kabulü kararı ve tensip  tutanağında katibin ıslak ve elektronik imzasının bulunmadığı, 5271 sayılı CMK nun 38/A-3 ve 219/1 maddelerinin gözetilmediği, Gaziantep BAM 12. CD. 7/7/2017 gün, 2017/962 Esas, 2017/953 Karar,
* Sanık hakkında 8 ay 25 gün süreyle yoklama kaçağı kaldıktan sonra 19/12/2015 tarihinde yakalandığı ve 3 ay 18 gün yoklama kaçağı kaldıktan sonra 07/04/2016 tarihinde yakalandığı iddiasıyla kamu davası açıldığı halde, sanığın 19/12/2015 - 07/04/2016 tarihleri arasında işlediği suç nedeniyle mahkumiyet hükmü kurulmuş, kamu davasına konu 8 ay 25 günlük süre ile yoklama kaçağı kaldıktan sonra 19/12/2015 tarihinde yakalanma eylemi nedeniyle herhangi bir hüküm kurulmamış ise de; bu eylem ile ilgili olarak zamanaşımı süresi içeresinde her zaman hüküm kurulması mümkündür.
a-Sanığın kastının yoğunluğu ile yasa maddesindeki cezanın alt ve üst sınırları dikkate alınarak TCK'nun 3 ve 61. maddeleri gereğince cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak tayini gerekirken asgari hadden tayin edilmesi,
b-Sanığın geçmişteki hali ile dosyaya yansıyan kişilik özellikleri ve yargılama sürecinde pişmanlığını gösteren herhangi bir davranışının dosyaya yansımaması dikkate alındığında hakkında TCK'nun 62 ve 50. maddelerinin uygulanma şartlarının oluşmadığının gözetilmemesi,
 Sanık aleyhine istinaf başvurusu bulunmadığından davanın yeniden görülmesi nedeni olarak kabul edilmemiştir. İzmir BAM 11.CD. 5/7/2017 gün, 2017/563 Esas, 2017/1262 Karar,
*a-Sanığın kastının yoğunluğu ile yasa maddesindeki cezanın alt ve üst sınırları dikkate alınarak TCK'nun 3 ve 61. maddeleri gereğince cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak tayini gerekirken asgari hadden tayin edilmesi,
b-Ancak yakalama kararı üzerine savunması alınabilen sanığın geçmişteki hali ile dosyaya yansıyan kişilik özellikleri de dikkate alındığında TCK'nun 62. maddesinin uygulanma şartlarının oluşmadığının gözetilmemesi,
c-Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 25/05/2010 tarih ve 2010/7-44 Esas, 2010/124 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere yoklama kaçağı suçunun askeri cürüm olmakla birlikte, sırf askeri suç olmadığı, bu nedenle sanığın sabıka kaydında görülen İzmir 11. Ağır Ceza Mahkemesinin 2006/55 Esas, 2007/84 Karar sayılı ilamının tekerrüre esas alınmaması;
 Sanık aleyhine istinaf başvurusu bulunmadığından davanın yeniden görülmesi nedeni olarak kabul edilmemiştir. İzmir BAM 11.CD. 5/7/2017 gün, 2017/665 Esas, 2017/1260 Karar,
1632 sayılı Askeri Ceza Kanunu madde 63/1a-son: "Barışta, 1111 sayılı Askerlik Kanununun 89 uncu maddesi uyarınca haklarında verilen idarî para cezası kesinleştikten sonra kabul edilecek bir özrü olmadan, a) Yoklama kaçaklarından birlikte yoklamaya tabi oldukları doğumluların yurt genelinde normal sevk yılı içindeki son kafilesi gönderilmiş bulunanlar için, son kafilenin gönderilmesi tarihinden......itibaren dört ay içinde gelenler altı aya kadar, yakalananlar iki aydan altı aya kadar; dört aydan sonra bir yıl içinde gelenler iki aydan bir yıla kadar, yakalananlar dört aydan bir yıla kadar; bir yıldan sonra gelenler dört aydan iki yıla kadar, yakalananlar altı aydan üç yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır." hükmü ile suçu tarif ederek yaptırımını belirlemiştir.
Sanık hakkında Lice Kaymakamlığının 29/01/2015 tarih-133 esas-14 karar ile 1111 sayılı Askerlik Kanunu madde 89 uyarınca İPC verildiği, kararın 04/06/2015 tarihinde tebliği edildiği, 15 günlük itiraz süresinde itiraz edilmeyince 19/06/2015 tarihinde kesinleştiği, sanığın kararın kesinleştiği tarihten sonra 30/06/2015 tarihinde yakalandığı, yoklama kaçağı süresinin 11 gün olduğu gözetilmemiş ise de; dosya kapsamına ve kabule göre sanığın fiilini ve yaptırımını değiştirmediğinden bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.
Sanık istinaf gerekçesinde  "Ceza İnfaz Kurumunda bulunması nedeniyle yoklama kaçağı kaldığı" 'nı ileri sürmekte ise de; UYAP Ceza İnfaz Kurumu Kayıtlarına göre, 24/03/2014- 02/05/2016 tarihleri arasında tutuklu veya hükümlü bulunmadığı, 1988 doğumlu olup emsallerinin son kafilesinin askere sevk edildiğini bilen sanığın, 24/03/2014 tarihinde tahliyesinden sonra en yakın Askerlik Şubesi Başkanlığına müracaat ile yoklamasını yaptırması veya belgelendirerek mazeretini bildirmesi gerekirken bildirmediği saptanmış, istinaf sebebinin delillere ve resmi kayıtlara uygun olmadığı saptanmıştır. Gaziantep BAM 12.CD. 16/6/2017 gün, 2017/800 Esas, 2017/881 Karar,
* 05/02/2014 tarih ve 12 numaralı Horasan Kaymakamlığı'na ait kararın sanığın mernis adresine tebligata çıkarılması nedeniyle 13/05/2014 tarihinde yapılan tebliğ işleminin geçerlilik şartlarının 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/2 maddesine göre değerlendirilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, Erzurum BAM 5.CD. 9/6/2017 gün, 2017/996 Esas, 2017/946 Karar,
* Sanığın 05/04/2016 - 21/05/2016 tarihleri arasında bakaya kalarak üzerine atılı suçu işlediği kabul edilerek mahkumiyetine karar verilmiş ise de, sanık hakkında 14/07/2016 tarihli iddianame ile bakaya kalma suçundan kamu davası açılıp Tatvan 1. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2016/394 Esas 2017/79 Karar sayılı dosyasında da yargılandığı ve yargılama sonucunda 08/01/2015-05/04/2016 tarihleri arasında bakaya kaldığı kabul edilerek mahkumiyetine karar verilip bu kararın sanık tarafından istinaf edilmesi üzerine Dairemizin 08/05/2017 tarih ve 2017/648 Esas 2017/666 Karar sayılı ilamı ile bozulduğunun anlaşılması karşısında, zincirleme suç hükümlerinin uygulanma olanağı bulunup bulunmadığının tespit edilebilmesi amacıyla, anılan dava dosyası getirtilip bu yönüyle incelenmesi, gerektiğinde birleştirilmesi ve zincirleme suç hükümlerinin uygulanma olanağı bulunup bulunmadığı karar yerinde tartışılıp sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması, Erzurum 5.CD. 9/6/2017 gün, 2017/909 Esas, 2017/943 Karar,
*Hükümde sanık hakkında TCK 58 maddesi uygulanmış ise de, TCK 58/4 maddesinde '' kasıtlı suçlarla taksirli  suçlar ve sırf askeri suçlarla diğer suçlar arasında tekerrür hükümleri uygulanmaz '' hükmünün yer aldığı, sanığın yargılandığı suçun 1632 sayılı askeri ceza kanuna muhalefet suçu olduğu, dolayısıyla TCK 58/4 maddesi uyarınca tekerrür hükümlerinin uygulanmaması gerekirken uygulanmış ise de, 
Bu aykırılığın Dairemizce duruşma yapılmaksızın 5271 Sayılı CMK'nun 280/1-a maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak düzeltilmesi mümkün olduğundan,
Hükümde yer alan '' Sanığın Tekerrüre esas Ankara 8 Ağır Ceza Mahkemesinin 2012/451 Esas ve 2013/22 Karar sayılı ilamındaki hapis cezası dikkate alınarak, TCK 58/6 maddesi gereğince, cezasının infazının MÜKERRİRLERE ÖZGÜ İNFAZ REJİMİNE GÖRE YAPILMASINA, 5275 S.Y.nın 108/4 maddesi uyarınca, cezanın infazından sonra sanık hakkında DENETİMLİ SERBESTLİK TEDBİRİNİN UYGULANMASINA,'' maddesininin  hükümden çıkartılarak DÜZELTİLMESİNE; diğer yönleri ile usul ve yasaya uygun olan hükme yönelik İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE, Antalya BAM 10.CD. 8/6/2017 gün, 2017/1810 Esas, 2017/1697 Karar,
* Sanık savunmaları karşısında suçun sübutu bakımından   değerlendirme yapılması için mahkememizce duruşma açılmış yapılan inceleme neticesinde sanık hakkında yoklama kaçağı suçundan Tepebaşı  Kaymakamlığı'nın 28/05/2014 tarihli kararıyla 2.469 TL idari para cezası verildiği, sanığın 1111 Sayılı Askerlik Kanunun 89. Maddesi uyarınca kendisine verilen idari para cezası kesinleştikten sonra yapılan tebligata rağmen  geçerli bir özrü olmaksızın askerlik şubesine  müracaat etmeyip yoklama kaçağı kaldığı anlaşılmış  anlaşılmış olup ilk derece mahkemesince ve mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan delillere göre sanığa isnat edilen suçun sabit olduğu, yapılan yargılama sonucunda kurulan hükmün isabetli bulunduğu cihetle istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. Ankara BAM 5.CD. 25/5/2017 gün, 2017/564 Esas, 2017/1936 Karar,
* DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Sanık savunmaları karşısında suçun sübutu bakımından   değerlendirme yapılması için mahkememizce duruşma açılmış yapılan inceleme neticesinde sanık hakkında yoklama kaçağı suçundan Kurşunlu Kaymakamlığı'nın 13/08/2015 tarihli kararıyla 1.357 TL idari para cezası verildiği, sanığa 04/09/2015 tarihinde tebliğ edilerek  20/09/2015 tarihinde kesinleştiği, sanığın 23/11/2015 tarihinde sevk işlemlerine yaptırarak birliğine katıldığı,böylece sanığın 2 ay 2 gün sonra kendiliğinden şubesine gelerek atılı suçu işlediği vicdanı kanatine varılarak aşağıda ki şekilde  karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Cumhuriyet Savcısının istinaf başvurusunun kabulü ile, Kurşunlu Asliye Ceza Mahkemesinin 14/12/2016 tarih ve 2016/67 Esas, 2016/130 Karar sayılı hükmünün Ceza Muhakemesi Kanununun 280/2. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
Sanığın üzerine atılı ''Bakaya kalmak'' suçunu işlediği sabit olmakla atılı suçtan  eylemine uyan 1632 Sayılı Askeri Ceza Kanununun 63/1-b yollamasıyla 63/1-son maddesi uyarınca dört ay içinde gelenler cümlesinden suçun işleniş biçimi sanığın amaç ve saiki göz önünde bulundurularak takdiren 1 AY HAPİS CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA,
Sanığa verilen cezanın geleceği üzerindeki olası etkileri gözetilerek TCK'nun 62. maddesi uyarınca 1/6 oranında indirilerek 25 GÜN HAPİS CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA,
Sanık hakkında başkaca artırım indirim maddelerinin uygulanmasına takdiren yer olmadığına,
Sanığa verilen hapis cezasının sanığın kişiliği, sosyal ve ekonomik durumu nazara alınarak TCK' nın  50/1-a mad. uyarınca TCK nun 52/2. maddesi uyarınca sanığın ekonomik ve diğer şahsi halleri gözönünde bulundurularak günlüğü 20 TL den hesapla paraya  çevrilip sonuç olarak sanığın 500 TL ADLİ PARA CEZASINA ÇEVRİLMESİNE,
Sanığa verilen para cezasının sanığın ekonomik ve şahsi halleri göz önünde bulundurularak TCK. nun 52/4. maddesi uyarınca 1’ er ay ara ile 4 eşit taksitte tahsiline ve taksitlerden birinin zamanında ödenmemesi halinde geri kalan kısmın tamamının tahsiline, ödenmeyen Adli Para Cezasının Hapse çevrilebileceğinin, TCK-52/4. maddesi-son cümlesi gereğince sanığa ihtarına, (İhtarat Yapılamadı)
Sanığın adli sicil kaydına göre hakkında daha önce CMK’nin 231. maddesinin uygulanması ve denetim süresi içinde tekrar suç işlemesi gözetildiğinde hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına CMK’nin 231/8. maddesi gereğince karar verilmesine yer olmadığına,
Sanık hakkında hükmolunun cezanın adli para cezası olması nedeniyle  TCK 51. maddesi gereğince  ertelemesine yer olmadığına,
Sanık hakkında Ankara 37.Asliye Ceza Mahkemesinin  2014/951 Esas 2015/730  Karar  sayılı 26/06/2015 kesinleşme tarihli dosyada hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği denetim süresinde suç işlemiş olması nedeniyle bu hususta mahkemesine ihbarda bulunulmasına,
3-Yargılama giderinin terkin sınırı altında kaldığında Hazine üzerinde bırakılmasına,
Dair; sanığın segbis ile yüzüne karşı, Cumhuriyet Savcısı M. A.nun katılımıyla CMK'nın  286/2-b maddesi uyarınca kesin olarak oybirliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 25/05/2017., Ankara 9.CD. 2017/626 Esas, 2017/1935 Karar,
* Hükümden önce, 14/04/2011 gün ve 27905 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanunun 3.maddesiyle değişik 1111 sayılı Askerlik Kanununun 89.maddesi uyarınca, sanığın eylemine uygulanabilecek 1632 sayılı Askeri Ceza Kanununun 63.maddesinin 1.fıkrasında düzenlenen suçları barışta ilk kez işleyenlerin eylemleri idari para cezasına dönüştürüldüğü anlaşıldığından sanığın atılı suçtan CMK'nun 223/2-a.maddesi uyarınca  BERAATİNE, Samsun BAM 5. CD. 25/5/2017 gün, 2017/870 Esas, 2017/829 Karar,
* 1-Sanık hakkında  28.03.2016 tarihinde yapılan suç duyurusu ekindeki belge ve bilgilere göre, yoklama kaçağı kaldığından bahisle 20.10.2014, 17.02.2015, 28.04.2015 tarihlerinde de Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulduğunun anlaşılması ve bu soruşturma/kovuşturmalarla ilgili dosyada bir belge ve bilgi bulunmaması karşısında, sanık hakkındaki yoklama kaçağı kalmaktan açılan tüm dosyaların akibetlerinin araştırılarak, ilgili dava dosyalarının getirtilerek incelenmesi, her bir dosyadaki suç tarihlerinin, iddianame tarihlerinin tespit edilerek, eylemin TCK'nun 43. maddesi kapsamında kalıp kalmadığının belirlenmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde eksik araştırma ile hüküm kurulması,
2-Sanığın hangi tarihler arasında ne kadar süreyle yoklama kaçağı kaldığı tespit edilip buna bağlı olarak hakkında 1632 sayılı Askeri Ceza Kanunun 63/1-a maddesindeki hangi ibareye göre cezalandırılması gerektiği tartışılmadan yazılı şekilde hüküm kurulması, Samsun BAM 5.CD. 25/5/2017 gün, 2017/838 Esas, 2017/820 Karar,
* Yoklama kaçağı suçunda, eylemin suç teşkil edebilmesi için 1111 sayılı Askerlik Kanunun 89.maddesi hükmüne göre verilen idari para cezasının kesinleşmesinin gerektiği, suç tarihinin ve suç tarihine bağlı olarak 1632 sayılı Askeri Ceza Kanununun 63/1-a maddesine göre ceza tayininin, idari para cezasının kesinleşme tarihi ile yakalama veya kendiliğinden gelme tarihlerine göre belirleneceği, bu belirleme yapılırkende yoklama kaçağı suçları temadi eden suçlardan olduğundan, hukuki kesintinin varlığının tespiti açısından, varsa önceki yakalama veya kendiliğinden gelme eylemleriyle ilgili kabul edilmesi koşuluyla iddianamenin düzenlenme tarihinin de gözetilmesi gerektiği,
Buna göre;
Giresun Valiliği İl İdare Kurulunca verilen 01.05.2014 tarihli idari para cezası kararının sanığın mernis adresine 7201 sayılı Tebligat Kanunun 21/2. Maddesi hükmüne göre 29.12.2014 tarihinde tebliğ edildiği, sanığın savunması ve UYAP kayıtlarından yapılan sorgulamada, sanığın 29.12.2014 tarihinde İzmir Açık Ceza İnfaz Kurumunda başka suçtan hükümlü olduğu anlaşıldığından, yapılan tebligatın hukuken geçerli olmaması nedeniyle suçun unsurunun oluşmayacağı gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması, Samsun BAM 5.CD. 17/5/2017 gün, 2017/759 Esas, 2017/771 Karar,
* somut olay değerlendirildiğinde; askerlik yükümlüsü olan sanık hakkında Çarşamba Kaymakamlığı İlçe İdare Kurulu tarafından yoklama kaçağı kaldığından bahisle 21.05.2015 tarihli idari para cezası verildiği, bu kararın 17.06.2015 tarihinde tebliğ edildiği, yasal süresinde itiraz edilmemesi üzerine kararın 03.07.2015 tarihinde kesinleştiği, sanığın bu tarihten itibaren yoklama işlemlerini yaptırmayarak yoklama kaçağı olarak arandığı sırada 30.03.2016 tarihinde polis tarafından yakalanarak hakkında tutanak düzenlendiği, sanığın yoklama kaçağı kaldığı sürenin idari para cezası kararının kesinleşme tarihi olan 03.07.2015 ile, yakalanma tarihi olan 30.03.2016 tarihleri arasındaki süre olduğu, bu durumda sanığın, 1632 sayılı Askeri Ceza Kanunun 63/1-a maddesi uyarınca "..dört aydan sonra bir yıl içinde yakalananlar 4 aydan 1 yıla kadar...hapis cezası ile cezalandırılırlar" ibaresine göre cezalandırılması gerekirken yazılı şekilde uygulama yapılarak eksik ceza tayini, Samsun BAM 5.CD. 16/5/2017 gün, 2017/518 Esas, 2017/762 Karar,
* somut olay değerlendirildiğinde askerlik yükümlüsü olan sanık hakkında Tekkeköy Kaymakamlığı İlçe İdare Kurulu tarafından ilk olarak verilen 28/04/2015 tarihli kararın, iddianamede ve kabulde 21/08/2015 tarihinde tebliğ edildiğinin belirtilmesine rağmen, fotokopi mahiyetinde olan tebliğ mazbatasında söz konusu kararın tebliğ ekinde olduğuna dair açıklayıcı bir ibarenin bulunmaması, yine verilen karara karşı hangi süre içerisinde hangi merciye itirazda bulunabileceğine dair herhangi bir açıklamanın gerek karardan, gerekse tebliğ mazbatasından anlaşılamaması karşısında, ilgili Askerlik Şubesi Başkanlığı'na yazı yazılıp, sanığın askerlik dosyasının celbi ile Tekkeköy Kaymakamlığı İlçe İdare Kurulu'nun 28/04/2015 tarihli kararının hangi tarihte sanığa tebliğ edildiğinin, karara karşı başvurulabilecek mercii ve süresinin ne olduğunun usulüne uygun bir şekilde sanığa bildirilip bildirilmediğinin tereddüde yer bırakmayacak şekilde tespit edilip, sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, eksik inceleme ve araştırma yapılıp hüküm kurulması suretiyle CMK'nun 289/1- g,h  maddelerine aykırı hareket edilmesi, Samsun BAM 5.CD. 12/5/2017 gün, 2017/340 Esas, 2017/748 Karar,
* 1)-Sanık hakkında uygulanacak yasa maddesinin tespitinde esas alınan suç tarihinin 15/10/2014 yerine, gerekçesi gösterilip açıklanmadan 08/05/2014 olarak kabul edilmesi,
2)- 5237 sayılı TCK madde 61, 1632 sayılı yasa madde 63/1-b-son ""... Bir yıldan sonra yakalananlar... Altı aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır." uyarınca uygulama yapılması yerine, yasal olmayan yetersiz gerekçe ile 1632 sy madde 63/1-A-son dan uygulama yapılması, sanığın fiilinin 1632 sy madde 63/son' da tarif edilenlerden hangi cümle kapsamında kabul edildiğinin, karar yerinde ve gerekçesinde gösterilmemesi,
3)- Hapis cezasının tecil edilemeyeceğine, paraya çevrilemeyeceğine dair 1632 sayılı yasanın(3821 sy madde 1 ile değişik) madde 47/2-a bendinin suç tarihinden evvel  Anayasa Mahkemesi'nin 05/07/2012 gün-2012/9 esas-2012/103 karar ve  17/01/2013 gün 2012/80 E. ve 2013/16 K. Sayılı kararları ile iptal edildiği, 1632 sayılı yasanın 6722 sy md 9 ile değişik  madde 47/2-a' da ki tecil yasağına ilişkin düzenlemenin ise suç tarihinden sonra  23/06/2016 tarihinde getirildiği, 5237 sy madde 51/1'in uygulanmasına engel düzenleme bulunmasığı gözetilmeden, yasal olmayan yetersiz gerekçe ile  5237 sayılı yasa TCK madde 51/1 uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
4)-5271 sayılı CMK madde 231/5'in uygulanamayacağına ilişkin 477 sayılı yasa madde 63'e atıf yapan, 1632 sayılı Askeri Ceza Kanunu ek-madde 10/2 nin, 23/01/2013 Tarih ve 28537 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan  Anayasa Mahkemesinin 17/01/2013 gün-2012/80 esas-2013/16 sayılı Kararı ile iptal edildiği, 5271 sy madde 231/5'in uygulanmasına engel yasal düzenleme bulunmadığı gözetilmeden, 1632 sy ek-madde 10'a istinaden, 5271 sy madde 231/5'in uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi, Gaziantep BAM 12.CD. 12/5/2017 gün, 2017/631 Esas, 2017/648 Karar,
* 1)GATA Haydarpaşa Eğitim Hastanesi Komutanlığı'nın 28/01/2015 tarih ve 1369 numaralı sağlık raporu ile askerlik işlemleri ertesi yıla bırakılan sanığın 20/01/2016 tarihinde askerlik şubesine müracaatı sonrası sevkedildiği İzmir Asker Hastanesince düzenlenen 21/01/2016 tarihli raporda askerliğe elverişli olduğunun tespiti üzerine birliğine sevkedildiği,  ancak sanığın birliğine teslimi sonrası yeniden sevkedildiği GATA Haydarpaşa Eğitim Hastanesi Komutanlığınca düzenlenen 04/04/2016 tarih ve 3346 sayılı sağlık raporunda ise  askerliğe elverişli olmadığının belirtilmesi üzerine terhis edildiğinin anlaşılması karşısında, atılı suçun oluşabilmesi için sanığın askerliğe elverişli olması gerektiği de dikkate alınarak yukarıda bahsedilen raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi, sanığın askerliğe elverişli olmadığının belirlenmesi halinde hangi tarihten itibaren askerliğe elverişli olmadığı da tespit ettirilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayin edilmesi gerektiği düşünülmeden, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, 
2)Yoklama kaçağı suçunun, yükümlüye 1111 sayılı Askerlik Kanununun 89. maddesi uyarınca verilen idarî para cezası kesinleştikten sonra kabul edilecek bir özrü olmadan birlikte yoklamaya tabi oldukları doğumluların yurt genelinde normal sevk yılı içindeki son kafile gönderilme tarihinden sonra oluşması, yoklama kaçağı nedeniyle verilen 03/12/2014 tarihli idari para cezasına sanığın itirazı üzerine Ovacık (Tunceli) Sulh Ceza Hakimliği'nin 02/03/2015 tarihli kararı ile itirazın reddine karar verilip bu kararın da 09/06/2015 tarihinde kesinleşmesi, ancak sanığın bu tarihten önce 19/01/2015 tarihinde askerlik şubesine müracaat ederek işlemlerini yaptırması ve yapılan muayene sonrası askerlik işlemlerinin ertesi yıla bırakıldığının dosya kapsamından anlaşılması karşısında, sanığın üzerine atılı suçun ne şekilde oluştuğu karar yerinde tartışılıp değerlendirilmeden, yetersiz gerekçe ile mahkumiyetine karar verilmesi, Erzurum BAM 5.CD. 8/5/2017 gün, 2017/636 Esas, 2017/668 Karar,
* Tatvan C.Başsavcılığı'nın 14/07/2016 tarih ve 2016/612 sayılı iddianamesiyle, 25/11/2013 tarihinde tarihinde birliğine sevk edilen ve daha önce işlediği bir suç nedeniyle 01/12/2013 tarihinde cezaevine alınıp 08/01/2015 tarihinde koşullu olarak salıverilen sanığın bu tarihten yakalandığı 05/04/2016 tarihine kadar bakaya kaldığının iddia ve kabul edildiği olayda, 1111 sayılı Askerlik Kanunu'nun 39/3. maddesindeki  '' Bir yıldan fazla hürriyeti bağlayıcı cezaya hükmedilenler kıtalarınca bulundukları yer Cumhuriyet başsavcılıklarına teslim edilirler. Tahliye olanlar geri kalan askerlik hizmetleri tamamlatılmak üzere en yakın askerlik şubesine teslim edilirler '' şeklindeki düzenlemede dikkate alınarak sanığın üzerine atılı bakaya kalma suçunun yasal unsurlarının ne şekilde oluştuğu gerekçeli kararda tartışılıp değerlendirilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması, Erzurum BAM 5.CD. 8/5/2017 gün, 2017/648 Esas 2017/666 Karar,
* Sanık B. K.'un 1111 sayılı  Kanun hükmü  gereğince son yoklamasını yasal süresi içinde  yaptırmaması ve mazeretini gösterir  herhangi bir  belge ibraz etmemesi nedeniyle yoklama kaçağına düşmesi fiili nedeniyle açılan kamu davasında;
 Kamu davasını açan iddianameye ilişkin fiilin 1111 sayılı Askerlik Kanunun 89.maddesi uyarınca idari yaptırım cezasını öngören kabahat niteliğinde olması ve anılan eylem nedeniyle Isparta Valiliği İl İdare Kurulunca verilen 20/11/2014 tarih ve 144  Karar numaralı kararıyla idari para cezası verilmiş olması karşısında; açıklanan gerekçelerle kabahat fiili niteliğini oluşturup cürüm niteliğinde olmayan iddianamedeki eylem nedeniyle ilk derece mahkemesince kurulan yükümlülük kararı hukuka aykırı olduğundan 
Sanık B. K.'un  istinaf başvuru isteminin KABULÜ ile; Isparta 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 28/02/2017 tarih ve 2015/729(E), 2017/78(K) sayılı  mahkumiyet kararının  CMK 280/2 maddesi uyarınca ORTADAN KALDIRILMASINA ve sanık hakkında açılan kamu davasında idari yaptırım cezası verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Antalya BAM 10.CD. 27/4/2017 gün, 2017/987 Esas, 2017/958 Karar, 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Arif Nazım - Şehidin Destanı

TIBBİ ETİK