23 Ekim 2022 Pazar

ATIF LİSTESİ HAZIRLAMA İÇİN ÜCRETLİ SİTE

 Ülkemizde bilimsel dünya neden gelişmez. 


ÜAK sitesinde saçma sapan online bir sistem oluşturulmuş. Doçentlik başvurusu için bu sisteme giriş yapıp dosyayı oluşturmak zorundasınız. 

En zor olan kısmı dosyaları, kitapları, makaleleri yüklemek değil, atıf listesi oluşturmak. 

Atıf listesi oluşturmak için internet siteleri var. Ücretli olarak bu işi yapıyorlar. 

İşimiz gücümüz kim bize atıf yapmış onu araştırmak mı olmalı? Yapılmasa çalışma bilimsel nitelik kazanmıyor mu? 

Non-refoulement ilkesinin ceza hukukuyla bağlantısını kuramayan, makale yazması bile sorunlu emekli ceza profesörü, benim çalışmama atıf yapsa ne olur yapmasa ne olur! Kasıt, sözcüğünü kast olarak değerlendiren, 765 sayılı TCK'da kusursuz cezalar verildiğini zanneden eleman, benim çalışmama atıf yapsa ne olur yapmasa ne olur. 

Kolaylaştırmak yerine zorlaştırmak niye. 

Zaman daralmış durumda ve bu saçmalığa kapılmadan sorunu çözmek istiyorum. 


22 Ekim 2022 Cumartesi

Kırım Türk'tür.

     Aluştadan esken yeller yüzüme vurdu

Balalıktan osken evge köz yaşım düştü
Men bu yerde yaşalmadım yaşlığıma toyalmadımVatanıma hasret kaldım ey güzel Kırım
Men bu yerde yaşalmadım yaşlığıma toyalmadımVatanıma hasret kaldım ey güzel Kırım
Bahçaların meyvaları bal ile şerbetSularını içe içe toyalmadım men
Men bu yerde yaşalmadım yaşlığıma toyalmadımVatanıma hasret kaldım ey güzel Kırım
Men bu yerde yaşalmadım yaşlığıma toyalmadımVatanıma hasret kaldım ey güzel Kırım
Bala çağa vatanım dep köz yaşın dökerKartlarımız eliç yayıp dualar eder
Men bu yerde yaşalmadım yaşlığıma toyalmadımVatanıma hasret oldım ey güzel Kırım
Men bu yerde yaşalmadım yaşlığıma toyalmadımVatanıma hasret oldım ey güzel Kırım


15 Ekim 2022 Cumartesi

Savaş ve çatışma terminolojisi

 Ukrayna savaşı görüntülerini izliyorum. Kalaşnikof seslerini dinliyorum. Savaşta g3 yok. M16'ya benzer silahlar var. 

155 mm'lik toplar kullanıyor Ukraynalılar... Devasa bir silah. 81'lik 89'luk (muydu) havanların sesini oldukça yakından ve defalarca duymuş olarak dehşet verici geliyor bana...

Savaşın, çatışmanın farklı bir terminolojisi var. 

Barut kokusunu bilmek, 

Toz, duman, 

Silah seslerini dinlemek, 

Cama isabet eden uçaksavar mermilerini,

Başın üzerinden fıstlayarak geçen mermileri, 

Duvara yapılan atışları, 

Sokaklarda artık toz haline gelmiş inşaat kalıntıları, 

Panzerin gelişi, 

Tank atışları, 

Biksi...

BTR'nin parça parça ettiği asfalt yollar, 

Uykusuz askerler, 

Karamsar ve hayattan keyif almayan insanlar...

Daha fazlası...

Nevruzda 70'e kadar havan saymış ve 70'ten sonra uyumuştum. Belki kendimden geçmişim demek daha doğru olurdu. Arkadaşlar 200'e kadar saymışlardı...

"Bir mermi uçar havada, 

ve kahramanını bulur" demişti Hakan Evrensel. 

Ne feci bir anlatım bu...

dehşetengiz...



12 Ekim 2022 Çarşamba

Ukrayna Savaşı

 Savaş bana yıllar önce hazırladığım Kış Savaşı çalışmasını hatırlatıyor. 


Finlandiya'dan Karelya bölgesini, "Moskova'da kadınlarımız rahat uyuyamaz" diyerek talep eden ve ilan edilmemiş bir savaşla, düzmece bir bahaneyle işgale kalkışılan Finlandiya, Rusların sayısını söylemeye, kaynaklarda göstermeye utanacağı asker kaybına neden olmuştu. 

Olağan bir dönemde dahi Rusça çalışırken okumaya çalıştığım Rusça gazeteler, dünyada herkes Rusya'yı hedef alıyormuş gibi her an saldıracaklarmış gibi yayınlar yapıyordu. 

Çevresindeki komşu ülkelerin hemen hemen hepsinden toprak talebi bulunan enteresan bir ülke Rusya...

Japonya ile Kuril, 

Kazakistan'la sınır anlaşmazlığı, 

Afganistan malum, 

Gürcistan, 

Transdinyester

eee

O kadar nükleer silaha sahipken, güvenlik gerekçesiyle Ukrayna'ya saldırmak nedir? 

Umarım kaybeder ve ikinci kez parçalanırsınız. Oradan da en az 6 Türk devleti daha çıkar...


10 Ekim 2022 Pazartesi

BAM kararlarında öngörülemez bozmalar

 Mahkememizce usulsüz tebliğ şikayeti, borçlunun ikamette oturmadığı/taşındığı hususunun hangi komşusundan sorulduğu tebligatta gösterilmediğinden kabul edilmiş ve dosya davalı vekilince istinafa götürülmüştür. 


BAM ilgili dairesince, borçlunun bu adreste fiilen oturup oturmadığının tespit edilmediği gerekçesiyle bozma kararı verilmiştir. (2022/236)

Ancak 

İcra mahkemeleri, İİK'nun 18. maddesi delaletiyle 6100 Sayılı HMK'nun 316-322. maddeleri arasında düzenlenen basit yargılama usulüne göre yargılama yapar. İcra mahkemelerinin kuruluş amacı, icra dairelerince yürütülen cebri icra faaliyetinin, hukuka ve kanuna uygunluğunu, icra ve iflas hukuku çerçevesinde denetlemektir. İcra dairelerinin işlemleriyle ilgili olarak yapılan şikâyet ve itirazlara ilişkin uyuşmazlıkları, sınırlı ve biçimsel olarak incelemek ve en seri şekilde  karara bağlamak icra mahkemelerinin görevidir. Bu nedenle icra mahkemelerinin yargılama yetkileri, genel mahkemelere göre sınırlıdır. Ekseriyetle, sadece yazılı belge üzerinden inceleme yaparak uyuşmazlığı çözüme kavuşturmak zorundadırlar.(12.HD. 08/12/2015 gün, 2015/29261 Esas, 2015/30819 Karar).

Any. m. 141/4: “Davaların en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandırılması, yargının görevidir”

Tebligat Kanununa uygun bir tebligattan söz edilebilmesi için fiilen usulüne uygun bir tebligat yapılması gerekir. 

Bu nedenle fiilen oturup oturmadığı araştırması, hem Tebligat Kanunu'na, hem 12.HD'nin yerleşik içtihatlarına hem de icra mahkemesi yargılama usulüne aykırıdır. 

Belirtilen nedenlerle, BAM bozmaları öngörülemez boyuta varmaktadır. Bozma ve iadelere karşı acilen itiraz yolu açılmalıdır. 

8 Ekim 2022 Cumartesi

advanced vocabulary

 forger: sahtekar, 

Charlatan: dolandırıcı

imposter: sahtekar, 

bigamist: iki eşli, 

recidivist: sabıkalı, mükerrer, 

swindler: dolandırıcı, 

assailant: saldırgan, 

truncheon: jop, 

coroner: adli tabip, 

warden: gardiyan, 

on parole: şartlı tahliye, 

injunction: ihtiyati tedbir, 

spick and span: tertemiz, 

concussion: sarsıntı, 

sponger: bedavacı, 

crank: saplantı, huysuz, 

browned off: bıkmış, 

gimmick: hile, 

catcall: yuhalamak, 

clanger: gaf, 

bailiff: icra memuru, 

bouncer: fedai, 

auditor: denetçi, 

frogman: dalgıç, 

aupair: çiftçi, 

busker: sokak çalgıcısı, 

broker: komisyoncu, 

locksmith: çilingir, 

instep: ayağın ön kısmı, 

knuckle: eklem, 

potbelly: şişgöbek, 

shin: bacak, 

bladder: mesane, 

windpipe: nefes borusu, 

tweezer: cımbız, 

sling: kol askısı, 

stretcher: sedye, 

chiropodist: ayak hastalıkları uzmanı, 

matron: başhemşire, 

osteopath: kırıkçı, 

black eye: morarmış göz, 

lozenge: pastil, 

blister: kabarcık, 

euphemism: örtmece, 

euphony: ses uyumu, 

evanescent: unutulup giden, fani, 

exact: tam, istemek, 

exceptionable olağanüstü, itiraz edilebilir, 

extort: zorla almak, 

exculpate: aklamak, 

execrable: çok kötü, 

exemplify: örnek vermek, 

exhaustive: ayrıntılı, 

exigency: zorunluluk, acil, 

exonerate: aklamak, 

expatiate: ayrıntılı yazmak, 

expatriate: gurbetçi, mülteci, 

expedient: amaca uygun, 

expedite: hızlandırmak, 

expiate: cezasını çekmek, 

exposition: sergi, açıklama, 

expotulate: eleştirmek, tartışmak, 

extant: kaybolmamış, 

extemporize: doğaçlama, 

extirpate: yok etmek, 

abject: sefil, 

harlequin: palyaço, rengarenk, 

arrogant: kibirli, 

impetuous: aceleci, 

brash: küstah, 

insubordinate: asi, 

brazen: yüzsüz, 

interloper: araya giren, 

cantankerous: huysuz, 

mulish: katır, 

cheseparing: peynir kızartması, 

niggardly: cimri, 

obstinate: inatçı, 

dogged: inatçı, 

officious: işgüzar, 

prodigal: müsrif, 

factious: hizipçi, 

recalcitrant: inatçı, 

flippant: saygısız, 

refractory: dayanıklı, 

restive: huysuz, 

frailty: kırılganlık, 

effrontery: küstahlık, 

willful: inatçı, 

temerity: cesaret, 

dolt: aptal, 

grope: okşamak, 

gripe: yakınma, 

remonstrate: yeniden göstermek, 

discountenance: indirim, 

admonish: nasihat/ihtar etmek, 

reprehend: kınamak, 

reproof: azarlamak, kınama, 

recrimination: karşılıklı suçlama, 

carp: sazan, 

gibe: alay, 

twit: alay, aptal, 

chaff: saman, şaka, 

repartee: hazırcevap, 

raillery: korkuluk, alaya alma, 

animate: canlandırmak, 

headlong: başı önde, burnunun dikine, 

hurtle: fırlatmak, 

scud: sürüklenme, 

careen: yan yatmak, sarsılmak, 

trundle: yuvarlanmak, iterek, sürmek, 

undulate: inişli çıkışlı olmak, dalgalı, 

shunt: yan yol, yol değiştirme, 

shamble: paytak paytak yürüme, 

desultory: gelişigüzel, rastgele, 

itinerant: gezgin, seyyar, 

centrifugal: merkezden kaçan, 

exodus: göç, 

extricate: çıkarmak, kurtarmak, 

ensconce: yerleştirmek, 

consign: göndermek, 

brandish: savurmak, sallamak, 

canter: dört nala gitmek, 

equestrian: atlı, 

sedentary: yerleşik, 

ramble: başıboş gezmek, 

besmirch: pislik, 

fratricide: kardeş katli, 

primogeniture: büyük kardeş, 

debauched: ahlaksız, 

felicity: mutluluk, 

allegience: sadakat, 

pedestal: kaide, 

partaking: katılmak, 

cypress: selvi,

attendee: katılımcı, 

laborious: zahmetli, 

eunuch: haremağası, 

concubine: cariye, 

courtier: saray mensubu, 

smother: kontrol altına almak, 

exasperated: bıkkın, 

covet: imrenmek, 

procurer: tedarikçi, 

downplaying: küçümseme, 

severed: kopmuş, 

reprieve: cezayı ertelemek, 

boon: iyilik, 

crey: cıvıl cıvıl, 

whiny: mızmız, 

glumly: asık suratlı, 

freebie: beleş, 

assidious: gayretli, 

pugnacious: kavgacı, 

taciturn: suskun, 

wiggle: kıpırdamak, 

ingenuity: yaratıcılık, 

drop by: uğramak, 

effervescent: kabaran, coşkun, 

jubilant: çok sevinçli, 

elated: mutlu, 

buoyant: neşeli, 

enthralling: büyüleyici, 

exhuming: mezardan çıkarma, 

engrossing: düşündürücü, 

winsome: güzel, 

chuffed: memnun, şişmiş, 

doormat: paspas, 

truant: okuldan kaçan, 

imperfecting: kusurlu, 

elaborate: ayrıntılı, 

ferocious: vahşi, 

ramification: dallanıp budaklanma, 

abeyance: beklemede, 

onus: sorumluluk, 

ovester: aşırıya kaçma, 

frilly: süslü, 

palatalized: damak tadında, 

effigy: heykel, 

effusive: coşkulu, 

effrontery: küstahlık,

egregious: korkunç, 

egress: çıkış, çare, 

elaborated: dikkatle hazırlanmış, detaylandırmak, 

elegy: ağıt, 

ellipsis: üç nokta, 

eloquent: güzel konuşan, 

elucidate: açıklamak, 

elusive: zor, anlaşılmaz, 

emaciated: zayıflamış, sıska, 

emancipate: özgürleştirmek, 

embezzle: zimmetine geçirmek, 

emboss: kabartma yapmak, 

embroil: gömmek, bozmak, 

emerge: ortaya çıkmak, 

emollient: yumuşatıcı, 

perennial: uzun süreli, çok yıllık, 

drudge: ağır ağır, 

sham: sahte, 

decrepit: yıpranmış, 

backhander: rüşvet, 

vapid: sıkıcı, yavan, 

precipitate: acele, yoğunlaşmış buhar, 

devious: dolambaçlı, 

enthuse: heveslendirmek, 

eloquence: konuşma sanatı, 

solitary: yalnız yaşayan, 

apathetic: duygusuz, kaygısız, 

peckish: çabuk kızan, acıkmış, 

ravenous: aç gözlü, 

incongruous: uyumsuz, 

fumble: becerememe, 

bustle: telaş, 

remunerative: bol kazançlı, ücretli, 

decanter: sürahi, 

exhilarating: canlandırıcı, neşelendirici, 

worthwhile: zahmete değer, 

unwind: gevşemek, 

tormentor: işkenceci, 

laidback: yerleşik, sarhoş, 

trike: üç tekerlekli bisiklet, 

expropriate: kamulaştırmak, 

exponentially: katlanarak, 

black leg: üç kağıtçı, 

encomium: kaside, övgü, 

endow: bağışlamak, vermek, 

enervate: zayıflatmak, 

enfranchise: hak tanımak, 

engender: doğurmak, neden olmak, 

engendering: doğuran, 

flaunt: gösteriş yapmak, 

laced with: bağcıklı, 

lace up shoes: bağcıklı ayakkabı, 

clarion: zurna, 

crux: püf noktası, 

disinter: parçalayıcı, 

declutter: dağınıklığı gidermek, 

giddy: baş dönmesi, 

caretaker: bekçi, 

bivalve: çift kabuklu, 

towerblock: gökdelen, 

refurbished: yenilenmiş, 

dighy: bot, 

wondrous: harika, 

wanderer: gezgin, 

scammer:dolandırıcı, 

overtaking: sollama, 

uneven road: engebeli yol, 

left luggage office: kayıp eşya bürosu, 

luggage rack: bagaj rafı, 

trolley: yük arabası, 

baggage reclaim: bagaj alımı, 

boarding: biniş, 

conveyor belt: taşıma bandı, 

rehearse: prova yapmak, 

contrive: tasarlamak, başarmak, 

kerb: frenlemek, 

pier: iskele, 

roundabout: dönel kavşak, 

pillar box: posta kutusu, 

lounge: salon, 

satchel: el çantası, 

felt tip pen: keçeli kalem, 

protractor: açı ölçer, 

nursery school: ana okulu, 

reference book: kaynak kitap, 

whodunnit: polisiye roman, 

blurb: tanıtım yazısı, 

literate: okur yazar, aydın, 

domineering: otoriter, 

cheeky: yüzsüz, 

conceited: kendini beğenmiş, 

level headed: seviyeli, 

pushy: saldırgan, 

fed up: bıkmak, 

petrified: taşlaşmış, 

edgy: sinirli, alıngan, 

mugging: gasp, 

perjury: yalan yere yemin, 

juvenile delinquent: çocuk suçlu, 

wanton: ahlaksız,

hellacious: cehennem gibi, 

desolate: ıssız, perişan, 

flayed: derisi yüzülmüş, 

hitched: evlenmek, 

auction: açık artırma, 

bidder: teklif veren, 

paramour: metres, 

draconian: zalim, 

stele: dikilitaş, 

slab: levha, 

subjugate: boyun eğdirmek, 

venison: av eti, 

oyster: istiridye, 

lobster: istakoz, 

chisel: keski, 

peeve: işemek, kızdırmak, 

clum: deniz tarağı, midye, 

brackish: acı tuzlu, 

feeder: besleyici, 

render: vermek, 

mollusk: yumuşakça, 

encase: kuşatmak, 

bivalve: çift kabuklu, 

pry: gözetlemek, 

retracted: geri çekilmiş, 

eardrum: kulak zarı, 

declutter: dağınıklığı gidermek, 

snarky: tuhaf, 





















































































































































































































































3 Ekim 2022 Pazartesi

Günün sözcüğü: Infatuation

 Böyle bir sözcük var İngilizce ve ilk defa duyuyorum!

Hiçbir metinde daha önce rastlamadım. 

Sık kullanılan bir sözcük mü diye bakıyorum...

Google görsellerde sadece sözcüğün anlamına odaklanmış resimler var. 

Youtube'da ise ilginç bir şekilde iki saçmalık dışında video gelmiyor...

Infatuation, 


2 Ekim 2022 Pazar

yine, yeniden İngilizce

 Bunu yapmak zorundaydım. 

Kelime dağarcığım fena değildi. 

Ama yeni 1.500 kadar sözcük ezberlemeliydim. 

Zannediyorum adli tatil döneminde yaptım da. 

Advanced level vocabulary 2.000 civarında sözcüğü yazarak defalarca aktardım. Bunun 1.500'ü kalıcı olmuş, geri kalanı unutulmuştur diye tahmin ediyorum. 

1.500 advanced biraz daha ileriye taşımıştır. 

Bundan da fazlası gerekli midir? 


Kendime not: 

Rusça A2 yeterli. 

Görüyorum ki akıcı okuma yapıyor ve %40-50 civarında anlıyorum. 

Bu da yeterli. 

Bundan fazlası gerekli değil...

aklımda-

 sın

TIBBİ ETİK