26 Ocak 2023 Perşembe

BAMLAR KAPATILMAYACAKSA SIKI DENETLENMELİ

 Bursa BAM 11.CD. 2021/2270 Esas, 2022/3169 Karar 


23/08/2019 tarihinde muhatap bankaya ibraz edilerek karşılıksızdır işlemi yapılan suça konu çekin hesap sahibi olan ... Limited Şirketi yetkililerinden biri olduğu belirtilen sanığın, şirket adına keşide edilen çekin bankaya ibrazında çekin karşılığını bankada bulundurmayıp karşılıksızdır işlemi yapılmasına sebep olduğu iddiasıyla hakkında şikayette bulunulması, kovuşturma sırasında İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü'nün 30/09/2019 tarihli cevabi yazısı ve ekindeki belgelerden, suça konu çekin muhatap bankaya ibrazı olan suç tarihinden önceki bir tarih olan 24/07/2019 tarihinden itibaren sanık ... ile şikayete konu edilmeyen ...'ın müşterek imzaları ile çek hesabı sahibi tüzel kişiyi temsile yetkili kılındıklarının, bu tarihten önce ise sanık ....'ın şirketi münferiden temsile yetkili olduğunun belirtildiğinin anlaşılması, kovuşturmaya ve suça konu çekte tek imza bulunduğunun görülmesi ve istinaf dilekçesinde çekteki imzanın da sanık ...'a ait olduğunun belirtilmesi karşısında;

Çekte vade olmayacağı kanuni düzenleme ise de, ticari hayatta çeklerin vadeli olarak düzenlenmesi hususunda yerleşik bir teamül bulunduğu gözetilerek, suça konu çekin ileri tarihli keşide edilip edilmediğinin tespiti açısından, çekin lehdarı ve ilk ciranta olan P.... Ltd. Şti.'ne çekin hangi tarihte ve hangi hukuki ilişkiye istinaden verildiğinin taraflardan sorulması, lüzumu halinde P... Ltd. Şti. yetkilisinin tespiti ile bu yönde beyanının alınması, çek hesabı sahibi tüzel kişi ile çek lehine keşide edilen ... Ltd. Şti.'ne ait ticari defter ve belgelerin temini ile incelenmesi ve neticesine göre çekin sanığın şirkette münferiden yetkili olduğu dönemde mi yoksa ... ile müşterek yetkili olduğu dönemde mi keşide edildiğinin tespiti ile tüm deliller birlikte tartışılarak neticesine göre sanığın yasal durumunun tayin ve taktiri gerektiğinin gözetilmediği gibi, çekin ileri tarihli keşide edilmediğinin tespiti halinde ise, keşide ve ibraz tarihi itibariyle tüzel kişi adına ancak iki temsilcinin müşterek imzaları ile hukuki varlık kazanabilecek çekte tek temsilcinin imzasının bulunması sebebi ile, çekin ve kovuşturmaya konu suçun unsurlarının ne suretle oluştuğunun kabul olunduğu karar yerinde ayrıntıları ile tartışılmadan eksik araştırma ve gerekçe ile hüküm kurulduğu;

Birileri icra ceza mahkemesinde resen araştırma ilkesi olmadığını BAM'lara anlatmalı...

Sanık gelmediği takdirde duruşma yapılabildiğini anlatmalı, 

Hiç kimsenin kendisini suçlayıcı beyanda bulunmaya zorlanamayacağı ilkesini anlatmalı...

İki imzayla bağlanabilen şirkette tek imza sahibinin şahsi olarak sorumlu olduğunu anlatmalı...

İCRA MAHKEMESİ YARGILAMA USULÜ ANLATILMALI...


8 Ocak 2023 Pazar

YARGITAY VE TÜRKÇE

 Olumsuz ifade içeren cümlede tam bu kısımda "TÜM" ibaresi kullanılamaz. Hiçbir ya da hiçbiri sözcükleri tercih edilmeli. 

"*Davacı vekili, davalılar tarafından açılan konkordato davasının kabul edildiğini, müvekkili bankanın konkordatoya kaydını yaptırdığını ve alacağın tamamının davalılar tarafından kabul edildiğini, konkordato talebinin mahkeme tarafından tasdik edildiğini, ancak müvekkili bankaya borçlu şirketler tarafından bir ödeme yapılmadığını belirterek, İİK'nun 308/e maddesi gereğince konkordatonun müvekkili banka yönünden feshine karar verilmesini talep etmiştir. 

Davalı vekili,  ticari uyuşmazlıklarda arabuluculuk hükümleri uyarınca, davacının talebinin alacak istemli olduğunu, bu nedenle zorunlu arabuluculuğa tabi olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davalılar tarafından  Konkordato projesine uygun olarak ödeme yapılmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

İlk derece mahkemesi kararına karşı davalılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23.Hukuk Dairesi tarafından davalıların istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

Karar, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.

 Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalılar vekilinin TÜM temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir. 23.HD. 7/7/2020 gün, 2020/809 Esas, 2020/2498 Karar,

 

 

 

7 Ocak 2023 Cumartesi

vistula nehri




 Ukraynalı kahin Wernyhora’nın söylediği gibi “Türk askeri Vistüla’da atlarını sularsa Polonya bağımsızlığa kavuşur. 

Galiçya Savaşı sırasında Türkler, hem atlarını Vistüla nehrinde sulamış, hem de Polonya’nın 1918’de yeniden bağımsızlığına kavuşmasında, bu topraklarda, canlarını vererek şehit olmuşlardır.

3 Ocak 2023 Salı

YARGITAY VE BAM NOT UYGULAMALARI KALKMALI ---

 İŞTE GEREKÇESİ ki böyle çok sayıda karar var. 



*Alacaklı tarafından başlatılan genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinde, borçlunun takibin kesinleşmesinden sonra yapılan ödemeler ve taşınmaz satışlarından elde edilen satış bedeli ile borcun itfa edildiğini ileri sürerek takibin iptaline veya talikine karar verilmesini talep ettiği, mahkemece, istemin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.

Borçlunun talebi; İİK'nun 71. maddesi gereğince  takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin itfa itirazına ilişkindir.

İİK'nun 71/1. maddesine göre, borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve fer'ilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini her zaman icra mahkemesinden isteyebilir.

Somut olayda, mahkemece hükme esas alınan 25.04.2020 tarihli bilirkişi raporunda; dosya borcuna mahsuben farklı tarihlerde toplamda 124.386,53 TL ödeme yapıldığı tespit edilmiş ve buna göre; borçlunun, nakdi krediler yönünden itfa itirazında bulunduğu 09.12.2011 tarihi itibariyle 926.173,74 TL borcu olduğunun ve ayrıca gayri nakdi krediler yönünden 18.02.2014 tarihi itibariyle sorumluluk tutarının 120.725,64 TL olduğunun belirlendiği görülmektedir.

O halde, mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda itfa itirazının kısmen kabulüne karar verilmesi gerekirken tümden reddi isabetsiz olup kararın bu nedenle bozulması gerekirken, Dairemizce maddi hataya müsteniden onandığı anlaşılmakla karar düzeltme isteminin kabulüne karar vermek gerekmiştir.12.HD. 21/12/2020 gün, 2020/8489 Esas, 2020/11059 Karar,   

DİLEMİŞTİR: Dile benden ne dilersen!

 Dilemiştir ne ya...



*Davacı; davalı tarafından Kocaeli 1. İcra Müdürlüğü'nün 2014/3501 E. sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalı alacaklıya herhangi bir borcu bulunmadığını, aralarında hukuki bir ilişki olmadığını, davalının icra takibinde kötü niyetli olduğunu belirterek, davalıya borcu olmadığının tespitine,  %40 kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep etmiş, 19.11.2015 tarihli ıslah beyanı ile alacağın zamanaşımına uğradığını belirtmiştir.

Davalı; taraflar arasındaki araç kiralama sözleşmesi gereğince uzunca süren ilişkiden kaynaklanan alacak bakiyesi kaldığını, davacının borcu ödemekten kaçındığını ileri sürerek, davanın reddini DİLEMİŞTİR. 

Mahkemece; davacının sübut bulmayan davasının reddine karar verilmiş, hükmün davacı tarafından temyizi üzerine, Dairemizin 09.05.2019 tarihli ve 2017/8386 E., 2019/4368 K. sayılı ilamı ile; diğer temyiz itirazları incelenmeksizin gerekçeli kararın tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamayacağı gerekçesiyle hüküm bozulmuştur.

Mahkemece bozma ilamına uyulmak suretiyle yapılan yargılama sonucunda; icra takibine konu borcun zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.

 Kural olarak alacaklıya karşı herhangi bir nedenle borçlu olmadığı bildirilerek menfi tespit davası açılabilir. Ödeme emrine itiraz etmemiş (böylece zamanaşımını ileri sürmemiş) olan  borçlu, takip konusu alacağın zamanaşımına uğramış olduğunu bildirerek menfi tespit davası açamaz (Prof. Dr. Baki Kuru, Menfi Tesbit Davası ve İstirdat Davası, Ankara, 2003, Sh 40). Ödeme emrine süresi içerisinde  hiçbir itirazda bulunmayarak  ödeme emrinin kesinleşmesine sebebiyet veren borçlu, takip konusu alacağın, alacaklının takip talebinden önceki  bir tarihte zamanaşımına uğradığından söz  ederek menfi tespit davası açamaz. Takip konusu alacağın takibin kesinleşmesinden sonra zamanaşımına uğramış olması halinde ise borçlu, İİK'nın 71, 33-a ve 33. maddeleri uyarınca zamanaşımını ileri sürebilir (Prof. Dr. Timuçin Muşul, İcra ve İflas Hukukunda Menfi Tespit ve İstirdat Davaları, Ankara, 2014 Sh 149).

Somut olayda; Kocaeli 1. İcra Müdürlüğü'nün 2005/4340 Esas (yenilenerek 2014/3501 Esas) sayılı dosyası kapsamından, davalı tarafından davacı aleyhine 4.200,00 TL asıl alacak, 352,80 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 4.552,80 TL'nin tahsili için ilamsız icra takibine başlandığı, yenileme emrinin borçluya 24.07.2014 tarihinde tebliğ edildiği, takibe itiraz edilmediği anlaşılmaktadır.

Buna göre, mahkemece her ne kadar borcun zamanaşımına uğradığından bahisle davanın kabulüne karar verilmiş ise de; zamanaşımının bir hakkın varlığını ortadan kaldıran bir olgu olmayıp ancak istenebilirliğine engel oluşturduğu, bu bakımdan ancak süresinde ileri sürülmesi durumunda mahkemece göz önünde tutulabileceği hususu da dikkate alınarak,  davacının borçlu olup olmadığı yönünde borcun esasına ilişkin inceleme yapılmak suretiyle bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. 3.HD. 3/2/2021 gün, 2020/9643 Esas, 2021/830 Karar,


aklımda-

 sın

TIBBİ ETİK