Dilemiştir ne ya...
*Davacı;
davalı tarafından Kocaeli 1. İcra Müdürlüğü'nün 2014/3501 E. sayılı dosyası
üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalı alacaklıya herhangi bir borcu
bulunmadığını, aralarında hukuki bir ilişki olmadığını, davalının icra
takibinde kötü niyetli olduğunu belirterek, davalıya borcu olmadığının
tespitine, %40 kötüniyet tazminatına
karar verilmesini talep etmiş, 19.11.2015 tarihli ıslah beyanı ile alacağın
zamanaşımına uğradığını belirtmiştir.
Davalı;
taraflar arasındaki araç kiralama sözleşmesi gereğince uzunca süren ilişkiden
kaynaklanan alacak bakiyesi kaldığını, davacının borcu ödemekten kaçındığını
ileri sürerek, davanın reddini DİLEMİŞTİR.
Mahkemece;
davacının sübut bulmayan davasının reddine karar verilmiş, hükmün davacı
tarafından temyizi üzerine, Dairemizin 09.05.2019 tarihli ve 2017/8386 E.,
2019/4368 K. sayılı ilamı ile; diğer temyiz itirazları incelenmeksizin
gerekçeli kararın tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamayacağı gerekçesiyle
hüküm bozulmuştur.
Mahkemece
bozma ilamına uyulmak suretiyle yapılan yargılama sonucunda; icra takibine konu
borcun zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş;
hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Kural olarak alacaklıya karşı herhangi bir
nedenle borçlu olmadığı bildirilerek menfi tespit davası açılabilir. Ödeme
emrine itiraz etmemiş (böylece zamanaşımını ileri sürmemiş) olan borçlu, takip konusu alacağın zamanaşımına
uğramış olduğunu bildirerek menfi tespit davası açamaz (Prof. Dr. Baki Kuru, Menfi
Tesbit Davası ve İstirdat Davası, Ankara, 2003, Sh 40). Ödeme emrine süresi
içerisinde hiçbir itirazda
bulunmayarak ödeme emrinin
kesinleşmesine sebebiyet veren borçlu, takip konusu alacağın, alacaklının takip
talebinden önceki bir tarihte zamanaşımına
uğradığından söz ederek menfi tespit
davası açamaz. Takip konusu alacağın takibin kesinleşmesinden sonra
zamanaşımına uğramış olması halinde ise borçlu, İİK'nın 71, 33-a ve 33.
maddeleri uyarınca zamanaşımını ileri sürebilir (Prof. Dr. Timuçin Muşul, İcra
ve İflas Hukukunda Menfi Tespit ve İstirdat Davaları, Ankara, 2014 Sh 149).
Somut
olayda; Kocaeli 1. İcra Müdürlüğü'nün 2005/4340 Esas (yenilenerek 2014/3501
Esas) sayılı dosyası kapsamından, davalı tarafından davacı aleyhine 4.200,00 TL
asıl alacak, 352,80 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 4.552,80 TL'nin tahsili
için ilamsız icra takibine başlandığı, yenileme emrinin borçluya 24.07.2014
tarihinde tebliğ edildiği, takibe itiraz edilmediği anlaşılmaktadır.
Buna
göre, mahkemece her ne kadar borcun zamanaşımına uğradığından bahisle davanın
kabulüne karar verilmiş ise de; zamanaşımının bir hakkın varlığını ortadan
kaldıran bir olgu olmayıp ancak istenebilirliğine engel oluşturduğu, bu
bakımdan ancak süresinde ileri sürülmesi durumunda mahkemece göz önünde
tutulabileceği hususu da dikkate alınarak,
davacının borçlu olup olmadığı yönünde borcun esasına ilişkin inceleme
yapılmak suretiyle bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile
hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. 3.HD. 3/2/2021 gün, 2020/9643 Esas,
2021/830 Karar,
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder