KÖY KANUNU (1)
Kanun
Numarası : 442
Kabul
Tarihi : 18/3/1924
Yayımlandığı
R. Gazete : Tarih : 7/4/1924 Sayı : 68
Yayımlandığı
Düstur : Tertip : 3 Cilt : 5 Sayfa :
336
BİRİNCİ
FASIL
Madde
1 – Nüfusu
iki binden aşağı yurtlara (köy) ve nüfusu iki bin ile yirmi bin arasında
olanlara (kasaba) ve yirmi binden çok nüfusu olanlara (şehir) denir. Nüfusu iki
binden aşağı olsa dahi belediye teşkilatı mevcut olan nahiye, kaza ve vilayet
merkezleri kasaba itibar olunur. Ve Belediye Kanununa tabidir.
Madde
2 – Cami,
mektep, otlak, yaylak, baltalık gibi orta malları bulunan ve toplu veya dağınık
evlerde oturan insanlar bağ ve bahçe ve tarlalariyle birlikte bir köy teşkil
ederler.
Madde
3 –
Bu kanunun hükmü başlar başlamaz her köyün sınırı ihtiyar meclisi tarafından
bir kağıda yazılır. Sınır için komşu köyler ile aralarında uzlaşamadıkları
yerler varsa bu da gösterilir ve yazılan sınır kağıdı ihtiyar meclisince
mühürlenerek nahiye müdürüne gönderilir. Nahiye müdürü de bu sınır kağıdını
kaza veya vilayete gönderir. Oralarda idare meclisince sınır kağıdı tetkik ve
tasdik olunduktan sonra tasdikli bir örneği tekrar köy ihtiyar meclisine
verilmek üzere nahiye müdürüne yollandığı gibi asıl sınır kağıdı da tasdikli
olarak tapu idaresine verilir. İki köy arasında uzlaşılamıyan sınırlar için
idare meclisleri tahkikat ve tetkikat yaparak sınırı beşinci maddeye göre çizip
her iki köye de tasdikli birer örneğini gönderir ve bu katidir. Kazadaki
bütün köylerin tasdikli sınır kağıtları tapuca bir deftere yazılıp defterin
altı idare meclisine tasdik ettirilir. Ayrıca bu tasdikli defterin bir sureti
de tapuca çıkarılıp idare meclisinde saklanmak üzere verilir. Köy sınırlarına
ait işlerde Devlet daireleri ve mahkemelerce bu tasdikli defterler esastır.
Madde
4 –
Bir köyün sınırı aşağıda tarif edildiği şekilde çizilir.
1
- Eskiden beri bir köyün sayılan bütün tarla, bağ, bahçe, çayır, zeytinlik
palamutluk, baltalık ve ortaklar sınır içinde kalmalı.
2
- Dağlık ve ormanlık havalide ötede beride dağınık olan evler, tarlalar, meralar
parça parça en yakın köye bağlı sayılmakla beraber bunlar sınır haricinde
bırakılmalı yalnız her birinin adı sınır kağıdının altında yazılmalı.
3
- Sınır mümkün olduğu kadar kolay anlaşılacak surette dereler, tepeler, yollar
veya diğer değişmiyen işaretli yerlerden geçmeli ve bu dere, tepe ve yolların
veya işaretli yerlerin köylüce adları ne ise behemehal sınırda sırasiyle
yazılmalı.
—————————
(1) Bu
Kanunun; 31/8/1956 tarih ve 6830 sayılı mülga İstimlak Kanununa aykırı
hükümleri,mezkür kanunun 35. maddesi ile; 29/8/1977 tarih ve 2108 sayılı Muhtar
Ödenek ve Sosyal Güvenlik Kanununa aykırı hükümleri de anılan Kanunun 7.
maddesi ile yürürlükten kaldırılmıştır.
4
- Eğer bir köyün sınırını derelerden, tepelerden, yollardan veya diğer
değişmiyen işaretli yerlerden geçirmek kabil olmazsa o halde sınır mümkün
olduğu kadar düz yapılmalı ve büyük taşlar dikilerek sınır gösterilmeli.
5
- Bir köy ahalisinden bazı kimselerin başka bir köy arazisi içinde kalan
dağınık tarla, bağ, bahçe gibi yerleri sahibinin bulunduğu köyün sınırında
değil öteki köyün sınırında gösterilmeli.
6
- Bir köyün sınırı mutlaka diğer köyün sınıriyle birleşmek lazım gelmez. İki
köyün sınırları arasında eskidenberi hiçbir köyün malı sayılmıyan boş arazi,
dağlar, ormanlar, yaylaklar varsa bunlar gene sınırın dışında bırakılmalı.
7
- Bir köyün malı olan yaylaların o köy ihtiyar meclisi tarafından ayrıca sınırı
çizilmekle beraber bu sınır kağıdı asıl köyün sınır kağıdı ile birleştirilmeli.
Madde
5 – İki
köy arasında nizalı sınırların çizilmesi için Hükümetin emriyle iki köy
heyeti ihtiyariyesi bir araya toplanarak işin kendi aralarında düzeltilmesi
için çalışılır. Gene uzlaşamadıkları halde idare meclisi tetkikat ve
tahkikat yaparak altı ay içinde doğrudan doğruya sınırı çizer ve bu kati olur.
Beş sene müddetle değiştirilemez.
Bir
köy sınırı; bu kanun mucibince çizildikten beş sene sonra hasıl olacak lüzum ve
ihtiyaç üzerine ihtiyar meclisi sınırın büyültülüp küçültülmesi için müracaatta
bulunabilir. Şayet bu sınırın büyütülmesi veya küçültülmesi başka bir köye
dokunmuyorsa vilayet veya kaza idare meclisleri karariyle sınır tashih olunur
ve tasdikli deftere yazılır.
Sınırın
büyültülmesi veya küçültülmesi başka bir köye dokunuyorsa bu maddenin birinci
fıkrasına göre mesele halledilir.
Madde
6 – (Değişik: 25/2/1998 - 4342/34 md.) Birkaç köy arasında müşterek olan
sıvat, sulak, pınar ve baltalık gibi yerler eğer bir köy sınırı içinde
kalıyorsa o köyün malı olmakla beraber diğer köyler de eskisi gibi istifade
ederler.
Bu
gibi müşterek yerler bir köy sınırı içinde kalmıyorsa buralardan istifade eden
köylerin müştereken malı olup her köyün sınır kağıdında bu hakları yazılır ve
müştereken koruyup eskisi gibi istifade ederler.
Madde
7 – Köy
bir yerden bir yere götürülebilen veya götürülemiyen mallara sahip olan ve işbu
kanun ile kendisine verilen işleri yapan başlı başına bir varlıktır. Buna
(şahsı manevi) denir.
Madde
8 –
Köyün orta malı kanun karşısında Devlet malı gibi korunur. Bu türlü mallara el
uzatanlar Devlet malına el uzatanlar gibi ceza görürler.
Madde
9 –
İşbu kanun ile köye verilen işleri görmek (Köy muhtarının) ve (İhtiyar
meclisinin) vazifesidir.
Madde
10 –
Muhtar, köyün başıdır. İşbu kanuna göre köy işlerinde söz söylemek, emir vermek
ve emrini yaptırmak muhtarın hakkıdır.
Muhtar
Devletin memurudur. Devlet işlerinde vazifesini (36) ncı maddeye göre yapar.
Madde
11 –
Köy muhtarının ve yapacağı işte köy muhtariyle birlik olanlara köy işlerinde
fenalıkları anlaşılırsa Devlet memuru gibi muhakeme edilirler ve ceza görürler
.
İKİNCİ FASIL
Köy
işleri
Madde
12 – Köye
ait işler ikiye ayrılır:
1
- Mecburi olan işler;
2
- Köylünün isteğine bağlı olan işler.
Köylü
mecburi olan işleri görmezse ceza görür. İsteğine bağlı olan işlerde ceza
yoktur. Ancak köylünün isteğine bağlı bu gibi işlerde köy derneğinin yarısından
çoğu hükmederler ve vilayete bağlı olan yerlerde vali ve kazaya bağlı olan
köylerde kaymakamın rızasını alırlarsa o iş bütün köylü için mecburi olur.Ve
yapmıyan ceza görür.
Madde
13 – Köylünün
mecburi işleri şunlardır:
1
- Sıtma, sivrisinek tarafından aşılandığı ve sivrisinek de su birikintilerinde
barındığı ve ürediği için her şeyden evvel köy sınırı dahilindeki su
birikintilerini kurutmak;
2
- Köye kapalı yoldan içilecek su getirmek ve çeşme yapmak, köyün içtiği su
kapalı geliyorsa yolunda delik deşik bırakmamak ve mezarlıktan veya süprüntülük
ve gübrelikten geçiyorsa yolunu değiştirmek;
3
- Köylerdeki kuyu ağızlarına bir arşın yüksekliğinde bilezik ve etrafını iki
metre eninde harçlı döşeme ile çevirmek;
4
- Evlerde odalarla ahırları bir duvarla birbirinden ayırmak;
5
- Köyün her evinde üstü kapalı ve kuyulu veya lağımlı bir hela yapmak ve köyün
münasip bir yerinde herkes için kuyusu kapalı veya lağımlı bir (hela) yapmak;
6
- Evlerden dökülecek pis suların kuyu, çeşme, pınar sularına karışmıyarak
ayrıca akıp gitmesi için üstü kapalı akıntı yapmak;
7
- Köyde evlerin etrafını ve köyün sokaklarını temiz tutmak, her ev kendi önünü
süpürmek;
8
- Çeşme, kuyu ve pınar başlarında gübre, süprüntü bulundurmayıp daima
temiz tutmak, ve fazla sular etrafa yayılarak bataklık yapmaması için akıntı
yapmak;
9
- Köyün süprüntü ve gübreliğini köyden uzakça yol üstü olmıyan sapa ve
rüzgaraltı yerlerde yapmak ve herkese o gübrelikten ayrı yerler gösterilmek;
10
- Her köyün bir başından öbür başına kadar çaprazlama iki yol yapmak (bu yollar
köy meydanından geçecektir.)
11
- Köyün büyüklüğüne göre orta yerinde ve mümkün olamazsa kenarında bir meydan
açmak;
12
- Köy meydanının bir tarafında ihtiyar meclisinin toplanıp köyün işlerini
görüşmeleri için bir köy odası yapmak;
13
- Köy, yol üzerinde uğrak ve konuk ise köy odası yanında ocaklı ve ahırlı bir
konuk odası yapmak;
14
- Köyde bir mescit yapmak (yeniden yapılacak ise köy meydanının bir tarafına
yapılacaktır.);
15
- Köyde maarif idarelerinin vereceği örneğe göre bir mektep yapmak (yeniden
yapılacak ise köyün en havadar bir tarafına yapılacak ve mektebin herhalde bir
bahçesi bulunacaktır.);
16
- Köy yollarının ve meydanının etrafına ve köyün içinde ve etrafındaki su
kenarlarına ve mezarlıklara ve mezarlık ile köy arasına ağaç dikmek. (Köylü her
sene adam başına en az bir ağaç dikecek ve bu ağaç tamamen tutup yeşilleninciye
kadar ağaca bakacak va yeni dikilmişlere hayvanların sürünerek ve kemirerek
zarar vermesinin önünü almak için etrafına çalı çırpı sarıp muhkemce
bağlıyacaktır.);
17
- Köy korusunu muhafaza etmek;
18 - Köyden Hükümet merkezine veya
komşu köylere giden yolların kendi sınırı içindeki kısmını yapmak ve onarmak ve
yollar üzerindeki küçük hendek ve derelerin üstlerine köprü yapmak ve yol üzerinden
gelip gitmeğe zorluk verecek şeyleri kırmak, kaldırmak. (Bir yol üzerindeki
işlerin köyden köy sınırının bittiği yere kadar olanı o köyündür.);
19
- Köy halkından askerde bulunanların ve bakacağı olmıyan öksüzlerin
tarlalarını, bağ ve bahçelerini (imece) yoliyle sürüp ekmek, harmanlarını
kaldırmak;
20
- Köy namına nalbant, bakkal, arabacı dükkanları yaptırmak;
21
- Köye ortaklama korucu, sığırtmaç, danacı ve çoban tutmak;
22
- Köyde insanlarda salgın ve bulaşık bir hastalık çıkarsa veya firengili adam
görülürse o gün bir adam yollıyarak Hükümete haber vermek. (Bu haber üzerine
kazadan memur gelinciye kadar hastanın yanına bakacaklardan başkalarını
sokmamak lazımdır.);
23
- Köy hayvanlarında salgın ve bulaşık bir hastalık görülürse o gün bir adam
yollıyarak Hükümete haber vermek; bu haber üzerine kazadan bir memur gelinciye
kadar hasta olan hayvanı diğerlerinden ayırmak ve hasta hayvan ile beraber
bulunmuş olan hayvanları köyün hasta olmıyan hayvanları ile karıştırmamak;
24
- Köyde su basması olursa birleşerek selin yolunu değiştirmek;
25
- Ekine, mahsule, yemişli, yemişsiz ağaçlara, bağlara, bahçelere zarar veren
kuşları, böcekleri, tırtılları öldürmek. (Bunun için hangi türlü kuşların ve
böceklerin hangi zamanlarda ve nasıl öldürülmesi lazım geldiği Hükümetten
sorulacak ve nasıl öğretilirse öyle yapılacaktır.);
26
- Köy halkının ekilmiş ve dikilmiş mahsullerini, ağaçlarını her türlü zarar ve
ziyandan muhafaza etmek;
27
- Mecbur olmadıkça yol üzerine halkın kolaylıkla gelip geçmesine dokunacak
şeyler koymamak;
28
- Birdenbire yıkılarak altında adam ve hayvanat kalacak derecede çürümüş veya
eğilmiş duvar veya damları bir sakatlık çıkarmaması için yıktırmak veya
tamir ettirmek;
29
- (Değişik: 2/12/1925 - 684/1. md.)
(Köy içinde bila zaruretin hayvan koşturmamak).
30
- Muhafazasına mecbur oldukları yırtıcı ve azgın hayvanları başı boş
salıvermemek;
31
- Devlet parasını kıymetinden aşağı aldırtmamak;
32
- Bir adamın suda veya başka suretle başına bir felaket gelince onu kurtarmak
elinde iken yardım etmek;
33
- Köyde çürümüş ve kokmuş meyva vesair sıhhate muzır şeyler köyden dışarıya
götürülür ve gömülür;
34
- Bir hayvana götüremiyecek kadar yük yüklettirmemek;
35
- Yaylımlara başlı başına hayvan salmamak ve ortaklama çayırları biçmemek;
36
- Bir yeri kazarak başkalarının hayvan ve davarlarının düşüp ölmesine ve
sakatlanmasına sebep olmasına meydan vermemek;
37
- İhtiyar meclisleri tarafından şahitlik için çağrılınca herhalde gelmek ve
eğer gelmiyecek kadar mazereti varsa bildirmek.
Madde
14 – Yapılması
köylünün isteğine bağlı olan şeyler şunlardır:
1
- Köyün evlerinde ahırları odalardan ayrı bir yere yapmak;
2
- Ev, ahır, hela duvarlarının iç ve dışları senede bir defa badanalanmak;
3
- Her köyün bir başından öbür başına kadar olan yolları taş kaldırma ile
döşemek;
4
- Köy mezarlığının köyden ve caddeden uzak bir yerde, suların geldiği tarafta
değil, akıp gittiği tarafta olmasına çalışmak ve etrafını duvarla çevirerek
içersine hayvan girmesinin önünü almak ve mezarlığa gübre süprüntü dökmemek,
herkes mezarlarına iyi bakmak;
5
- Köyde bir çamaşırlık yapmak;
6
- Köyde bir hamam yapmak;
7
- Pazar ve çarşı yerleri yapmak;
8
- Köyün sınırı içinde münasip yerlerde ve tepelerde orman yetiştirmek;
9
- Köyü, kasaba ve komşu köylere bitiştiren yolların iki kenarına ağaç dikmek ve
köy sınırı içindeki yabani ağaçları aşılamak;
10
- Köyde ekilip biçilen ve toplanan mahsulatın veya yapılan eşyanın değeriyle
satılabilmesi için köy namına alıcı adam aramak;
11
- Köy tarla ve bahçelerini sulamak için bütün köye ortaklama ark yapmak;
12
- Köye ortaklama her türlü ziraat, pulluk, orak, harman makineleri almak;
13
- Köyde peynir ve yağ yapmak için makine almak;
14
- Köye ortaklama değirmen yapmak veya getirtmek;
15
- Köylülerin giydiği esvapları köyde dokutmağa çalışmak;
16
- Köylüden berber yetiştirmek;
17
- Köylüden ayakkabıcı yetiştirmek;
18
- Köylüden nalbant, demirci, arabacı, kalaycı yetiştirmek;
19
- Ekinden çok gelir almak için yapma gübre getirtmek;
20
- Köylünün bilgisini artıracak kitap getirtmek;
21
- Yemeklik ve para ile köy fıkarasına ve öksüzlere yardım etmek, kimsesiz
çocukları sünnet ettirmek ve kızları evlendirmek için yardım etmek ve fukara
cenazelerinin kefen vesairesinin tedarikine çalışmak;
22
- Kazaen yanan veya yıkılan fukara evlerini bütün köy yardımı ile yapmak;
23
- Bütün köy için bankadan para kaldırmak ve tarla, bahçe, çift ve tohum almak
isteyenlere vermek ve bu paranın her sene borçlarını toplıyarak bankaya
yatırmak;
24
- Köyde güreş, cirit, nişan talimleri gibi köy oyunlarını yaptırmak;
25
- Kağnıları dört veya iki tekerlekli arabaya çevirmek ve köy parasiyle araba
yapacak ve onaracak bir tezgah açtırıp köy namına idare etmek;
26
- Her köyde köy sandığından bir ambar yaptırıp bunun bir bölmesine harman
zamanında herkesten köy namına mahsullerine göre birer miktar zahire ödünç
alınarak konulmak ve bu zahireyi muhtaç köylülere gene köy namına yemeklik veya
tohumluk olarak ödünç vermek ve her sene ambarda artan zahireyi yeni mahsul ile
değiştirmek;
27
- Her sene köy namına bir veya daha ziyade tarla ektirerek mahsulünü imece
yoliyle biçip elde ettikten ve gelecek sene için tohumu ayırdıktan sonra
artanını satarak parasını köy sandığına yatırmak;
28
- Köy namına iyi cinsten boğa, aygır, teke, koç satın almak;
29
- Köy korusu olmıyan yerlerde koru yetiştirmek;
30
- Köyde sağlık işlerine bakmak üzere bir sağlık korucusu bulundurmak, yok ise
vilayet veya kaza merkezinde açılacak sağlık derslerine adam göndererek
yetiştirmek suretiyle köyde istihdam etmek;
31
- Hükümet tarafından sağlık işlerinde kullanılmak üzere verilecek ilaçları
korumak.
32
- (Ek: 12/2/1954 - 6250/1. md.) Köye
elektrik tesisatı vücuda getirmek.
ÜÇÜNCÜ FASIL
İmece
ve köy parası
Madde
15 – Köy
işlerinin bir çoğu bütün köylü birleşerek imece ile yapılır.
Madde
16 – (Değişik: 5/7/1939 - 3664/1 md.)
Köy
gelirleri, köy işlerini gören köyün aylıklı adamlarının aylık ve yıllıklariyle
köy sınırları içinde yapılacak mecburi köy işlerine yetmezse:
En
yüksek haddi yirmi lirayı aşmamak üzere herkesin hal ve vaktine göre köy
ihtiyar meclisi karariyle köyde oturanlara ve köyde maddi alakası bulunanlara
salma salınır (1).
Madde
17 –
Köy parası şunlardır:
1
- İhtiyar meclisi tarafından köylüye salınacak para;
2
- İşbu kanuna göre alınacak ceza paraları;
3
- Köy namına yazılı emlak ve arazi geliri;
4
- Yoliyle vakfedilen arazi ve emlak geliri;
5
- Avarrız gelirleri (ağaç, arazi, emlak, para);
6
- Hediye ve bağışlanmış paralar ve mallar, (ianat ve teberruat);
7
- Köy namına ekilen tarla geliri;
8
- Köy tezgah ve ambar ve dükkanları geliri;
9
- Mühürlenecek ilmühaberlerden alınacak para, (bu para ihtiyar meclisince
yapılıp kaymakam veya vali tarafından tasdik olunan cetvele göre alınır);
10
- Köy sınırı içindeki taş, kireç, tuğla, kiremit, çorak, kil gibi ocaklardan
alınacak para (nısıf kutru elliden yüz metreye kadar olanlardan);
11
- Çay ve nehirler üzerindeki kayık ve sallardan alınacak para, (senenin altı
ayı işliyenlere mahsustur. Bundan fazla işliyenler vilayet idarelerinindir);
12
- Köy sınırı içindeki otlaklardan ve meralardan fazlasının kira paraları;
13
- Köyde satılmak için kesilen hayvanlardan alınacak para, (zephiye resmi);
14 - Köy sınırı içinde satılan
hayvanlardan alınacak ihtisap resmi;
15
- Köy sınırı içinde sahipsiz ağaçların ve yemişlerin geliri;
16
- Köy sınırı içindeki kaplıcalar, maden suları, (şimdiye kadar belediye, idarei
hususiye, maliye, evkaf ve eşhas tarafından yoliyle elde edilenler hariç);
17
- Geliri yetişmiyen köylerde muhtar, imam, katip, korucu, sığırtmaç, danacı
gibi köy adamlarının aylıkları veya senelikleri için salınacak para veya
mahsuller. (2)
—————————
(1) Bu madde ile ilgili olarak 1,2,3,4 ve 5 inci
Ek maddelere bakınız.
(2) Bu bendin uygulanmasında Ek 1 - 5 inci
maddelere bakınız.
Madde
18 – Köy
namına harcanacak para iki türlüdür. Biri köylünün isteğine bağlı olmıyan,
diğeri köylünün isteğine bağlı olandır.
Madde
19 – (Değişik: 2/6/1934 - 2491/2 md.)
Köylünün
isteğine bağlı olmıyarak harcanacak paralar şunlardır :
1
- Köy muhtarının köy derneğince kesilen aylık veya seneliği, (1)
2
- Varsa katip aylığı,
3
- Köy namına yazılı veya vakıf emlak ve arazinin vergi ve başka masrafı,
4
- Köyün mecburi işlerine lazım olacak paralar,
5
- 12 nci madde mucibince isteğe bağlı iken mecburi yapılan işlere lazım olacak
paralar,
6
- Köy işine bakacak adamların aylığı.
DÖRDÜNCÜ FASIL
Köy
Muhtarının ve ihtiyar meclisi azalarının seçilme yolu
Madde
20 – (Değişik: 26/10/1933 - 2329/1 md.)
Her
köyde bir köy derneği, bir köy muhtarı, bir de ihtiyar meclisi bulunur. Köyde
24 üncü maddeye göre köy muhtarını ve ihtiyar meclisi azalarını seçmeğe hakkı
olan kadın ve erkek köylülerin toplanmasına köy derneği derler. Köy muhtarı ve
ihtiyar meclisi azaları doğrudan doğruya köy derneği tarafından ve köylü kadın
ve erkekler arasından seçilir. Köy muhtarı ihtiyar meclisinin başıdır.
Madde
21 – (Mülga: 18/7/1963 - 286/3 md.)
Madde
22 – (Mülga: 18/1/1984 - 2972/37 md.)
Madde
23 – Köyün
imamı ile muallimi veya başmuallimi ihtiyar meclisinin her zaman azasıdırlar.
Madde
24 – (Mülga: 18/7/1963 - 286/3 md.)
Madde
25 – (Mülga: 18/1/1984 - 2972/37 md.)
Madde
26 – 27 - (Mülga: 17/7/1950 - 5672/3 md.)
Madde
28 – (Mülga: 18/7/1963 - 286/3 md.)
Madde
29 – (Mülga: 17/7/1950 - 5672/3 md.)
Madde
30 – (Değişik: 26/10/1983 - 2329/2 md.)
Karı,
koca, ana, baba, kız, oğul, gelin, güvey ve kardeşlerin ihtiyar meclisinde aza
olarak bir arada bulunmaları yasaktır. Bunların seçilmiş olduğu görülür ise
içlerinden en çok sayı kazanmış olan kadın veya erkek azalıkta bırakılır.
Sayıları beraber olur ise evli olan, ikisi de evli ise yaşı büyük olan, yaşları
da beraber ise çocuğu çok olan tercih olunur. Çocuk adedi de beraber olur ise
kur'a çekilerek kur'ada adı önce çıkan azalığa alınır.
Madde
31 – 32 - (Mülga: 7/7/1950 - 5672/3 md.)
Madde
33 – (Değişik: 18/7/1963 - 286/2 md.)
a)
Köy muhtarlığına ve ihtiyar meclisi üyeliğine seçildikten sonra:
1.
Kısıtlı veya kamu hizmetlerinden yasaklı olanlar,
2.
İzinsiz olarak yabancı Devlet resmi hizmetlerinde bulunanlar,
3.
Ağır hapis cezasını gerektiren bir suçtan dolayı kesin olarak hüküm giyenler,
4.
Taksirli suçlar hariç olmak üzere 5 yıldan fazla hapis cezasiyle kesin olarak
hüküm giyenler,
—————————
(1)
29/8/1977 tarih ve 2108 sayılı Kanunun 1 inci maddesine bakınız.
5.
Zimmet, ihtilas, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı
kötüye kullanmak, dolanlı iflas gibi yüz kızartıcı suçlardan biri ile kesin
olarak hüküm giymiş olanlar,
6.
Devletin, katma bütçeli idarelerin, özel idare ve belediyelerin, köylerin,
İktisadi Devlet Teşekküllerinin veya bunlara bağlı daire ve müesseselerle
ortaklarının ve imtiyazlı şirketlerin memur ve müstahdemi olanlar,
7.
Cumhuriyet Senatosu üyesi, milletvekili, il genel meclisi üyesi, belediye
meclisi üyesi, belediye başkanı olanlar,
8.
Köy içlerinin mütaahhidi, bu işlerle ilgili kimselerin kefili veya ortağı
olanlar ve bu cihetlerden köye borçlu bulunanlar,
Muhtar
ve ihtiyar meclisi üyeliğinden, il veya ilçe idare kurulunca çıkarılırlar.
b)
Köy tüzel kişiliği ile davacı ve davalı olan muhtar ve ihtiyar meclisi üyeleri
bu davalarda köy tüzel kişiliğini temsil edemezler. Yetkili temsilciyi köy
derneği seçer.
BEŞİNCİ FASIL
Muhtarın
göreceği işler
Madde
34 – Köyün
sınırı içinde köylüye ait işleri yapmak ve yaptırmak muhtarla onun başında
bulunduğu ihtiyar meclisinin vazifesidir.
Madde
35 – Muhtarın
göreceği işler ikiye ayrılır:
1
- Devlet işleri;
2
- Köy işleri.
Madde 36 – Muhtarın göreceği
Devlet işleri şunlardır:
1
- Hükümet tarafından bildirilecek kanunları, nizamları köy içinde ilan etmek ve
halka anlatmak ve kanunlar, nizamlar, talimatlar, emirler ile kendisine
verilecek işleri görmek;
2
- Köyün sınırı içinde dirlik ve düzenliği korumak (asayişi korumak);
3
- Salgın ve bulaşık hastalıkları günü gününe Hükümete haber vermek;
4
- Hekim olmıyanların ve üfürükçülerin hastalara ilaç yapmasını menetmek ve
Hükümete haber vermek;
5
- Köylünün çiçek ve bulaşık hastalıklar aşısı ile aşılanıp hastalıktan
kurtulmasına çalışmak;
6
- Köye gelip gidenlerin niçin gelip gitmekte olduklarını anlamak ve bunlar
içinde şüpheli adamlar veyahut ecnebiler görülürse hemen yakın karakola haber
vermek;
7
- Her ay içinde köyde doğan, ölen, nikahlanan ve boşananların defterini yapıp
ertesi ayın onuncu gününden evvel nüfus memuruna vermek ve köyün nüfus
defterini birlikte götürerek vukuatı yürüttürmek;
8
- Vergi toplamak için gelen tahsildarlara yol göstermek, yardım etmek ve
tahsildarların yolsuzluğunu görürse Hükümete haber vermek.
9
- Asker toplamak ve bakaya ve kaçakları Hükümete haber vermek;
10
- Köy civarında eşkıya görürse Hükümete haber vermek ve elinden gelirse tutturmak;
11
- Köylünün ırzına ve canına ve malına el uzatan ve Hükümet kanunlarını
dinlemiyen kimseleri köy korucuları ve gönüllü korucularla yakalattırarak
Hükümete göndermek;
12
- Köy sınırı içinde yangın ve sel olursa köylüleri toplayıp söndürmeğe ve
çevirmeğe çalışmak, (orman yangınlarında sınırdan dışarı olsa dahi yardıma
mecburdurlar.);
13
- Mahkemelerden gönderilen celpname ve her türlü tezkere ve hükümleri lazım
gelenlere bildirerek istenilen işleri yapmak ve mahkeme mubaşirine ve
jandarmaya vazifesinde kolaylık göstermek;
14
- İhzar ve tevkif müzekkereleri (bazı adamların kanun namına tutulmasını
emreden mahkeme kağıdı) gösterildikte aranılan kimseleri kağıdı getirenlere
tutturmak;
15
- Zarar görenlerin şikayeti ve bilip işidenlerin haber vermesi üzerine sorup
araştırmak;
16
- Bu kanunda ismi geçen davaları ihtiyar meclisine söyleyip hükmünü almak.
Madde
37 – Muhtarın
göreceği köy işleri şunlardır:
1
- 13 üncü maddede sayılan işleri ihtiyar meclisi ile görüşerek yapmak ve
yaptırmak;
2
- 14 üncü maddede sayılan işlerin yapılabilmesi için köylülere öğüt vermek;
3
- İhtiyar meclisi ile görüştükten sonra köylüyü işe çağırmak;
4
- İhtiyar meclisi kararı ile köy işlerine harcanacak parayı toplamak;
5
- Köy işlerine harcanacak parayı topladıktan sonra harcamak için emir
vermek;
6
- Bir ay içinde nerelere ve ne kadar para harcamış ise gelecek ay başında
hesabatını ihtiyar meclisine vermek;
7
- Köy işlerinde hem davacı, hem hasım olarak mahkemede bulunmak ve isterse
mahkemeye diğer birini yerine (vekil) göndermektedir.
Madde
38 – Köy
muhtarına köy işlerini gördükleri zaman karşı gelen ve kötü söyliyenler Devlet
memuruna karşı koyanlar gibi ceza görürler.
Madde
39 – Muhtar
yazılarını köy katibine yazdırır. Köyde katip bulunmazsa bu işi köyün
muallimine ve yoksa imamına yaptırır.
Madde
40 – Köy
muhtarının köylü faydasına olmıyan kararlarını kaymakam bozabilir. Fakat, onun
yerine kaymakam kendiliğinden karar veremez. Karar, gene köylü tarafından
verilir.
Madde
41 – (Değişik: 18/7/1963 - 286/2 md.)
İl
merkezine bağlı köylerde vali, ilçelere bağlı köylerde kaymakamlar, muhtarın
köy işlerini ve kanunlarla verilen diğer görevlerini yapmadığını görürlerse
muhtara yazılı ihtarda bulunurlar. Buna rağmen iş görmiyen muhtar, yetkili
idare kurulu karariyle görevinden uzaklaştırılır.
İhtiyar
meclisinin göreceği işler
Madde
42 – İhtiyar
meclisi en az haftada bir defa toplanıp konuşur. İhtiyar meclisini muhtar
toplanmağa çağırır. İhtiyar meclisi köy muhtarının çağırmadığı ve meclisin
toplanma günü olmadığı vakitlerde dahi köy muhtarına haber vererek kendi isteği
ile toplanabilir.
Madde
43 –
İhtiyar meclisi köy işlerini en ziyade lazım olandan başlıyarak bir sıraya
koyar ve biri yapılıp bittikten sonra sırasiyle hepsini köylüye gördürmeğe
çalışır. Evvel yapılması lazım gelen sağlık, yol, mektep işlerinin geri
bırakıldığı haber alınır veya şikayet edilirse köyün bağlı olduğu kaymakam veya
vali tarafından gösterilen yolda yapılır.
Madde
44 – İhtiyar
meclisinin göreceği işler şunlardır:
1
- İhtiyar meclisi köylüye ait işleri konuşur ve hangi işleri köylü tarafından
kendileri çalışarak doğrudan doğruya ve hangi işlerin para ile veya ırgat ile
görülebileceğine karar verir. "Köy işlerinden köy ahalisinin imece ile
çalışarak yapacakları işi, köylünün çift ve çubuğu ile uğraşmadıkları boş
zamanlara bırakır."
2
- (Değişik: 12/2/1954 - 6250/2 md.) İhtiyar Meclisi bu Kanunun 13 ve 14
üncü maddelerinde yazılı mecburi ve ihtiyari işleri yapmak için lüzumu halinde
köy sınırı içindeki gayrimenkulleri değer pahasiyle satın alır. Mal sahibi razı
olmazsa köyün bağlı bulunduğu kaza veya vilayet idare heyeti işi gözden
geçirir. İdare heyetinin kararına söz yoktur.
3
- Tarlası olmıyan veya yetişmiyen köylüye köyün sınırı içinden boz haliden bir
parça ayırıp vermek ve tasarrufu malsandığına veya sair dairelere geçmiş olan
araziyi köy namına satın alıp arazisi olmıyanlara vermek ve bedelini taksitle
köy sandığına ödetmek mecburidir.
4
- İhtiyar meclisi köylünün kaçar gün çalışacağını kestirir.
5
- Köy işi için beher köylüye haline göre salınacak paranın ne olacağını keser.
Madde
45 –
Paranın harcanmasında hiçbir fenalık olmamasına ve faydasız yere para
verilmemesine köy muhtarı ve ihtiyar meclisi azaları göz kulak olurlar ve
paranın harcanmasında fenalık ve yolsuzluk olduğu Hükümetçe anlaşılırsa kaza
idare meclisinin hükmü ile Tahsili Emval Kanununa göre köy muhtarı ve ihtiyar
meclisi azasının malları satılarak köylünün parası ödenir.
Madde
46 – (Değişik: 7/7/1950 - 5672/2 md.)
Mecburi
işleri gördürmiyen ve toplanması isteğe bağlı olmayan paraları toplamayan ve
toplattırmayan köy muhtarı ve ihtiyar meclisi üyelerine köyün bağlı bulunduğu
idare kurulunca 10 liradan 50 liraya kadar para cezası hükmolunur. Bu ceza
Maliyece Tahsili Emval Kanununa tevfikan tahsil ve köy sandığına teslim olunur.
İki
ve daha ziyade köylere düşen işler
Madde
47 – İki
ve daha ziyade köyler arasındaki işler için o köylerin muhtar ve ihtiyar
meclisleri kendi aralarında kararlaştıracakları bir köyde toplanarak konuşurlar
ve ne türlü yapılacağını ve her köyün o işte ne türlü yardım edeceğini
kararlaştırırlar ve ondan sonra Hükümete haber vererek alacakları izne göre işe
başlarlar.
Madde
48 – İki
veya daha ziyade köylere düşen işler için köylerin ihtiyar meclisleri kendi
aralarında anlaşamazlarsa bunlardan bir tarafın dilemesi üzerine köyün bağlı
olduğu Hükümet reisi işe karışır ve o köylerin ihtiyar meclislerini toplıyarak
işi bitirir.
ALTINCI FASIL
İhtiyar
meclislerinin göreceği davalar
Madde 49 – 52 – (Mülga: 18/7/1963 - 286/3 md.)
Madde
53 –
İhtiyar meclisleri köylünün iki tarafın uzlaşmasiyle bitirilebilen her türlü
işlerini görürler. (Sulh).
Madde
54 – 55 – (Mülga: 2/7/1941 - 4081/36 md.)
Madde
56 –
13 üncü maddede yazılan mecburi işleri yapmıyan köylüden ihtiyar meclisinin
karariyle haline göre bir kuruştan yüz kuruşa kadar ceza alınır. Ceza parasını
vermiyenler hakkında (66) ncı maddeye göre muamele yapılır. Cezaya mahküm olan
adam o işten gene kaçarsa evvelki ceza iki kat olarak alınır.
İhtiyar meclisince salınan parayı ödemiyenlerden iki katı (66) ncı maddeye
göre tahsil olunur.
YEDİNCİ FASIL
Davaların nasıl
görüleceği
Madde 57 -– 65 – (Mülga: 18/7/1963-286/3
md.)
Madde 66 – Köyce salının parayı ve
ihtiyar meclisince hükmedilen paraları vermiyenlere yirmi bir gün zarfında
borcunu vermesi için köy muhtarı tarafından haber gönderilir. Yirmi bir günün
sonunda borçlu gene borcunu vermezse ihtiyar meclisinin mazbatası Hükümete
gönderilir. Vali veya kaymakam veya nahiye müdürü aşağıdaki usule göre parayı
tahsil ve köy sandığına veya ihtiyar meclisi vasıtasıyle alacaklılara teslim
eder. Şöyle ki:
1 - Borçlu veya
cezalıya lazım olandan gayrı ev eşyası satılmak suretiyle alınır. Fazla eşyası
bulunamazsa veyahut alınan eşya borcu ödeyemezse bir yerden diğer bir yere
götürülebilen diğer malları, bu da yoksa tarla bağ ve bahçe gibi bir yerden
diğer bir yere götürülemiyen malları satılır. Çift ve çubuğu ve çift hayvanatı
satılamaz.
2 - Ev eşyasiyle
bir yerden diğer bir yere naklonulabilen her nevi eşya haczi gününden
başlıyarak üç gün içinde ihtiyar meclisinin gözü önünde ve kasabada belediye
vasıtasıyle sattırılır. Yetecek kadarı köy sandığına veya alacaklıya ve üst
tarafı mal sahibine verilir. Üç gün içinde borcunu verenlerin malı geri
verilir.
3 - Oturduğu ev
ile geçimi için lazım olan tarla, bağ, bahçenin ve dört senelik mahsulü veya
kirası borca yetişen ve bir yerden diğer yere götürülemiyen malların satılması
yasaktır.
4 - Haczolunan ve
bir yerden diğer yere götürülemiyen mallar yirmi gün müddetle müzayedeye
çıkarılır. Bu müddet bittikte sürülen peyler kafi görülürse on gün müddetle
askıya alınır ve on gün bitince herkaç kuruşa çıkmış ise Hükümetçe talibine
ihale olunur.
5 - Satılan
şeylere köy ihtiyar meclisi azaları doğrudan doğruya kendileri veya başkaları
vasıtasiyle pey süremezler ve satın alamazlar.
Madde 67 – (Mülga: 18/7/1963-286/3 md.)
SEKİZİNCİ FASIL
Köy korucuları ve
göreceği işler
Madde 68 – Köy sınırı içinde herkesin
ırzını, canını ve malını korumak için köy korucuları bulundurulur.
Madde 69 – Her köyde en aşağı bir
korucu bulunur. Nüfusu binden yukarı köylerde her beş yüz kişiye bir korucu
daha tutulur.
Madde 70 – Korucular ihtiyar meclisi
tarafından tutulur ve köy muhtarının vereceği haber üzerine kaymakamın
buyurultusu ile işe başlar.
Madde
– (Değişik: 12/5/1928 - 1256/1 md.)
Korucuların 22
yaşından küçük ve altmış yaşından büyük olmaması ve bir cürüm ile
cezalandırılmamış ve iyi huylu tanınmış bulunması ve herkesle kavga çıkarmak,
serhoşluk gibi huysuzlukları olmaması şarttır.
Madde 72 – Korucular köy muhtarının
emri altındadır. Resmi işlerde onun her emrini tutmağa mecburdur.
Madde 73 – Korucular silahlıdırlar.
Kendilerine karşı gelenler jandarmaya karşı gelmiş gibi ceza görürler.
Madde 74 (1) – Köy muhtarı
ve ihtiyar meclisi mahsul zamanlarında çapulcular ve eşkiya türemiş ise
yağmadan köy halkını korumak için köylünün eli silah tutanlarından lüzumu
kadarını gönüllü güvenlik korucusu ayırarak bunların isimlerini bir kağıda
yazıp kaymakama götürür. Kaymakamın müsaadesi olursa bu gönüllü güvenlik
korucuları asıl korucularla beraber yağmacılara ve eşkiyaya karşı köy ve
köylüyü korurlar.
(Ek: 26/3/1985 - 3175/1 md.; Değişik:
27/5/2007 - 5673/1 md.) Bakanlar Kurulunca tespit edilecek illerde;
olağanüstü hal ilanını gerektiren sebeplere ve şiddet hareketlerine ait ciddi
belirtilerin köyde veya çevrede ortaya çıkması veya her ne sebeple olursa olsun
köylünün canına ve malına tecavüz hareketlerinin artması hallerinde, valinin
teklifi ve İçişleri Bakanının onayı ile yeteri kadar güvenlik korucusu
görevlendirilmesi kararlaştırılabilir. Bu şekilde görevlendirilecek güvenlik
korucusu sayısı 40.000 kişiyi geçemez. Bakanlar Kurulu bu sayıyı yüzde elliye
kadar artırmaya yetkilidir. Görevlendirmeyi gerektiren hallerin ortadan
kalkması durumunda veya idarî zaruret hallerinde görevlendirmeye ilişkin aynı
usûl uygulanmak suretiyle güvenlik korucusu olarak yapılan görevlendirmelere
son verilebilir.
(Ek
fıkra: 15/8/2016-KHK-674/21 md.; Aynen kabul: 10/11/2016-6758/21 md.) Güvenlik
korucularının görev alanı, görevli oldukları köyün hudutları içinde kalan
alandır. Gerektiğinde vali veya kaymakam onayı ile güvenlik korucularının görev
alanları, geçici ve süresi belirli
olarak köy hudutları dışına genişletilebilir ve görev yerleri değiştirilebilir.
Güvenlik korucuları diğer bir ilin valisinin talebi üzerine, istihdam
edildikleri ilin valisinin onayı ile geçici ve süresi belirli olarak iller
arasında görevlendirilebilir. Bu durumda, güvenlik korucusunun harcırahı
görevlendirildiği valilik tarafından ödenir.
(Ek : 26/3/1985 - 3175/1 md.) Köy
Korucuları ve Güvenlik Korucularının görevde bulundukları süre içinde
yaralanmaları, engelli hâle
gelmeleri veya ölümleri halinde "2330 sayılı Nakdi Tazminat ve
Aylık Bağlanması Hakkında Kanun" hükümleri uygulanır. (2)
(Ek
fıkra: 28/12/2005 - 5443/1 md.) Hiçbir sosyal güvenlik kurumunun güvencesi
altında bulunmayan güvenlik korucuları ile bunların eşleri, bakmakla yükümlü
oldukları anne, baba ve çocuklarının muayene, tetkik ve tedavileri, 3816 sayılı
Ödeme Gücü Olmayan Vatandaşların Tedavi Giderlerinin Yeşil Kart Verilerek
Devlet Tarafından Karşılanması Hakkında Kanunda öngörülen şartlara
bakılmaksızın anılan Kanun hükümlerine göre yeşil kart verilerek sağlanır. Bakmakla
yükümlü oldukları anne, baba ve çocuklarının tespitinde 657 sayılı Devlet
Memurları Kanununda belirtilen esaslar uygulanır. Bu fıkranın yürürlüğe girdiği
tarihin öncesinde ve sonrasında asgari on yıl üzerinden tazminat alarak
görevinden ayrılan veya bu Kanun hükümlerine göre aylık bağlanmış olan güvenlik
korucuları ile bunların eşleri, bakmakla yükümlü oldukları anne, baba ve
çocuklarının muayene, tetkik ve tedavileri hakkında da bu fıkra hükümleri
uygulanır. (Ek cümle: 27/5/2007-5673/1
md.) Güvenlik korucularının ölümü sebebiyle eşlerine aylık bağlanması
durumunda yukarıda belirtilen hak sahiplerine aynı şekilde muayene, tetkik ve
tedavi yardımı yapılmasına devam olunur.(3)
______________________
(1) 3/10/2016
tarihli ve 676 sayılı KHK’nin 8 inci maddesiyle, bu maddede yer alan “geçici
köy” ibareleri “güvenlik”, “Geçici Köy” ibaresi “Güvenlik” şeklinde, aynı
maddenin birinci fıkrasında yer alan
“gönüllü korucu” ibaresi “gönüllü güvenlik korucusu” şeklinde ve aynı
fıkrada yer alan “gönüllü korucular” ibaresi “gönüllü güvenlik korucuları”
şeklinde değiştirilmiştir.
(2) 25/4/2013
tarihli ve 6462 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan
“sakatlanmaları” ibaresi “engelli hâle gelmeleri” şeklinde değiştirilmiştir.
(3) 27/5/2007
tarihli ve 5673 sayılı Kanunun birinci maddesiyle bu fıkrada yer alan
"görevinden ayrılan" ibaresinden sonra gelmek üzere "veya bu
Kanun hükümlerine göre aylık bağlanmış olan" ibaresi eklenmiş ve metne
işlenmiştir.
(Ek fıkra: 27/5/2007-5673/1 md.) Güvenlik
korucularına hizmetin devamı süresince her ay 11.500 gösterge rakamının memur
aylıklarına uygulanan aylık katsayısı ile çarpımı sonucunda bulunacak miktarda
ücret ödenir. Bu ücret, herhangi bir vergi ve kesintiye tâbi tutulmaksızın ve
peşin olarak ödenir. Güvenlik korucuları arasından, toplam güvenlik korucusu
sayısının yüzde onunu geçmeyecek şekilde tefrik edilen korucu başlarına
güvenlik korucularına ödenen ücretin yüzde onu kadar ilave ücret ödenir. Ay
sonundan önce kendi isteğiyle görevden ayrılanlar ile disiplin hükümlerinin
uygulanması sonucu görevlerine son verilenler hariç olmak kaydıyla, görevlerine
son verilen veya ölen güvenlik korucuları için önceden peşin ödenmiş olan
ücretin kalan günlere isabet eden tutarı geri alınmaz.
(Ek fıkra: 27/5/2007-5673/1 md.) Güvenlik
korucularından güvenlik güçleriyle birlikte operasyonlara katılanların
iaşeleri, birlikte operasyona katıldıkları güvenlik güçlerinin bağlı olduğu
birimlerce ve bu birimlerin bütçesinden karşılanmak üzere sağlanır. Bu Kanunda
belirtilen görevler ile tabii afetlerde ve diğer olağanüstü hal ve durumlarda
emsallerine göre başarılı görev yaptıkları görülen veya büyük yararlılık
gösteren güvenlik korucularına, valinin teklifi ve İçişleri Bakanının onayı ile
yılda bir defa aylık ücretlerinin iki katına kadar ödül verilebilir. Bir malî
yılda bu şekilde ödül verilecek güvenlik korucusu sayısı, o ilde görevli
güvenlik korucusu sayısının yüzde birini geçemez. (Değişik son cümle: 15/8/2016-KHK-674/21 md.: Aynen kabul:
10/11/2016-6758/21 md.) Güvenlik güçleriyle birlikte operasyonlara katılan
güvenlik korucularına herhangi bir vergi ve kesintiye tâbi tutulmaksızın her ay
225 gösterge rakamının memur aylık katsayısı ve operasyona çıktıkları gün
sayısı ile çarpımı sonucu bulunacak tutarda ek tazminat ayrıca ödenir.
(Ek fıkra: 27/5/2007-5673/1 md.) Güvenlik
korucusu olarak çalıştırılanlar, bu çalışmalarından dolayı 31/5/2006 tarihli ve
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun
uygulanmasında kısa ve uzun vadeli sigorta kolları açısından sigortalı
sayılmazlar.
(Ek fıkra: 27/5/2007-5673/1 md.) Bu
maddeye göre güvenlik korucularına yapılacak harcamalar, İçişleri Bakanlığı
bütçesine konulacak ödenekten bu Bakanlıkça karşılanır ve ödemeler il
valilikleri tarafından yapılır.
(Ek fıkra: 2/1/2017-KHK-680/22
md.) Valinin teklifi ve İçişleri Bakanının
uygun görmesi halinde, bu Kanunun ek 16 ncı ve ek 17 nci maddeleri çerçevesinde
görevden ilişiği kesilmiş güvenlik korucuları operasyonel faaliyetler
maksadıyla tekrar göreve çağrılabilirler. Ayrıca, gönüllü güvenlik korucuları
da aynı usulle operasyonel faaliyetlerde görevlendirilebilirler. Bu şekilde
görevlendirilenler, bu maddenin üçüncü fıkrasında belirtilen harcırahtan ve
yedinci fıkrasında belirtilen ek tazminattan yararlandırılırlar. Bu ödemeler
dolayısıyla her ne ad altında olursa olsun kamudan aldıkları ödemelerden
kesinti yapılamaz.
Madde 75 – Koruculara verilecek
silahlar ve cephaneler Hükümet tarafından ihtiyar meclisine mazbata mukabilinde
demirbaş olarak verilir.
Madde 76 – Korucular kendilerine
verilen resmi silah ve cephaneleri ancak kendileri kullanırlar. Başkalarına
emanet veremezler.
Madde 77 – Korucular aşağıdaki hallerde
silah kullanabilirler:
1
- Vazifesini yaparken kendisine saldıran ve hayatını tehlikeye koyan kimselere
karşı hayatını korumak için mecburi olursa;
2
- Vazifesini yaparken ahaliden bir kimsenin can veya ırz tehlikesi altında
kaldığını görür ve onu kurtarmak için başka bir çare bulamaz da bunalırsa;
3
- Cürmü meşhutta (yani yapılırken veyahut yapıldıktan sonra henüz izi meydanda
iken) bir cinayetin failini yahut maznun bir şahsı yakalamak istediği halde o
kimse silahla karşı korsa;
4
- Tutulan bir cani kaçar ve "dur" emrini dinlemez ve onu tekrar
yakalamak için silah kullanmaktan başka çare bulunmazsa;
5
- Eşkıya takibi sırasında yatak olan yerlerden süpheli bir adam çıkar ve
korucunun "dur" emrine itaat etmeyip kaçarsa.
Yukarda
sayılan ahvalden maada korucu silahını kullandığından dolayı ceza görür. Korucu
silah kullanmağa mecbur olduğu zaman bile mümkün mertebe öldürmeksizin
yaralıyarak tutmağa dikkat eder.
Madde 78 – (Değişik: 22/9/1941 - 4114/1
md.)
1
- (Değişik: 4/7/1988 - KHK - 336/1 md.;
Aynen Kabul: 7/2/1990-3612/3 md.) Korucuların kıyafetleri ve silahlarının
şekli İçişleri Bakanlığınca tayin
olunur.
2
- Korucu elbiselerinin parası köy gelirinden senede bir defa verilir. İki
senede bir de gocuk veya kepenek verilir.
3
- Korucular, ellerine verilen koruculuk cüzdanını daima üzerinde bulundurur ve
korucusu olduğu köyün adı kalın yazı ve vilayet ve kaza adları ince yazı ile
yazılmış olmak üzere gösterilen örneğe göre pirinçten bir levhayı göğüslerinin
sol tarafına daima asmağa mecburdurlar.
4
- Korucuların taşıyacakları silahların cinsi harb silahlarındandır.
Madde 79 – Ölen veya koruculuğu bırakan
veyahut çıkarılan korucuların silah, fişek, tezkere ve levhaları ve gocuk veya
kepeneği, yerlerine geleceklere verilmek üzere köy muhtarı tarafından alınıp
saklanır.
Madde 80 – Vazifesinde kayıtsızlığı ve
tenbelliği ve aşağıda sayılan yasak işleri yapan korucular, ihtiyar meclisi
tarafından ilk defasında tekdir, ikincisinde tevbih olunur ve her iki ceza da
tezkerelerine işaret edilir. Üçüncü defasında işten çıkarılır.
Madde 81 – Koruculara yasak olan işler
şunlardır:
1
- Koruculuktan başka iş yapmak: mesela dükkan, kahvehane, han açıp işletmek
veya bunlara ortaklık etmek;
2
- Köylüden herhangi birinin veya kendi hizmetinde bulunmak için izinsiz
vazifesini terketmek;
3
- Koruduğu bağ ve bahçe ve ekinlerden fuzuli faydalanmak;
4
- Kendi hayvanlarını otlatmak ve köye çobanlık etmek;
5
- Levha, elbise ve silah ve cüzdanını üzerinde taşımamak veya değiştirmek.
Madde 82 – Silahını ve cephanesini
kayıtsızlığı yüzünden kaybeden veya isteğiyle aharın eline geçmesine sebep olan
korucu hemen çıkarılarak hakkında ayrıca ceza yapılmak üzere Hükümete haber
verilir ve silah ve cephane parası ödettirilir.
DOKUZUNCU FASIL
Köy
imamları
Madde 83 – Köy imamları köy derneğinin
intihabı ve müftünün buyurultusiyle tayin olunurlar.
Bu kanunun neşri tarihinde mevcut olan imamlar yeniden buyrultu almağa
mecburdurlar.
Madde 84 – İmam olacaklar yirmi
dördüncü maddeye göre (ikinci fıkrasından başka) lazım gelen sıfatları haiz
olmakla beraber ilmihal, amalierbaa ve kafi derecede Türkiye coğrafyası ve Türk
ve İslam tarihini ve sağlık işlerini bilmek ve okunaklı yazı yazmak lazımdır.
Madde 85 – Köy imamlarına köyce şimdiye
kadar ne veriliyorsa gene o verilecektir. Ancak verilen şeyler, ihtiyar meclisi
vasıtasiyle toplanır ve verilir.
Madde 86 – Bir köyde birden fazla imam
bulunursa ihtiyar meclisinde aza olarak bulunacak imamı kaymakam seçer.
ONUNCU FASIL
Müteferrik
maddeler
Madde 87 – (Mülga: 3/7/2003-4916/38 Md.)
Madde 88 – Ecnebi tebaası köylerde
ikamet etmek için Dahiliye Vekaletinden resmi tezkere alacaklardır. Bu
tezkerelerin verilip verilmemesi ve ikamet müddetlerinin azaltılıp çoğaltılması
Dahiliye Vekaletine aittir.
Madde 89 – İşbu Köy Kanunu kadın ve erkek
nüfusu yüz elliden yukarı olan köyler içindir. Nüfusu yüz elliden aşağı olan
köyler bu kanuna göre köy ahalisinden seçim hakkı olanların yarısından çoğunun
istemesiyle etrafındaki bir saat ve ondan aşağı olan köylerden birine
bağlanırlar veyahut vali veya kaymakam bu kanunun hangi maddeleri yapılacağını
ayrıca emreder. Bu kabil köyler hiçbir köye bağlanmaz ve vali veya kaymakam da
hiçbir emir vermezse eski göreneklerine göre işlerini yaparlar.
Madde 90 – Yüz elli nüfustan aşağı
birkaç köy bir arada bulunursa her köydeki seçim hakkı onların yarısından
çoğunun isteğiyle birleşerek bu kanuna göre bir köy olurlar.
Madde 91 – İşbu kanunun bir tanesini
köy odasında diğer bir tanesini de köyün cami veyahut mektebinde bulundurmayan
köy muhtarı kaymakamın emriyle köy sandığına beş lira ceza parası verir.
Madde 92 – İşbu kanundaki
cezayinakdiler köy sandığının varidatıdır.
Madde 93 – Köy mühürleri bu kanuna
merbut numune veçhile bir çeşitle vilayetlerce yaptırılıp gönderilir. Köy
mühürü bir kutu içinde bulundurulur ve üzeri ihtiyar meclisinin en az iki azası
tarafından mühürlenir ve ihtiyar meclisi önünde açılır.
Madde 94 – İşbu Köy Kanunu köy
mekteplerinde çocuklara belletilir.
Madde 95 – İşbu kanuna muhalif ve
köylere ait bütün kanunlar, nizamlar ve maddeler kaldırılmıştır.
Ek Madde 1-(5/7/1939 tarih ve 3664 sayılı
Kanunun 2 nci maddesi hükmü olup, ek maddeye çevrilerek teselsül için
numaralandırılmıştır.)
Salma
köyde oturanlar için hane başına tevzi edilir. Bir hanede oturanların
kendilerine ait gelirleri olduğu takdirde bunlar dahi ayrı hane sahibi
sayılırlar. Salma tevzi edilirken her hanenin tediye kudreti esas olarak
gözönünde tutulur.
Köy
haricinde oturup da köyde maddi alakası bulunanların vergi miktarı, o köydeki
alaka ve istifadelerinin derecesi nisbetiyle ölçülür ve ona göre tayin olunur.
Ek Madde 2 – (5/7/1939 tarih ve 3664 sayılı
Kanunun 3 üncü maddesi hükmü olup, ek maddeye çevrilerek numarası teselsül
ettirilmiştir.)
Köyün
aylıklı adamlarının ücretleriyle mecburi işlerden başka hiç bir iş için ve hiç
bir nam ve maksatla salma salınamaz. Bu suretle toplanan paralar bu işlerden
maada hiç bir yere ve hizmete tahsis olunamaz.
Ek Madde 3 – (5/7/1939 tarih ve 3664 sayılı
Kanunun 4 üncü maddesi hükmü olup, ek maddeye çevrilerek numarası teselsül
ettirilmiştir.)
Köy
İhtiyar meclisi salınacak salmanın nisbet, cins ve mikdarını İkincikanun ayı
içinde tayin ve tevzi cetvellerini tanzim ederek on beş gün müddetle umumun
görebileceği yerlere asmak suretiyle ilan ve hariçte bulunanlara tebliğ eder.
Salınan salmalarda kanun hükümlerine uygunsuzluk veya nisbetsizlik olduğunu
iddia edenler ilan veya tebliğ müddetinin hitamından itibaren on gün içinde
itirazlarını köy muhtarına söylerler veya yazı ile bildirirler ve
müracaatlarını tutulacak deftere yazdırarak bir ilmühaber alırlar.
Köy
ihtiyar meclisi bir hafta içinde itirazlara bakarak kararını vermeğe ve itiraz
edenlere bildirmeğe mecburdur. Bu kararlar aleyhine tebliğ tarihinden itibaren
on beş gün içinde merkez kazasında valiye, diğer kazalarda kaymakamlara
müracaat edilebilir. (İptal son cümle:
Anayasa Mahkemesi’nin 4/2/2010 tarihli ve E.: 2008/112, K.: 2010/31 sayılı
Kararı ile.)
Ek Madde 4 – (5/7/1939 tarih ve 3664 sayılı
Kanunun 5 inci maddesi hükmü olup, ek maddeye çevrilerek numarası teselsül
ettirilmiştir.)
Salma
kararlarının köy karar defterine geçirilmesi ve tadilatının işaret olunması
mecburidir.
Ek Madde 5 – (5/7/1939 tarih ve 3664 sayılı
Kanunun 6 ncı maddesi hükmü olup, ek maddeye çevrilerek numarası teselsül
ettirilmiştir.)
Salma
mükellefiyetini aynen veya nakden ifa edemiyenler bedenen çalıştırılabilirler.
Ek Madde 6 – (Ek: 18/7/1963 - 286/1 md.)
Seçim
tutanaklarının verilmesi ilçe seçim kurullarına aittir. Bu kurullar, muhtarlığa
ve ihtiyar meclisi asıl ve yedek üyeliklerini kazananların tutanaklarını
geciktirmeksizin verir. İlçe seçim kurulu başkanı köy muhtarlığına ve ihtiyar
meclisi asıl ve yedek üyeliğine seçilenleri gösteren tutanağın bir suretini o
seçim çevresinde derhal ilan ettirir. Diğer bir suretini de bir hafta süre ile
ilçe seçim kurulu kapısına astırır.
Muhtarlıkları,
ihtiyar meclisi asıl ve yedek üyeliklerini kazananların köyler itibariyle bir
listesi ilçe seçim kurullarınca vali veya kaymakamlara verilir.
Ek Madde 7 – (Ek: 18/7/1963-286/1 md.)
İlçe
seçim kurullarının kararlarına; 26 Nisan 1961 tarihli ve 298 sayılı Seçimlerin
Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkındaki Kanunun 129 uncu maddesinde
belirtilen süreler içinde,
Seçimin
iptaline dair kararlarına da 15 gün zarfında,
İl
seçim kurullarına itiraz edilebilir.
İl
seçim kurulları itirazları inceliyerek en geç bir ay içinde kesin olarak karara
bağlarlar. İl seçim kurullarınca muhtar ve ihtiyar meclisi seçimlerinin iptali
halinde aşağıda yazıldığı şekilde hareket edilir.
A)
Muhtar ve ihtiyar meclisi seçimi iptal edilmişse eski muhtar ve ihtiyar meclisi
yeni seçim yapılıncaya kadar görevlerine devam ederler.
B)
Sadece muhtar seçimi iptal edilmişse yeni muhtar seçilinceye kadar muhtarlık
görevlerini yeni seçilen birinci üye görür. (Muhtarın geçici olarak görevini
yapamıyacağı hallerde de görevi, aldıkları oy sırasına göre üyeler tarafından
yürütülür.)
C)
Yalnız ihtiyar meclisi seçimi iptal edilmişse eski meclis yeni seçime kadar
görevine devam eder.
Ek Madde 8 – (18/7/1963 - 286/1 md. ile
gelen ek 9 uncu madde hükmü olup madde numarası teselsül ettirilmiştir.)
Devlet
İstatistik Enstitüsü İlçe seçim kurulları tarafından seçimi takip eden bir ay
zarfında kendisine intikal ettirilecek belgelere dayanarak köyler itibariyle
seçmenler sayısını, oy kullananlar sayısını ve muteber sayılan oy sayısını,
seçimi takip eden bir yıl içinde yayımlar.
Ara
seçimlerinin sonuçları Devlet İstatistik Enstitüsü tarafından yayımlanmaz.
Ek Madde 9 - (20/5/1987-3367/1 md. ile
gelen ek 11 inci md. hükmü olup madde numarası teselsül ettirilmiştir.)
Köy
muhtarı, köy ihtiyar meclisinin olumlu kararını aldıktan sonra, köy yerleşme
planının yapılmasını bağlı bulunduğu mülki amirinden talep edebilir. Köy
yerleşme planı, köy yerleşik ve gelişme alanını ihtiva eder.
Ek Madde 10 – (20/5/1987-3367/1 md. ile
gelen ek 12 nci md. hükmü olup madde numarası teselsül ettirilmiştir.)
Valilikçe
resen veya köy muhtarının talebi uygun bulunduğu takdirde, köy yerleşme
planının yapılması için Köy Yerleşme Alanı Tespit Komisyonuna gönderilir.
Köy
Yerleşme Alanı Tespit Komisyonu, Vali Yardımcısı başkanlığında Maliye ve
Gümrük, Bayındırlık ve İskan, Tarım Orman ve Köyişleri Bakanlıkları ve Tapu
Kadastro Genel Müdürlüğü mahalli kuruluşlarının birer teknik elemanı ile köy
temsilcisinden oluşur. Gerektiğinde bu komisyona ilgili diğer kuruluşlardan da
uzman eleman iştirak ettirilir.
Komisyon,
köyün halihazır ve gelişme durumunu dikkate alarak, konut ve genel
ihtiyaçlarına göre köy yerleşme planını düzenler. Bu plan üzerinde Tarım Orman
ve Köyişleri Bakanlığı, meri İmar Kanunu ve bu konudaki yönetmelik hükümlerine
tabi olmaksızın, parsellerin konumunu belirleyen işleri yapar veya yaptırır. Bu
plan valilikçe onaylanarak kesinleştirilir ve yürürlüğe girer.
Ek Madde 11 – (20/5/1987 - 3367/1 md. ile
gelen ek 13 üncü md. hükmü olup madde numarası teselsül ettirilmiştir.)
Komisyon
kararı ve köy yerleşme planı köy muhtarlığına tebliğ edilir. İtiraz edilmezse
valinin onayı ile kesinleşir. Köy muhtarı köy ihtiyar meclisinin kararına
dayanarak komisyon kararına karşı en geç 30 gün içinde valiliğe itiraz
edebilir, itiraz valilikçe 15 gün içinde karara bağlanır. Bu karar kesindir.
Kesinleşen
kararlar Tarım Orman ve Köyişleri Bakanlığı tarafından uygulanır.
Ek Madde 12 – (20/5/1987 - 3367/1 md. ile
gelen ek 14 üncü md. hükmü olup madde numarası teselsül ettirilmiştir.;
Değişik: 27/5/2004-5178/6 md.)
Köy yerleşme plânında konut alanı ve
köy genel ihtiyaçlarına ayrılan yerler, Devletin hüküm ve tasarrufu altında
bulunan seyrangâh, yol ve panayır yerleri gibi alanlar ve Hazinenin
mülkiyetinde olup kamu hizmetine tahsis edilmemiş taşınmazlardan, 4342 sayılı Mera
Kanununun 5 inci maddesi hükümleri uyarınca incelenmesine müteakip mera, yaylak
ve kışlak ile otlak ve çayır olarak yararlanılamayacağı anlaşılan yerler köy
yerleşme plânının onayı ile bu vasıflarını kendiliğinden kaybeder.
Ancak
bu madde kapsamında Hazinenin mülkiyetinde olup kamu hizmetine tahsis edilmemiş
taşınmazların devri Maliye Bakanlığının görüşü alınmak suretiyle yapılır ve
valilikçe köy tüzel kişiliği adına tapuya tescil edilir.
Ek Madde 13 – (20/5/1987 - 3367/1 md. ile
gelen ek 15 inci md. hükmü olup madde numarası teselsül ettirilmiştir.)
Köy
tüzelkişiliği adına, köy yerleşme planına göre en çok 2000 m2 olmak üzere tescil
edilen parseller köyde ikamet eden ve köy nüfusuna kayıtlı olup evi bulunmayan
ihtiyaç sahiplerine ihtiyar meclisi kararı ile rayiç bedel üzerinden satılır.
Satış
bedeli peşin veya en çok 5 yılda ve 5 eşit taksitle tahsil edilerek, o köyün
imar işlerinde kullanılmak üzere köy sandığına yatırılır.
Köy
ihtiyar meclisince satılan parseller üzerine satış tarihinden itibaren en geç 5
yıl içinde bina yapılması zorunludur.
Hak
sahipleri bu yerleri 10 yıl müddetle başkalarına devir ve temlik edemezler.
Ek Madde 14 – (20/5/1987 - 3367/1 md. ile
gelen ek 16 ncı md. hükmü olup madde numarası teselsül ettirilmiştir.)
6831
sayılı, Orman, 2634 sayılı Turizmi Teşvik, 2863 sayılı Kültür ve Tabiat
Varlıklarını Koruma, 1051 sayılı Kanunla değişik 7269 sayılı Umumi Hayata
Müessir Afetler Dolayısıyla Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair ve
2565 sayılı Askeri Yasak Bölgeler ve Güvenlik Bölgeleri Kanunları bu Kanun
kapsamı dışındadır.
Bu
Kanunun hükümleri, belediye mücavir alanında bulunan köyler için, valinin
teklifi ve Bayındırlık ve İskan Bakanlığının onayı ile uygulanır.
Ek Madde 15 – (20/5/1987 - 3367/1 md. ile
gelen ek 17 inci md. hükmü olup madde numarası teselsül ettirilmiştir.)
Komisyonun teşkili, çalışma ve karar
verme esas ve usulleri, köy tüzelkişiliği adına yapılacak tesciller, köy
yerleşme planı düzenleme esas ve usulleri, ihtiyaç sahiplerinde aranan vasıflar,
devir yasakları, taşınmaz malların amaca uygun kullanılma esasları, rayiç bedel
tayini, satış esasları ve diğer hususlar, bir yönetmelikle belirlenir.
Bu
yönetmelik, kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren en geç iki ay içinde
Tarım Orman ve Köyişleri Bakanlığı ile Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünce ve
ilgili kuruluşların görüşleri alınarak hazırlanır.
Ek Madde 16- (Ek: 27/5/2007-5673/2 md.) (1)
Güvenlik korucularından 55 yaşını
dolduranların görevleriyle ilişikleri kesilir. İlişikleri kesilenlerden onbeş
yıl veya daha fazla hizmeti olanlara hayatta bulundukları sürece 8.500 gösterge
rakamının memur aylıklarına uygulanan aylık katsayısı ile çarpımı sonucu
bulunacak miktarda, Sosyal Güvenlik Kurumunca aylık bağlanır. Onbeş yılı aşan
her yıl için 8.500 gösterge rakamına 200 gösterge rakamı ilave edilir ve bu
şekilde yapılacak ilave hiçbir şekilde 3.000 gösterge rakamını geçemez. Aylık
göstergesine ilave edilecek 200 gösterge rakamının hesabında, ay kesirleri tam
ay sayılır. Yıl kesirlerinin her ayı için 200 gösterge rakamının memur
aylıklarına uygulanan aylık katsayı ile çarpımı sonucu bulunacak tutarın
onikide biri aylığa ayrıca eklenir. (2)
Birinci
fıkra hükümlerine göre aylık bağlanmış olanlardan vefat edenlerin dul eşleri
ile 55 yaşını doldurmamış olmakla birlikte onbeş yıl veya daha fazla süre
güvenlik koruculuğu hizmeti bulunanlardan görevleriyle ilişikleri devam etmekte
iken vefat edenlerin dul eşlerine birinci fıkraya göre hesaplanacak aylığın
yüzde yetmişbeşi oranında aylık bağlanır. Herhangi bir sosyal güvenlik
kurumundan aylık alan dul eşe, bu fıkraya göre hesaplanan tutarın yarısı
uygulanır. Dul eşe bağlanan aylıklar evlenmesi halinde kesilir ve ölüm nedeni
hariç dul kalmaları halinde yeniden bağlanmaz.
Terör
suçlarından dolayı hüküm giyen güvenlik korucularına veya dul eşlerine, aylık
bağlanmaz. Hüküm giymeden önce aylık bağlanmış olması halinde ise bağlanan
aylığı kesilir.
Güvenlik
korucularından engelli hâle gelenlerin kendilerine, ölenlerin ise dul ve
yetimlerine 3/11/1980 tarihli ve 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması
Hakkında Kanun hükümleri uygulanmak suretiyle malûllük ya da dul ve yetim
aylığı bağlanmış olması durumunda, bu madde hükümlerine göre ayrıca aylık
bağlanmaz, önceden bu madde hükümlerine göre bağlanmış olanların aylıkları
kesilir.(Ek cümle: 4/7/2012-6353/66 md.)
Ancak, 2330 sayılı Kanuna göre eşinden, çocuklarından veya baba veya
anasından dolayı dul ve yetim aylığına müstahak olmaları, bu maddeye göre
bağlanan aylığın kesilmesini gerektirmez. (3)
______________________
(1) 3/10/2016
tarihli ve 676 sayılı KHK’nin 8 inci maddesiyle, bu maddelerde yer alan “geçici
köy” ibareleri “güvenlik”, “Geçici Köy” ibareleri “Güvenlik” şeklinde
değiştirilmiştir.
(2) 12/7/2013
tarihli ve 6495 sayılı Kanunun 75 inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “5.000”
ibaresi “8.500” şeklinde değiştirilmiştir.
(3) 25/4/2013
tarihli ve 6462 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan
“sakatlananların” ibaresi “engelli hâle gelenlerin” şeklinde değiştirilmiştir.
Ek
Madde 17 – (Ek: 27/5/2007-5673/2 md.) (1)
55 yaşını doldurup onbeş yıldan az
hizmeti olan veya 55 yaşını doldurmamış olan güvenlik korucularından; sağlık ve
idarî nedenlerle görevine son verilenler ile ölenlere (55 yaşını doldurmamış
olmakla birlikte onbeş yıl veya daha fazla hizmeti bulunanlardan görevleri ile
ilişikleri devam etmekte iken vefat edenler hariç), 20.000 gösterge rakamının
memur aylıklarına uygulanan aylık katsayısı ve hizmet yılı ile çarpımı
sonucunda bulunacak miktarda tazminat ödenir.
55
yaşını doldurmadan kendi istekleri ile görevlerinden ayrılan güvenlik
korucularına, hizmet sürelerine bakılmaksızın 20.000 gösterge rakamının memur
aylıklarına uygulanan aylık katsayısı ve hizmet yılı ile çarpımı sonucunda
bulunacak miktarda tazminat ödenir.
Tazminat
hesabında bir yıldan az olan hizmet süresi bir yıl kabul edilir. Bir tam yılı
aşan süreler için; ay kesirleri tam ay sayılmak suretiyle bu süre ile orantılı
ödeme yapılır. Vefat eden güvenlik korucularının hak ettiği tazminat kanunî
mirasçılarına ödenir. Verilecek tazminat tutarından herhangi bir vergi ve
kesinti yapılmaz. Ek 16 ncı madde uyarınca aylık bağlanan veya disiplin
hükümlerinin uygulanması sonucu görevlerine son verilen güvenlik korucularına
bu madde hükümlerine göre tazminat ödenmez.
Güvenlik
korucularından görev süresi içinde vefat edenlerin eşine ve çocuklarına, bunlar
yoksa anne ve babasına, bunlar da yoksa kardeşlerine, 50.000 gösterge rakamının
memur aylıklarına uygulanan aylık katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak
miktarda herhangi bir vergi ve kesintiye tâbi tutulmaksızın ölüm yardımı
ödenir. (2)
Güvenlik
korucularından engelli hâle gelenlerin kendilerine, ölenlerin ise dul ve
yetimlerine 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun
hükümleri uygulanmak suretiyle malûllük ya da dul ve yetim aylığı bağlanmış
olması durumunda; bu madde hükümlerine göre ayrıca tazminat ödenmez, önceden bu
madde hükümlerine göre tazminat ödenmiş olanların almış oldukları tazminat
tutarı 2330 sayılı Kanun hükümlerine göre ödenmesi gerekecek nakdî tazminat
tutarından düşülür. (3)
Ek
16 ncı madde ile bu madde kapsamındaki ödemeler, Sosyal Güvenlik Kurumu
tarafından yapılır ve ödemenin yapılmasını takip eden iki ay içinde Hazineden
tahsil edilir.
Ek Madde 18 – (Ek: 27/5/2007-5673/2 md.) (4)
Güvenlik korucuları ile korucu
başlarının; görevlendirme şekilleri, göreve alınmalarında aranacak şartlar,
görevleri, uygulanacak disiplin cezaları ve görevlerine son verilmesini
gerektiren haller, disiplin amirleri, yararlanacakları giyim eşyaları ile
bunların şekli ve verilme zamanları, eğitim ve denetim usûl ve esasları, sicil
ve izinleri, ilk müracaatlarında sahip olmaları gereken sağlık şartları, başka
bir işte çalışma hakları ile bu Kanunda yer alan diğer hususlara ilişkin
uygulamalar Milli Savunma Bakanlığı ve Maliye Bakanlığının görüşü üzerine
İçişleri Bakanlığınca hazırlanacak ve bu maddenin yayımı tarihinden itibaren
altı ay içinde Bakanlar Kurulunca çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir.
––––––––––––––––––––
(1) 3/10/2016
tarihli ve 676 sayılı KHK’nin 8 inci maddesiyle, bu maddelerde yer alan “geçici
köy” ibareleri “güvenlik”, “Geçici Köy” ibareleri “Güvenlik” şeklinde
değiştirilmiştir.
(2) 12/7/2013
tarihli ve 6495 sayılı Kanunun 76 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “15.000” ibaresi “50.000” şeklinde değiştirilmiştir.
(3) 25/4/2013
tarihli ve 6462 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan
“sakatlananların” ibaresi “engelli hâle gelenlerin” şeklinde değiştirilmiştir.
(4) 3/10/2016
tarihli ve 676 sayılı KHK’nin 8 inci maddesiyle, bu madde yer alan “Geçici Köy”
ibaresi “Güvenlik” şeklinde değiştirilmiştir.
Ek Madde 19 – (Ek: 3/10/2016-KHK-676/9 md.)
Diğer
mevzuatta geçen “geçici köy korucusu” ibarelerinden “güvenlik korucusu”;
“gönüllü köy korucusu” ibarelerinden
“gönüllü güvenlik korucusu” anlaşılır.
Geçici Madde 1 – (Ek: 13/2/2011-6111/187 md.)
31/12/2009
tarihinden önce belediye haline dönüşmek veya başka bir belediyenin sınırlarına
dâhil olmak suretiyle tüzel kişiliğini kaybeden köylerde, kendilerine bu
Kanunun ek 13 üncü maddesine göre taşınmaz satışı yapılan hak sahipleri
hakkında satış bedelinin ödenmesi kaydıyla ek 13 üncü maddede öngörülen diğer
şartlar uygulanmaz. Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla henüz
kesinleşmemiş davalarda da bu madde hükümleri uygulanır.
Geçici Madde 2 – (Ek:
4/7/2012-6353/67 md.)
Bu maddeyi düzenleyen Kanun ile ek 16 ncımaddede
yapılan değişiklik sonucu anılan madde kapsamına girenlerden müracaat edenler,
bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihi takip eden ay başından itibaren anılan
madde hükümlerinden yararlandırılır. Ancak bu maddenin yürürlüğe girdiği
tarihten önceki dönem için herhangi bir ödeme yapılmaz.
27/5/2007 tarihli ve 5673 sayılı Köy Kanununda ve
Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten
önce geçici köy koruculuğu yapanlardan ek 16 ncıve ek 17 nci maddelerde yer
alan şartları taşıyanlara yazılı müracaatları üzerine bu maddenin yürürlüğe
girdiği tarihi takip eden ay başından itibaren bu madde hükümleri uygulanır.
Ancak geçmiş süreler için herhangi bir ödeme yapılmaz.
Geçici Madde 3 – (Ek:
31/10/2016-KHK-678/1 md.)
Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte
güvenlik korucusu olanlardan, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla;
a) 49 yaşını dolduranların görevleriyle
ilişiği bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içinde kesilir
ve bunlara önceden peşin ödenmiş olan ücretin kalan günlere isabet eden tutarı
geri alınmaz.
b) 44 yaşını doldurmuş ancak 50 yaşından
gün almamış ve hizmet süresi onbeş yıl ve üzeri olanlardan bu maddenin
yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içinde başvuruda bulunanların
görevleriyle ilişiği başvuru tarihinden itibaren altı ay içinde kesilir ve
bunlara önceden peşin ödenmiş olan ücretin kalan günlere isabet eden tutarı
geri alınmaz.
Birinci fıkra kapsamında ilişiği
kesilenlere bu Kanunun ek 16 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca aylık
bağlanır. Aylık miktarı hesaplanırken onbeş yıldan daha az hizmeti olanlar için
onbeş yıl esas alınır.
Birinci fıkra kapsamında ilişiği
kesilenlerin yerine aynı yerleşim biriminde görev yapmak üzere öncelikle ve
sırasıyla varsa 30 yaşını doldurmamış olmak kaydıyla çocuklarından birisi,
yoksa kardeşlerinden birisi güvenlik korucusu olarak görevlendirilebilir.
Birinci fıkranın (b) bendine göre ilişiği
kesilen güvenlik korucularına, ilişiklerinin kesildiği tarihi takip eden
aybaşından 50 yaşından gün alacakları tarihi takip eden aybaşına kadar olan ay
sayısının, en son aldıkları aylık ücretleri ile ilişiklerinin kesildiği tarihi
takip eden aybaşında bu Kanunun ek 16 ncı maddesi uyarınca bağlanan ilk
aylıkları arasında oluşan farkın yarısı ile çarpımı sonucu bulunacak tutarda
tazminat defaten ödenir. Verilecek tazminat tutarından herhangi bir vergi ve
kesinti yapılmaz.
Madde 96 – İşbu kanunun hükümleri neşir
ve ilanı tarihinden başlar.
Madde 97
– İşbu kanunun hükümlerini
yaptırmağa Dahiliye ve Adliye Vekilleri memurdur.
18/3/1924 TARİHLİ VE 442 SAYILI ANA KANUNA İŞLENEMEYEN HÜKÜMLER :
1-
27/5/2007 tarihli ve 5673 sayılı Kanunun Geçici Maddesi:
GEÇİCİ MADDE 1 – Bu Kanunun yürürlüğe
girdiği tarihte;
a)
Görevde bulunan geçici köy korucularının görevlerine, 18/3/1924 tarihli ve 442
sayılı Köy Kanununun bu Kanunla değişik 74 üncü maddesine göre belirlenen sayı
sınırlandırması nedeniyle son verilemez.
b)
Görevde bulunan ve 55 yaşını doldurmaları nedeniyle ilişikleri kesilecek olan
geçici köy korucularından, geçici köy korucusu olarak 10 ila 15 yıl arasında
hizmeti bulunanlara 1/10/2013-31/12/2013 tarihleri arasındaki dönemde 8.500,
1/1/2014 tarihinden itibaren 9.189
gösterge rakamı esas alınarak 442 sayılı Köy Kanununun ek 16 ncı maddesi
hükümlerine göre aylık bağlanır. 55 yaşını doldurmuş geçici köy korucularından
10 yıldan az hizmeti olanlar ise istekleri halinde 10 hizmet yılını
tamamlayıncaya kadar görevlerinde bırakılırlar ve bunlar hakkında da aynı
hükümler uygulanır. 55 yaşını doldurmuş geçici köy korucularından 10 yıldan az
hizmeti olup da çalışmak istemeyenler hakkında ise 442 sayılı Köy Kanununun ek
17 nci maddesi hükümleri uygulanır.(1)
c)
Görevde bulunan ve 55 yaşını doldurmamış olan geçici köy korucuları istekleri
halinde 55 yaşını dolduruncaya kadar görevlerinde bırakılırlar. Bu Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihte 55 yaşını doldurmamış olanlardan, 55 yaşını
doldurdukları tarih itibarıyla 10 yıldan az hizmeti olanlar, 10 hizmet yılını
tamamlayıncaya kadar görevlerine devam edebilirler ve bunlar hakkında da (b)
bendi hükümleri uygulanır.
(b)
ve (c) bendi hükümlerinde belirtilen şartları taşımaları nedeniyle 442 sayılı
Köy Kanununun ek 16 ncı maddesi hükümlerine göre aylık bağlananlara 442 sayılı
Köy Kanununun ek 17 nci maddesine göre tazminat ödenmez.
Yukarıda
belirtilen hükümlerin uygulanması, 442 sayılı Köy Kanununun bu Kanunla değişik
74 üncü maddesine göre görevlendirmeyi gerektiren hallerin ortadan kalkması
durumunda veya idarî zaruret hallerinde, görevlendirmeye ilişkin aynı usûl
uygulanmak suretiyle, geçici köy korucusu olarak yapılan görevlendirmelere son
verilebilmesine engel teşkil etmez.
__________
(1) 26/2/2014
tarihli ve 6527 sayılı Kanunun 19 uncu maddesiyle, bu bentte yer alan “5.000” ibaresi “1/10/2013-31/12/2013 tarihleri
arasındaki dönemde 8.500, 1/1/2014 tarihinden itibaren 9.189” şeklinde
değiştirilmiştir.
442 SAYILI
KANUNA EK VE DEĞİŞİKLİK GETİREN MEVZUATIN
YÜRÜRLÜĞE GİRiŞ TARİHİNİ GÖSTERİR LİSTE
Değiştiren Kanunun/KHK’nin
Numarası
|
442 sayılı Kanunun değişen veya iptal edilen maddeleri
|
Yürürlüğe Giriş Tarihi
|
684
|
–
|
2/12/1925
|
1256
|
–
|
1/5/1928
|
2329
|
–
|
28/10/1933
|
2491
|
–
|
6/6/1934
|
3664
|
–
|
11/7/1939
|
4081
|
–
|
10/7/1941
|
4114
|
–
|
25/9/1941
|
5672
|
–
|
12/7/1950
|
5998
|
–
|
13/1/1953
|
6169
|
–
|
24/7/1953
|
6250
|
–
|
19/2/1954
|
6835
|
–
|
10/9/1956
|
7165
|
–
|
25/11/1958
|
7366
|
–
|
29/7/1959
|
286
|
–
|
26/7/1963
|
906
|
–
|
15/7/1967
|
1252
|
–
|
22/4/1970
|
2108
|
–
|
10/9/1977
|
2972
|
–
|
18/1/1984
|
3029
|
–
|
28/6/1984
|
3175
|
–
|
4/4/1985
|
Değiştiren Kanunun/KHK’nin
Numarası
|
442 sayılı Kanunun değişen veya iptal edilen maddeleri
|
Yürürlüğe Giriş Tarihi
|
3278
|
–
|
6/5/1986
|
3367
|
–
|
26/5/1987
|
KHK/336
|
–
|
5/8/1988
|
4342
|
–
|
28/2/1998
|
4916
|
–
|
19/7/2003
|
5178
|
Ek Madde 12
|
8/6/2004
|
5443
|
Madde 74
|
3/1/2006
|
5673
|
Madde 74, Ek Madde 16, 17,
18, ve
İşlenemeyen Hüküm
|
2/6/2007
|
6111
|
Geçici Madde 1
|
25/2/2011
|
6353
|
Ek Madde 16, Geçici Madde
2
|
12/7/2012
|
6462
|
74, Ek Madde 16, Ek Madde
17
|
3/5/2013
|
6495
|
Ek Madde 17
|
2/8/2013
|
Ek Madde 16
|
1/10/2013
|
|
6527
|
İşlenemeyen Hüküm
|
1/10/2013 tarihinden
geçerli olmak üzere yayımı tarihinde
(1/3/2014)
|
KHK/674
|
74
|
1/9/2016
|
KHK/676
|
74, Ek Madde 16, Ek Madde
17, Ek Madde 18, Ek Madde 19
|
29/10/2016
|
KHK/678
|
Geçici Madde 3
|
22/11/2016
|
6758
|
74
|
24/11/2016
|
KHK/680
|
74
|
6/1/2017
|
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder