Uzun uzun berberde oturup sohbet etmeyi sevmem. Daha doğrusu aslında insanların çoğu sevmez benim bildiğim.
Cuma günü sabahtan tıraş olmaya gittim her zaman gittiğim berberime. Berber Şaban usta ile dükkana gelen diğer vatandaşın konuşması vatandaşın hem hukuka bakışını hem de bilgisini, algısını, yaklaşımını göstermek bakımından dikkate değer.
Berber dükkanı adliyeye hemen hemen 100 metre mesafede. Burada çalıştığım sırada özellikle hızlı olduğu için tercih ettiğim bir berber.
Dükkanda benimle birlikte bir diğer müşteri daha var. Beni diğer usta tıraş ederken, Şaban usta bir başkasını tıraş ediyor.
O sırada dükkana bir başka vatandaş selam verip gelip oturdu.
Vatandaş yana yakıla, hakkında bir milletvekiline hakaret nedeniyle dava açıldığını anlatıyor. Dava, 18. Asliye Ceza Mahkemesinde açılmış. Davanın haksız yere açıldığıyla başladı sohbet.
- Aslında telefon numarası bile benim değil. Ama şerefsizin biri milletvekiline facebooktan hakaret etmiş. Ulan delikanlıysan aç telefonu yüzüne karşı söylesene! Benim de başımı belaya sokmuşsun.
-Nerede açılmış dava?
-18. Asliye Ceza
- Bizim Halil'in kızı da orada, 4. ful mü sulh mü öyle bir şey!
- Ulan şimdi ister misin şimdi seni tutuklayıp cezaevine koysunlar! Hiç kimsenin garantisi yok ki aga...
Müşteri araya giriyor:
-Bizim Murat da senin gibi haksız yere yatıyor.
- Abinin oğlu mu?
-Ya..
- Cezaevi hadi neyse üç öğün yemek var. İçerisi rahat da. Dışarıda çoluk çocuk var.
-Belli bir zaman sonra onlar da unutuyor ya...
Biraz sonra müşteri kalkıp gitti birşey söylemeden. Ben de tıraşım bittiği için hayırlı işler dileyip,
- Ya usta fena korkuttun adamı dedim.
- Bırak korksun azıcık ya, deyip patlattı kahkahayı...
Kıssadan hisse, dava haksız da açılmış olabilir. Vatandaş kendisini davalara bir şekilde hazırlıyor. Sohbetin çoluk çocuğu olmayanların cezaevine girmekten çekinmeyeceği gibi bir algı oluşturması ilginçti. Evet sorumluluk sahibi olmak böyle bir şey...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder