28 Eylül 2019 Cumartesi

TIBBİ SORUMLULUK


İHLAL KONULARI:
1982 Anayasasının insan onurunun korunmasına ilişkin ilkeleri ile kamu görevlilerinin uyması gereken temel hak ve özgürlükler, eşitlik ilkesi ihlal edilmiştir.
1982 Anayasası 5’nci maddesine göre, devletin temel amaç ve görevlerinden birisi de kişilerin ve toplumun refah, huzur ve mutluluğunu sağlamak, kişinin temel hak ve hürriyetlerini, insanın maddi ve manevi varlığının gelişmesi için şartları hazırlamaya çalışmaktır.
Dünya Tabipler Birliği Cenevre Bildirgesine göre, hekim;
Yaşamını insanlık hizmetine adayacağına,
Önceliği her zaman hasta sağlığına vereceğine,
Tıp mesleğinin geleneklerini ve saygınlığını koruyacağına,
Yaş, hastalık ya da engellilik inanç, etnik köken, cinsiyet, milliyet, politik düşünce, ırk cinsel yönelim, toplumsal konum ya da başka herhangi bir özelliğin görevi ve hastayla arasına girmesine izin vermeyeceğine,
İnsan yaşamına en üst düzeyde saygı göstereceğine güvence verir.
Dünya Tabipler Birliği hasta hakları bildirgesine göre, hasta, kendisiyle ilgili kararları özgürce alabilmek ve kendi kaderini belirleme hakkına sahiptir. Hekim hastayı kararının sonuçları hakkında aydınlatacaktır. Yeterli ve yetişkin bir hasta herhangi bir tanı veya tedavi işlemine onam verme ya da reddetme hakkına sahiptir. Hasta karar verebilmek için gerekli bilgiyi edinme hakkına sahiptir. Hasta herhangi bir test ya da işlemin amacını, sonuçların ne anlama gelebileceğini ve onam vermemesi durumunda neler olabileceğini açık biçimde anlamalıdır.
TTB Hekimlik Meslek Etiği Kuralları 8’inci maddesine göre,
Hekim, mesleğini uygularken vicdani ve mesleki bilimsel kanaatine göre hareket eder.
Hastayı muayene etmeyen hekim yukarıda belirtilen hükme göre hekim değildir.
TTB Hekimlik Meslek Etiği Kuralları 13’üncü maddesine göre,
“Bilgisizlik, deneyimsizlik ya da ilgisizlik nedeniyle bir hastanın zarar görmesi "hekimliğin kötü uygulaması" anlamına gelir.
İlgisiz olan hekim hekimliği kötüye kullanmıştır.
Konsültasyona ilişkin 19’uncu maddesinde,
“Madde 19-Danışım ve ekip çalışması sürecinin düzenli işleyebilmesi ve bir hekim hakkı olarak yaşama geçirilebilmesi için;
a)Hasta izlemi sırasında, değişik uzmanlık alanlarının görüş ve uygulamalarına gereksinim doğduğunda, tedaviyi yürüten hekim durumu hasta ve/veya yakınlarına bildirmelidir. Konsültasyonu hastanın tedaviyi yürüten hekimi yazılı olarak ister. Yazılı istemde hastanın özellikleri, konsültasyon isteğinin nedenleri açık ve anlaşılır biçimde belirtilir.
b)Konsültasyon sürecinde konsültan hekim de, hastanın sürekli hekimi gibi hastadan sorumludur.

c)Konsültan hekim, alanında bilimsel ve teknik bilgiye sahip olmalıdır.
d)Konsültasyon sonucunda, konsültasyonun gerekçesi ve sonuçları, açık ve anlaşılır biçimde bir tutanak ile belgelenir.
e)Konsültasyonun sonuçlarından hastalar da yeterli ölçüde bilgilendirilir.
f)Konsültasyonun sonucunda hastanın tedaviyi yürüten hekimi ile konsültan hekimin görüş ve kanaatleri arasında fark olur ve hasta konsültan hekimin önerilerini kabul ederse, hastanın tedaviyi yürüten hekimi tedaviyi bırakabilir.
g)Konsültasyon istenen hekim davete uymak zorundadır.
Konsültasyona ilişkin ilgili hükümlerden hiçbirisi somut olayda gerçekleştirilmemiş, nefes testinden sonra hasta görülmeden taburcu edilmiştir.

Hasta haklarına saygıya ilişkin 19’uncu maddeye göre;
“Madde 21-Hekim hastasının sağlığı ile ilgili kararlar alırken; bilgilenme hakkı, aydınlatılmış onam hakkı, tedaviyi kabul ya da red hakkı , vb. hasta haklarına saygı göstermek zorundadır.
Hasta birey olarak bile kabul edilmemiştir. Ne hasta yakınları, ne hastanın bizzat kendisi hiçbir aşamada bilgilendirilmediği gibi nezaket dışı tekrarlar ve ses yükseltmelerle hasta yakınları gerginleştirilmiş ve adeta beyaz kod uygulamasına sebep olacak davranışlara zorlanmıştır.

TIBBİ SORUMLULUK-HASTAYI MUAYENE ETMEYEN HEKİM SORUMLULUĞU


İHLAL KONULARI:
1982 Anayasasının insan onurunun korunmasına ilişkin ilkeleri ile kamu görevlilerinin uyması gereken temel hak ve özgürlükler, eşitlik ilkesi ihlal edilmiştir.
1982 Anayasası 5’nci maddesine göre, devletin temel amaç ve görevlerinden birisi de kişilerin ve toplumun refah, huzur ve mutluluğunu sağlamak, kişinin temel hak ve hürriyetlerini, insanın maddi ve manevi varlığının gelişmesi için şartları hazırlamaya çalışmaktır.
Dünya Tabipler Birliği Cenevre Bildirgesine göre, hekim;
Yaşamını insanlık hizmetine adayacağına,
Önceliği her zaman hasta sağlığına vereceğine,
Tıp mesleğinin geleneklerini ve saygınlığını koruyacağına,
Yaş, hastalık ya da engellilik inanç, etnik köken, cinsiyet, milliyet, politik düşünce, ırk cinsel yönelim, toplumsal konum ya da başka herhangi bir özelliğin görevi ve hastayla arasına girmesine izin vermeyeceğine,
İnsan yaşamına en üst düzeyde saygı göstereceğine güvence verir.
Dünya Tabipler Birliği hasta hakları bildirgesine göre, hasta, kendisiyle ilgili kararları özgürce alabilmek ve kendi kaderini belirleme hakkına sahiptir. Hekim hastayı kararının sonuçları hakkında aydınlatacaktır. Yeterli ve yetişkin bir hasta herhangi bir tanı veya tedavi işlemine onam verme ya da reddetme hakkına sahiptir. Hasta karar verebilmek için gerekli bilgiyi edinme hakkına sahiptir. Hasta herhangi bir test ya da işlemin amacını, sonuçların ne anlama gelebileceğini ve onam vermemesi durumunda neler olabileceğini açık biçimde anlamalıdır.
TTB Hekimlik Meslek Etiği Kuralları 8’inci maddesine göre,
Hekim, mesleğini uygularken vicdani ve mesleki bilimsel kanaatine göre hareket eder.
Hastayı muayene etmeyen hekim yukarıda belirtilen hükme göre hekim değildir.
TTB Hekimlik Meslek Etiği Kuralları 13’üncü maddesine göre,
“Bilgisizlik, deneyimsizlik ya da ilgisizlik nedeniyle bir hastanın zarar görmesi "hekimliğin kötü uygulaması" anlamına gelir.
İlgisiz olan hekim hekimliği kötüye kullanmıştır.
Konsültasyona ilişkin 19’uncu maddesinde,
“Madde 19-Danışım ve ekip çalışması sürecinin düzenli işleyebilmesi ve bir hekim hakkı olarak yaşama geçirilebilmesi için;
a)Hasta izlemi sırasında, değişik uzmanlık alanlarının görüş ve uygulamalarına gereksinim doğduğunda, tedaviyi yürüten hekim durumu hasta ve/veya yakınlarına bildirmelidir. Konsültasyonu hastanın tedaviyi yürüten hekimi yazılı olarak ister. Yazılı istemde hastanın özellikleri, konsültasyon isteğinin nedenleri açık ve anlaşılır biçimde belirtilir.
b)Konsültasyon sürecinde konsültan hekim de, hastanın sürekli hekimi gibi hastadan sorumludur.

c)Konsültan hekim, alanında bilimsel ve teknik bilgiye sahip olmalıdır.
d)Konsültasyon sonucunda, konsültasyonun gerekçesi ve sonuçları, açık ve anlaşılır biçimde bir tutanak ile belgelenir.
e)Konsültasyonun sonuçlarından hastalar da yeterli ölçüde bilgilendirilir.
f)Konsültasyonun sonucunda hastanın tedaviyi yürüten hekimi ile konsültan hekimin görüş ve kanaatleri arasında fark olur ve hasta konsültan hekimin önerilerini kabul ederse, hastanın tedaviyi yürüten hekimi tedaviyi bırakabilir.
g)Konsültasyon istenen hekim davete uymak zorundadır.
Konsültasyona ilişkin ilgili hükümlerden hiçbirisi somut olayda gerçekleştirilmemiş, nefes testinden sonra hasta görülmeden taburcu edilmiştir.

İncelediğim Tıp Etiği Kitabı



Eğer bu ders kitabıysa doktorların hukuk bilincinin ve insan haklarına olan uzaklıklarının sebebini daha iyi anlıyorum...

Kitapta doğru düzgün ne anayasa maddesi var ne de sözleşme maddeleri, sözleşmelerin amaçları, tıp etiği ilkeleri, hasta hakları yönetmeliği,


Vay ki ne var...

Tıbbi sorumluluk,




İHLAL KONULARI:
1982 Anayasasının insan onurunun korunmasına ilişkin ilkeleri ile kamu görevlilerinin uyması gereken temel hak ve özgürlükler, eşitlik ilkesi ihlal edilmiştir.
1982 Anayasası 5’nci maddesine göre, devletin temel amaç ve görevlerinden birisi de kişilerin ve toplumun refah, huzur ve mutluluğunu sağlamak, kişinin temel hak ve hürriyetlerini, insanın maddi ve manevi varlığının gelişmesi için şartları hazırlamaya çalışmaktır.
Dünya Tabipler Birliği Cenevre Bildirgesine göre, hekim;
Yaşamını insanlık hizmetine adayacağına,
Önceliği her zaman hasta sağlığına vereceğine,
Tıp mesleğinin geleneklerini ve saygınlığını koruyacağına,
Yaş, hastalık ya da engellilik inanç, etnik köken, cinsiyet, milliyet, politik düşünce, ırk cinsel yönelim, toplumsal konum ya da başka herhangi bir özelliğin görevi ve hastayla arasına girmesine izin vermeyeceğine,
İnsan yaşamına en üst düzeyde saygı göstereceğine güvence verir.
Dünya Tabipler Birliği hasta hakları bildirgesine göre, hasta, kendisiyle ilgili kararları özgürce alabilmek ve kendi kaderini belirleme hakkına sahiptir. Hekim hastayı kararının sonuçları hakkında aydınlatacaktır. Yeterli ve yetişkin bir hasta herhangi bir tanı veya tedavi işlemine onam verme ya da reddetme hakkına sahiptir. Hasta karar verebilmek için gerekli bilgiyi edinme hakkına sahiptir. Hasta herhangi bir test ya da işlemin amacını, sonuçların ne anlama gelebileceğini ve onam vermemesi durumunda neler olabileceğini açık biçimde anlamalıdır.

26 Eylül 2019 Perşembe

ANA HATLARIYLA CEZA MUHAKEMESİ



Son çalışma ceza yargılamasıyla ilgili olduğundan ceza muhakemesiyle ilgili hemen hemen bütün çalışmaları aldım. Arasında gerçekten para vermeye, okumaya, zaman kaybetmeye değmeyenler var.

Hukuk fakültelerinde okutulanlar için yeni hukukçulara ilişkin nasıl ve neden sorularının cevapları bunlar...

Mecburen çalışma sırasında gözden geçiriyorum. Atıf yapmak istiyorum. Bazısında gerçekten kanun tekrarı olmak dışında hiçbir özellik yok.

i-) Didaktik olma niteliği hemen hiçbirinde yok,

ii-) Çoğu karmaşık bir bilgi yığını ve sistematik değil.

iii-) Kendi içinde ve birbirleriyle çelişik,

iv-) Bazılarında güncel kanunlar takip edilmemiş durumda,

v-) Uzun cümleler var.

vi-) Kavram birliği yok. Kanun ibaresine yer verilen çalışmalarda yasa ibaresine, hakim ibaresi ile birlikte yargıç kavramına sıklıkla rastlamak mümkün.

vii-) Kaynakçası ve atıfı olmayan var.

viii-) Yabancı kaynaklar özellikle mehaz kanunların hemen hemen hiçbirinde değerlendirildiği anlaşılmıyor.

ix-) Ceza muhakemesine ilişkin kavramların Türk Ceza Hukuku ve özel kanunlarla irtibatının kurulduğunu söylemek mümkün görünmüyor.

x-) Kanunda kullanılmayan ya da Türk dilinde kullanılmayan kavramlar üzerinden anlatımlar çalışmaları daha da anlamsız kılıyor.

xi-) Uygulamadan kopukluk hat safhada.

2018 baskı çalışmanın delile ilişkin değerlendirmesi şöyle: "deliller CMK'nın sistemine göre yalnızca soruşturma evresinde toplanır. Yeni sistemde mahkeme delil toplamayacaktır. Zira mahkeme, deliller toplanmadan, dosya toplanmadan hazırlanan iddianameyi iade edecektir; etmek zorundadır. Toplatma gereği sonradan ortaya çıkan bir delil olursa mahkeme bunu savcılık marifetiyle elde edecektir" (Anahatlarıyla Ceza Muhakemesi Hukuku Bahri Öztürk, vd. Seçkin Yayınevi, 5. Baskı).

Bu çalışma 2005 yılında yazılmış olsaydı kabul edilebilirdi. Ancak 2018 yılında yazılmış.

25 Eylül 2019 Çarşamba

2020 LGS FEN BİLGİSİ SORUMLU KONULAR

LGS Merkezi Sınav Sorumlu Olunan Üniteler
İnsanda Üreme, Büyüme ve Gelişme
Basit Makineler
Maddenin Yapısı ve Özellikleri
Işık ve Ses
Canlılar ve Enerji İlişkileri
Maddenin Hâlleri ve Isı
Yaşamımızdaki Elektrik
Yaşamımızdaki Elektrik
Deprem ve Hava Olayları

2020 LGS İNKILAP TARİHİ KONULAR

LGS İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük Konuları
8 Sınıf LGS Merkezi Ortak Sınav Sorumlu Olunan Üniteler
Bir Kahraman Doğuyor
Milli Uyanış Yurdumuzun İşgaline Tepkiler
Ya İstiklal Ya Ölüm
Çağdaş Türkiye Yolunda
Adımlar
Atatürkçülük
Atatürk Dönemi Türk Dış Politikası Ve Atatürk’ün Ölümü
İkinci Dünya Savaşı Ve Sonrası

2020 LGS DİN KÜLTÜRÜ KONULARI

8 Sınıf LGS Din Kültürü ve Ahlâk Bilgisi Konuları
LGS Merkezi Ortak Sınav Sorumlu Olunan Üniteler
Allah Her Şeyi Bir Ölçüye Göre Yaratmıştır.
Kader Ve Evrendeki Yasalar İnsan İradesi Ve Kader
İnsanın Özgürlüğü Ve Sorumluluğu İnsanın Çabası: Emek Ve Rızık
Dünya Hayatının Sonu: Ecel Ve Ömür
Allah’a Güvenmek (Tevekkül) Ayete’l-Kürsi Ve Anlamı
İnsanın Paylaşma Ve Yardımlaşma İhtiyacı
İslam’ın Paylaşma Ve Yardımlaşmaya Verdiği Önem
Paylaşma Ve Yardımlaşma İbadeti Olarak Zekât
Toplumsal Dayanışma İbadeti Olarak Sadaka
Yardımlaşma Kurumlarımız Hac Nedir Ve Niçin Yapılır?
Hac Ve Umre İle İlgili Kavramlar
Haccın İnsan Davranışları Üzerindeki Etkisi
Kurban Nedir Ve Niçin Kesilir?
Hz. Muhammed İnsanlara Değer Verirdi.
Hz. Muhammed Güvenilir Bir İnsandı
Hz. Muhammed Bilgiye Önem Verirdi
Hz. Muhammed Danışarak İş Yapardı.
Hz. Muhammed Merhametli, Hoşgörülü Ve Affediciydi.
Hz. Muhammed Çalışmayı Sever Ve Zamanı İyi Değerlendirirdi
Hz. Muhammed Sabırlı Ve Cesaretliydi
Hz. Muhammed Hakkı Gözetirdi Hz. Muhammed Doğayı Ve Hayvanları Severdi
Aklın Dinî Sorumluluktaki Yeri Ve Önemi
Kur’an Aklımızı Kullanmamızı İster.
Kur’an Doğru Bilgiye Önem Verir. Kur’an’da Bilgi Edinme Yolları
Bilgi Taassubu Önler.
Sevgi Ve Merhamet Örneği: Hz. Yusuf
Alkollü İçki İçmek Ve Uyuşturucu Kullanmak
Kumar Oynamak
Kötü Alışkanlıklar Nasıl Başlıyor?
Kötü Alışkanlık Ve Davranışlardan Nasıl Korunalım?
Başkalarına Zarar Vermek: Kul Hakkı
Din Niçin Evrensel Bir Gerçekliktir?
Günümüzde Yaşayan Dinleri Tanıyalım Hinduizm Ve Budizm Yahudilik, Hristiyanlık, İslam
Dinlerin Ve İslam’ın Evrensel
Öğütleri
Doğruluk Temizlik
İyilik
Yardımseverlik

2020 LGS MATEMATİK KONULARI

LGS 8 Sınıf Matematik Konuları
8 Sınıf LGS Merkezi Ortak Sınav Sorumlu Olunan Üniteler
SAYILAR VE İŞLEMLER
-Çarpanlar ve Katlar
-Üslü İfadeler
-Kareköklü İfadeler
CEBİR
-Doğrusal Denklemler
-Cebirsel İfadeler ve Özdeşlikler
-Eşitsizlikler
GEOMETRİ VE ÖLÇME
-Üçgenler
-Geometrik Cisimler
-Dönüşüm Geometrisi
-Eşlik ve Benzerlik
VERİ İŞLEME
-Veri Analizi
OLASILIK
-Basit Olayların Olma Olasılığı

2020 LGS SINAV KONULARI TÜRKÇE

2020 LGS Türkçe Konuları
Anlam Bilgisi
Sözcükte Anlam
Cümlede Anlam
Paragrafta Anlam
Yazım ve Noktalama
Ses Bilgisi
Yazım (imla) Kuralları
Noktalama İşaretleri
Dil Bilgisi
Fiilimsiler (Eylemsi)
Cümlenin Ögeleri
Fiil Çatısı
Cümle Çeşitleri
Anlatım Bozuklukları
Söz Sanatları
Yazı (Metin) Türleri

8 Sınıf LGS Merkezi Sınav Sorumlu Olunan Üniteler
FİİLİMSİLER
SÖZCÜKTE ANLAM (Çok Anlamlılık)
SÖZCÜKTE ANLAM (Sözcükler Arası Anlam İlişkisi)
SÖZ GRUPLARINDA ANLAM (Kalıplaşmamış Söz Grupları)
DEYİMLER VE ATASÖZLERİ
SÖZ SANATLARI
CÜMLEDE ANLAM (Öznel-Nesnel Anlam)
CÜMLEDE ANLAM (Cümleler Arasındaki Anlam İlişkileri – Örtülü Anlam)
PARÇADA ANLAM (Ana Düşünce- Ana Duygu-Konu-Başlık)
PARÇADA ANLAM (Yardımcı Düşünce)
PARÇADA ANLAM (Anlatıcı- Hikâye Unsurları- Metin Karşılaştırma-Metnin Dil ve Anlatım Özellikleri)
PARÇADA ANLAM (Parça Oluşturma-Parça Tamamlama)
PARÇADA ANLAM (Anlatım Biçimleri ve Düşünceyi Geliştirme Yolları)
CÜMLENİN ÖGELERİ (Cümlenin Temel ve Yardımcı Ögeleri)
YAZIM KURALLARI
NOKTALAMA İŞARETLERİ
METİN TÜRLERİ
CÜMLENİN ÖGELERİ (Cümlenin Temel ve Yardımcı Ögeleri-Ara Söz-Cümlede Vurgu)
SÖZCÜKTE ANLAM (Çok Anlamlılık)
FİİLDE ÇATI
CÜMLE TÜRLERİ (İsim ve Fiil Cümlesi-Kurallı ve Devrik Cümle)
CÜMLE TÜRLERİ (Yapılarına Göre Cümleler)
CÜMLEDE ANLAM (Cümlenin İfade Ettiği Anlam)
CÜMLEDE ANLAM (Cümleye Hâkim Olan Duygu)
YAZIM KURALLARI
NOKTALAMA İŞARETLERİ
PARÇADA ANLAM (Karma)
ANLATIM BOZUKLUĞU

24 Eylül 2019 Salı

TÜRKİYE LGS ORTALAMASI

2019 LGS Türkiye Net Ortalamaları.
Türkçe : 20 Soruda 9.48 Net 

Fen Bilimleri : 20 Soruda 7.3 Net 
T.C Inkılâp Tar: 10 Soruda 6.05 Net 

Din Kültürü : 10 Soruda 5.93 Net

Ingilizce: 10 Soruda 3.64 Net

Matematik : 20 Soruda 2.8 Net

HABABAM


SAHNE 1
“Bu sene edebiyatı sizin sınıfa ben okutacağım, adım Zühtü. Ben, “yeni” lafını kat'iyyen sevmem. Hele hele edebiyatta zinhar, hiç sevmem. Edebiyat demek; divan edebiyatı demektir, divan şiiri demektir. Divan şiiri ise, nazım ve kafiye demektir. Kafiyesiz şiir olmaz. Bir takım eşhas, “serbest nazım” diye saçmalıklar yapmışlar.
İnek Şaban: Evet efendim…
Zühtü Hoca: Ama biz onları kıraat etmeyeceğiz...
İnek Şaban: Etmeyeceğiz…
Zühtü Hoca: Tahrirlerimde de sormayacağım. Unutmayın!. En güzel, en büyük, en doğru şiir; bir hakikat-i mürşidenin tashiki altında hiçbir şey söylememektir… Yani divan şiiridir...
Talebe 1: Ne diyor bu Zühtü Hoca ya?
Talebe 2: Valla, hiçbir şey anlamadım…
Talebe 3: ÇİNCE GİBİ BİŞEY…
Talebe 4: Hocam…
Zühtü Hoca: (Sert bir şekilde, saygısız biri edasıyla) Ne var?
Talebe 4: Sizden önceki edebiyat öğretmenimiz Semra Hanım, çağdaş edebiyatı da öğretirdi bize.
Zühtü Hoca: Olmaz, yeni yok… Hepsini unutacaksınız!. Hımm, nerde kalmıştık? Divan şiiri; yani kalıp, yani kafiye… Şu akıcılığa bakın, iyi dinleyin: “Tiz-i reftar olanın payine nağmen dolaşır.” (Ses tonunu yükselterek, sertçe) Sen, sen sen sen. Kalk, tekrarla bakayım…
Tulum Hayri: “Teyzesi defterdar olan faytonla damda dolaşır.”
Zühtü Hoca: Sus, terbiyesiz adam!. Hiç mi teeddüp etmiyorsun? Otur yerine!. Bakın, bu da bir başka latif dizi: “Süzme ruyini payidarın, müjgan müjgan üstüne.” Evet, kim tekrar edecek?
Güdük Necmi: Ben hocam…
Zühtü Hoca: Oku bakalım…
Güdük Necmi: “Kış geliyor ört hocam, yorgan yorgan üstüne.” 
Zühtü Hoca: Otur!. Haddini bilmez, münafık, rezil!.
İnek Şaban: Hoca doğru söylüyo, sen rezilsin...
Zühtü Hoca: Sen, konuşan... Kalk!
İnek Şaban: Bana mı diyo?
Zühtü Hoca: Tekrarla bakalım söyleyeceğimi…
İnek Şaban: Tekrarlayayım hocam.
Zühtü Hoca: “Vech-i hurşidinize münevver demişler.”
İnek Şaban: Aman, kaçalım hocam!.
Zühtü Hoca: Niye?
İnek Şaban: Ee, Bekçi Hurşit'in eline lüverver vermişler, yakalarsa sizi de vurur bizi de vurur.

SAHNE 2
Kimya Hocası: Anlamadım?
Zühtü Hoca: Nasıl anlamazsın? İlm-i Kimya, tecrübelerle müsbet bir satha nüfuz eder.
Sonra Mahmut Hoca'ya dönerek: “Mahmut Bey, ben bu yeni neslin söylediklerini bir türlü anlayamıyorum” diyor.
Mahmut Hoca: Niye efendim?
Zühtü Hoca: Baksanıza, müspet ilim yapan bu zat-ı muhteremin konuşmasından hiçbir şey anlamıyorum.
Mahmut Hoca: Valla Zühtü Bey, bazen ben de sizin söylediklerinizden bir şey anlamıyorum.

SAHNE 3
Tulum Hayri: Tamam “Sayın” Hocam…
Zühtü Hoca: Sayın Hocam değil, otur!. “Muhterem” Hocam, Muhterem…
“Evet, geçen ders verdiğim vazifeyi ezberlediniz mi?” 
 “Ezberledik Hocam, sular seller gibi…” 
  Mahmut Hoca geliyor ve “Hayrola Zühtü bey?” diyor…
Zühtü Hoca: Mahmut Hoca!. Görün, bakın!. Atatürk bu vatanı kimlere emanet etmiş!.
Mahmut Hoca: Ne oldu efendim?
Zühtü Hoca: Daha ne olsun? Atatürk'ün Gençliğe Hitabesini bu kartona satır satır yazıp kürsüme çakmışlar, bakıp bakıp okuyorlar… Şimdi sizin yanınızda ezbere okusunlar da görelim bakalım…
Mahmut Hoca: Evet, okuyun… Talebelerin hepsi ayağa kalkarak okumaya başlıyorlar. Zühtü Hoca, şaşırarak: “Nasıl olur? Biraz evvel buna bakıp okuyorlardı.”
Mahmut Hoca: “Bakın, kartonda ne yazıyor Zühtü Bey!. ‘Hocam, Hababam Sınıfı da olsak, Atatürk'ün Gençliğe Hitabesi'ni ezbere biliriz' ”

SAHNE 4
“Samanlıktan kaldıramadım samanı da Zühtü, sana kandım Zühtü. Şimdi geldi sevişmenin zamanı da Zühtü, sana kandım Zühtü, hele hele yandım Zühtü, ben sana kandım Zühtü.”
Zühtü Hoca, Mahmud Hoca'ya dönerek “Sanırım, bu Hababam Sınıfı benimle alay ediyor.”
Mahmud Hoca: Niye efendim?
Zühtü Hoca: Duymuyor musunuz söyledikleri türküyü?
Mahmud hoca: Duyuyorum!.
Zühtü Hoca: E peki, bu alay değil mi?
Mahmud Hoca: Sanmam!. Bu son günlerin çok moda bir türküsü, herkesin dilinde bu türkü,  Zühtü bey!.

20 Eylül 2019 Cuma

İSTEM DIŞI GELEN MESAJLARA KARŞI 6563 SAYILI KANUN





Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun

6563 sayılı kanunun amacı elektronik ticarete ilişkin esas ve usulleri düzenlemektir. Özellikle ticari iletişim, hizmet sağlayıcı ve aracıların sorumlulukları, elektronik iletişim araçlarıyla yapılan sözleşmeler ile elektronik ticarete ilişkin bilgi verme yükümlülükleri ve yatırımlar kanunun kapsamındadır.
Elektronik ticaret, fiziki olarak karşı karşıya gelmeksizin, elektronik ortamda gerçekleştirilen çevrim içi iktisadi ve ticari her türlü faaliyettir. Buna göre, online şekilde, telefon ya da bilgisayar üzerinden gerçekleştirilen mal ve hizmet alım satımları elektronik ticarettir. Gerçek kişilerin, otel için yapmış oldukları rezervasyon ve alımlar dahil olmak üzere, yolculuk masrafları, yiyecek-içecek siparişleri elektronik ticaretle gerçekleşmektedir.

Ticari iletişim, mesleki ve ticari faaliyet kapsamında kazanç sağlamaya yönelik elektronik ticarete ilişkin her türlü iletişimdir.
Ticari elektronik ileti, telefon, çağrı merkezleri, faks, otomatik arama makineleri, akıllı ses kaydedici sistemler, elektronik posta, kısa mesaj hizmeti gibi vasıtalar kullanılarak elektronik ortamda gerçekleştirilen ve ticari amaçlarla gönderilen veri, ses ve görüntü içerikli iletilerdir.
Hizmet sağlayıcı, elektronik ticaret faaliyetinde bulunan gerçek veya tüzel kişiler; başkalarına ait iktisadi ve ticari faaliyetlerin yapılmasına elektronik ticaret ortamını sağlayan gerçek ve tüzel kişiler ise aracı hizmet sağlayıcılarıdır.
Kanunun 3’üncü maddesi müşterilere bilgi verme yükümlülüğünü getirmiştir. Buna göre sözleşmenin yapılmasından önce;
i-) Alıcıların kolayca ulaşabileceği şekilde ve güncel tanıtıcı bilgiler,
ii-) Sözleşmenin kurulabilmesi için teknik adımlar,
iii-) Sözleşmenin hizmet sağlayıcı tarafından saklanıp saklanmayacağı ve bu sözleşmeye erişimin mümkün olup olmayacağı ve ne kadar süreyle ulaşılabileceği,
iv-) Veri girişindeki hataların açık ve anlaşılır şekilde belirlenmesine ve düzeltilmesine ilişkin teknik araçlara ilişkin bilgiler,
v-) Varsa gizlilik kuralları ve alternatif uyuşmazlık çözüm yolları.
Ayrıca hizmet sağlayıcı meslek odası varsa mesleki davranış kuralları ile bunlara nasıl ulaşılabileceği hususunu da belirtir.
O halde, internet üzerinden gerçekleşecek alış-verişlerde asgari kuralların bunlar olduğunu söylemek mümkündür. Öte yandan Kanunun 3’üncü maddesinin 3’üncü fıkrasına göre, tarafların tüketici olmaması halinde belirtilen düzenlemelerin aksini kararlaştırması da mümkündür. Kanun tüketici tanımını yapmadığına göre 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun m. 3/1’de yer alan, “Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi” tanımı dikkate alınmalıdır. Kanundaki yükümlülüklere uymama halinde aynı kanunun 12’nci maddesi gereğince 1000 TL’den 5.000 TL’ye kadar idari para cezası uygulanacaktır. Cezayı verme yetkisi Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ile bakanlığın müdürlüklerine aittir.
Kanun, tüketici lehine bilgilendirme yükümlülüğü öngörmüş ancak hükmün uygulanması 3’üncü maddenin son fıkrası gereği imkansız hale gelmiştir. Buna göre, bilgilendirme yükümlülüğü münhasıran elektronik posta yoluyla veya benzeri bireysel iletişim araçlarıyla yapılan sözleşmelerde uygulanmayacaktır. Kişilerin, otel internet sitesi üzerinden rezervasyon ve ödeme yapmak istemesi halinde bilgi verme yükümlülüğü uygulanabilecek. Sözleşmenin haberleşme araçlarıyla gerçekleştirilmesi halinde bilgilendirme yükümlülüğüne uyulmaması bu kanun kapsamında değerlendirilmeyecektir. Öte yandan bu hüküm Türk Borçlar Kanunu ile Türk Medeni Kanunu’nun genel hükümlerinin uygulanmasını engellemeyecektir.
Kanunun 4’üncü fıkrası siparişin verilmesine ilişkin hükümlere yer vermiştir. Burada da benzer şekilde sözleşmenin görüntülenmesi, teyit edebilme yükümlülükleri getirilmiş ve beyanlara erişimin mümkün olduğu anda siparişin gerçekleşmiş olacağı düzenlenmiştir.
4’üncü maddenin ikinci fıkrasında, hizmet sağlayıcının, sipariş verilmeden önce alıcıya, veri giriş hatalarını belirleyebilmesi ve düzeltebilmesi için etkili ve erişilebilir teknik araçları sunması gerektiği düzenlenmiştir. Bu düzenleme özellikle tüketicilerin, internet üzerinden alışverişlerde internet sitesinin güvenli olup olmadığı, sayfasında güvenlik anahtarı bulunup bulunmadığı, güvenlik teyidi için doğrulama kodları göndermesi hususlarını kontrol edebilmesine ilişkindir.
Öte yandan aynı maddenin 3’üncü paragrafında tüketiciler dışındaki tarafların kanunun aksini kararlaştırılabileceği, 4’üncü fıkrasında ise haberleşme araçlarıyla yapılan sözleşmelerde hükmün uygulanmayacağı düzenlenmiştir. 12’nci maddesi 4’üncü maddede belirtilen sipariş yükümlülüklerine uyulmamasını idari para cezası yaptırımına bağlamış ve yetkiyi bakanlığa vermiştir.
Kanunun 5’inci maddesi ticareti iletişime ilişkin iki önemli kıstas belirlemiştir:
i-) Ticari iletişim tarafının belirlenebilir olması.
ii-) Promosyonlara ilişkin belirlenebilirlik ve açıklık.
Kanunun bu hükmü gereğince özellikle internet üzerinden sıklıkla gönderilen promosyon kazanıldığı mesajlarının hukuka uygun olmadığını söylemek mümkündür. Bu mesajlarda muhatapların çoğunlukla kim olduğu bilinmediği gibi katılım ve faydalanma koşulları da açıkça anlaşılabilir değildir.
Ticari elektronik iletiler, alıcılara önceden onayları alınmak kaydıyla gönderilebilir. Aksine davranışlar kanunun 6’ncı maddesi ile yasaklanmıştır. Onayın herhangi bir şekilde alınması mümkündür. Bu onay alınmaksızın kişilere mesaj gönderilmesi kanunun 12’nci maddesi ile idari para cezasıyla cezalandırılmıştır. Bu nedenle sürekli telefonlarımıza ulaştırılan mesajlar hukuka aykırıdır. 6’ncı madde alıcının iletişim bilgilerini vermesi halinde, temin edilen mal veya hizmetlere ilişkin değişiklik, kullanım ve bakıma yönelik ticari elektronik iletiler için onay alınmayacağını düzenlemiştir.
Kanunun 6’ncı maddesinin son fıkrasına göre esnaf ve tacirler için onay alınmasına gerek yoktur. Ancak kanunun, esnaf ve tacirin, her türlü ticari elektronik iletiyi sınırsız kabul ettiği şeklinde yorumlanmaması gerekir. Öte yandan kanun bu açıdan getirdiği istisna hükmü ile bu kişilere yönelik ticari mesajların hukuka uygun olduğunu hüküm altına almıştır.
Ticari elektronik iletinin içeriğinin nasıl olması gerektiği kanunun 7’nci maddesinde düzenlenmiştir.
Alıcılar, hiçbir gerekçe göstermeksizin ticari elektronik iletiyi almayı reddedebilirler (Kanun m. 8). Hizmet sağlayıcı red bildiriminin de kolaylıkla iletilmesini sağlama yükümlülüğündedir. Talebin ulaşmasından sonra hizmet sağlayıcı üç iş günü içinde elektronik iletiyi sonlandırmalıdır.
Kanun hükmü gereğince kişiler, istemedikleri hiçbir mesajı kabul etmek zorunda olmadıkları gibi önceden onay vermedikleri ticari iletinin de kanunda belirtilen idari yaptırımı gerektirdiğini bilmelidir. Onaysız mesajlara ilişkin yaptırım kanunun 12/1-c bendi gereğince iki bin liradan 15 bin TL’ye kadar idari para cezası olarak düzenlenmiştir.

16 Eylül 2019 Pazartesi

YENİ VE SAÇMA UYGULAMALARLA YÜKSELİŞ




Veliler sınıf kısımlarına alınmayacakmış. Giderek daha enteresan bir hal almaya başladı özel okullar.

Güvenlik nedeniyle çocuğunu verdiğin okulda sınıfa girmene izin verilmesin.


Çok saçma.


Zaten iki ya da üç parça kitaba 1500 lira verince kendimi hissettiğim duyguyu daha da perçinledi....


Yükseliş'e yeni slogan; "Yok Doğa'dan farkımız!"....

14 Eylül 2019 Cumartesi

3 AYLIĞI 1000 TL FİTNESS




Abartılı fazla... Üstelik gitmediğim zaman beni rahatsız edecek meblağ.

O para verilirse sabah ayrı akşam ayrı gitmek lazım.

 Bütün spor salonlarında üç aşağı beş yukarı aynı şeyler var.

Bu nedenle fayda değer ilişkisi oldukça zayıf.

Boş zamanlara ait etkinlik olarak düşünülen egzersizler, zorunlu ve adeta işkenceye dönüşen bir eylem haline gelecek. Bu nedenle de değmez...


10 Eylül 2019 Salı

youtube



Nedense her geçen gün youtube'u kullanmak daha da zorlaşıyor.

Toplu video silme yok.

Common creative kesinlikle doğru sonuç vermiyor. Paylaşımlarınız bir-iki yıl sonrasında telif ihtarı alabiliyor. Bu çok adil değil... Bu nedenle common creative paylaşımı yapılmamalı...

Eski videolara ulaşmak hemen hemen imkansız,


7 Eylül 2019 Cumartesi

SANIK ANLATIMLARIYLA KASTEN ÖLDÜRME-1



ŞİŞEDE DURDUĞU GİBİ DURMUYOR


Ben yukarıda belirtmiş olduğum adreste yalnız başıma yaşarım.  Yaklaşık yirmi sene önce eşimden boşandım. 35 yaşından beridir bekarım. Dört tane çocuğum bulunmaktadır. Üç çocuğum yurt dışındadır. Çocuklarımdan ikisi İngiltere’de, biri ise Fransa’dadır. Bir kızım ise Ankara'da evlatlıktır. Baklan da bulunan kızımın adı Ayşe’dir. Soyadını bilmiyorum. Ayşe’nin polis olduğunu duydum. Ancak nerede polis bilmiyorum.  Ben ayakkabı boyacılığı yaparak geçimimi sağlıyorum. Ayakkabı boyacılığı yapmadığım zamanlarda odun toplayıcılığı işini yaparım.  Topladığım odunları ısınma amacı ile kullanırım. Olay günü de Sazlık’ta odun toplamaya gittim. Saat 15:00 civarı evime döndüm. Evime döndükten sonra yaklaşık iki saat uyudum. Mehmet akşam ezanı okunduğu sıralarda evime geldi. Mehmet’in elinde iki adet plastik şişe içerisinde şarap vardı. Mehmet direk evime girerek misafir kabul etmiyor musun dedi. Ben de zaten gelmişsin gel içeri bari dedim. İçeri girdikten sonra Mehmet’in getirmiş olduğu şaraplardan birlikte içtik. Sonra Mehmet evden çıkarak sigara almaya gitti. Sigara aldıktan sonra tekrar evime geldi. Bu arada bana bir adet sigara verdi. Bir adet sigara verdikten sonra sigara paketini benden istedi. Ben de sigara paketi bende değil bana sadece bir adet sigara verdin dedim. Bu arada Mehmet beni iki eliyle itti. Mehmet beni ittiğinde divanın yanına düştüm. Bu arada bana " orospu çocuğu " dedi. Ben de şahsa " sen nerden gördün benim anamın orospuluğunu " dedim. Bu arada şahıs cebinde bulunan beyaz renkli çakıyı çıkardı. Ve bana saldırdı. Ben de ölmüş anama küfrettiği için çok sinirlendim. Ve şahıs ta bana çakı ile saldırdığı için ben salonda bulunan kanepenin hemen yanı başında bulunan ekmek bıçağını alarak şahsa doğru salladım. Bu arada bıçak şahsın sağına veya soluna denk geldi. Alkollü olduğum için tam olarak bıçağın şahsın neresine geldiğini hatırlamıyorum. Şahsın vücuduna bıçağı sapladıktan sonra bıçağı havaya doğru kaldırırken bıçak şahsın boynuna denk geldi. Bu arada şahsın boynu kesildi. Ben bıçağı şahsın boynuna veya kafasına doğru atıp atmadığımı hatırlamıyorum. Şahsı evimin avlusunda bıçakladım. Şahıs bu arada yere yığıldı. Şahsı yere sürterek dışarı çıkardım. Bu arada yaşayabileceğini düşündüğüm için koşarak kahvehaneye gittim. Kahvehaneye gittiğimde kahvehanede muhtar Hüseyin ve eski belediye başkanı Hasan vardı. Bu şahıslara Mehmet’i bıçakladığımı Mehmet’in evimin önünde olduğunu, yaşıyor olabileceğini bu nedenden dolayı ambulansı ve jandarmayı araması gerektiğini söyledim. Ayrıca şahıslara Mehmet’in ölü mü sağ mı olduğunu bilmediğimi söyledim. Ben aşırı alkollü olmasaydım bu olay meydana gelmezdi. Biz Mehmet adlı şahıs ile birlikte arada bir dışarıda içki içerdik. Mehmet içki içtiğinde her seferinde kendini kaybederdi. Ve çevreye rahatsızlık verirdi. Mehmet anama küfretti ve bana çakı ile saldırmaya çalıştığı için Mehmet’i öldürdüm. Bana göstermiş olduğunuz beyaz renkli çakı Mehmet’e aittir. Bu çakı ile bana saldırmaya çalıştı. Ancak bana saldırdığında ben herhangi bir darbe almadım. Yaptığımdan çok pişmanım. Alkol etkisinde olmasaydım kesinlikle böyle bir şey yapmazdım. Başka söyleyeceğim bir şey yoktur



1-) İsimler değiştirildi, 
2-) Yer isimleri değiştirildi. 
3-) Yazım hataları gözden geçirildi. 
4-)Anlatım aynen alındı. 

Arif Nazım - Şehidin Destanı

TIBBİ ETİK