22 Kasım 2019 Cuma

JOHN LOCKE (1632-1704)


JOHN LOCKE (1632-1704)

            1632 yılında İngiltere’nin Wrington kentinde doğdu.
            Varlıklı bir ailenin ilk çocuğuydu. Ailesi püritanlığa sempati duymakla birlikte, İngiltere Kilisesi’ne bağlıydılar. Bu nedenle Locke’un sonraki hayatı da oldukça farklı düşüncelerle geçti.
            Oldukça dindar olan annesi 1654 yılında öldü.
            Locke 10 yaşındayken I. Charles’ın başında olduğu monarşi taraftarları ile Oliver Cromwell’in başında olduğu parlamenter güçler arasında sivil savaş başlamıştı.
Babası, İngiliz iç savaşında parlamenter güçlerde yüzbaşı rütbesinde krala karşı savaşan bir avukattı. Bu nedenle erken yaşlardan itibaren kralın ilahi güce sahip olduğu düşüncesini reddetti.
1646 yılında sivil savaş sona erdi ve babası oğlunun akademik bir zekaya sahip olduğunu gördü.
            1647 yılında Kraliyet Bilim adamları[1] listesine alınmasına neden olan Londra’daki Westminster Okulu’na gitti. Bu sayede 1652 yılında, Oxford Üniversitesi Christ Kilise okuluna kabul edildi.[2] Yeni hükümet Cumhuriyetçilerin olmasına rağmen okul müdürü kraliyet taraftarı Richard Busby’di. Busby oldukça disiplinli ve gerektiğinde falaka uygulamaktan çekinmeyen bir müdürdü. I. Charles’ın idamı okulun sadece yarım mil kadar uzağında gerçekleşmiş olmasına rağmen, çocukların infazı izlemelerine izin vermemişti. 
            Christ Kilise okulu Oxford’un en saygın okullarından birisiydi. Burada Latince, Yunanca, Arapça, İbranice, matematik ve coğrafya öğrendi.
            İyi bir öğrenci olmasına rağmen Locke okuldaki uygulamalardan hoşlanmadı ve sonraki hayatında yatılı okullara ve öğrencilere uygulanan kurumsal cezalara, medeni olmayan davranışlara karşı oldu. 1693 yılında yayınladığı Eğitim İle İlgili Bazı Düşünceler isimli çalışmasında, özel eğitimlerin üstünlüğünü savunmuştu.
            Locke üniversite müfredatının sıkıcı ve herhangi bir şekilde motive edici olmadığını belirtmektedir. Üniversite eğitimi hala, özellikle mantık anında ortaçağdan kalan Aristo düşüncesiyle verilmekteydi. Francis Bacon (1561-1626), Rene Descartes (1596-1650) gibi doğa felsefecilerinin düşünceleri incelenmiyordu. Locke, okul müfredatında bulunmamasına rağmen bu yeni felsefecilerin yazılarını da okudu.
            Üniversite’yi 1656 yılında bitirdi ve yine Oxford üniversitesinden 1658 yılında master derecesi aldı. Oxford’da bulunduğu sırada yeni bilimsel düşünceyi temsil eden piskopos John Wilkins, astronom ve mimar Christopher Wren, fizikçi Thomas Willis ile Richard Lower, fizikçi Robert Hooke, doğa felsefecisi ve ilahiyatçı Robert Boyle ile tanıştı.
            Locke daha sonra kimyanın tıbbi uygulamalarına ilişkin derslere katılmaya ve Boyle ile birlikte kan üzerinde tıbbi araştırmalar yapmaya başladı.
            1660 yılında İngiltere’de monarşi yeniden kuruldu. Kraliyet taraftarı olduğu için ülkeden kaçmak zorunda kalan pek çok bilim adamı yeniden Londra’ya döndü ve bunlar sonradan pek çok bilimsel araştırmayı teşvik edecek Kraliyet Topluluğunu kurdular.
            Püritanların kontrolündeki Oxford Üniversitesi’nde ise haksızlıklar oldukça fazla memnuniyetsizliğe neden oluyordu. Bu durum Locke’un da sosyal değişem karşı dikkatli davranmasına neden oldu.
            İlk esaslı siyasi çalışması olan “Hükümet Üzerinde İki İz” 1660 yılında derlenmiş ise de 1967 yılında yayımlanabilmiştir. Bu çalışmasında oldukça tutucu bir anlayış sergilemekteydi. Hıristiyanlığın temel esaslarına ilişkin olmadığı müddetçe hükümet istediği düzenlemeyi yapabilirdi. Böylece mezhepsel ayrımcılığın neden olduğu kargaşa ortamından kurtulabilmek mümkündü. Bu düşünceler sonradan yazmış olduğu “Hükümetin İki Tezi” isimli çalışmasıyla tezat oluşturmaktadır.
            1663 yılında Locke, Christ Church’e mezunları için dersler veren başdenetçilik görevine atandı. Burada bulunduğu sırada “Doğa Hukuku Üzerine Denemeler” isimli eserini yazdı (Eser, 1954 yılında yayınlandı). Bu çalışmada savunduğu düşüncelerini hayatın sonuna kadar devam ettirdi. Bu çalışmada iki önemli düşünceyi savundu. Bunlardan birincisi insan davranışlarının doğruluğu veya yanlışlığını yönlendiren doğal ahlaki yasalar vardır. İkincisi ise, ahlak bilgisi de dahil olmak üzere bütün bilgiler tecrübelerden kaynaklanmaktadır. Bu düşünceler Locke’un da siyasi ve epistemoloji düşüncelerinin temelinde yer almaktaydı.
            Tıp fakültesi öğrencisi olduğu yıllarda Locke, Shaftsbury kontu, Lord Ashley ile tanıştı. İkili arasında gelişen arkadaşlıkla Lord Ashley, Locke’u Londra’ya taşınmaya ve kendi kişisel doktoru olmaya ikna etti. Locke, Ashley’e işlerinde ve siyasi konularında da yardımcı oldu. Ashley rektör atandığında da onun sekreteri oldu.
Ashley, İngiltere’nin en önemli siyasetçilerinden biriydi. Anayasal monarşi, dinde hoşgörü, parlamentonun üstünlüğü, İngiltere’nin ekonomik büyümesi ile liberal düşüncelere sahipti. Locke da Ashley ile aynı düşüncelere sahipti ve Ashley’nin parlamento konuşmalarını Locke hazırlıyordu. Ayrıca karaciğer rahatsızlığı nedeniyle çekmiş olduğu ağrıları hafifletmek için yapılan bir operasyona Locke da katılmıştı.             
            1668 yılında, 36 yaşında Kraliyet Akademisi’ne seçildi. Thomas Sydenham ile tıbbi araştırmalar yapmaya başladı. Bu çalışmalar onun felsefi deneycilik yönünü daha da geliştirdi. Aynı dönemde Ashley tarafından Kuzey Amerika, Carolina Sömürge Kolonilerinin kurulması için sekreterliğe atandı. Bu sırada Carolina Hükümeti (1669) için anayasa taslağı hazırladı.
            1671 yılında Exeter House’da çalıştığı sırada “İnsan Anlayışına İlişkin Bir Deneme” isimli çalışmasına başladı. Bu çalışmalar sırasında hazırlamış olduğu insan aklının sınırları, ahlak ve din ilişkileri üzerine düşünceleri en büyük eseri olmuştu.
            Shaftesbury kontu Ashley 1672 yılında kontluğa yükselmişti. Aynı yılın sonunda da İngiltere Lordlar Kamarasına atanmıştı. Ancak daha sonra Kral II. Charles ile arası bozuldu ve hem Locke’un hem de Ashley’nin hayatı tehlikeye girdi. Böylece 1675 yılında Locke Fransa’ya taşındı. 1675-1679 yıllarını Paris ve Montpelier’de geçirdi. Buralarda oldukça büyük bir Protestan azınlık ve iyi bir tıp fakültesi vardı. Bu dönemde çok sayıda Katolik Fransız düşünürün çalışmalarını da okudu. Artık esas çalışmaları tıp alanındaydı. Halkın yoksulluğunu gözlemledi ve denemelerinde bu gözlemlerini kullandı.
 İngiltere’de Shaftesbury kontu Londra kulesinde bir yıl hapiste kaldı ve 1678 yılında serbest bırakıldı. Locke 1679 yılında İngiltere’ye döndüğünde kont, yeniden Özel Konsey’in lordlar başkanı olarak seçildi.
İngiltere’de II. Charles’tan sonra yerine kardeşi Katolik James’in geçmesinin gerekip gerekmediğine ilişkin tartışmalarla bölünmüştü. Kont ve Locke, James’e şiddetle karşıydı. Tartışmalar II. Charles’ın öldürülüp yerine James’in geçirileceği söylentilerine dönüştü ve çok sayıda masum insan bu nedenle idam edildi.
Ashley’nin kral ve parlamenterleri uzlaştırma çalışmaları sonuçsuç kalınca Ashley azledildi. 1681 yılında tutuklandı, yargılandı. Vatana ihanet suçlamasından beraat etti. Bir yıl sonra Hollanda’ya kaçtı ve burada 1683 yılında öldü.
Ashley ile olan arkadaşlığı nedeniyle zan altında bulunan Locke da Hollanda’ya kaçtı.
“Hükümetin İki Tezi” isimli siyaset felsefesi çalışması Hollanda’ya kaçmasından önce yazıldı. Bu çalışma İngiltere’nin o yıllarda yaşadığı tartışmaları yansıtıyordu.  Locke’un siyaset felsefesi daha çok Allah inancına dayanmaktaydı. Bütün insanların değeri, Allah’a olan hizmetleri nispetindeydi. Allah, insanları koyduğu kurallara göre yaşamak için yaratmıştı ve insanlara bu amaca ulaşmak için gereken herşeyi vermişti. Böylece insan Allah’ın varlığını keşfedebilecek kapasiteye sahipti. İnsan, hayatta da kendisini mutlu ve başarılı kılacak yeterli bilgiye sahipti. Bazı kurallar ve sorumluluklar doğa kanunlarında ve Allah’ın kanunlarında aynıdır. Ancak bazı özel ahlaki yasalar yalnızca Kur’an ya da İncil okunarak anlaşılabilir.
Locke, başka inançlara gösterdiği hoşgörüyü Roma Katolikliğine göstermiyordu. Papalığın yanılmazlığı asla kabul edilemezdi. 1685’te Fransa’da XIV. Louis’nin Protestanlara özgürlük veren Nantes Fermanını iptal etmesinden sonra Katolikliğin siyasi boyutu İngiliz özerkliğini de tehdit ediyordu.
            II. Charles’tan sonra tahta çıkan II. James 1683 yılında iktidardan düşürüldü.
            Locke Hollanda’da beş yıldan fazla süreyle kaldı (1683-1689). Burada bulunduğu sırada sürgünde bulunan pek çok Protestanla mektuplarla iletişim kurdu ve 1689 yılında Hoşgörü Mektubu isimli eserini yazdı.
            John Locke 1689 yılında ülkesine döndü. Ülkesine döndükten sonra da siyasetin içerisinde yer aldı. Haklar Bildirgesinin hazırlanmasında etkili oldu. Ancak dini hoşgörü konusundaki teklifleri tam olarak kabul edilmedi. William tarafından diplomatik bir görev teklif edildi ise de bunu da kabul etmedi.
            Hayatı boyunca evlenmedi.
            1704 yılında öldü.[3]


[1] Kraliyet Bilim adamları listesi, sadece bir akademik saygınlık olmayıp ücretsiz kitap sağlayan bir sistemdi.
[2] Christ Church aynı zamanda iç savaşlar sırasında I. Charles’ın yargılandığı, Oxford Üniversitesi’nin en önemli okullarından biriydi. Okulun dekanı da Oliver Cromwell’in yardımcısı John Owen’dı.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Arif Nazım - Şehidin Destanı

TIBBİ ETİK