Takas odasına ödeme için ibraz eden alacaklı
banka
HGK’nun,
12/11/2019 günlü kararına göre, takas odasına ödeme için ibraz eden alacaklı
banka, TTK m. yetkili hamildir.
HGK 12/11/2019 gün,
2017/12-337 Esas, 2019/1176 Karar
“…Direnme
yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; kambiyo senetlerine özgü
haciz yolu ile icra takibine dayanak çekte muhatap Türkiye Finansbank A.Ş.
adına vekâleten ibraz işlemini yapan T. Vakıflar Bankası T.A.O.'nun yetkili
hamil olup olmadığı, İİK'nın 170/a maddesine göre kambiyo hukuku mucibince
takip hakkına sahip bulunup bulunmadığı, burada varılacak sonuca göre borçlunun
şikâyetin reddinin gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
Öncelikle
belirtmek gerekir ki İİK'nın 167. maddesinin 1. fıkrasına göre alacaklının
kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip yapabilmesi için alacağının
mutlaka bir kambiyo senedine bağlı olması gerekir. Dolayısıyla alacaklının çeke
dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip yapabilmesi için
çekin TTK'nın 780. maddesinde yazılı unsurları taşıması gerekir.
İİK'nın
170/a maddesi gereğince icra mahkemesi, müddetinde yapılan şikâyet ve itiraz
dolayısıyla, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi
olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku
mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını resen nazara alarak
kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile yapılan takibi iptal edebilir.
Kambiyo
senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapan alacaklı, kambiyo hukuku
mucibince takip hakkına sahip olmadığı, özellikle, alacaklının kambiyo
senedinin yetkili hamili olmadığı, kambiyo senedinin borçlusu olmayan kişiye
karşı takip yaptığı veya protesto çekmesi gereken hâllerde protesto çekmediği
(veya takip konusu çeki süresinde muhatap bankaya veya bir takas odasına ibraz
etmediği) hâlde, icra müdürü takip talebini kabul ederek borçluya kambiyo
senetlerine mahsus haciz yoluna ilişkin (10 örnek) ödeme emri gönderirse,
borçlu, beş gün içinde icra mahkemesine şikâyette bulunarak, kambiyo
senetlerine mahsus haciz yolu ile takibin iptalini sağlayabilir ( Kuru, B.:
İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, Ankara, 2013, s. 810)
Somut
olayda takip dayanağı çekin TTK'nın 780. maddesinde yazılı unsurları taşıyan
emre yazılı çek olduğu, keşideci şikâyetçi borçlunun çeki lehtar D Tarım ve
Tarım İlaçları Ltd. Şti. emrine düzenlediği (TTK m. 788/1), lehtarın cirosu ile
çekin Aytekinler Lojistik ve Taşımacılık San. ve Tic. Ltd. Şti.'ne geçtiği, bu
şirketin cirosu ile çeki devralan Türkiye Vakıflar Bankası T.A.O. Güzelyalı
Şubesinin çeki muhatap Türkiye Finansbank A.Ş. adına vekâleten 23.09.2014
tarihinde ibraz ettiği, alacaklı T. Vakıflar Bankası T.A.O. tarafından
şikâyetçi borçlu hakkında çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz
yolu ile takibe geçildiği, borçlunun alacaklının kambiyo senedinin yetkili
hamil olmadığından kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığını
ileri sürerek yasal süresinde şikâyette bulunduğu görülmektedir.
Uyuşmazlığın
çözümü bakımından emre yazılı çeklerin devrinin açıklanmasında fayda
vardır.
TTK'nın
788. maddesinin 1. fıkrası uyarınca emre yazılı çekler (tam veya beyaz) ciro ve
teslim yoluyla üçüncü kişiye devredilebilir. Çekin cirosunda lehine ciro
yapılan kimsenin gösterilmesi zorunlu olmayıp, ciro sadece cirantanın
imzasından ibaret de olabilir. Bu tür ciroya TTK'nın 818. 1. fıkrasının (d)
bendi atfıyla uygulanması gereken aynı Kanunun 683. maddesinin 2. fıkrası
uyarınca beyaz ciro denmekte olup temlik cirosu hükmünde kabul edilir. Ciro şerhinde
aksine bir kayıt yok ise ya da sadece "bedelini ödeyiniz" şeklinde
bir kayıt bulunuyorsa yapılan ciro temlik cirosu hükmündedir. Temlik cirosunun
temlik, teminat ve teşhis fonksiyonu vardır. TTK'nın 818. maddesinin 1.
fıkrasının (d) bendi atfıyla uygulanması gereken aynı Kanunun 684. maddesinin
1. fıkrasına göre temlik cirosunun teminat fonksiyonu nedeniyle ciro ve teslim
ile çekten doğan bütün haklar ciro edilen kişiye geçer.
TTK'nın
790. maddesine göre cirosu kabil bir çeki elinde bulunduran kişi, son ciro
beyaz ciro olsa bile, kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan
anlaşıldığı takdirde yetkili hamil sayılır. Aynı Kanunun 801. maddesine göre
cirosu kabil bir çeki ödeyecek muhatap, cirolar arasında düzenli bir teselsülün
var olup olmadığını incelemekle yükümlü ise de cirantaların imzalarının
geçerliliğini araştırmak zorunda değildir.
Çek
bir ödeme vasıtası olduğundan çekte vade olmamakla birlikte TTK'nın 796.
maddesinde çek üzerinde yazılı düzenleme
yeri ve ödeme yerine göre belirlenen ödeme için ibraz süreleri düzenlenmiştir.
Ayrıca
TTK'nın 798. maddesine göre çekin bir takas odasına ibrazı ödeme için ibraz
yerine geçer.
20.12.2009
tarihli Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 5941 sayılı Çek
Kanunu'nun hesaben ödeme başlıklı 8.
maddesi;
"...Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası,
çeklerin banka şubeleri arasında hesaben ödenmesini sağlayacak tüzel kişiliği
haiz sistemi kurmaya ve gözetimi altında yürütmeye yetkilidir. Türkiye Cumhuriyet
Merkez Bankası, bu yetkiyi uygun göreceği başka bir kuruluş aracılığıyla da
kullanabilir.
Hesaben
ödeme sisteminin kuruluş ve işleyişi, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasınca
çıkarılacak ve Resmî Gazete’de yayımlanacak bir yönetmelikle düzenlenir.
Yönetmelikte belirtilen esaslar çerçevesinde
çeklerin fizikî olarak ibraz edilmeksizin sadece çek bilgileri üzerinden
bankalararası takas odaları aracılığı ile elektronik ortamda muhatap bankaya
gönderilerek işlem görmesi, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun 710. maddesine
göre takas odasına ibraz hükmündedir.
Takas odaları aracılığıyla ibraz edilmiş
çekler için, 3 üncü maddenin üçüncü fıkrasında belirlenen sorumluluk miktarı
dâhil, kısmî ödeme yapılmaz. Bu durum, muhatap bankanın sorumluluk tutarını
ödeme yükümlülüğünü ortadan kaldırmaz. Ancak, takas odaları aracılığıyla ibraz
edilen çekin, hesapta yeterli karşılığının olmadığının belirlenmesi hâlinde
muhatap banka tarafından, hesapta bulunan kısmî karşılık tutarı, çeki ibraz
eden hamil lehine onbeş gün süreyle bloke edilir..." hükmünü içermektedir.
Bankalararası takas odalarında bankalarca
muhatap bankalara fiziken ibraz edilen ve fiziken ibraz edilmeyen çeklere
ilişkin işlemler Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası Bankalararası Takas Odaları
Merkez Yönetmeliği ile düzenlenmiş olup, Yönetmeliğin 14/B maddesinin 2.
fıkrasında elektronik ortamda işlem yapan takas odalarında, bankalarca, muhatap
bankalara fiziken ibraz edilmeyen çekler için birbirlerine vekâlet vererek
hesaben tesviye edilmek amacıyla işlem yapacak bankaların Bankalararası Takas
Odaları Merkezi Yönetim Kurulu'nca hazırlanan protokolü imzalamak suretiyle bu
faaliyetlere katılabileceği belirtilmiştir.
Bu
düzenlemelerden anlaşılacağı üzere anılan Yönetmelikte belirtilen esaslar
çerçevesinde çeklerin fizikî olarak ibraz edilmeksizin sadece çek bilgileri
üzerinden bankalararası takas odaları aracılığı ile elektronik ortamda muhatap
bankaya gönderilerek işlem görmesi, ödeme için ibraz yerine geçmektedir.
Çek
hamilinin muhatap banka dışında başka bir bankaya çekini tahsil için ibraz
ettiği durumlarda, hamilin tahsil cirosu ile çekini bankaya devretmesi gerekir.
Ancak uygulamada çek hamilleri çeklerinin tahsili için yaptıkları ciro
işlemlerine çoğu zaman tahsili belirten herhangi bir kayıt koymamaktadırlar. Bu
husus, özellikle çeklerinin tahsili işini muhatap banka dışında başka bir
bankaya bıraktıklarında görülmektedir. Çekin hamili muhatap banka dışında başka
bir bankaya çekini tahsil için ibraz ettiği durumlarda o banka, söz konusu
çekin şeklen yetkili hamili hâline gelmek, dolayısıyla o çeki muhatap bankadan
tahsil edebilmek için hamilden çekinin arkasını imzalamasını istemektedir.
Hamil tarafından atılan bu tek imzanın ise beyaz ciro niteliğinde olduğu ve
görünüş itibarıyla da temlik cirosu sayılacağı kuşkusuzdur (Bozer, A./ Göle,
C.: Kıymetli Evrak Hukuku, Ankara Ekim 2017, 7. Bası, s. 330).
Bu
genel açıklamalardan sonra somut olaya gelince; takip konusu çekin lehdarın
temlik cirosu ile ... Ltd. Şti.'ye
geçtiği, bu şirketin beyaz cirosu ile Türkiye Vakıflar Bankası T.A.O. Güzelyalı
Şubesine geçtiği ve ciro şerhinde hiç bir kayıt bulunmadığı, Türkiye Vakıflar
Bankası T.A.O. Güzelyalı Şubesinin 5941 sayılı Çek Kanunu’nun 8. maddesinin 3
ve 4. fıkraları uyarınca bankalararası takas odaları aracılığı ile elektronik
ortamda çeki muhatap bankaya ibraz ettiği, çekin karşılığının bulunmaması
nedeniyle altına muhatap bankaya vekâleten karşılıksız olduğuna ilişkin şerh
yazılarak işlem tamamlandığı anlaşılmaktadır.
Bu
durumda takibe konu çeki … Ltd. Şti'nden temlik cirosu ile devralan Türkiye
Vakıflar Bankası T.A.O. aynı zamanda muhatap banka durumunda olmadığından ve
çek adı geçen banka tarafından ibraz edildiğinden, takip yapan bankanın yetkili hamil olduğunun
kabulü ile borçlunun şikâyetinin reddi gerekir. TTK'nın 789. maddesinin 4.
fıkrasında belirtildiği üzere muhatap lehinde ciro yalnız makbuz hükmünde olup,
böyle bir ciro ancak çek bedelinin tamamen veya kısmen ödenmesi hâlinde söz
konusu olabilir. Takip alacaklısı banka muhatap banka konumunda olmayıp çeki
muhatap bankaya da ciro etmiş değildir.
Nitekim
Hukuk Genel Kurulunun 06.04.2011 tarihli ve 2010/12-720 E., 2011/66 K. sayılı
kararında da 17.04.1998 tarihli ve 23316
sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Bankalararası Takas Odaları Merkezi
Yönetmeliği’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik’in 7. maddesi ile
değişik “Bankalararası Takas Odalarında Bankalarca Muhatap Bankalara Fiziken
İbraz Edilen ve Fiziken İbraz Edilmeyen Çeklere İlişkin İşlemler” başlıklı 14.
maddesi uyarınca, alacaklı bankanın muhatap bankaya vekâleten çeki şubesine
ibraz etme yetkisine sahip olduğu, takip alacaklısı banka tarafından 6762 sayılı
Türk Ticaret Kanunu'nun 708 ve 720.
maddelerinde öngörülen şekilde çekin muhatap banka vekili olarak hareket eden
alacaklı banka tarafından süresinde ve usulüne uygun olarak ibraz edildiği ve
alacaklı bankanın takip hakkını kazandığı hususu benimsenmiştir.
Diğer
taraftan 5941 sayılı Çek Kanun'un 3. maddesinin 4 ve 5. fıkralarına göre;
hamilin talepte bulunması hâlinde, karşılıksızdır işlemi; çekin arka yüzüne
tahsil için bankaya ibraz edildiği tarih, hesap durumu, bankanın yükümlülüğü
çerçevesinde ödediği miktar ve ibraz eden gerçek kişinin adı ve soyadı
yazılmak, bu kişinin tüzel kişi adına bedeli tahsil etmesi hâlinde bu husus
belirtilmek ve bu kişi ile birlikte banka yetkilisi tarafından imzalanmak
suretiyle yapılır. Muhatap bankanın üçüncü fıkraya göre ödemekle yükümlü olduğu
tutar dâhil, kısmî ödemenin hamil tarafından kabul edilmemesi hâlinde, ikinci
fıkra hükmüne göre karşılıksızdır işlemi yapılır; ibraz tarihi ile ödememe
nedeni çekin üzerine yazılır ve çek, üzerine imzası alınarak hamiline geri
verilir; ön ve arka yüzünün fotokopisi banka tarafından saklanır. Çek hesabında
hiç karşılığın bulunmaması ve hamilin sadece muhatap bankanın üçüncü fıkraya
göre ödemekle yükümlü olduğu tutarın ödenmesini talep etmesi hâlinde de bu
fıkra hükmüne göre işlem yapılır.
5941
sayılı Çek Kanunu'nun 9. maddesi ile yürürlükten kaldırılan 3167 sayılı Çekle
Ödemelerin Düzenlenmesi ve Çek Hamillerinin Korunması Hakkında Kanun'un 5.
maddesinde de yukarıda belirtilen düzenlemeye benzer bir düzenleme yer almakta
olup, bu maddede;
"...Çekin
ibrazında karşılığının tamamen ödenmemesi veya çek hamili tarafından kısmî
ödemenin kabul edilmemesi halinde, ibraz tarihi ile ödememe nedeni çekin
üzerine yazılır ve çek, üzerine imzası alınarak hamiline geri verilir çekin ön
ve arka yüzünün fotokopisi banka tarafından saklanır... " şeklindedir.
Uygulamada,
çeki bankaya ibraz eden kişinin, hükümde geçen imzasının yokluğu durumunda,
yetkili hamil sıfatını koruyup korumadığı konusunda tereddüt hâsıl olmaktadır.
Bu tereddüt çek hamili bankalar bakımından ise, (temlik cirosuyla) teminata
aldıkları veya tahsil cirosuyla devraldıkları başka bankalara ait çekleri
takasa sokup takas kaşesini basmadan önce hamil sıfatıyla imza atmayı
unuttukları takdirde karşımıza çıkmaktadır. Çeki bankaya ibraz eden hamilin Çek
Kanunu'nun 5. maddesinde zikredilen imzayı atmamış olması, ona bu sıfatını
kaybettirmez; başvuru hakkını kullanıp çek bedelini tahsil etmediği veya çeki
senette imzası bulunmayan bir üçüncü kişiye devretmediği, kısacası çeki elinde
bulundurduğu sürece yetkili/meşru hamil sıfatını muhafaza eder. Esas itibariyle
bu durum maddede değişiklik yapan 4814 sayılı Kanun'un 4. maddesi hükmünün
konuluş amacını açıklayan gerekçesinden anlaşılmaktadır. Gerekçeye göre;
"...Bu
maddede yapılan değişiklikle, çekin ibrazına karşın ödeme yapılamaması veya çek
hamili tarafından kısmî ödemenin kabul edilmemesi hâlinde yapılacak işlem
düzenlenmektedir.
Karşılıksız
kalan çekin hamile geri verilmesi hâlinde, çek üzerinde ekleme ve değişmeler
yapılabilmektedir. Bunun sonucu çekin ibraz tarihindeki durumu anlaşmazlık
konusu olmakta ve mahkemeler delillerin değerlendirilmesinde güçlükle
karşılaşmaktadır.
Ayrıca,
uygulamada tereddütlere yer verilmemesi için, çekin ibrazında hiç ödeme
yapılmaması hâlinde çekin hamile geri verileceği maddede belirtilmekte,
uygulamada ortaya çıkan sakıncanın önlenmesi için de hamile geri verilen çekin
ön ve arka yüzü fotokopisinin banka tarafından saklanması öngörülmektedir.
Maddede
belirtilen yükümlülüğe karşın, çekin ön ve arka yüzü fotokopisini saklamayan
bankanın para cezasıyla cezalandırılacağı da Tasarıyla değiştirilen 15 inci
maddede hükme bağlanmaktadır."
Gerekçede
her ne kadar hamilin imzasından açıkça söz edilmemiş olsa da, ibrazı takiben
çekin aslı hamile iade edildiğinden, ibraz sonrasında çek üzerinde yapılan
ekleme ve değişikliklerin tespitini kolaylaştırmak için bankanın elindeki çek
fotokopisinin çekin bankaya ibraz edildiği andaki durumunu yansıttığını,
hamilin imzasıyla teyit ettirilmektedir.
Hamilin
imzasının niteliği konusunda uygulamada yaşanan tereddüt, bir ölçüde kambiyo
senedine atılan her imzayı, kambiyo hukukuyla ilişkilendirme düşüncesidir.
Nitekim, bu sebeple olsa gerek, uygulamada 5. maddedeki imzayı ifade etmek
üzere yanlış biçimde "hamilin cirosu" tabirinin kullanıldığına
rastlamak da mümkündür. Ancak yukarıda da ifade edildiği üzere hamil söz konusu
imzayla çeki bankaya ciro etmemektedir. Bilindiği üzere hamilin bankaya yaptığı
ciro makbuz hükmünde olup (6762 sayılı TTK m. 701/son f.), böyle bir ciro ancak
çek bedelinin tamamen veya kısmen ödenmesi hâlinde söz konusu olabilir. Oysa 5.
maddenin uygulandığı hâllerde çekin ibrazında hiç ödeme yapılmamaktadır.
Çek
Kanunu'nun 5. maddesi, hamile değil bankaya bir yükümlülük yüklemektedir.
Dolayısıyla, bankanın bu yükümlüğünü ihlâlinden, hamil aleyhine bir sonucun
doğması düşünülemez. Buna bağlı olarak Çek Kanunu'nun 5. madde hükmü bir düzen
hükmü olup, bankanın hükümde öngörülen yükümlülüklerini (hamilin imzasını
almak, çekin ön ve arka yüzü fotokopisini çekmek, bu fotokopiyi saklamak)
yerine getirmemesinin yaptırımı, 15. madde uyarınca para cezasıdır.
O
hâlde, çekin bankaya ibrazı sırasında 5. maddede öngörülen imzayı atmayan
hamilin, artık bu sıfatını kaybettiği düşüncesiyle, takibe geçmeden önce imza
atmak için çekin arkasında yer arama veya bunun yerine takip talebine çek tevdi
bordrosunu ekleme çabası, yersiz ve gereksizdir. Çeki elinde bulunduranın veya
icra takibi yapanın yetkili/meşru hamil sıfatı 5. maddede sözü geçen imzanın
atılıp atılmadığı dikkate alınmadan 6762 sayılı TTK'nın 702. maddesine göre
(ayrıca bkz. m. 713) tayin ve tespit edilecektir. Dolayısıyla, çekin bankaya
ibrazı sırasında Çek Kanunu'nun 5. maddesi hükmünde öngörülen imzayı atmayan
hamil, müracaat hakkını kullanabileceği gibi çeki (gecikmiş) ciroyla da
devredebilir (TTK. m. 705) ve böyle bir devir hâlinde sözü edilen imzanın
bulunmaması ciro zincirinde kopukluk yaratmaz (Kırca, İ.: Çek Hukukuna İlişkin
Muhtelif Sorunlar, Bankacılar Dergisi, sayı 71, 2009).
Yukarıda
açıklanan ilke ve kurallar ışığında takip konusu çeki beyaz ciro ile devralan
alacaklı T. Vakıflar Bankası T.A.O. Güzelyalı Şubesi tarafından, muhatap
Türkiye Finansbank adına vekâleten çekin arka yüzüne ibraz tarihini de içeren
karşılıksızdır kaydı yazılıp yetkilisince imzalanması suretiyle, 5941 sayılı
Çek Kanunu'nun 8. maddesinin 3 ve 4. fıkrası ile Bankalararası Takas Odaları
Merkezi Yönetmeliği'nin 14. maddesi kapsamında çekin bankalararası takas
odaları aracılığı ile elektronik ortamda muhatap bankaya ibraz edildiği
anlaşılmaktadır. Şu hâle göre çekin 5941 sayılı Çek Kanunu'nun 8. maddesinin 3.
maddesi göndermesi ile TTK'nın 798. maddesi hükmü uyarınca takas odasına ödeme
için ibraz eden alacaklı bankanın yetkili hamil olduğunun kabulü gerekir.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder