17 Mayıs 2017 Çarşamba

OKUL HAYATI

Oğlum ortaokul 1. sınıfta. Bu güne kadar üç özel okula ve iki farklı devlet okuluna gitti. Eğitim-öğretimden fazlaca birşey istiyorsanız özel okul tercih edin gibi bir anlayış var eğitim sistemimizde. Sınıfları 54 kişi. Hocalar ilgisiz ve bilgisiz. Hocalar, davranışlarının hukuki ve cezai sonuçları konusunda fazlaca cüretkar. Sınıfta düdük çalan öğretmenleri var. Sınıfta düzeni böyle sağlıyormuş hoca. Döven ya da hakaret eden de cabası. Aşağıdaki sınıflarda öğrenci sayısının neden daha az olduğu ve sınıfların neden daha düzenli ve temiz olduğu konusunda okul müdürü hep geçiştirdi. Eğitimde fırsat eşitliği böyle sağlanıyor. 

Gelecek sene tam gün eğitime geçilirse alt yapısı bulunmayan, öğretmen kalitesi de dibe vurmuş mekanizma daha da çökecek. 

Yaklaşık 40 yılı eğitim öğretimde geçmiş biri olarak söylüyorum. Ders sürelerinin daha kısa ve ders sayısının daha az olması mantıklı. Okulda geçirilen süre her açıdan risk. Eğitim kalitesini de düşürüyor. 

Zaten okulları yatarak geçmeyen, okul takımına girmemiş, folklör ya da spor gibi etkinliklerle derslerden kaytarmamış herkes çok iyi bilir ki dolu dolu geçirilen ders süreleri çok kısadır. 

Mezun olduğunuz okullara dönüp bakın. Hatırlamak istediğiniz kaç öğretmen var? Gerçekten kaç tanesi aldığı maaşı haketti? Hayatınızda kaç tanesi iz bıraktı ve yetişmenizde bu günlere gelmenizde kaç tanesi etkili oldu? Çocuklarımızı da bekleyen sistem budur. 

En iyisi yabancıların Türkiye'de okul açması gibi görünüyor. Almanlar, İngilizler, Amerikalılar, İspanyollar, Yunanlılar Türkiye'de eğitim sistemine yatırım yaparlarsa çocuklarımız hiç değilse hayata kendilerini hazırlayacakları bir yabancı dil öğrenme fırsatları olur. Hayatlarında iz bırakmasalar da olur. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

TIBBİ ETİK