JOHN LOCKE (1632-1704)
1632
yılında İngiltere’nin Wrington kentinde doğdu.
Varlıklı
bir ailenin ilk çocuğuydu. Ailesi püritanlığa sempati duymakla birlikte,
İngiltere Kilisesi’ne bağlıydılar. Bu nedenle Locke’un sonraki hayatı da
oldukça farklı düşüncelerle geçti.
Oldukça
dindar olan annesi 1654 yılında öldü.
Locke
10 yaşındayken I. Charles’ın başında olduğu monarşi taraftarları ile Oliver
Cromwell’in başında olduğu parlamenter güçler arasında sivil savaş başlamıştı.
Babası, İngiliz iç savaşında parlamenter
güçlerde yüzbaşı rütbesinde krala karşı savaşan bir avukattı. Bu nedenle erken
yaşlardan itibaren kralın ilahi güce sahip olduğu düşüncesini reddetti.
1646 yılında sivil savaş sona
erdi ve babası oğlunun akademik bir zekaya sahip olduğunu gördü.
1647
yılında Kraliyet Bilim adamları[1]
listesine alınmasına neden olan Londra’daki Westminster Okulu’na gitti. Bu
sayede 1652 yılında, Oxford Üniversitesi Christ Kilise okuluna kabul edildi.[2]
Yeni hükümet Cumhuriyetçilerin olmasına rağmen okul müdürü kraliyet taraftarı
Richard Busby’di. Busby oldukça disiplinli ve gerektiğinde falaka uygulamaktan
çekinmeyen bir müdürdü. I. Charles’ın idamı okulun sadece yarım mil kadar
uzağında gerçekleşmiş olmasına rağmen, çocukların infazı izlemelerine izin
vermemişti.
Christ
Kilise okulu Oxford’un en saygın okullarından birisiydi. Burada Latince,
Yunanca, Arapça, İbranice, matematik ve coğrafya öğrendi.
İyi
bir öğrenci olmasına rağmen Locke okuldaki uygulamalardan hoşlanmadı ve sonraki
hayatında yatılı okullara ve öğrencilere uygulanan kurumsal cezalara, medeni
olmayan davranışlara karşı oldu. 1693 yılında yayınladığı Eğitim İle İlgili
Bazı Düşünceler isimli çalışmasında, özel eğitimlerin üstünlüğünü savunmuştu.
Locke
üniversite müfredatının sıkıcı ve herhangi bir şekilde motive edici olmadığını
belirtmektedir. Üniversite eğitimi hala, özellikle mantık anında ortaçağdan
kalan Aristo düşüncesiyle verilmekteydi. Francis Bacon (1561-1626), Rene
Descartes (1596-1650) gibi doğa felsefecilerinin düşünceleri incelenmiyordu.
Locke, okul müfredatında bulunmamasına rağmen bu yeni felsefecilerin yazılarını
da okudu.
Üniversite’yi
1656 yılında bitirdi ve yine Oxford üniversitesinden 1658 yılında master
derecesi aldı. Oxford’da bulunduğu sırada yeni bilimsel düşünceyi temsil eden
piskopos John Wilkins, astronom ve mimar Christopher Wren, fizikçi Thomas
Willis ile Richard Lower, fizikçi Robert Hooke, doğa felsefecisi ve ilahiyatçı
Robert Boyle ile tanıştı.
Locke
daha sonra kimyanın tıbbi uygulamalarına ilişkin derslere katılmaya ve Boyle
ile birlikte kan üzerinde tıbbi araştırmalar yapmaya başladı.
1660
yılında İngiltere’de monarşi yeniden kuruldu. Kraliyet taraftarı olduğu için
ülkeden kaçmak zorunda kalan pek çok bilim adamı yeniden Londra’ya döndü ve
bunlar sonradan pek çok bilimsel araştırmayı teşvik edecek Kraliyet Topluluğunu
kurdular.
Püritanların
kontrolündeki Oxford Üniversitesi’nde ise haksızlıklar oldukça fazla
memnuniyetsizliğe neden oluyordu. Bu durum Locke’un da sosyal değişem karşı
dikkatli davranmasına neden oldu.
İlk
esaslı siyasi çalışması olan “Hükümet Üzerinde İki İz” 1660 yılında derlenmiş
ise de 1967 yılında yayımlanabilmiştir. Bu çalışmasında oldukça tutucu bir
anlayış sergilemekteydi. Hıristiyanlığın temel esaslarına ilişkin olmadığı
müddetçe hükümet istediği düzenlemeyi yapabilirdi. Böylece mezhepsel
ayrımcılığın neden olduğu kargaşa ortamından kurtulabilmek mümkündü. Bu
düşünceler sonradan yazmış olduğu “Hükümetin İki Tezi” isimli çalışmasıyla
tezat oluşturmaktadır.
1663
yılında Locke, Christ Church’e mezunları için dersler veren başdenetçilik
görevine atandı. Burada bulunduğu sırada “Doğa Hukuku Üzerine Denemeler” isimli
eserini yazdı (Eser, 1954 yılında yayınlandı). Bu çalışmada savunduğu
düşüncelerini hayatın sonuna kadar devam ettirdi. Bu çalışmada iki önemli
düşünceyi savundu. Bunlardan birincisi insan davranışlarının doğruluğu veya
yanlışlığını yönlendiren doğal ahlaki yasalar vardır. İkincisi ise, ahlak
bilgisi de dahil olmak üzere bütün bilgiler tecrübelerden kaynaklanmaktadır. Bu
düşünceler Locke’un da siyasi ve epistemoloji düşüncelerinin temelinde yer
almaktaydı.
Tıp
fakültesi öğrencisi olduğu yıllarda Locke, Shaftsbury kontu, Lord Ashley ile
tanıştı. İkili arasında gelişen arkadaşlıkla Lord Ashley, Locke’u Londra’ya
taşınmaya ve kendi kişisel doktoru olmaya ikna etti. Locke, Ashley’e işlerinde
ve siyasi konularında da yardımcı oldu. Ashley rektör atandığında da onun sekreteri
oldu.
Ashley, İngiltere’nin en önemli
siyasetçilerinden biriydi. Anayasal monarşi, dinde hoşgörü, parlamentonun
üstünlüğü, İngiltere’nin ekonomik büyümesi ile liberal düşüncelere sahipti.
Locke da Ashley ile aynı düşüncelere sahipti ve Ashley’nin parlamento
konuşmalarını Locke hazırlıyordu. Ayrıca karaciğer rahatsızlığı nedeniyle
çekmiş olduğu ağrıları hafifletmek için yapılan bir operasyona Locke da
katılmıştı.
1668
yılında, 36 yaşında Kraliyet Akademisi’ne seçildi. Thomas Sydenham ile tıbbi
araştırmalar yapmaya başladı. Bu çalışmalar onun felsefi deneycilik yönünü daha
da geliştirdi. Aynı dönemde Ashley tarafından Kuzey Amerika, Carolina Sömürge
Kolonilerinin kurulması için sekreterliğe atandı. Bu sırada Carolina Hükümeti
(1669) için anayasa taslağı hazırladı.
1671
yılında Exeter House’da çalıştığı sırada “İnsan Anlayışına İlişkin Bir Deneme”
isimli çalışmasına başladı. Bu çalışmalar sırasında hazırlamış olduğu insan
aklının sınırları, ahlak ve din ilişkileri üzerine düşünceleri en büyük eseri
olmuştu.
Shaftesbury
kontu Ashley 1672 yılında kontluğa yükselmişti. Aynı yılın sonunda da İngiltere
Lordlar Kamarasına atanmıştı. Ancak daha sonra Kral II. Charles ile arası
bozuldu ve hem Locke’un hem de Ashley’nin hayatı tehlikeye girdi. Böylece 1675
yılında Locke Fransa’ya taşındı. 1675-1679 yıllarını Paris ve Montpelier’de
geçirdi. Buralarda oldukça büyük bir Protestan azınlık ve iyi bir tıp fakültesi
vardı. Bu dönemde çok sayıda Katolik Fransız düşünürün çalışmalarını da okudu.
Artık esas çalışmaları tıp alanındaydı. Halkın yoksulluğunu gözlemledi ve
denemelerinde bu gözlemlerini kullandı.
İngiltere’de Shaftesbury kontu Londra
kulesinde bir yıl hapiste kaldı ve 1678 yılında serbest bırakıldı. Locke 1679
yılında İngiltere’ye döndüğünde kont, yeniden Özel Konsey’in lordlar başkanı
olarak seçildi.
İngiltere’de II. Charles’tan
sonra yerine kardeşi Katolik James’in geçmesinin gerekip gerekmediğine ilişkin
tartışmalarla bölünmüştü. Kont ve Locke, James’e şiddetle karşıydı. Tartışmalar
II. Charles’ın öldürülüp yerine James’in geçirileceği söylentilerine dönüştü ve
çok sayıda masum insan bu nedenle idam edildi.
Ashley’nin kral ve
parlamenterleri uzlaştırma çalışmaları sonuçsuç kalınca Ashley azledildi. 1681
yılında tutuklandı, yargılandı. Vatana ihanet suçlamasından beraat etti. Bir
yıl sonra Hollanda’ya kaçtı ve burada 1683 yılında öldü.
Ashley ile olan arkadaşlığı
nedeniyle zan altında bulunan Locke da Hollanda’ya kaçtı.
“Hükümetin İki Tezi” isimli
siyaset felsefesi çalışması Hollanda’ya kaçmasından önce yazıldı. Bu çalışma
İngiltere’nin o yıllarda yaşadığı tartışmaları yansıtıyordu. Locke’un siyaset felsefesi daha çok Allah
inancına dayanmaktaydı. Bütün insanların değeri, Allah’a olan hizmetleri
nispetindeydi. Allah, insanları koyduğu kurallara göre yaşamak için yaratmıştı
ve insanlara bu amaca ulaşmak için gereken herşeyi vermişti. Böylece insan
Allah’ın varlığını keşfedebilecek kapasiteye sahipti. İnsan, hayatta da
kendisini mutlu ve başarılı kılacak yeterli bilgiye sahipti. Bazı kurallar ve
sorumluluklar doğa kanunlarında ve Allah’ın kanunlarında aynıdır. Ancak bazı
özel ahlaki yasalar yalnızca Kur’an ya da İncil okunarak anlaşılabilir.
Locke, başka inançlara gösterdiği
hoşgörüyü Roma Katolikliğine göstermiyordu. Papalığın yanılmazlığı asla kabul
edilemezdi. 1685’te Fransa’da XIV. Louis’nin Protestanlara özgürlük veren
Nantes Fermanını iptal etmesinden sonra Katolikliğin siyasi boyutu İngiliz
özerkliğini de tehdit ediyordu.
II.
Charles’tan sonra tahta çıkan II. James 1683 yılında iktidardan düşürüldü.
Locke
Hollanda’da beş yıldan fazla süreyle kaldı (1683-1689). Burada bulunduğu sırada
sürgünde bulunan pek çok Protestanla mektuplarla iletişim kurdu ve 1689 yılında
Hoşgörü Mektubu isimli eserini yazdı.
John
Locke 1689 yılında ülkesine döndü. Ülkesine döndükten sonra da siyasetin
içerisinde yer aldı. Haklar Bildirgesinin hazırlanmasında etkili oldu. Ancak
dini hoşgörü konusundaki teklifleri tam olarak kabul edilmedi. William
tarafından diplomatik bir görev teklif edildi ise de bunu da kabul etmedi.
Hayatı
boyunca evlenmedi.
1704
yılında öldü.[3]
[1]
Kraliyet Bilim adamları listesi, sadece bir akademik
saygınlık olmayıp ücretsiz kitap sağlayan bir sistemdi.
[2]
Christ Church aynı zamanda iç savaşlar sırasında I.
Charles’ın yargılandığı, Oxford Üniversitesi’nin en önemli okullarından
biriydi. Okulun dekanı da Oliver Cromwell’in yardımcısı John Owen’dı.
[3]
https://www.britannica.com/biography/John-Locke/Other-works
erişim: 22/11/2019
https://www.biography.com/scholar/john-locke
erişim: 22/11/2019