c. Tebligat
sorunları
Tebligat
konusundaki tutarsızlıkların halen devam ettiği görülmektedir. Tebligat Kanunu
m. 10 gereğince bilinen adresin hangisi olduğu konusunda uygulama birliği
gelişmemiştir. Daire zaman zaman müşteki tarafından bildirilen adresin, bazen
banka tarafından bildirilen adres, bazen ticaret sicilindeki adresin bilinen
adres olduğunu değerlendirmektedir. Bu bozmalar ilk derece mahkemelerinde
karışıklığa neden olduğu gibi yine adaletin tesisinde gecikmelere neden
olmaktadır. Bu konuda her iki dairedeki iadeler, bozmalar dikkatle incelenmeli,
bir an evvel gereken adım atılmalıdır.
ç. Adil yargılama
hakkının ihlal edildiği
Her
iki daire, tebligatta mutlak surette şikayet dilekçesinin ekli olduğu hususunun
belirtilmesi aksi halde adil yargılanma hakkının ihlal edilmiş olacağı
görüşündedir. Öte yandan bu yargılamaların disiplin hapsi niteliğinde olduğu
dikkate alınmadığı gibi, sanığın; dosyadan haricen haberi olduğu, dosyaya
savunma dilekçesi gönderdiği, hatta avukatı aracılığıyla bile savunma yaptığı
halde dahi adil yargılanma hakkının ihlali nedeniyle bozma yapıldığı
görülmektedir. Bu şekilde bozma yapılmaması halinde daire, duruşma açmak
zorunda kalacaktır. Duruşma açılmaması için, 696 sayılı KHK’nin de
atlanabilmesi için adil yargılanma hakkı nedeniyle bozmalar yapılmaktadır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder